#kızgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul
Çeviri: kübra demir Gözden geçirme: berat güven
Translation: kübra iron Review: berat trust
Traducción: kübra iron Reseña: berat trust
Merhaba.
مرحبًا
Size daha önce hiç kimseye anlatmadığım
اُريد أن أبدأ بسرد لحظة خاصة جدًا لم أفصح عنها من قبل.
I've never told anyone before
çok özel bir anımı anlatarak başlamak istiyorum.
I want to start by telling a very special memory.
Yıllar önce “Aile Dizimi” diye bir tür
قبل أعوام، انضممتُ إلى إحدى جلسات المعالجة
A genre called "Family Constellation" years ago
terapi seansına katılmıştım.
التى تُدعي "منظومة العائلة".
I attended the therapy session.
Asistí a una sesión de terapia.
Svagito diye biri yapıyordu bu seansı.
يقوم بهذه الجلسة شخص يُدعي سفاغيتو.
Someone named Svagito was doing this session.
Onunla bir odaya girdik ve bana dedi ki,
دخلنا معه إلى إحدى الغرف، ثم قال لي،
We walked into a room with him and he said to me,
“Anneannenle babaanneni hatırlıyor musun?”
"هل تتذكرين والدتي والديكِ؟"
"Do you remember your grandmother and grandmother?"
Ben de dedim ki, “Anneannemle
أنا قلتُ: "لا أتذكرهما لأن
I said, "With my grandmother
babaannemi hatırlamıyorum çünkü
I don't remember my grandmother because
anneannem, ben doğmadan önce vefat etti,
جدتي لأمي توفيت قبل ولادتي،
my grandmother passed away before i was born,
babaannem de ben doğduktan çok kısa bir süre sonra vefat etti,
وجدتي لأبي توفيت بعد أن ولدتَ بقترة وجيزة جدًا،
my grandmother passed away shortly after I was born,
o yüzden bilmiyorum onları dedim ve
لهذا السبب لا أعرفهما،"
so i said i don't know them and
niye oradan başladığını da bilmiyordum çünkü
ولأنني لم أكن أعلم أيضًا لماذا بدأنا من عندهما
I didn't know why it started from there because
onlara tutunarak nereye gidebiliriz
ظللتُ اُفكر إلى أين يمكننا الوصول من عندهما
holding on to them where can we go
diye düşünüyordum, benim hiç karşılaşmadığım bu insanlarla.
I was thinking, these people I have never met
Bana dedi ki,
فقال لي:
He said to me,
“Şu anda onların bu odada olduğunu farz et ve
"افترضي أنهما هنا في هذه الغرفة الآن،
“Imagine they're in this room right now and
onlardan bahset, nasıl duydun, onlar hakkında ne biliyorsun?”
تحدثي عنهما، ماذا تعرفين عنهما؟"
talk about them, how did you hear, what do you know about them? "
Ben de dedim ki, “Anneannem felsefe öğretmeniydi ve
فقلتُ: "جدتي لأمي كانت معلمة فلسفة،
I said, “My grandmother was a philosophy teacher and
kadınlarla mücadele konusunda bir şeyler yaptığını biliyorum,
أعرف أنها كانت تقوم بمناقشات تخص المرأة،
I know you're doing something about fighting women,
babaannem de şairdi.”
وجدتي لأبي كانت شاعرة".
my grandmother was also a poet. "
Sonra dedi ki, “onların şu anda bu odada olduğunu hayâl et ve
بعد ذلك قال لي: "تخيلي أنهما الآن موجودتان الآن
Then he said, "Imagine they are in this room right now and
onlara teşekkür et” dedi.
وتقدمي لهما بالشكر".
thank them ”he said.
“çünkü sen hayatta ne yapıyorsan onlardan aldın bu bayrağı ve
"لأنكِ أيًا ما تفعليه فى الحياة، أخذتِ هذه الراية منهما
"Because whatever you do in life you got this flag from them and
onlardan aldın bu emaneti ve şu anda seninle gurur duyuyorlar.”
