×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Türkçe Okuyorum, Marianna Takside

Marianna Takside

Marianna iki yıl önce Türkiye'ye geldi.

O öğretmen. Taksim'de bir lisede çalışıyor. Onun çok öğrencisi var. Onun öğrencileri Marianna'yı çok seviyorlar, çünkü iyi öğretiyor ve her zaman güleryüzlü. Dersler çok iyi ve neşeli geçiyor. Çocuklar çizgi filmleri çok seviyorlar ve Marianna'ya teşekkür ediyorlar. Marianna Beşiktaş'ta oturuyor ve bazen okula taksiyle gidiyor. Bu sabah Marianna yine okula taksiyle gitti.

Marianna - Taksi!

! ! Merhaba!

Şoför - Merhaba, günaydın!

Marianna - Günaydın!

Taksim'e gidiyoruz.

Şoför - Tamam.

Marianna - Bugün trafik çok kötü.

Şoför - Evet, niçin bilmiyorum.

Nereden geliyorsunuz?

Marianna - Amerika'dan.

Şoför - Ne iş yapıyorsunuz?

Marianna - Öğretmenim.

Şoför - Ne öğretiyorsunuz?

Marianna - İngilizce öğretiyorum.

Şoför - Dünyada pek çok insan İngilizce konuşuyor.

Hangi okulda çalışıyorsunuz?

Marianna - Beyoğlu Lisesinde.

Şimdi sağa dönün, lütfen. Şimdi sola, doğru. Tamam, burada iniyorum.

Şoför - Buyurun.

Marianna - Teşekkürler, iyi işler!

Şoför - Ben teşekkür ederim, iyi günler!

Marianna taksiden indi ve okula girdi.

Öğretmen arkadaşlarıyla on beş dakika konuştu, kahve içti ve sınıfa gitti.

Marianna Takside ماريانا في تاكسي Marianna Takside Marianna Takside Marianna est en taxi Marianna Takside マリアンナ・タクサイド Marianna Takside Marianna Takside Марианна Таксайд Marianna Takside 玛丽安娜-塔克赛德

Marianna iki yıl önce Türkiye'ye geldi. أتت ماريانا إلى تركيا منذ عامين. Marianna kam vor zwei Jahren in die Türkei. Marianne came to Turkey two years ago. Marianna est venue en Turquie il y a deux ans. Марианна приехала в Турцию два года назад.

O öğretmen. هذا المعلم. That teacher. Il est enseignant. Тот учитель. Taksim'de bir lisede çalışıyor. يعمل في مدرسة ثانوية في تقسيم. Er arbeitet an einer High School in Taksim. She works at a high school in Taksim. Elle travaille dans un lycée de Taksim. Он работает в средней школе в Таксиме. Onun çok öğrencisi var. لديه العديد من الطلاب. Er hat viele Schüler. He has many students. Il a de nombreux étudiants. Onun öğrencileri Marianna'yı çok seviyorlar, çünkü iyi öğretiyor ve her zaman güleryüzlü. يحب طلابها ماريانا لأنها تدرس جيدًا وتبتسم دائمًا. Ihre Schüler lieben Marianna, weil sie gut unterrichtet und immer lächelt. His students love Marianna very much, because he teaches well and is always smiling. Ses élèves apprécient beaucoup Marianna parce qu'elle enseigne bien et qu'elle est toujours sympathique. Ее ученики любят Марианну за то, что она хорошо учит и всегда улыбается. Dersler çok iyi ve neşeli geçiyor. الفصول جيدة جدا وممتعة. Der Unterricht ist sehr gut und macht Spaß. The lessons are very good and joyful. Les cours sont très bons et joyeux. Çocuklar çizgi filmleri çok seviyorlar ve Marianna'ya teşekkür ediyorlar. يحب الأطفال الرسوم المتحركة ويشكرون ماريانا. Kinder lieben Cartoons und sie danken Marianna. Children love cartoons and thank Marianna. Les enfants adorent les dessins animés et remercient Marianna. Дети любят мультфильмы и благодарят Марианну. Marianna Beşiktaş'ta oturuyor ve bazen okula taksiyle gidiyor. تعيش ماريانا في بشيكتاش وأحيانًا تأخذ سيارة أجرة إلى المدرسة. Marianna lives in Beşiktaş and sometimes goes to school by taxi. Marianna vit à Beşiktaş et prend parfois un taxi pour aller à l'école. Bu sabah Marianna yine okula taksiyle gitti. هذا الصباح ، استقلت ماريانا سيارة أجرة إلى المدرسة مرة أخرى. This morning Marianna went to school again by taxi. Ce matin, Marianna a de nouveau pris un taxi pour se rendre à l'école.

