×

Nós usamos os cookies para ajudar a melhorar o LingQ. Ao visitar o site, você concorda com a nossa política de cookies.


image

Baha's Stories, NEDEN TÜRKÇE ÖĞRENMELİYİZ?

NEDEN TÜRKÇE ÖĞRENMELİYİZ?

Bence tarihe ve siyasete meraklı herkes Türkçe öğrenmeli.

Neden mi? Çünkü Türkçe çok yararlı bir dil.

Türkçe sayesinde milyonlarca insanla sohbet edebilirsin.

Tarih konusunda farklı bir perspektife, bakış açısına sahip olabilirsin.

Siyasi olayları farklı kaynaklardan takip edebilirsin.

Yemek yapmaya meraklıysan enfes Türk yemeklerinin tariflerini öğrenebilirsin.

En önemlisi birçok Türk arkadaş edinebilirsin.

Türkçe, dünyada en çok konuşulan 20 dil arasında yer alıyor.

100 milyona yakın insan Türkçe biliyor.

2022 itibarıyla Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 85 milyon.

Türkiye nüfusunun %99'u (yüzde doksan dokuzu) Türkçe bilir.

Ayrıca, Almanya'da üç milyondan fazla Türk var.

Benzer biçimde İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde de yüz binlerce Türkçe konuşan insan çalışıyor veya eğitim alıyor. Balkanlar'da da on binlerce Türk var.

Kuzey Kıbrıs'ın resmi dili Türkçe.

Yani Türkler dünyanın her tarafında.

Türkçe demek Türkiye demek.

Türkiye'nin öneminin artması, Türkçenin de önemini artırıyor.

Türkiye'nin jeopolitik önemi son yıllarda önemli ölçüde arttı.

Özellikle Suriye İç Savaşı'nın ardından milyonlarca mülteci Türkiye'ye sığındı.

İran, Afganistan ve Irak gibi ülkelerdeki siyasi olaylardan dolayı da yüz binlerce insan Türkiye'ye göçtü.

Ukrayna'daki savaşın ardından binlerce Ukraynalı ve Rus Türkiye'ye taşındı.

Türkiye, batı ile doğunun ortasında.

Örneğin İstanbul'un batısı Avrupa kıtasında, doğusu Asya kıtasında.

Her yıl yüzlerce ülkeden milyonlarca turist Türkiye'yi ziyaret eder.

Eğer turist rehberiysen ve Türkçe biliyorsan iyi para kazanabilirsin.

Ayrıca Türkiye önemli ticaret yolları üzerinde yer alıyor.

Mesela İran halısı satın almak isteyenler genellikle Türkiye'ye gelirler.

Türkçe bilen kişiler Türkçeye benzeyen dilleri de kolayca öğrenebilirler.

Örneğin Azerbaycan dili Türkçeye çok benziyor.

Sıradan bir Türk bir Azerbaycanlının dediklerinin en az %40'ını (yüzde kırkını) anlayabilir.

Türkmence ve Gagavuzca ile Türkçe arasında da benzerlikler var.

Azerbaycan, İran ve Irak'taki birçok insan Türk dizileri izler ve Türkçe şarkılar dinler.

Arapça ve Farsçadan farklı olarak Türkçe, Latin alfabesini kullanan bir dil.

Bence bu, Türkçeyi öğrenmeyi kolaylaştırıyor.

Türkçenin grameri de çok karmaşık değil.

Kabul etmeliyim ki Türkçenin zor tarafları da var.

Mesela ekler Türkçeyi zorlaştırıyor.

Ancak düzenli çalışarak Türkçe öğrenen birçok arkadaşım var.

Yani Türkçe öğrenmek imkansız değil.

