×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.

image

Tim's pronounciation workshop, 21- How fluent speakers pronounce 'been'

21- How fluent speakers pronounce 'been'

Hi. I'm Tim and this is my Pronunciation Workshop.

Here, I'm gonna show you how English is really spoken. Come on, let's go inside.

Today, I'm going to use two things to help me demonstrate a feature of English pronunciation.

This is a bin and this is a bean. What's the connection? Well, I'm sure you know the past participle

of the verb 'to be' - 'been', right? Well, we asked some people how long they had been

in London.

I've been in London seventeen years.

I have been in London seven years. I've been in London for more than a year now.

I've been in London every summer since I was eighteen.

Now, they all used the word 'been' - but nobody

actually said 'been'. Listen again. What word do you actually hear them say?

I've been in London seventeen years.

I have been in London seven years. I've been in London for more than a year now.

I've been in London every summer since I was eighteen.

In fluent everyday English, when the auxiliary

'been' is not stressed its pronunciation changes to /bɪn/. 'I've been in London since 2015'

becomes 'I've /bɪn/ in London since 2015'. This is what's known as a weak form and it

helps speech to flow more naturally and fluently. Here are some more examples.

I've been working here for several years.

How long have you been waiting? It's been years since I went to the cinema.

What have you been up to since we last met?

So you've heard the examples, and now it's

your turn. You know the drill: listen and repeat.

I've been working here for several years.

How long have you been waiting?

It's been years since I went to the cinema.

What have you been up to since we last met?

Well done. And remember, if you want to learn

more about pronunciation, then please visit our website, bbclearningenglish.com. And that

is about it from the pronunciation workshop for this week. I'll see you soon. Bye bye! Now,

what to do with this old bean... of course, put it in the bin. Oww! I should've been more

careful... again.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

21- How fluent speakers pronounce 'been' Nasıl|akıcı|konuşurlar|telaffuz eder|been 21- Πώς προφέρουν οι ομιλητές που μιλούν με ευχέρεια το 'been' 21- How fluent speakers pronounce 'been' 21- Cómo pronuncian "been" los hablantes fluidos 21- Comment les locuteurs fluents prononcent-ils "been" ? 21- Come i parlanti fluenti pronunciano il termine "essere". 21- 流暢なスピーカーの「been」の発音 21- 유창한 화자들이 'been'을 발음하는 방법 21- Jak płynni mówcy wymawiają 'been' 21- Como é que os falantes fluentes pronunciam "been 21- Как произносят слово 'was' носители свободного языка 21- 口语流利者如何发音 "been 21- Akıcı konuşucular 'been' kelimesini nasıl telaffuz eder

Hi. I'm Tim and this is my Pronunciation Workshop. Merhaba|Ben|Tim|ve|bu|-dir|benim|Telaffuz|Atölyesi Merhaba. Ben Tim ve bu benim Telaffuz Atölyem.

Here, I'm gonna show you how English is really spoken. Come on, let's go inside. Burada|Ben|yapacağım|göstereceğim|sana|nasıl|İngilizce|gerçekten|gerçekten|konuşulduğunu|||gidelim|gitmek|içeri Burada, size İngilizcenin gerçekten nasıl konuşulduğunu göstereceğim. Hadi, içeri girelim.

Today, I'm going to use two things to help me demonstrate a feature of English pronunciation. ||||||||||||vlastnost||| ||||||||||||caractéristique||| ||||||||||demonstrate||aspect||| Bugün|Ben|gideceğim|-e|kullanmak|iki|şey|-e|yardım etmek|bana|göstermek|bir|özellik|-in|İngilizce|telaffuzu ||||||||||||característica||| Bugün, İngilizce telaffuzunun bir özelliğini göstermek için iki şey kullanacağım.

