(5) حياة عيلتنا: شكلي مش عاجبني - YouTube
(5) Our family's life: I don't like how I look - YouTube
(5) La vita della nostra famiglia: non mi piace il mio aspetto - YouTube
عاجبك اللي صار!
Are you happy with what happened?
방금 전에 재밌었어요?
Olanlardan dolayı memnun musun ?
شو صار يعني؟
What happened?
도대체 뭐가요?
Ne oldu?
ما صار اشي
Nothing happened, but your aunt asked me if I’m pregnant
별건 아니지만
Hiçbir şey olmadı
بس عمتك بتسألني إذا حامل
당신 고모님이 나더러 임신했냐고 물어봤잖아요.
Ama senin halan bana hamile olup olmadığımı sordu
ما انتي بتعرفي
You know how elderly people are, they like to know the latest news
당신도 알잖아요,
Sen biliyorsun
الختايرة بحبوا يعرفوا آخر الأخبار
어르신들이 근황 듣는 거 좋아하시는거요.
Yaşlı insanlar en son haberleri bilmek istiyorlar
لأ مش هيك قصدها!
No, that’s not what she meant! I know that I gained weight and I look like a barrel, but there was no need for her to speak to me like that
아뇨. 그런 의도로 물어보신 게 아니에요.
Hayır, öyle demek istemedi
أنا بعرف إنّي نصحانة
나도 내가 살찐 거 알아요.
Biliyorum, ben kilo aldım
وصايرة قد البرميل
드럼통 같이 보이는 것도 알고요.
Ve fıçı gibi görünüyorum
بس فش داعي تحكي معي هيك
그렇다고 나한테 그런 식으로 말할 건 또 없잖아요.
Ama benimle böyle konuşmasını gerek yoktu
عاد أنا مش شايفك نصحانة
But I don't think you’ve gained weight
난 당신이 살쪘다고 생각 안 해요.
Ama sen kilo aldığını sanmıyorum
هههههههههه
Hahahaha
أصلاً الحق كله عليك
It’s all your fault, I told you nothing in my closet fits. I even tired on 10 dresses in front of you
이게 다 당신 때문이에요.
Aslında hepsi senin suçun
قلتلك فش اشي بالخزانة جاي على أدّي
내가 나한테 맞는 옷이 없다고 말했잖아요.
Dolabımda hiçbir şeyin bana uymadığını söylemiştim
و جربت عشر فساتين قدامك
옷도 10벌이나 입고 당신한테 보여줬고요.
Ve senin önünde 10 elbise denedim
شو بتحبي يعني؟
What do you want us to do? Go shopping to buy you a dress 15 minutes before the event?
그럼 뭘 어떻게 해줬으면 좋겠어요?
Yani ne yapacağız?
ننزل عالسوق نشتريلك فستان
외출하기 15분 전이라도 나가서
Seni bir elbise almak için alışverişe gidin
قبل العزومة بربع ساعة!
당신 옷 사다주길 바랐어요?
Etkinlikten 15 dakika önce
لأ! بس ما تقلّي
No, but don’t tell me “baby it looks great on you”, you just want to get out of it
아니요! 그래도 나한테
Hayır, ama bana bunu söyleme
بيبي طالع بجنن عليكي
“여보, 그 옷 당신이랑 정말 잘 어울려요" 같은 말은 안 했어야죠.
(baby sana çok yakışıyor)
بس بدك تريّح راسك
당신 그냥 그 순간을 모면하려고 한 거 잖아요.
Sadece ondan kurtulmak istiyorsun
ما تكبري الموضوع
Don’t this into make a big deal, if it bothers you this much, just stop eating and you’ll lose weight
확대 해석하지 말아요.
Bu kadar büyütme
إذا هالقد مضايقة وقفي الأكل بتضعفي
그게 이렇게나 신경쓰이면, 먹지를 말아요. 그럼 살이 빠질테니.
Eğer seni bu kadar rahatsız ediyorsa, yemek yemeyi bırakın, kilo verin
اوقف أكل؟!
Stop eating? That’s all you have to say? So I’ve gained weight? Say it! It’s fine , I’ve gained weight, you think I’ve gained weight right?
먹지를 말라고요?
Yemeyi bırak?!!
