J'TE PRÉSENTE #7 - Julie Pinel
|||Pinel
sana|tanıtıyorum|Julie|Pinel
J'TE PRÉSENTE #7 - Julie Pinel
TE PRESENTO #7 - Julie Pinel
我向你介绍 #7 - 朱莉·皮内尔
SENİ TANITAYIM #7 - Julie Pinel
Julie Pinel est une compositrice née en 1707 et peut-être morte en 1737.
Julie|Pinel|dir|bir|besteci|doğmuş|de|ve|||ölmüş|de
Julie Pinel was a French composer who was born in 1710 and died (?) in 1737.
Julie Pinel, 1707 yılında doğmuş ve muhtemelen 1737 yılında ölmüş bir bestecidir.
En vrai, on ne sait pas trop. En fait, on ne sait quasiment rien sur sa vie.
Gerçekten|doğru|biz|ne|biliyor|değil|çok|Aslında|gerçek|biz|ne|biliyor|neredeyse|hiçbir şey|hakkında|onun|hayat
We don't really know… We actually don't know a lot about her life.
Aslında, pek bir şey bilmiyoruz. Gerçekten, hayatı hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
On a besoin d'infos sur les compositrices françaises du 18e siècle, merci !
||||||Komponistinnen|||||
|||of info||||||||
Biz|bir|ihtiyaç|bilgilere|hakkında||besteciler|Fransız||18|yüzyıl|teşekkürler
We need information about these female composers! Thank you!
18. yüzyıl Fransız kadın bestecileri hakkında bilgilere ihtiyacımız var, teşekkürler!
Bon, on sait qu'elle vient d'une famille de musiciens,
İyi|biz|biliyor|onun|geliyor|bir|aile|müzisyenler|müzisyenler
We know that she comes from a musician family,
Tamam, onun müzisyen bir aileden geldiğini biliyoruz,
qu'elle était probablement une enfant prodige,
onun|idi|muhtemelen|bir|çocuk|deha
she probably was a child prodigy,
muhtemelen bir dahi çocuktu,
son père était luthier, et la plupart de sa famille bossait pour la cour de Charles de Rohan.
|||Geigenbauer|||||||arbeitete|||||||Rohan
onun|babası|idi|keman yapımcısı|ve||çoğu||onun|ailesi|çalışıyordu|için||saray||Charles||Rohan
||||||||||worked|||||||
her father was a luthier, and most for her family worked for Charles de Rohan's court.
babası bir lutiyerdi ve ailesinin çoğu Charles de Rohan'ın sarayı için çalışıyordu.
Charles de Rohan !
Charles|-den|Rohan
Charles de Rohan!
Charles de Rohan!
Alors là tu te dis, comment ça se fait que toi tu sais tout ça sur la vie de Julie Pinel ?
O zaman|orada|sen|kendini|düşünüyorsun|nasıl|bu|kendini|olur|ki|sen||biliyorsun|her şey|bu|hakkında|Julie|yaşam|ın||Pinel
Now you wander how I know all of this…
O zaman kendine soruyorsun, Julie Pinel'in hayatı hakkında bunları nasıl biliyorsun?
Et bien parce que, quand elle était plus âgée,
Ve|iyi|||ne zaman|o|idi|daha|yaşlı
When she was older,
Ve çünkü, o daha yaşlıyken,
Julie Pinel a dédicacé son recueil d'airs à Charles de Rohan,
|||dediziert|||||||
Julie|Pinel|(geçmiş zaman yardımcı fiili)|adadı|onun|derleme|şarkılar|için|Charles|(sahiplik eki)|Rohan
|||||collection|of tunes||||
Julie Pinel dedicaced her collection of arias to Charles de Rohan,
Julie Pinel, eserlerini Charles de Rohan'a adadı,
en mode heu...
de|mod|şey
in a very suggestive way…
şey...
Je te lis un extrait :
Ben|sana|okurum|bir|alıntı
Here is in a excerpt:
Sana bir alıntı okuyorum :
« C'est le sort de ma famille depuis plus de 55 ans d'être attachée à votre illustre maison.
|||||||||||attached||||
Bu|(belirsiz tanım edici)|kader|(aitlik edatı)|benim|aile|beri|daha|(aitlik edatı)|yıl|olmayı|bağlı|(aitlik edatı)|sizin|ünlü|ev
"It has been the fate of my family for over 55 years, to be attached to your glorious house.
« Ailem 55 yıldan fazla bir süredir sizin şanlı evinize bağlıdır.
J'ose espérer que mon zèle et l'ardeur de vous plaire me tiendront mérite auprès de vous.
||||||der Eifer|||||||||
||||zeal||the fervor|||please||will hold|merit|||
cesaret ediyorum|ummak|ki|benim|gayret|ve|heves|-den|size|hoşnut etmek|beni|tutacaklar|takdir|yanında|-den|siz
I dare to dream that my devotion to please you will hold me in your estime.
Sizin hoşunuza gitme arzumun ve gayretimin, gözünüzde bir değer taşıyacağını umuyorum.