أنتِ أخذتِ هذه الأمانة منهما و هما الآن فخورتان بكِ".
you took it from them and they are proud of you now. "
Ve ben ilk defa hayatımda, Beyoğlu'nda
وأنا لأول مرة فى حياتي، فى أحد الأبنية بحي باي اوغلو،
And for the first time in my life, in Beyoğlu
bir binanın üçüncü katında, bir odada diz çöküp
kneeling in a room on the third floor of a building
hiç görmediğim, hiç hatırlamadığım
وشكرت جدتيّ اللتان لم أرهما ولا أتذكرهما
that I have never seen, never remembered
anneannemle babaanneme gözyaşları içinde teşekkür ettim.
I thanked my grandmother and grandmother in tears.
Bunu size niye anlattım? Çünkü o gün hissettiğim şey; bu kadınlardan
لماذا أخبركم بذلك؟ لأن الشيء الذى شعرت بهِ ذلك اليوم،
Why did I tell you this? Because what I felt that day; from these women
gelen bir nehrin içinde akıp gitmemdi ve ben bununla gurur duyuyordum
لم ينتهي مع النهر الآتي من هاتين المرأتين، وأنا أشعر بالفخر تجاهه
Was flowing in a river that came and I was proud of it
bu büyük kadınlardan aldığım mirastan ve bayraktan.
الراية والميراث الذى حصلت عليه من هاتين المرأتين.
from the legacy and flag I received from these great women.
Bu tabii ki sembolik bir şeydi ama kadın olmaktan gerçekten gurur duyduğumu
هذا بالطبع سيبدو شيئًا رمزيًا لكنني ذلك اليوم شعرت بالفخر حقًا لكوني امرأة
Of course it was a symbolic thing, but I was really proud to be a woman.
ve onlardan aldığım bu emaneti taşıdığımı o gün çok hissettim.
ولكوني أحمل الأمانة التي أخذتها منهما.
and I felt very much that day that I carried this trust that I received from them.
Şu anda bu salonda bulunan herkes, aslında hayatını bir kadından emanet aldı.
وفي الحقيقة أن كل شخص فى هذه الغرفة الآن أخذ أمانة من إحدى السيدات بحياتِه.
Everyone in this room right now actually took their life from a woman.
Ve o zaman, peki "kız gibi" kelimesi ne zaman dandik bir şey haline geldi?
حسنًا إذا، متى تحولت كلمة (كالفتيات) إلى شيء ذميم؟
And then, when did the word "girlish" become a lousy thing?
Yani, niye bir şeyi kız gibi yapmak onu dandik yapmak oldu? Nasıl oldu bilmiyorum.
أعني، لماذا القيام بشيء كالفتاة يعني أنك تقوم به بصورة سيئة؟ كيف ذلك لا أعلم.
I mean, why did doing something like a girl make her lousy? I don't know how it happened.
Aranızda annesinin beceriksiz olduğunu söyleyebilecek birisi var mı?
هل منكم من يمكنه القول أن والدتَه فاشلة؟
Is there anyone among you who could say that his mother was incompetent?
Kelimelerin büyü olduğunu duymuştum eskiden. Kelimeler gerçekten büyü.
يقال أن الكلمات لها سحرها، وهي بالفعل كذلك.
I used to hear that words are magic. Words really magic.
Kariyerinin çok büyük bir kısmında kelimeleri kullanan biri olarak
وكوني شخص يقوم جزء كبير من مهنته على الكلمات
As someone who uses words for most of his career
söyleyebilirim ki; gerçekten kelimeler karşıdaki insana büyü yaparlar
يمكنني القول أن الكلمات بالفعل تسحر الإنسان الذى أمامك.