NEDEN TÜRKÇE ÖĞRENMELİYİZ? لماذا يجب أن نتعلم اللغة التركية؟ WARUM SOLLTEN WIR TÜRKISCH LERNEN? ΓΙΑΤΊ ΠΡΈΠΕΙ ΝΑ ΜΆΘΟΥΜΕ ΤΟΥΡΚΙΚΆ; WHY SHOULD WE LEARN TURKISH? ¿POR QUÉ DEBEMOS APRENDER TURCO? POURQUOI APPRENDRE LE TURC ? WAAROM ZOUDEN WE TURKS LEREN? PORQUE É QUE DEVEMOS APRENDER TURCO? ПОЧЕМУ МЫ ДОЛЖНЫ ИЗУЧАТЬ ТУРЕЦКИЙ? VARFÖR SKA VI LÄRA OSS TURKISKA? 我们为什么要学习土耳其语?

Bence tarihe ve siyasete meraklı herkes Türkçe öğrenmeli. أعتقد أن كل من يهتم بالتاريخ والسياسة يجب أن يتعلم اللغة التركية. Ich finde, jeder, der sich für Geschichte und Politik interessiert, sollte Türkisch lernen. I think everyone who is interested in history and politics should learn Turkish. Je crois que tout le monde intéressé par l'histoire et la politique devrait apprendre le turc. Я думаю, что все, кто интересуется историей и политикой, должны выучить турецкий язык.

Neden mi? تسأل لماذا؟ Du fragst warum? You ask why? Pourquoi ? Çünkü Türkçe çok yararlı bir dil. لأن اللغة التركية لغة مفيدة جدًا. Denn Türkisch ist eine sehr nützliche Sprache. Because Turkish is a very useful language. Parce que le turc est une langue très utile.

Türkçe sayesinde milyonlarca insanla sohbet edebilirsin. بفضل اللغة التركية، يمكنك الدردشة مع ملايين الأشخاص. Dank der türkischen Sprache können Sie mit Millionen von Menschen chatten. Thanks to Turkish, you can chat with millions of people. Grâce au turc, vous pouvez discuter avec des millions de personnes.

Tarih konusunda farklı bir perspektife, bakış açısına sahip olabilirsin. قد يكون لديك وجهة نظر مختلفة ومنظورًا للتاريخ. Sie haben vielleicht eine andere Perspektive und einen anderen Blickwinkel auf die Geschichte. You can have a different perspective, perspective on history. Vous pouvez avoir une perspective différente de l'histoire, un point de vue différent. У вас может быть другой взгляд, взгляд на историю.

Siyasi olayları farklı kaynaklardan takip edebilirsin. يمكنك متابعة الأحداث السياسية من مصادر مختلفة. Sie können politische Ereignisse aus verschiedenen Quellen verfolgen. You can follow political events from different sources. Vous pouvez suivre les événements politiques à partir de différentes sources. Вы можете следить за политическими событиями из разных источников.

Yemek yapmaya meraklıysan enfes Türk yemeklerinin tariflerini öğrenebilirsin. إذا كنت من المهتمين بالطبخ، يمكنك التعرف على وصفات الأطباق التركية اللذيذة. Wenn Sie sich für das Kochen interessieren, können Sie die Rezepte für köstliche türkische Gerichte lernen. If you are interested in cooking, you can learn the recipes of delicious Turkish dishes. Si tu es passionné par la cuisine, tu peux apprendre les recettes délicieuses de la cuisine turque.

En önemlisi birçok Türk arkadaş edinebilirsin. والأهم من ذلك، أنه يمكنك تكوين العديد من الأصدقاء الأتراك. Am wichtigsten ist, dass Sie viele türkische Freunde finden können. Most importantly, you can make many Turkish friends. Surtout, tu peux te faire de nombreux amis turcs.

Türkçe, dünyada en çok konuşulan 20 dil arasında yer alıyor. تعتبر اللغة التركية من بين أكثر 20 لغة انتشارًا في العالم. Turkish is among the 20 most spoken languages in the world. Le turc est l'une des 20 langues les plus parlées dans le monde. Турецкий входит в число 20 самых распространенных языков в мире.

100 milyona yakın insan Türkçe biliyor. ما يقرب من 100 مليون شخص يتحدثون اللغة التركية. Fast 100 Millionen Menschen sprechen Türkisch. Nearly 100 million people speak Turkish. Près de 100 millions de personnes parlent turc.

