×

Nós usamos os cookies para ajudar a melhorar o LingQ. Ao visitar o site, você concorda com a nossa política de cookies.


image

Baha's Stories, TÜRKİYE'DE ASKERLİK

TÜRKİYE'DE ASKERLİK

"Her Türk asker doğar!" Eğer Türkiye'de askerlik yapıyorsan bu sözü her gün duyarsın. Askerler idman yaparken bu sözü söylerler. Bazı Türkler askerliğin Türklerin kanında olduğunu iddia ederler. Askerlik çoğu Türk için kutsal gibi bir şeydir. Askere gidecek kişiler için özel kutlama yapılır. Bütün aile toplanır. Bu bir düğün gibidir.

Yetişkin ve sağlıklı olan her Türk [erkek] askerlik yapmak zorundadır. Askere 20 yaşından sonra gidilir. Ancak üniversite, yüksek lisans, doktora öğrencileri daha geç giderler. Askerlik kanunları sürekli değişiyor. En son kanuna göre üniversite mezunları 6 ay askerlik yapıyorlar. Üniversite mezunu olmayan kişiler ise 1 yıl.

Bunun dışında mesleği askerlik olan insanlar var. Onların bütün hayatı askerlikte geçiyor. Yüksek rütbeli asker olmak isteyenler 14 yaşında askeri lise sınavlarına girerler. Bu okullar yatılıdır. Öğrenciler sadece izin verilince ailelerini ziyaret edebilirler. Askeri liselerde çok disiplinli bir eğitim verilir. Ancak Türkiye'deki askeri liseler 2016'daki darbe girişiminden sonra kapatıldı. Liseden sonra Harp Akademisi'ne gidilir.

Ancak son yıllarda gençlerin çoğu askere gitmek istemiyorlar. Askere gitmemek için ellerinden geleni* yapıyorlar. "Bedelli askerlik" diye bir şey var. Buna göre eğer 30.000 Türk Lirası ödersen askere gitmiyorsun. Gençler askere gitmemek için ailelerinden borç para alıyorlar. Kredi çekiyorlar. Bedelli askerlik ise ortalama 3 hafta sürüyor. Gençler bundan da nefret ediyorlar. "Zaten para veriyoruz!" diyorlar. Ama mecburen gidiyorlar.

Askere gitmek hayattaki birçok şeye engel oluyor. Geleneksel aileler, askerlik görevini tamamlamamış kişilerin evlenmesine izin vermiyorlar. Damat adayına "Önce askerliğini bitir, sonra gel!" diyorlar. Askerlik, meslek hayatını da kötü yönde etkileyebilir. Çünkü işverenler çalışan erkeklerin askerlik görevini bitirmiş olmasını istiyorlar.

Askerliğin bazı yararları da var. Türkiye'nin dört bir yanından gelen kişilerle aynı yatakhanede kalıyorsun. Aynı yemekhanede yemek yiyorsun. Böylece zengin kişiler ile fakir kişiler tanışıyorlar. Birbirlerini tanıyorlar. Başka dünyaların da olduğunu öğreniyorlar. Çünkü askeriyede herkes eşittir. Aynı saatte uyanılır, yemek yenir, yatılır. Bu, disiplini öğrenmek açısından yararlı olabilir. Toplumun her kesiminin kaynaşması kutuplaşmayı engeller.

Artık Türkiye nüfusunun %98'inden fazlası okur-yazar. Ancak 1930'larda, 1940'larda okuma yazma oranı düşüktü. Bazı gençler okuma-yazmayı askerde öğreniyorlardı. Köyde doğup köyünden hiç çıkmamış insanlar vardı. Onlar da askerlik sayesinde ilk defa şehir dışına çıkıyorlardı. Bazen de o güne kadar sünnet olmamış erkekler sünnet ediliyorlardı. 20 yaşında sünnet olmak çok utandırıcı olmalı

