×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Nancy Türkçe, İlkbahar

İlkbahar

Nisan ayında burada çok yağmur yağıyor. Ama Mayıs ayında çiçekler var. Burada bir söz var, “Nisan yağmurları Mayıs çiçeklerini getirir.” Mayıs ayı ise daha sıcak ve daha ılık. Mayısta çiçekler açıyor. Haziran ise genellikle ılık. Temmuz ve Ağustos ayları ise çok sıcak.

Burada bazen pikniğe gideriz. Piknikte sandviç, zeytin, peynir yeriz ve şarap içeriz. Portland'daki Japon bahçesi çok büyük ve bahar aylarında çok güzel. Orada, Japon bahçesi, hayvanat bahçesi ve gül bahçesi yan yana. Portland'daki Japon Parkı, Konya'daki Japon Bahçesinden çok daha büyük. Gizli Bahçe'ye hayatımda hiç gitmedim.

Buradaki Japon Bahçesine dört-beş defa gittim ama çok pahalı. Orada piknik yapmak yasak. Bu bahçe sadece yürümek ve fotoğraf çekmek için. Orada bir restoran var ama bu restoranda sadece bir kaç sıcak içecek ve biraz atıştırmalık var.

İlkbahar الربيع Frühling Άνοιξη Spring Printemps Lente Весна Vår

Nisan ayında burada çok yağmur yağıyor. تمطر كثيرًا هنا في أبريل. It rains a lot here in April. Ama Mayıs ayında çiçekler var. ولكن هناك زهور في شهر مايو. But in May there are flowers. Burada bir söz var, __“Nisan yağmurları Mayıs çiçeklerini getirir.”__ Mayıs ayı ise daha sıcak ve daha ılık. هناك قول مأثور هنا: "أمطار أبريل تجلب زهور مايو". مايو أكثر سخونة وأكثر اعتدالا. Hier gibt es ein Sprichwort: "Aprilschauer bringen Maiblumen". Der Mai ist wärmer und wärmer. There's a saying here, "April showers bring May flowers." May is warmer and warmer. Овде постоји изрека: „Априлски пљускови доносе мајско цвеће“. Мај је топлији и топлији. Mayısta çiçekler açıyor. تتفتح الزهور في شهر مايو. Flowers bloom in May. Haziran ise genellikle ılık. June is generally mild. Temmuz ve Ağustos ayları ise çok sıcak. Juli und August sind sehr heiß. July and August are very hot.

Burada bazen pikniğe gideriz. نذهب في نزهات هنا في بعض الأحيان. We sometimes go on picnics here. Piknikte sandviç, zeytin, peynir yeriz ve şarap içeriz. في النزهة نأكل السندويشات والزيتون والجبن ونشرب النبيذ. At a picnic we eat sandwiches, olives, cheese and drink wine. Portland'daki Japon bahçesi çok büyük ve bahar aylarında çok güzel. الحديقة اليابانية في بورتلاند ضخمة وجميلة في فصل الربيع. The Japanese garden in Portland is huge and beautiful in spring. Orada, Japon bahçesi, hayvanat bahçesi ve gül bahçesi yan yana. هناك، تقع الحديقة اليابانية وحديقة الحيوان وحديقة الورود جنبًا إلى جنب. There, the Japanese garden, the zoo and the rose garden are side by side. Тамо су јапански врт, зоолошки врт и ружичњак један поред другог. Portland'daki Japon Parkı, Konya'daki Japon Bahçesinden çok daha büyük. الحديقة اليابانية في بورتلاند أكبر بكثير من الحديقة اليابانية في قونية. Der Japanische Park in Portland ist viel größer als der Japanische Garten in Konya. The Japanese Park in Portland is much bigger than the Japanese Garden in Konya. Gizli Bahçe'ye hayatımda hiç gitmedim. لم أذهب إلى الحديقة السرية في حياتي. Ich war noch nie im Geheimen Garten. I've never been to the Secret Garden. Никада у животу нисам био у Тајној башти.

Buradaki Japon Bahçesine dört-beş defa gittim ama çok pahalı. لقد زرت الحديقة اليابانية هنا أربع أو خمس مرات، لكنها مكلفة للغاية. I have been to the Japanese Garden here four or five times but it is very expensive. Orada piknik yapmak yasak. النزهات محظورة هناك. Picnics are forbidden there. Bu bahçe sadece yürümek ve fotoğraf çekmek için. هذه الحديقة مخصصة للمشي والتقاط الصور فقط. This garden is just for walking and taking photos. Ова башта је само за шетњу и сликање. Orada bir restoran var ama bu restoranda sadece bir kaç sıcak içecek ve biraz atıştırmalık var. يوجد مطعم هناك ولكن هذا المطعم يقدم فقط بعض المشروبات الساخنة وبعض الوجبات الخفيفة. Es gibt dort ein Restaurant, das aber nur ein paar Heißgetränke und einige Snacks anbietet. There is a restaurant there but it only has a few hot drinks and some snacks. Il y a un restaurant, mais il ne propose que quelques boissons chaudes et des en-cas. Тамо постоји ресторан, али овај ресторан има само неколико топлих напитака и грицкалице.