2022 itibarıyla Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 85 milyon. اعتبارًا من عام 2022، يبلغ عدد سكان تركيا حوالي 85 مليون نسمة. As of 2022, Turkey's population is approximately 85 million. La population de la Turquie est d'environ 85 millions en 2022.

Türkiye nüfusunun %99'u (yüzde doksan dokuzu) Türkçe bilir. 99% (تسعة وتسعون بالمائة) من سكان تركيا يتحدثون اللغة التركية. 99% (ninety-nine percent) of Turkey's population speaks Turkish. 99% de la population turque parle turc.

Ayrıca, Almanya'da üç milyondan fazla Türk var. وبالإضافة إلى ذلك، هناك أكثر من ثلاثة ملايين تركي في ألمانيا. Darüber hinaus gibt es mehr als drei Millionen Türken in Deutschland. In addition, there are more than three million Turks in Germany. De plus, il y a plus de trois millions de Turcs en Allemagne.

Benzer biçimde İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde de yüz binlerce Türkçe konuşan insan çalışıyor veya eğitim alıyor. وبالمثل، يعمل مئات الآلاف من الأشخاص الناطقين باللغة التركية أو يتلقون التعليم في بلدان مثل إنجلترا وفرنسا وهولندا. Ebenso arbeiten oder studieren Hunderttausende türkischsprachiger Menschen in Ländern wie dem Vereinigten Königreich, Frankreich und den Niederlanden. Similarly, hundreds of thousands of Turkish-speaking people work or receive education in countries such as England, France, and the Netherlands. De manière similaire, des centaines de milliers de personnes parlant turc travaillent ou étudient également en Angleterre, en France, aux Pays-Bas, et dans d'autres pays. Точно так же сотни тысяч тюркоязычных людей работают или получают образование в таких странах, как Англия, Франция и Нидерланды. Balkanlar'da da on binlerce Türk var. هناك عشرات الآلاف من الأتراك في البلقان. Auch auf dem Balkan gibt es Zehntausende von Türken. There are tens of thousands of Turks in the Balkans as well. Il y a aussi des dizaines de milliers de Turcs dans les Balkans. На Балканах также проживают десятки тысяч турок.

Kuzey Kıbrıs'ın resmi dili Türkçe. اللغة الرسمية لشمال قبرص هي التركية. The official language of Northern Cyprus is Turkish. La langue officielle de Chypre du Nord est le turc.

Yani Türkler dünyanın her tarafında. إذن الأتراك موجودون في كل أنحاء العالم. So Turks are all over the world. Cela signifie que les Turcs sont partout dans le monde.

Türkçe demek Türkiye demek. التركية تعني تركيا. Türkisch bedeutet Türkei. Turkish means Turkey. Dire turc, c'est dire Turquie. Турецкий значит Турция.

Türkiye'nin öneminin artması, Türkçenin de önemini artırıyor. كما أن الأهمية المتزايدة لتركيا تزيد من أهمية اللغة التركية. Die zunehmende Bedeutung der Türkei erhöht auch die Bedeutung des Türkischen. The increasing importance of Turkey also increases the importance of Turkish. L'importance de la Turquie augmente également l'importance du turc.

Türkiye'nin jeopolitik önemi son yıllarda önemli ölçüde arttı. لقد زادت الأهمية الجيوسياسية لتركيا بشكل ملحوظ في السنوات الأخيرة. Die geopolitische Bedeutung der Türkei hat in den letzten Jahren stark zugenommen. Turkey's geopolitical importance has increased significantly in recent years. L'importance géopolitique de la Turquie a considérablement augmenté ces dernières années.

Özellikle Suriye İç Savaşı'nın ardından milyonlarca mülteci Türkiye'ye sığındı. وخاصة بعد الحرب الأهلية السورية، لجأ ملايين اللاجئين إلى تركيا. Vor allem nach dem syrischen Bürgerkrieg suchten Millionen von Flüchtlingen Asyl in der Türkei. Especially after the Syrian Civil War, millions of refugees took refuge in Turkey. Surtout après la guerre civile en Syrie, des millions de réfugiés se sont réfugiés en Turquie.