This is a bin and this is a bean. What's the connection? Well, I'm sure you know the past participle |||binaire|||||haricot||||||||||| |||Thrown away|||||Been|||||||||||participle Bu|dir|bir|kutu|ve|bu|dir|bir|fasulye|Ne|bu|bağlantı|iyi|ben|emin|sen|biliyorsun|bu|geçmiş|participle ||||||||frijol||||||||||| Bu bir kutu ve bu bir fasulye. Bağlantı ne? Eminim geçmiş zamanın geçmiş participle'ını biliyorsunuz.

of the verb 'to be' - 'been', right? Well, we asked some people how long they had been |||||olmuş|||biz|sorduk|bazı|insanlar|ne kadar|uzun|onlar|geçmiş zaman yardımcı fiili|olmuş 'Olmak' fiilinin geçmiş participle'ı - 'been', değil mi? Bazı insanlara Londra'da ne kadar süre kaldıklarını sorduk.

in London. de|Londra Londra'da kaldım.

I've been in London seventeen years. |bulundum|içinde|Londra|on yedi|yıl Tizenhét éve vagyok Londonban. On yedi yıldır Londra'dayım.

I have been in London seven years. I've been in London for more than a year now. Ben|(fiil)|bulundum|içinde|Londra|yedi|yıl|Ben (I have)|bulundum|içinde|Londra|için|daha|fazla|bir|yıl|şimdi Hét éve vagyok Londonban. Már több mint egy éve vagyok Londonban. Londra'da yedi yıldır yaşıyorum. Artık bir yıldan fazla bir süredir Londra'dayım.

I've been in London every summer since I was eighteen. ||de|Londra|her|yaz|-den beri|Ben|18 yaşındayken| he|||||verano|||| On sekiz yaşımdan beri her yaz Londra'dayım.

Now, they all used the word 'been' - but nobody Şimdi|onlar|hepsi|kullandı|o|kelime|'been'|ama|hiç kimse ||||||||nadie Mindannyian használták a "volt" szót - de senki sem Şimdi, hepsi 'been' kelimesini kullandı - ama kimse

actually said 'been'. Listen again. What word do you actually hear them say? aslında|söyledi|olmuş|Dinle|tekrar|Ne|kelime|yapar|sen|aslında|duyuyorsun|onları|söylemek valójában azt mondta, hogy "volt". Hallgassa meg újra. Melyik szót hallottad, hogy kimondták? aslında 'been' demedi. Tekrar dinle. Onların gerçekten ne söylediğini duyuyorsun?

I've been in London seventeen years. |bulundum|içinde|Londra|on yedi|yıl Londra'da on yedi yıldır.

I have been in London seven years. I've been in London for more than a year now. Ben|(fiil)|bulundum|içinde|Londra|yedi|yıl|Ben||||için|daha|fazla|bir|yıl|şimdi Londra'da yedi yıldır. Şimdi bir yıldan fazla Londra'da yaşıyorum.

I've been in London every summer since I was eighteen. ||de|Londra|her|yaz|-den beri|Ben|18 yaşındaydım|on sekiz On sekiz yaşımdan beri her yaz Londra'dayım.

In fluent everyday English, when the auxiliary Akıcı||gündelik|İngilizce|ne zaman|belirli|yardımcı Akıcı günlük İngilizcede, yardımcı fiir

'been' is not stressed its pronunciation changes to /bɪn/. 'I've been in London since 2015' ||||||||been||||| olmuş|||||||||Ben||içinde|Londra|dan |||acentuada|||||||||| 'been' vurgulanmaz, telaffuzu /bɪn/ şeklinde değişir. '2015'ten beri Londra'daydım'

becomes 'I've /bɪn/ in London since 2015'. This is what's known as a weak form and it |Benim|bulundum|içinde|Londra|den|||||||||| diventa 'I've /bɪn/ in London since 2015'. Questo è ciò che è noto come una forma debole e questo şeklini alır 'I've /bɪn/ in London since 2015'. Bu, zayıf form olarak bilinir ve

helps speech to flow more naturally and fluently. Here are some more examples. |||be smooth||||smoothly||||| yardımcı olur|konuşma|için|akış|daha|doğal olarak|ve|akıcı bir şekilde|İşte|var|bazı|daha fazla|örnekler segíti a beszéd természetesebb és gördülékenyebb áramlását. Íme még néhány példa. konuşmanın daha doğal ve akıcı bir şekilde akmasına yardımcı olur. İşte birkaç örnek daha.