Marianna - Taksi! Marianna - Taxi! Marianna - Taxi !

! ! Merhaba! Hello there!

Şoför - Merhaba, günaydın! السائق - مرحبا، صباح الخير! Driver - Hello, good morning!

Marianna - Günaydın! Marianna - Good morning!

Taksim'e gidiyoruz. We're going to Taksim. Nous allons à Taksim.

Şoför - Tamam.

Marianna - Bugün trafik çok kötü. ماريانا - حركة المرور سيئة للغاية اليوم. Marianna - Today the traffic is very bad. Marianna - La circulation est mauvaise aujourd'hui.

Şoför - Evet, niçin bilmiyorum. سائق - نعم ، لا أعرف لماذا. Driver - Yeah, I don't know why. Chauffeur - Oui, je ne sais pas pourquoi.

Nereden geliyorsunuz? من اين اتيتم؟ Where do you come from? D'où venez-vous ?

Marianna - Amerika'dan. ماريانا - من أمريكا. Marianna - from America.

Şoför - Ne iş yapıyorsunuz? سائق - ماذا تفعل؟ Driver - What do you do? Chauffeur - Que faites-vous ?

Marianna - Öğretmenim. ماريانا - أستاذي. Marianna - My teacher. Marianna - Enseignante.

Şoför - Ne öğretiyorsunuz? سائق - ماذا تدرس؟ Driver - What are you teaching? Chauffeur - Qu'enseignez-vous ?

Marianna - İngilizce öğretiyorum. ماريانا - أقوم بتدريس اللغة الإنجليزية. Marianna - I teach English. Marianna - J'enseigne l'anglais.

Şoför - Dünyada pek çok insan İngilizce konuşuyor. سائق - كثير من الناس في العالم يتحدثون الإنجليزية. Driver - Many people in the world speak English. Conducteur - De nombreuses personnes dans le monde parlent anglais.

Hangi okulda çalışıyorsunuz? في أي مدرسة تعمل؟ Which school do you work for? Dans quelle école travaillez-vous ?

Marianna - Beyoğlu Lisesinde. ماريانا - في ثانوية بيوغلو. Marianna - Beyoğlu Lisesfnde. Marianna - Lycée Beyoglu.

Şimdi sağa dönün, lütfen. الآن انعطف يمينًا ، من فضلك. Now turn right, please. Tournez à droite, s'il vous plaît. Şimdi sola, doğru. الآن إلى اليسار ، اليمين. Now left, right. Maintenant à gauche, à droite. Tamam, burada iniyorum. حسنًا ، أنا أنزل من هنا. Okay, I'm going down here. Bon, je m'arrête là.

Şoför - Buyurun. السائق - تفضل. Driver - Here you go. Chauffeur - Allez-y.

Marianna - Teşekkürler, iyi işler! ماريانا - شكرا ، عمل جيد! Marianna - Thanks, good work! Marianna - Merci, bon travail !

Şoför - Ben teşekkür ederim, iyi günler! السائق - أشكرك ، أتمنى لك يومًا سعيدًا! Driver - Thank you, good day! Chauffeur - Merci, bonne journée !

Marianna taksiden indi ve okula girdi. نزلت ماريانا من التاكسي ودخلت المدرسة. Marianna got out of the cab and went to school. Marianna descend du taxi et entre dans l'école.

Öğretmen arkadaşlarıyla on beş dakika konuştu, kahve içti ve sınıfa gitti. تحدث المعلم مع أصدقائه لمدة خمس عشرة دقيقة ، وشرب القهوة وذهب إلى الفصل. Teacher talked for fifteen minutes, drank coffee and went to class. L'enseignante a discuté avec ses amis pendant quinze minutes, a bu un café et est allée en classe.