I can say that really words cast magic on the other person
ve biz eğer 'kız gibi' kelimesini bir şeyi yalapşap yapmak,
وإذا نحن استخدمنا كلمة (كالفتيات) للتدليل على العمل غير المتقن،
And if we make the word 'girly' something lick,
'adam gibi' kelimesini de bir şeyi doğru düzgün yapmak olarak kullanırsak;
وكلمة (كالرجال) لتدل على العمل الصائب والصحيح،
If we use the word 'like a man' as doing something right;
bu o kelimeleri, o sıfatları cinsiyet ayrımına sokmak
إن تلك الكلمات والصفات ترتكز على التفرقة العنصرية
To put these words, those adjectives in gender discrimination
ve aynı zamanda 'kız gibi' kelimesiyle karşı tarafı güçsüzleştirmek,
كما أن فى نفس الوقت كلمة (كالفتاة) تُشير إلي التقليل
and at the same time weakening the other party with the word 'girly',
küçümsemek demek olur.
it means belittling.
Peki ben bu kelimeyi nasıl değiştirmek istiyorum?
حسنًا كيف أريد تغيير هذه الكلمة؟
So how do I want to change this word?
Orkid'in sponsorluğundaki 'kız gibi' kampanyasını görene kadar ben de
ووفقًا للحملة الإعلانية (كالفتاة) برعاية أوركيد، أنا أيضًا لم أنتبه لهذه الكلمة.
Until I saw the 'girly' campaign sponsored by Orkid, I too
dilimdeki bu kelimenin farkında değildim. Ben de bu kelimeleri duydum.
وأنا أيضًا سمعت هذه الكلمات.
I was not aware of this word in my language. I've heard these words too.
İlk duyduğum ve son duyduğum zamanları size söyleyeyim:
لأخبركم عن أول مرة وآخر مرة سمعتها فيها:
Let me tell you when I heard it first and when I heard it last:
İlk kez bir basket sahasında duyduğumu hatırlıyorum.
المرة الأولى، أذكر أنني سمعتها فى ملعب كرة السلة.
I remember hearing it on a basketball court for the first time.
Potaya basket attım, sonra birisi bana "kız gibi attın" dedi.
رميت الكرة للسلة، ثم قال لي أحدهم "رميتها كالفتاة".
I threw a basket in the basket, then someone said, "You threw it like a girl."
Herhalde, karpuz gibi attığım içindi
غالبًا لأنني رميتها مثل البطيخ،
Probably because I threw it like watermelon
ve ilk kez o zaman duymuştum.
وكانت هذه أول مرة أسمعها.
And it was the first time I heard about it.
Sanıyorum yine 13-14 yaşındaydım ve ilk bestemi de bir kız gibi o sene yapmıştım,
أعتقد أنني كنتُ بعمر ال13-14، ولحنتُ فى هذه السنة لحني كفتاة.
I think I was 13-14 years old again and I made my first song that year like a girl,
zaten ruh halimi de çok iyi anlatıyor beste, çünkü aynen şöyleydi:
ويشرح اللحن مزاجي جيدًا، لأنه قال بالحرف:
(şarkı) "I see the clouds, rain is coming"
(أغنية) " أرى السحب، الأمطار على وشك أن تهطل"
-yani herhalde görmüşüm bir şeylerin geldiğini o yıllar-
أعتقد أنني توصلت إلى بعض الأشياء فى تلك السنوات
-so I guess I saw something coming in those years-
Sonra, son kez de şeyde duydum: Maçta bir kişi tribünden sahaya bağırdı
بعد ذلك، آخر مرة سمعتها، فى المباراة صرخ أحدهم من المدرجات
Then, for the last time I heard about it: In the match, a person shouted from the stands to the field
"kız gibi oynamayın be" diye, futbol maçında.
قائلًا: "لا تلعبوا كالفتيات" في مباراة كرة قدم.
"Don't play like a girl" at the football game.
Şimdi ben neden bu kelimenin arkasında durmak istediğimi
الآن سبب رغبتي بالوقوف عند هذه الكلمة
Now why do I want to stand behind this word
size başka bir örnekle daha anlatmak istiyorum. 11 yıl önce
أريد أن أخبركم بمثالٍ آخر.