Askerlik tehlikeli bir görevdir. Özellikle de Türkiye'de. Suriye'de yüzlerce Türk askeri vefat etti. Ayrıca 1980'lerden bugüne binlerce Türk askeri PKK çatışmalarında hayatını kaybetti. 1974 Kıbrıs Harekatı'nda da birçok asker öldü. 1950'de Güney Kore'de yaşamını yitiren Türk askerler de var. Görev sırasında ölen askerlere şehit denir. Yaralanan askerlere ise gazi denir. Şehit olan askerin ailesine maddi destek sağlanır. Bazı dindar aileler şehit olan akrabaları için üzülmezler. Onların cennete gideceğine inanırlar. Çünkü Kuran'da öyle yazıyormuş.

Askerlik, hâlâ en çok tartışılan konulardan birisi. Kimi siyasetçiler askerliğin gönüllü olması gerektiğini söylüyorlar. Zorunlu olmasının insan hakkı ihlali olduğunu iddia ediyorlar. Bazı gençler askere gitmeyi reddediyorlar. Ancak reddetmek bir suçtur. Askere gitmeyen kişilere asker kaçağı denir. Kaçak kişileri askerler bulmaya çalışırlar. Yakalayınca zorla askeriyeye götürürler.

TÜRKİYE'DE ASKERLİK الخدمة العسكرية في تركيا MILITÄRDIENST IN DER TÜRKEI ΣΤΡΑΤΙΩΤΙΚΉ ΘΗΤΕΊΑ ΣΤΗΝ ΤΟΥΡΚΊΑ MILITARY SERVICE IN TURKEY SERVICIO MILITAR EN TURQUÍA MILITAIRE DIENST IN TURKIJE ВОЕННАЯ СЛУЖБА В ТУРЦИИ MILITÄRTJÄNSTGÖRING I TURKIET

"Her Türk asker doğar!" Eğer Türkiye'de askerlik yapıyorsan bu sözü her gün duyarsın. Askerler idman yaparken bu sözü söylerler. "كل تركي يولد كجندي!" إذا كنت تؤدي خدمتك العسكرية في تركيا، فإنك تسمع هذه العبارة كل يوم. يقول الجنود هذا أثناء التدريب. "Jeder Türke wird als Soldat geboren!" Wenn Sie in der Türkei Militärdienst leisten, hören Sie diesen Spruch jeden Tag. Die Soldaten sagen diesen Satz, wenn sie trainieren. "Every Turkish person borns as soldiers!" If you are doing military service in Turkey that promise you hear every day. The soldiers say this when they practice. «Каждый турок рождается солдатом!» Если вы служите в армии в Турции, вы слышите эту фразу каждый день. Солдаты произносят это слово во время тренировок. Bazı Türkler askerliğin Türklerin kanında olduğunu iddia ederler. Askerlik çoğu Türk için kutsal gibi bir şeydir. يزعم بعض الأتراك أن الخدمة العسكرية تجري في دماء الأتراك. الخدمة العسكرية أمر مقدس بالنسبة لمعظم الأتراك. Einige Türken behaupten, dass der Militärdienst den Türken im Blut liegt. Für die meisten Türken ist der Militärdienst so etwas wie eine heilige Sache. Some Turks claim that military service is in the blood of Turks. Military service is a sacred thing for most Turks. Некоторые турки утверждают, что военная служба у турок в крови. Военная служба для большинства турок является чем-то священным. Askere gidecek kişiler için özel kutlama yapılır. Bütün aile toplanır. Bu bir düğün gibidir. يقام احتفال خاص لأولئك الذين سيذهبون إلى الخدمة العسكرية. تتجمع العائلة بأكملها. إنه مثل حفل زفاف. Special celebration is held for the people going to the military. The whole family meets. This is like a wedding.