İran, Afganistan ve Irak gibi ülkelerdeki siyasi olaylardan dolayı da yüz binlerce insan Türkiye'ye göçtü. هاجر مئات الآلاف من الأشخاص إلى تركيا بسبب الأحداث السياسية في دول مثل إيران وأفغانستان والعراق. Hunderttausende von Menschen sind aufgrund der politischen Ereignisse in Ländern wie dem Iran, Afghanistan und Irak in die Türkei eingewandert. Hundreds of thousands of people migrated to Turkey due to political events in countries such as Iran, Afghanistan and Iraq. En raison des événements politiques en Iran, en Afghanistan et en Irak, des centaines de milliers de personnes ont immigré en Turquie. Сотни тысяч людей иммигрировали в Турцию из-за политических событий в таких странах, как Иран, Афганистан и Ирак.

Ukrayna'daki savaşın ardından binlerce Ukraynalı ve Rus Türkiye'ye taşındı. بعد الحرب في أوكرانيا، انتقل آلاف الأوكرانيين والروس إلى تركيا. Nach dem Krieg in der Ukraine zogen Tausende von Ukrainern und Russen in die Türkei. After the war in Ukraine, thousands of Ukrainians and Russians moved to Turkey. Après la guerre en Ukraine, des milliers d'Ukrainiens et de Russes ont déménagé en Turquie. После войны на Украине тысячи украинцев и русских переехали в Турцию.

Türkiye, batı ile doğunun ortasında. تقع تركيا في منتصف الغرب والشرق. Turkey is halfway between west and east. La Turquie est située au milieu de l'Ouest et de l'Est. Турция находится на полпути между востоком и западом.

Örneğin İstanbul'un batısı Avrupa kıtasında, doğusu Asya kıtasında. على سبيل المثال، يقع غرب إسطنبول في القارة الأوروبية، والشرق في القارة الآسيوية. For example, the west of Istanbul is in the European continent, and the east is in the Asian continent. Par exemple, l'ouest d'Istanbul se trouve sur le continent européen et l'est sur le continent asiatique.

Her yıl yüzlerce ülkeden milyonlarca turist Türkiye'yi ziyaret eder. Millionen von Touristen aus Hunderten von Ländern besuchen jedes Jahr die Türkei. Millions of tourists from hundreds of countries visit Turkey every year. Chaque année, des millions de touristes de centaines de pays visitent la Turquie.

Eğer turist rehberiysen ve Türkçe biliyorsan iyi para kazanabilirsin. إذا كنت مرشدًا سياحيًا وتعرف اللغة التركية، فيمكنك كسب أموال جيدة. If you are a tourist guide and speak Turkish, you can earn good money. Si vous êtes guide touristique et que vous parlez turc, vous pouvez gagner beaucoup d'argent.

Ayrıca Türkiye önemli ticaret yolları üzerinde yer alıyor. بالإضافة إلى ذلك، تقع تركيا على طرق تجارية مهمة. Darüber hinaus liegt die Türkei an wichtigen Handelsrouten. In addition, Turkey is located on important trade routes. De plus, la Turquie est située sur d'importantes voies commerciales.

Mesela İran halısı satın almak isteyenler genellikle Türkiye'ye gelirler. على سبيل المثال، أولئك الذين يرغبون في شراء السجاد الفارسي عادة ما يأتون إلى تركيا. For example, those who want to buy Persian carpets usually come to Turkey. Par exemple, ceux qui veulent acheter un tapis iranien viennent généralement en Turquie. Например, в Турцию обычно приезжают те, кто хочет купить персидские ковры.

Türkçe bilen kişiler Türkçeye benzeyen dilleri de kolayca öğrenebilirler. يمكن للأشخاص الذين يعرفون اللغة التركية أن يتعلموا بسهولة لغات مشابهة للغة التركية. Wer Türkisch kann, kann leicht ähnliche Sprachen wie Türkisch lernen. People who speak Turkish can easily learn languages similar to Turkish. Les personnes qui parlent turc peuvent facilement apprendre des langues similaires au turc. Люди, говорящие по-турецки, могут легко выучить языки, похожие на турецкий.