Daignez, mon Seigneur vous rendre le protecteur de ma Muse
daignen|||||||||
Lütfen|benim|Efendim|sizi|yapmak|o|koruyucu|ın|benim|Muse
My Lord, will you be the protector of my muse
Lütfen, efendim, Müzamın koruyucusu olun.
et des productions qu'elle fait gloire de vous consacrer,
ve|bazı|yapımlar|onun|yapma|onur|-den|size|
and its productions written in you honor,
ve size adadığı üretimlerle,
comme une preuve de l'attachement inviolable et du profond respect
||||the attachment|inviolable||||
gibi|bir|kanıt|-nın|bağlılık|dokunulmaz|ve|-nın|derin|saygı
as a proof of my inviolable attachment to you, and the deep respect I have for you,
kırılmaz bağlılık ve derin saygının bir kanıtı olarak
avec lesquels j'ai l'honneur d'être, mon Seigneur, votre très humble et très obéissante servante. »
ile|hangi|ben|onuru|olmaktan|benim|Efendim|sizin|çok|alçakgönüllü|ve|çok|itaatkar|hizmetkar
My Lord, as your humble and obedient servant."
şeref duyarak, efendim, sizin çok alçakgönüllü ve çok itaatkar hizmetkarınızım.
Ça, c'est ce qu'on appelle de la dédicace !
Bu|o|bu|ki|çağırır|bir||adanmışlık
What a dedication!
İşte buna adama denir!
Bon à part ça, si je te dis que Julie Pinel
İyi|-e-a|kısım|bu|eğer|ben|sana|söylersem|ki|Julie|Pinel
Besides that, if I say that Julie Pinel
Bunun dışında, sana Julie Pinel'den bahsetsem
c'est un peu la Berlioz ou la Richard Wagner de son époque,
bu|bir|az|(belirli artikel)|Berlioz|veya|(belirli artikel)|Richard|Wagner|(aitlik edatı)|onun|dönemi
is the Berlioz or the Wagnerof her time,
onun zamanının Berlioz'u ya da Richard Wagner'ı olduğunu söylesem,
tu crois que j'en fais des caisses ?
sen|inanıyorsun|ki|ondan|yapıyorum|fazla|abartmalar
you think I exaggerate?
bunun abartı olduğunu mu düşünüyorsun?
Que nenni l'ami !
|not at all|
Ne|hayır|dost
Not even slightly!
Hayır dostum!
Le point commun entre ces trois compositeurs,
The|point|common|between|these|three|composers
These three composer
Bu üç bestecinin ortak noktası,
c'est qu'ils ont tous écrit le livret d'un ou de plusieurs de leurs opéras.
bu|onların|var|hepsi|yazdığı|o|libretto|bir|veya|in|birden fazla|in|onların|operaları
have all written the music and the text of their opera(s)!
hepsinin bir veya daha fazla operalarının libretosunu yazmış olmalarıdır.
Et oui ! Julie Pinel a composé et écrit un opéra qui s'appelle Apollonius.
||||||||||||Apollonius
Evet|evet|Julie|Pinel|(sahiplik fiili)|besteledi|ve|yazdı|bir|opera|ki|adı|Apollonius
Julie Pinel composed and wrote an opera called:
Evet! Julie Pinel, Apollonius adında bir opera bestelemiş ve yazmıştır.
Mais, comme on est des boulets, on a perdu la partition…
|||||balls|||||
Ama|gibi|biz|var|bazı|yük|biz|(sahip)|kaybettik|(belirli artikel)|nota
But! Because we're losers, we lost the score!
Ama, biz beceriksiz olduğumuz için, notaları kaybettik...
La seule partition qu'on a encore de cette chère compositrice,
The|only|score|that we|have|still|of|this|dear|composer
The only music scores that we still have from her,
Bu değerli besteciden elimizde kalan tek nota,
c'est son « Nouveau recueil d'airs sérieux et à boire », qu'elle a publié en 1737.
bu|onun|Yeni|derleme|hava|ciddi|ve|içmek için|içme|onun|1737'de|yayımladığı|
is her collection of arias that she published in 1737.
1737'de yayımladığı « Yeni ciddi ve içki şarkıları derlemesi ».
Voilà, c'est tout ce qu'on sait sur Julie Pinel !
İşte|bu|her şey|bu|hakkında|biliyoruz|hakkında|Julie|Pinel
That's everything we know about Julie Pinel!
İşte, Julie Pinel hakkında bildiğimiz tek şey bu!
Un peu hardcore le 18eme siècle pour les compositrices non ?
Bir|az|sert|18 yüzyıl||yüzyıl|için|kadın|besteciler|değil mi
History is rough for female composers…
18. yüzyıl besteciler için biraz sert değil mi?
SENT_CWT:AFkKFwvL=3.23 PAR_TRANS:gpt-4o-mini=2.89
tr:AFkKFwvL
openai.2025-02-07
ai_request(all=40 err=0.00%) translation(all=32 err=0.00%) cwt(all=333 err=2.70%)