Yetişkin ve sağlıklı olan her Türk [erkek] askerlik yapmak zorundadır. Askere 20 yaşından sonra gidilir. Ancak üniversite, yüksek lisans, doktora öğrencileri daha geç giderler. يجب على كل [ذكر] تركي بالغ وبصحة جيدة أن يؤدي الخدمة العسكرية. يمكنك الالتحاق بالجيش بعد سن العشرين. ومع ذلك، فإن طلاب الجامعات والماجستير والدكتوراه يذهبون في وقت لاحق. Jeder erwachsene und gesunde Türke ist verpflichtet, Wehrdienst zu leisten. Der Wehrdienst beginnt nach dem 20. Lebensjahr. Lebensjahr. Universitäts-, Magister- und Doktorandenstudenten gehen jedoch später. Every adult and healthy Turkish [male] has to do military service. You can go to the army after the age of 20. However, university, graduate and doctorate students go later. Каждый взрослый и здоровый турок [мужчина] должен пройти военную службу. В армию можно пойти после 20 лет. Однако университет, магистратура и докторантура идут позже. Askerlik kanunları sürekli değişiyor. En son kanuna göre üniversite mezunları 6 ay askerlik yapıyorlar. Üniversite mezunu olmayan kişiler ise 1 yıl. قوانين الخدمة العسكرية تتغير باستمرار. وفقا لأحدث قانون، يخدم خريجو الجامعات في الجيش لمدة 6 أشهر. بالنسبة لأولئك الذين ليس لديهم شهادة جامعية، سنة واحدة. Die Wehrdienstgesetze ändern sich ständig. Nach dem neuesten Gesetz müssen Hochschulabsolventen 6 Monate Wehrdienst leisten. Für Nicht-Hochschulabsolventen gilt 1 Jahr. Military laws are constantly changing. According to the latest law, university graduates are doing military service for 6 months. Those who are not university graduates are 1 year. Военные законы постоянно меняются. Согласно последнему закону, выпускники вузов проходят военную службу в течение 6 месяцев. Для тех, кто не имеет высшего образования, это 1 год.

Bunun dışında mesleği askerlik olan insanlar var. Onların bütün hayatı askerlikte geçiyor. Yüksek rütbeli asker olmak isteyenler 14 yaşında askeri lise sınavlarına girerler. عدا عن ذلك، هناك أشخاص مهنتهم الخدمة العسكرية. حياتهم كلها تقضي في الجيش. أولئك الذين يريدون أن يصبحوا جنودًا رفيعي المستوى يخضعون لامتحانات المدرسة الثانوية العسكرية في سن الرابعة عشرة. Darüber hinaus gibt es Menschen, deren Beruf der Militärdienst ist. Ihr ganzes Leben verbringen sie im Militärdienst. Diejenigen, die hochrangige Soldaten werden wollen, legen im Alter von 14 Jahren die Prüfungen der Militärschule ab. Apart from that, there are people whose profession is military service. Their whole life is in military service. Those who want to become high-ranking soldiers take military high school exams at the age of 14. Кроме того, есть люди, чья профессия — военная служба. Вся их жизнь проходит в армии. Те, кто хочет стать высокопоставленными солдатами, сдают экзамены в военное училище в возрасте 14 лет. Bu okullar yatılıdır. Öğrenciler sadece izin verilince ailelerini ziyaret edebilirler. Askeri liselerde çok disiplinli bir eğitim verilir. Ancak Türkiye'deki askeri liseler 2016'daki darbe girişiminden sonra kapatıldı. Liseden sonra Harp Akademisi'ne gidilir. هذه المدارس داخلية. لا يمكن للطلاب زيارة عائلاتهم إلا بعد الحصول على إذن بذلك. توفر المدارس الثانوية العسكرية تعليمًا متعدد التخصصات. ومع ذلك، تم إغلاق المدارس الثانوية العسكرية في تركيا بعد محاولة الانقلاب في عام 2016. بعد المدرسة الثانوية يذهب إلى الأكاديمية العسكرية. Diese Schulen sind Internatsschulen. Die Schüler können ihre Familien nur besuchen, wenn sie dazu berechtigt sind. Militärgymnasien bieten eine sehr disziplinierte Ausbildung. Allerdings wurden die Militärgymnasien in der Türkei nach dem Putschversuch im Jahr 2016 geschlossen. Nach der Oberschule gehen die Schüler auf die Militärakademie. These schools are boarding. Students can only visit their families when permitted. A multidisciplinary education is provided in military high schools. However, the military high school in Turkey was closed after the coup attempt in 2016. After high school, he goes to the War Academy.