هاد اللي طلع معك
그게 다에요?
Tüm söyleyeceğin bu mu ?
يعني أنا نصحانة
그러니까 난 살이 쪘구요?
Yani ben kilo aldım?
قول قول عادي!! أنا نصحانة
그래요, 그래. 나 살쪘어요.
Söyle söyle, sorun değil, kilo aldım
شايفني نصحانة صح؟!
뚱뚱하다 이거죠?
kilo aldığını sanıyor musun?
هاه احترنا يا قرعة من وين نبوسك
I don’t know how to please you
어느 장단에 맞춰 춤 춰야할지.
Senin nasıl memnun edeceğini kafam karıştı
سند بابا
Sanad son, come help me get stuff from the car...come
사나드, 우리 아들.
Sanad oğlum
تعال ساعدني نجيب الأغراض من السيارة تعال تعال
와서 자동차에서 짐 옮기는 것 좀 도와주렴.
Gel arabadan eşyalar almama yardım et, hadi gel
ماما ما تزعلي..أصلاً شوفي كرش بابا
Mom, don’t be upset, look at dad’s belly, it's as if he’s 9-months pregnant.
엄마, 기분 나빠하지 마세요.
Annem üzülme, babamın göbeği bak
كأنو الشهر التاسع
아빠야말로 임신 9개월로 보이잖아요.
Sanki 9 aylık hamile gibi
وبعدين صاحبتي عملت دايت
Also my friend went on a diet and she lost 3kgs in 2 days
그리고 제 친구가 다이어트 했는데
Ayrıca arkadaşım diyet yaptı
نزلت ٣ كيلو بيومين
이틀만에 3키로를 뺐대요.
Ve 2 günde 3 kilo verdi
ايه! عنجد بتحكي؟
Really? Call her right now, and get me the details of the diet quickly
헉! 정말이니?
Haydi ya , gerçekten mi?
احكيلي معها هلأ هلأ ضروري
지금 당장 그 친구랑 이야기해봐야겠구나.
Onu şimdi ara
وجيبيلي اياه بسرعة
얼른 그 비법을 알아야겠어.
Ve bana diyet detaylarını ver
شو حبيبي
Tell me darling, did you win?
어땠니, 우리 아들.
söyle canim,
طمنّي، فزتوا؟
이겼어?
Kazandınız mı ?
لأ خسرنا
No, we lost
아뇨, 졌어요.
Hayır, kaybettik
هاه ليش؟
Why?
엥, 왜?
Neden?
ما بعرف
I don’t know, at the end of the game, Tamer passed me the ball and I ran
몰라요.
Bilmiyorum
بس بآخر المباراة
경기 마지막에
Ama oyunun sonunda
شاتلي تامر الطابة و ركضت
타메르가 저한테 패스 했고 제가 뛰었는데
Tamer topu bana verdi, ve ben koştum
إجا صالح كان أسرع مني
Saleh came, he was faster than me and took the ball, he kicked it and it didn’t go in
살레흐가 저보다 빨리 가서
Salah geldi, benden daha hızlıydı
و أخدها و شاتها و ما دخلت
공을 받았고 슛 날렸는데 빗나갔어요.
Ve topu aldı, tekmeledi ne içeri girmedi
لو كنت بس أسرع شوي كان فزنا
If I was a bit faster, we would have won
제가 좀 더 빨랐으면 이겼을지도 몰라요.
Eğer biraz daha hızlı olsaydım, kazanabilirdik
معلش حبيبي
It’s okay dear, next time you will definitely win
괜찮아, 아들.
Sorun değil canım
المرة الجاي أكيد بتفوزوا
다음 경기에선 분명 이길거야.
Bir dahaki sefere kesinlikle kazanacaksın
بابا، فكرك ليش صالح كان أسرع مني؟
Dad, why do you think Saleh was faster than me? Could it be because I’m eating a lot and that’s why I’m being slow?
아빠, 아빠 생각엔 왜 살레흐가 저보다 빠른 것 같아요?
Babam, neden Saleh benden daha hızlı sanıyorsun ?
معقول إني عم باكل كثير
제가 너무 많이 먹어서
Belki çünkü ben çok yiyorum?