I want to tell you with another example. 11 years ago
Orkid'le 'çocuk da yaparım kariyer de' diye bir şarkı yaptık ve bu şarkı
قبل 11 عامًا، أطلقنا أغنية "أنجبي أطفال، واعملي أيضًا" مع أوركيدا،
We made a song with Orkid saying 'I can make a child and also make a career' and this song
kadınlara bizim hiç beklemediğimiz kadar çok özgüven aşıladı. Öyle bir şey oldu ki,
منحت هذه الأغنية النساء ثقة كبيرة بأنفسهن بشكل لم نكن نتوقعهُ مطلقًا.
it gave women more self-confidence than we ever expected. Something happened
havaalanında peşimden koşup "Nil hanım, Nil hanım sizin dediğinizi
وحدث شيء كهذا، ركض خلفي فى المطار إحدى السيدات قائلةً:
running after me at the airport and saying, "Mrs. Nil, Mrs. Nil, what you said.
yaptım ve 4 çocuk yaptım ama kariyerimde zorlanıyorum" diyenler oldu.
"سيدة نيل، لقت طبقت ماقلتيه، لديّ 4 أطفال لكنني أستمر في عملي".
I did it and had 4 children, but there were people who said "I have difficulties in my career."
(gülüşmeler) Ben de dedim ki: biraz abartmamış mısınız?
(ضحك) وأنا قلتُ: "ألم تبالغي قليلًا؟"
(laughter) So I said: aren't you exaggerating a bit?
Bir kere Akhisar'da bir kız meslek lisesinin açılışına gitmiştim
ذات مرة، ذهبت لافتتاح إحدى المدارس المهنية للفتيات
Once I went to the opening of a girls' vocational high school in Akhisar.
orada da mikrofona çıktığımda ne diyeceğimi bilemedim.
وعندما صعدتُ إلى المسرح هناك، لم أعرف ماسأقوله.
I did not know what to say when I went into the microphone there too.
Bir sürü kız var karşımda ve okul açılıyor ve ben de onlara sadece dedim ki,
العديد من الفتيات أمامي، والمدرسة تُفتتح، وأنا قلت لهم فقط،
There are a lot of girls in front of me and school is opening and I just told them,
yani içimden o sırada öyle demek geldi "çocuk da yapın, kariyer de!" dedim
يعني هذا ما جاء من قلبي حينها. قلتُ: "أنجبي أطفالًا، واعملي أيضًا!"
I mean at that time it came to mean "do a child and a career too!" I said
ve gerçekten hayatımda bu kadar tezahürat duymamıştım, sanki kendimi Elvis Presley,
وحقيقةً لم أسمع هتافًا كهذا فى حياتي، شعرتُ كأنني الفيس بريسلي أو البيتلز.
And I never really cheered so much in my life, as if it was Elvis Presley,
Beatles gibi filan hissettim, çığlıklar koptu ve o gün ilk defa
I felt like the Beatles, the screams broke out and for the first time that day
birilerine özgüven vermenin ne kadar güzel bir his olduğunu hissettim ve
كم هو شعور جميل أن تمنح للأشخاص الثقة بأنفسهم،
I felt how nice it was to give someone self-confidence and
gözlerim doldu, çok güzel bir şeydi çünkü bu.
دمعت عيناي، لأن هذا كان شيئًا رائعًا للغاية.
my eyes filled, it was a beautiful thing because it was.
Biliyorsunuz dünyada da, Türkiye'de de kızların çok eksik olduğu ve eksikliğini
وأنتم تعلمون أن الفتيات فى تركيا والعالم يشعرن بالنقص وعدم الثقة بالتفس
You know that girls are very lacking in the world and in Turkey.
duyduğu bir duygu özgüven ve ben şu an aranızdan birine desem ki
وأنا إذا قلت لشخصٍ ما من بينكم الآن
a feeling that he has confidence and if I say to any of you right now
bana hayat hikayenizi anlatın; muhtemelen bu özgüven anlarından bahsedeceksiniz
أن يخبرني عن قصة حياته، غالبًا سيتحدث عن لحظات الثقة بالنفس هذه
tell me your life story; you'll probably talk about these moments of self-esteem
çünkü insanlar özgüven duyduğu anlarda geometrik olarak sıçrama yaparlar.