Ancak son yıllarda gençlerin çoğu askere gitmek istemiyorlar. Askere gitmemek için ellerinden geleni* yapıyorlar. "Bedelli askerlik" diye bir şey var. ومع ذلك، في السنوات الأخيرة، لم يرغب معظم الشباب في الانضمام إلى الجيش. إنهم يبذلون قصارى جهدهم لعدم الذهاب إلى الجيش. هناك شيء مثل "الخدمة العسكرية مدفوعة الأجر". In den letzten Jahren wollen die meisten jungen Menschen jedoch keinen Militärdienst leisten. Sie tun ihr Bestes*, um den Militärdienst zu vermeiden. Es gibt so etwas wie einen "bezahlten Militärdienst". However, most of the young people do not want to go to the military in recent years. They do their best to avoid military service. There is such a thing as "military service for a fee". Однако в последние годы большая часть молодежи не хочет идти в армию. Они изо всех сил* стараются не идти в армию. Есть такое понятие, как «оплачиваемая военная служба». Buna göre eğer 30.000 Türk Lirası ödersen askere gitmiyorsun. Gençler askere gitmemek için ailelerinden borç para alıyorlar. Kredi çekiyorlar. Bedelli askerlik ise ortalama 3 hafta sürüyor. وعليه، إذا دفعت 30 ألف ليرة تركية، فلن تذهب إلى الجيش. يقترض الشباب المال من عائلاتهم لتجنب الخدمة العسكرية. يأخذون القروض. تستمر الخدمة العسكرية مدفوعة الأجر لمدة 3 أسابيع في المتوسط. Wer 30.000 Türkische Lira zahlt, muss demnach nicht zum Militärdienst. Junge Menschen leihen sich Geld von ihren Familien, um dem Militärdienst zu entgehen. Sie nehmen einen Kredit auf. Der bezahlte Militärdienst dauert durchschnittlich 3 Wochen. Accordingly, if you pay 30.000 Turkish Liras, you do not go to military service. Young people borrow money from their families to avoid military service. They take credit. The paid military service takes an average of 3 weeks. Согласно этому, если вы заплатите 30 000 турецких лир, вы не пойдете в армию. Молодые люди занимают деньги у своих семей, чтобы избежать призыва в армию. Они берут кредиты. Оплачиваемая военная служба занимает в среднем 3 недели. Gençler bundan da nefret ediyorlar. "Zaten para veriyoruz!" diyorlar. Ama mecburen gidiyorlar. الشباب يكرهون هذا أيضًا. "نحن ندفع بالفعل!" يقولون. ولكن عليهم أن يذهبوا. Die jungen Leute hassen das auch. "Wir zahlen doch schon!", sagen sie. Aber sie müssen gehen. Young people hate it too. "We already pay!" they say. But they are compelled to go. Молодёжь тоже ненавидит. «Мы уже платим!» они говорят. Но они должны уйти.