عشان هيك عم بكون بطيء
느린 걸까요?
Ve bu yüzden yavaş oldum
شو دخل الأكل؟
What does eating have to do with it?
먹는게 무슨 상관이냐?
Yemeğin bununla ne ilgisi var?
يعني يمكن أكون نصحان شوي
I might have gained a little weight,
제가 뚱뚱해져서
Belki biraz kilo aldım
و مش عم بقدر أكون سريع زي قبل
and I can't be as fast as I was before
전처럼 빨리 못 뛰는 걸 수도 있잖아요.
Ve eskisi kadar hızlı olamam
نصحان؟!
Gained weight?
뚱뚱하다고?
Kilo aldın?!
ألو حنين
Hello Haneen, listen, what’s this diet you told me about, the one that helped you lose 10 kgs in 3 days?
여보세요, 하닌?
Alo hanin,
اه اسمعي
응 있잖아요,
Dinle
شو هاد الدايت اللي قلتيلي عنه
저번에 말해준 게 뭐였죠?
Bana anlattığın diyet nedir
اللي نزلتي عليه ١٠ كيلو بثلاث أيام؟
사흘만에 10키로 빼는 비법이요.
3 günde 10 kilo vermenize yardımcı olan
آه
Aha
امهمم هيك معقول
Yes that’s okay
그래, 이래야지.
Aha böyle iyidir
معلش نستعجل شوي
Can we hurry up a bit, everyone is waiting for us
좀 더 서둘러줄래요?
Biraz acele edebilir miyiz,
الناس عم بستنونا
사람들이 다 당신 기다려요.
Herkes bizi bekliyorlar
سند...سالي
Sanad! Sally! Are you ready?
사나드! 샐리!
Sanad, Sally !
جهزتوا؟
준비 다 됐니?
Hızır mısınız?
سالي؟
Sally? What are you doing? You’re not ready yet?
샐리?
Sally?
شو بتعملي؟
지금 뭐하니?
Ne yapıyorsun?
لسا ما جهزتي!
아직 준비 안 했어?
Hala hazır değil misin?
ماما، أنا مش رايحة معكم
Mom, I’m not going with you
엄마, 저 같이 안 갈래요.
Annem, sizinle gelmiyorum
هاه خير؟ شو في؟
Why? What is it?
왜 또, 무슨 일이냐?
Neden? Ne oldu ?
مافي اشي بالخزانة زابط علي
Nothing in my closet is working! I don’t look good and I have a big belly
입을만한 옷이 없어요!
Dolabımda hiçbir şeyin bana uymuyor
شكلي مو حلو و طالعلي كرش
저한테 어울리지도 않고 제 배는 남산만하다고요.
Güzel görünmüyorum ve büyük bir göbeğim var
طالعلك كرش!!
You have a big belly? Where do you get this from?
배가 남산만하다고?!
Göbeğin var !!
اي من وين بتجيبوا هالحكي؟!
어디서 그런 생각을 했냐?!
Nerden buluyorsunuz bu lafları?
يلا عيدوا وراي أشوف
Come on, repeat after me, "I look beautiful the way I am"
얼른 내 말을 따라 합니다, 실시!
Hadi, benden sonra tekrar et
شكلي حلو مثل ما أنا
“나는 나 자체로 아름답다"
(olduğum gibi güzel görünüyorum)
شكلي حلو مثل ما أنا
I look beautiful the way I am
“나는 나 자체로 아름답다"
Olduğum gibi güzel görünüyorum
أحب نفسي مثل ما أنا
I love myself the way I am
“나는 나 자신을 있는 그대로 사랑한다"
Kendimi olduğum gibi seviyorum
أحب نفسي مثل ما أنا
I love myself the way I am
“나는 나 자신을 있는 그대로 사랑한다"
Kendimi olduğum gibi seviyorum
يجب أن تكون حياتي صحية
My life has to be healthy
“건강하게 사는게 최고다”
Hayatım sağlıklı olmalı
يجب أن تكون حياتي صحية
My life has to be healthy
“건강하게 사는게 최고다”
Hayatım sağlıklı olmalı
يلا! كمان مرة ومن الأول
Come on, one more time from the top
처음부터 다시 한 번 더!
Hadi, baştan bir kez daha