لأن الإنسان في لحظات ثقته بنفسه يُحدث فرقًا.
because people jump geometrically in moments of self-esteem.
Bu yüzden kızlar için çok önemli olan bir duyguyu "kız gibi" kelimesi soyuyor,
ولهذا السبب تسلب كلمة "كالفتاة" هذا الشعور الذي يكون هام جدًا بالنسبة للفتيات،
That's why the word "girly" strips a feeling that is so important to girls,
potansiyelimizi öldürüyor.Cinsiyetimiz niçin bir şeyi kötü yapmak anlamına gelsin?
فلماذا يدل جنسنا على العمل بطريقة سيئة؟
It kills our potential. Why would our sex mean to do something bad?
Ben istiyorum ki, kız gibi de tıpkı adam gibi olduğu gibi
اريد أن تدل كلمة "كالفتاة" على العمل المُتقن تمامًا مثل "كالرجال"،
I want, like a girl, just like a man
Lo quiero como una niña como un hombre
bir şeyi en iyi yapmak demek olsun, bir şeyi başarmak anlamına gelsin;
وأن يدل على النجاح بالشيء،
Let it mean doing something best, let it mean accomplishing something;
biz bir şeyi kız gibi yaptığımız için kendimizle gurur duyalım.
لنفتخر بأنفسنا لأننا قمنا بالعمل كالفتيات.
Let's be proud of ourselves that we do something like girls.
Dünyada yapılan araştırmalar göstermiş ki; 16-24 yaş arası kızlar, özellikle ergenlik
أظهرت الأبحاث حول العالم أن: الفتيات من سن 16-24، خاصةً بفترة المراهقة،
Studies in the world have shown that; Girls aged 16-24, especially adolescence
döneminde, %89'u bu kelimeyle yaralanıyor. O halde, siz de buna destek olun,
تستاء من هذه الكلمة بنسبة 89%. فى هذه الحالة، أنتم أيضًا ادعموا هذا،
During the period, 89% were injured by this word. So support this too,
bizimle beraber bu kelimeyi yaralayan bir şey değil, kanatlandıran bir şey
معًا جميعًا لنجعل هذه الكلمة شيء يدل على التشجيع وليس الاستياء.
With us it's not something that hurts the word, it's something that makes you wings
haline getirelim. #kizgibi hastag'iyle kendi yaptığınız, erkekler de yapabilirler
شاركوا ماتفعلوه على هاشتاج #كالفتاة، والرجال أيضًا يمكنهم المشاركة،
Let's make it. You can make your own with #kizgibi hastag, men can do it too
iyi yaptığınız bir şeyi paylaşırsanız; fotoğraf , video ya da yazı olarak
ليكن فيديو أو صورة أو منشور، لننشره على وسائل التواصل الاجتماعى،
if you share something you do well; as photo, video or text
sosyal medyada, bunu yaymamıza ve bu kelimenin artık yeni güzel anlamını
ونعيد لهذه الكلمة معناها الجميل
on social media, let us spread this and get the new beautiful meaning of this word.
çoğaltmamıza yardımcı olursunuz.
ساعدونا على الانتشار.
you help us reproduce.
Dilerim hayatta ne yaparsanız kız gibi yaparsınız çünkü ben de
ليت كل ماتفعلونه في الحياة تفعلوه كالفتاة لأن أنا أيضًا
I wish whatever you do in life, you do it like a girl cause me too
(şarkı) kız gibi yaptım ne yaptıysam ben, kız gibi yaptım ne yaptıysam.
(أغنية) مهما فعلت افعل كالفتاة، مهما فعلت افعل كالفتاة.
(song) I did like a girl whatever I did, I did like a girl, whatever I did.
Çok teşekkürler.
شكرًا جزيلُا.
Thank you so much.