Örneğin Azerbaycan dili Türkçeye çok benziyor. على سبيل المثال، اللغة الأذربيجانية تشبه إلى حد كبير اللغة التركية. For example, the Azerbaijani language is very similar to Turkish. Par exemple, la langue azerbaïdjanaise ressemble beaucoup au turc.

Sıradan bir Türk bir Azerbaycanlının dediklerinin en az %40'ını (yüzde kırkını) anlayabilir. يمكن للتركي العادي أن يفهم ما لا يقل عن 40٪ (أربعين بالمائة) مما يقوله الأذربيجاني. Ein gewöhnlicher Türke kann mindestens 40 Prozent von dem verstehen, was ein Aserbaidschaner sagt. An ordinary Turk can understand at least 40% (forty percent) of what an Azerbaijani is saying. Un Turc ordinaire peut comprendre au moins 40 % des paroles d'un Azerbaijanais.

Türkmence ve Gagavuzca ile Türkçe arasında da benzerlikler var. هناك أيضًا أوجه تشابه بين التركمان والغاغوز والتركية. Es gibt auch Ähnlichkeiten zwischen Turkmenisch und Gagausisch und Türkisch. There are also similarities between Turkmen and Gagauz and Turkish. Il y a aussi des similitudes entre le turkmène, le gagauz et le turc.

Azerbaycan, İran ve Irak'taki birçok insan Türk dizileri izler ve Türkçe şarkılar dinler. يشاهد الكثير من الناس في أذربيجان وإيران والعراق المسلسلات التلفزيونية التركية ويستمعون إلى الأغاني التركية. Many people in Azerbaijan, Iran and Iraq watch Turkish serials and listen to Turkish songs. De nombreuses personnes en Azerbaïdjan, en Iran et en Irak regardent des séries télévisées turques et écoutent des chansons en turc. Многие люди в Азербайджане, Иране и Ираке смотрят турецкие сериалы и слушают турецкие песни.

Arapça ve Farsçadan farklı olarak Türkçe, Latin alfabesini kullanan bir dil. على عكس العربية والفارسية، اللغة التركية هي لغة تستخدم الأبجدية اللاتينية. Unlike Arabic and Persian, Turkish is a language that uses the Latin alphabet. Contrairement à l'arabe et au persan, le turc est une langue qui utilise l'alphabet latin.

Bence bu, Türkçeyi öğrenmeyi kolaylaştırıyor. أعتقد أن هذا يجعل تعلم اللغة التركية أسهل. I think this makes it easier to learn Turkish. Je pense que cela rend l'apprentissage du turc plus facile.

Türkçenin grameri de çok karmaşık değil. قواعد اللغة التركية ليست معقدة للغاية أيضًا. The grammar of Turkish is also not very complicated. La grammaire du turc n'est pas non plus très compliquée.

Kabul etmeliyim ki Türkçenin zor tarafları da var. يجب أن أعترف أن اللغة التركية لها جوانبها الصعبة. I have to admit that Turkish has some difficult aspects. Je dois admettre qu'il y a aussi des côtés difficiles du turc. Я должен признать, что в турецком языке есть некоторые сложные аспекты.

Mesela ekler Türkçeyi zorlaştırıyor. على سبيل المثال، اللواحق تجعل تعلم اللغة التركية أمرًا صعبًا. For example, suffixes make Turkish difficult. Par exemple, les suffixes rendent le turc difficile. Например, суффиксы усложняют турецкий язык.

Ancak düzenli çalışarak Türkçe öğrenen birçok arkadaşım var. ومع ذلك، لدي العديد من الأصدقاء الذين يتعلمون اللغة التركية من خلال الدراسة بانتظام. Ich habe jedoch viele Freunde, die durch regelmäßiges Üben Türkisch gelernt haben. However, I have many friends who learn Turkish by working regularly. Cependant, j'ai de nombreux amis qui apprennent le turc en travaillant régulièrement.

Yani Türkçe öğrenmek imkansız değil. لذا فإن تعلم اللغة التركية ليس مستحيلاً. Es ist also nicht unmöglich, Türkisch zu lernen. So it is not impossible to learn Turkish. Donc, apprendre le turc n'est pas impossible.