Askere gitmek hayattaki birçok şeye engel oluyor. Geleneksel aileler, askerlik görevini tamamlamamış kişilerin evlenmesine izin vermiyorlar. الانضمام إلى الجيش يعيق أشياء كثيرة في الحياة. ولا تسمح الأسر التقليدية للأشخاص الذين لم يكملوا خدمتهم العسكرية بالزواج. Der Militärdienst beeinträchtigt viele Dinge im Leben. Traditionelle Familien erlauben es nicht, dass Menschen, die ihren Militärdienst nicht abgeschlossen haben, heiraten. Going to the military prevents many things in life. Traditional families do not allow people who have not completed their military service to get married. Уход в армию мешает многим вещам в жизни. Традиционные семьи не позволяют вступать в брак людям, не прошедшим военную службу. Damat adayına "Önce askerliğini bitir, sonra gel!" diyorlar. Askerlik, meslek hayatını da kötü yönde etkileyebilir. Çünkü işverenler çalışan erkeklerin askerlik görevini bitirmiş olmasını istiyorlar. إلى العريس: "أكمل خدمتك العسكرية أولاً، ثم تعال!" يقولون. يمكن أن تؤثر الخدمة العسكرية أيضًا سلبًا على حياتك المهنية. لأن أصحاب العمل يريدون أن يكمل الرجال العاملون خدمتهم العسكرية. Sie sagen dem zukünftigen Bräutigam: "Beende erst deinen Militärdienst, dann komm!" Der Militärdienst kann sich auch negativ auf das Berufsleben auswirken. Denn Arbeitgeber wollen, dass ihre Angestellten ihren Militärdienst abgeschlossen haben. "Finish your military service first, then come!" they say. Military service may also negatively affect professional life. Because employers want the working men to have completed their military service. Жениху: "Сначала отучись в армии, потом приходи!" они говорят. Служба в армии также может негативно сказаться на профессиональной жизни. Потому что работодатели хотят, чтобы рабочие прошли военную службу.

Askerliğin bazı yararları da var. Türkiye'nin dört bir yanından gelen kişilerle aynı yatakhanede kalıyorsun. Aynı yemekhanede yemek yiyorsun. Böylece zengin kişiler ile fakir kişiler tanışıyorlar. Birbirlerini tanıyorlar. للخدمة العسكرية أيضًا بعض الفوائد. تقيم في نفس السكن مع أشخاص من جميع أنحاء تركيا. تأكل في نفس الكافتيريا. هكذا يجتمع الأغنياء والفقراء. إنهم يعرفون بعضهم البعض. Der Militärdienst hat einige Vorteile. Man wohnt im selben Schlafsaal mit Leuten aus der ganzen Türkei. Man isst in der gleichen Kantine. So treffen reiche und arme Leute aufeinander. Sie lernen sich gegenseitig kennen. Military service also has some benefits. Turkey with people from all over are staying in the same dorm. You eat in the same cafeteria. Thus, rich people and poor people meet. They know each other. Военные тоже имеют некоторые преимущества. Вы живете в одном общежитии с людьми со всей Турции. Вы едите в той же столовой. Вот так богатые встречают бедняков. Они знают друг друга. Başka dünyaların da olduğunu öğreniyorlar. Çünkü askeriyede herkes eşittir. Aynı saatte uyanılır, yemek yenir, yatılır. Bu, disiplini öğrenmek açısından yararlı olabilir. Toplumun her kesiminin kaynaşması kutuplaşmayı engeller. يتعلمون أن هناك عوالم أخرى. لأن الجميع متساوون في الجيش. تستيقظ وتأكل وتذهب للنوم في نفس الوقت. يمكن أن يكون هذا مفيدًا لتعلم الانضباط. اندماج جميع شرائح المجتمع يمنع الاستقطاب. Sie lernen, dass es andere Welten gibt. Denn beim Militär sind alle gleich. Sie wachen auf, essen und gehen zur gleichen Zeit ins Bett. Das kann nützlich sein, um Disziplin zu lernen. Die Integration aller Teile der Gesellschaft verhindert eine Polarisierung. They learn that there are other worlds. Because everyone is equal in the military. At the same time, he wakes up, eats, lies. This can be useful for learning discipline. The fusion of all segments of society prevents polarization. Они узнают, что есть и другие миры. Потому что в армии все равны. Просыпайтесь, ешьте и ложитесь спать в одно и то же время. Это может быть полезно для изучения дисциплины. Интеграция всех слоев общества предотвращает поляризацию.