I've been working here for several years. |burada|çalışıyorum|burada|için|birkaç|yıl Több éve dolgozom itt. Burada birkaç yıldır çalışıyorum.

How long have you been waiting? It's been years since I went to the cinema. Ne kadar|uzun|(fiil yardımı)|sen|bekliyorsun|bekliyor|O|(fiil yardımı)|yıllar|(den beri)|ben|gittim|(edat)|(belirtili artikel)|sinema Mióta vársz? Évek óta nem voltam moziban. Ne kadar süredir bekliyorsun? Sinemaya gittiğimden beri yıllar geçti.

What have you been up to since we last met? Ne|(fiil yardımı)|sen|(fiil yardımı)|meşgul|(edat)|-den beri|biz|son|buluştuk Mit csináltál azóta, hogy utoljára találkoztunk? Son görüşmemizden beri neler yapıyorsun?

So you've heard the examples, and now it's Yani|sen|duydun|o|örnekler|ve|şimdi|o Szóval hallottad a példákat, és most ez a Yani örnekleri duydun, şimdi sıra

your turn. You know the drill: listen and repeat. senin|sırası|Sen|biliyorsun|bu|alıştırma|dinle|ve|tekrar et |||||rutina||| sende. Ne yapman gerektiğini biliyorsun: dinle ve tekrar et.

I've been working here for several years. |burada|çalışıyorum|burada|için|birkaç|yıl Burada birkaç yıldır çalışıyorum.

How long have you been waiting? Ne kadar|uzun|(fiil yardımı)|sen|(fiil yardımı)|bekliyorsun Ne zamandır bekliyorsun?

It's been years since I went to the cinema. |geçmiştir|yıllar|-den beri|ben|gittim|-e|sinema|sinema Sinema'ya gittiğimden beri yıllar geçti.

What have you been up to since we last met? Ne|(fiil yardımıcı)|sen|(fiil)|||-den beri|biz|son|görüştük Son görüşmemizden beri neler yapıyorsun?

Well done. And remember, if you want to learn İyi|yapıldı|Ve|hatırla|eğer|sen|istiyorsan|-mek/-mak|öğrenmek Aferin. Ve unutmayın, eğer telaffuz hakkında daha fazla öğrenmek istiyorsanız

more about pronunciation, then please visit our website, bbclearningenglish.com. And that daha|hakkında|telaffuz|o zaman|lütfen|ziyaret edin|bizim|web sitesi|||Ve|o lütfen web sitemizi ziyaret edin, bbclearningenglish.com. Ve bu

is about it from the pronunciation workshop for this week. I'll see you soon. Bye bye! Now, bu|hakkında|o|-den|bu|telaffuz|atölye|için|bu|hafta|ben|göreceğim|seni|yakında|Hoşça kal|bay|Şimdi hafta için telaffuz atölyesinden bu kadar. Görüşürüz. Hoşça kalın! Şimdi,

what to do with this old bean... of course, put it in the bin. Oww! I should've been more ||||||||||||||||careful with it|| ne|ile|yapmalıyım|ile|bu|eski|fasulye|elbette|tabii ki|atmalıyım|onu|içine||çöp kutusu|Ayy|Ben|yapmalıydım|olmuş|daha bu eski fasulyeyle ne yapmalı... tabii ki, çöp kutusuna atmalıyım. Ah! Daha fazla

careful... again. dikkatli|tekrar dikkatli... tekrar.

SENT_CWT:AFkKFwvL=3.65 PAR_TRANS:gpt-4o-mini=1.41 tr:AFkKFwvL openai.2025-02-07 ai_request(all=42 err=0.00%) translation(all=33 err=0.00%) cwt(all=362 err=12.98%)