Artık Türkiye nüfusunun %98'inden fazlası okur-yazar. Ancak 1930'larda, 1940'larda okuma yazma oranı düşüktü. Bazı gençler okuma-yazmayı askerde öğreniyorlardı. الآن أكثر من 98٪ من سكان تركيا يعرفون القراءة والكتابة. ومع ذلك، كانت معدلات معرفة القراءة والكتابة منخفضة في ثلاثينيات وأربعينيات القرن العشرين. كان بعض الشباب يتعلمون القراءة والكتابة في الجيش. Heute können mehr als 98 Prozent der türkischen Bevölkerung lesen und schreiben. In den 1930er und 1940er Jahren war die Alphabetisierungsrate jedoch niedrig. Einige junge Menschen lernten beim Militär lesen und schreiben. Now, more than 98% of the population literate Turkey. However, in the 1930s and 1940s, the literacy rate was low. Some young people were learning to read and write in the military. Более 98% населения Турции в настоящее время грамотны. Но в 1930-х и 1940-х годах уровень грамотности был низким. Некоторые молодые люди учились читать и писать в армии. Köyde doğup köyünden hiç çıkmamış insanlar vardı. Onlar da askerlik sayesinde ilk defa şehir dışına çıkıyorlardı. كان هناك أشخاص ولدوا في القرية ولم يغادروا قريتهم أبدًا. كما كانوا يخرجون من المدينة لأول مرة بفضل الخدمة العسكرية. Es gab Leute, die im Dorf geboren waren und es nie verlassen hatten. Dank des Militärdienstes waren sie zum ersten Mal außerhalb der Stadt unterwegs. There were people who were born in the village and never left the village. They were out of the city for the first time thanks to military service. Были люди, которые родились в деревне и никогда не покидали свою деревню. Они тоже впервые уезжали из города благодаря военной службе. Bazen de o güne kadar sünnet olmamış erkekler sünnet ediliyorlardı. 20 yaşında sünnet olmak çok utandırıcı olmalı في بعض الأحيان يتم ختان الرجال الذين لم يتم ختانهم من قبل. لا بد أن الأمر محرج جدًا أن يتم ختانك في العشرين من عمرك. Manchmal wurden auch Männer beschnitten, die nie beschnitten worden waren. Mit 20 Jahren beschnitten zu werden, muss sehr peinlich gewesen sein. Sometimes, men who had not been circumcised until that day were circumcised. It should be very embarrassing to be circumcised at the age of 20 Иногда обрезались мужчины, которые не были обрезаны до того дня. Быть обрезанным в 20 должно быть так неловко

Askerlik tehlikeli bir görevdir. Özellikle de Türkiye'de. Suriye'de yüzlerce Türk askeri vefat etti. Ayrıca 1980'lerden bugüne binlerce Türk askeri PKK çatışmalarında hayatını kaybetti. الخدمة العسكرية واجب خطير. وخاصة في تركيا. ومات مئات الجنود الأتراك في سوريا. بالإضافة إلى ذلك، فقد آلاف الجنود الأتراك أرواحهم في صراعات حزب العمال الكردستاني منذ الثمانينيات. Military service is a dangerous task. Especially in Turkey. Hundreds of Turkish soldiers died in Syria. In addition, thousands of Turkish soldiers have died in the PKK conflicts since the 1980s. 1974 Kıbrıs Harekatı'nda da birçok asker öldü. 1950'de Güney Kore'de yaşamını yitiren Türk askerler de var. Görev sırasında ölen askerlere şehit denir. توفي العديد من الجنود في عملية قبرص عام 1974. وهناك أيضًا جنود أتراك فقدوا أرواحهم في كوريا الجنوبية عام 1950. ويطلق على الجنود الذين يموتون أثناء الخدمة شهداء. Auch bei der Zypern-Operation 1974 starben viele Soldaten. Es gibt auch türkische Soldaten, die 1950 in Südkorea gefallen sind. Soldaten, die in Ausübung ihrer Pflicht sterben, werden Märtyrer genannt. Many soldiers died in the 1974 Cyprus Operation. There are also Turkish soldiers who died in South Korea in 1950. The soldiers who died during the mission are called martyrs. Многие солдаты погибли в ходе Кипрской операции 1974 года. Есть также турецкие солдаты, которые погибли в Южной Корее в 1950 году. Солдаты, погибшие при исполнении служебных обязанностей, называются мучениками. Yaralanan askerlere ise gazi denir. Şehit olan askerin ailesine maddi destek sağlanır. Bazı dindar aileler şehit olan akrabaları için üzülmezler. Onların cennete gideceğine inanırlar. Çünkü Kuran'da öyle yazıyormuş. يطلق على الجنود المصابين اسم المحاربين القدامى. تقديم الدعم المالي لأسرة الجندي الشهيد. بعض العائلات الدينية لا تشعر بالأسف على أقاربها الشهداء. وهم يعتقدون أنهم سوف يذهبون إلى الجنة. لأنه قال ذلك في القرآن. Verwundete Soldaten werden als Veteranen bezeichnet. Die Familie eines gefallenen Soldaten erhält finanzielle Unterstützung. Einige religiöse Familien haben kein Mitleid mit ihren gefallenen Angehörigen. Sie glauben, dass sie in den Himmel kommen werden. Denn so steht es im Koran geschrieben. Wounded soldiers are called veterans. Financial support is provided to the family of the soldier who was martyred. Some religious families are not upset about their martyred relatives. They believe they will go to heaven. Because he wrote that in the Qur'an.

Askerlik, hâlâ en çok tartışılan konulardan birisi. Kimi siyasetçiler askerliğin gönüllü olması gerektiğini söylüyorlar. Zorunlu olmasının insan hakkı ihlali olduğunu iddia ediyorlar. ولا تزال الخدمة العسكرية واحدة من أكثر القضايا التي تمت مناقشتها. ويقول بعض السياسيين إن الخدمة العسكرية يجب أن تكون طوعية. ويزعمون أن جعله إلزاميا يعد انتهاكا لحقوق الإنسان. Die Wehrpflicht ist nach wie vor eines der meistdiskutierten Themen. Einige Politiker sind der Meinung, dass der Wehrdienst freiwillig sein sollte. Sie behaupten, die Wehrpflicht sei ein Verstoß gegen die Menschenrechte. Military service is still one of the most controversial issues. Some politicians say that military service should be voluntary. They claim that being compulsory is a human rights violation. Военная служба до сих пор остается одной из самых обсуждаемых тем. Некоторые политики говорят, что военная служба должна быть добровольной. Они утверждают, что обязательность является нарушением прав человека. Bazı gençler askere gitmeyi reddediyorlar. Ancak reddetmek bir suçtur. Askere gitmeyen kişilere asker kaçağı denir. بعض الشباب يرفضون الانضمام إلى الجيش. لكن الرفض جريمة. يُطلق على الأشخاص الذين لا يلتحقون بالجيش اسم الفارين من الخدمة. Einige junge Menschen verweigern den Wehrdienst. Die Verweigerung ist jedoch eine Straftat. Menschen, die nicht zur Armee gehen, werden Wehrdienstverweigerer genannt. Some young people refuse to enlist. However, rejecting is a crime. People who do not go to the army are called soldier leakage. Некоторые молодые люди отказываются идти в армию. Но отказ - преступление. Лица, не служившие в армии, называются дезертирами. Kaçak kişileri askerler bulmaya çalışırlar. Yakalayınca zorla askeriyeye götürürler. يحاول الجنود العثور على الهاربين. وعندما قبضوا عليه أجبروه على أخذه إلى الجيش. Die Soldaten versuchen, die Flüchtigen zu finden. Wenn sie sie erwischen, bringen sie sie zum Militär. The fugitives try to find soldiers. When they get caught, they take them to the military. Солдаты пытаются найти беглецов. Когда его поймают, они насильно отвезут его в армию.