×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.


image

Baha's Stories, TÜRKÇENİN DEĞİŞİMİ

TÜRKÇENİN DEĞİŞİMİ

Her dil gibi Türkçe de değişim geçirmiştir. Bugün konuşulan Türkçe ile Osmanlı döneminde konuşulan Türkçe epey farklıdır. Türklerin Asya'dan göç etmeden önceki dönemlerde konuştuğu Türkçe de epey farklıdır.

Türklerin Müslüman olmasından sonra Türkçeye Arapça kelimeler girmeye başladı. Selçuklu Devleti İran'da kurulduğundan dolayı Farsça da Türkçeyi etkiledi.

Özellikle 15. yüzyıldan sonra Türk Edebiyatına Farsça ve Arapça etki etmeye başladı. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman'ın şiirlerinde çok fazla Farsça kelime vardır.

18.yüzyılda ise Türkçeye Fransızca kelimeler girmeye başladı. O dönemin padişahları Fransızca biliyorlardı. Örneğin 3. Selim ile 16. Louis mektuplaştılar.

20.yüzyılın başında Türkçede büyük bir değişim olmuştur. Türkçe alfabe ile Türkçe kelimeler değiştirilmiştir. Bu değişikliklere ‘Harf Devrimi' ve ‘Dil Devrimi' denir.

Harf Devrimi, Arapça alfabenin yerine Latin alfabesinin kullanılmasıdır. Bu değişim çok hızlı olmuştur: 1 günde. Yani insanlar bir gün sonra yeni bir alfabeyi öğrenmek zorundaydılar.

Dürüst olmak gerekirse Arap harfleri ile Türkçe yazmak biraz zordu. Bunun için bence Harf Devrimi mantıklı bir devrimdir.

Dil Devrimi (!) ise Türkçenin sade (!) bir hale getirilmesidir. Türkçede yüzyıllardır kullanılan pek çok Arapça ve Farsça kelime Türkçeden çıkarılmıştır.

Bu kelimelerin yerine Türkçeye Moğolca kelimeler eklenmiştir. Böylece Türkçe fakirleşmiştir! Bence bu devrim (!) mantıklı değildir.

Bugün Türkiye'de yaşayan insanlar 1920'lerde yazılan metinleri anlayamazlar. Örneğin 19.yüzyılda İngilizce yazılan bir metin kolaylıkla okunabilir.

Ama Türkler 19.yüzyılda yazılanları okuyamazlar. Bunun için özel eğitim almaları gerekir.

Türk edebiyatının en başarılı olduğu dönem 15. yüzyıl 19. yüzyıl arasıdır. Maalesef o dönemin dili bugün bizim için farklı bir dil gibidir.

Türkler o dönemde yazılan şiirleri okuyamazlar, anlayamazlar. Bütün geçmişimiz çöpe atıldı. Türk Dili fakirleşti. Buna çok üzülüyorum.

21.yüzyılda Türkiye'deki insanların yaklaşık %99'u okuma yazma biliyor. Türkiye'de eğitim dili Türkçedir. Türkiye'de Kürtçe, Arapça, Farsça vs. eğitim yapmak yasaktır.

Azınlık okullarında da Türkçe eğitim verilir. Ancak orada Türkçenin yanında Rumca (Yunanca), İbranice ve Ermenice öğretilebilir. Son yıllarda Türkçeye çok fazla İngilizce kelime girdi. Bunun en büyük sebebi sosyal medya. Türkçeye İngilizce kelimeler girse de Türkler genellikle İngilizce bilmiyorlar. Sadece birkaç İngilizce kelime biliyorlar.

Her şeye rağmen Türkçe 21. yüzyılda gelişmeye devam etmektedir. Her yıl binlerce Türkçe kitap yazılmaktadır.

Dünyanın dört bir tarafında yaşayan insanlar Türkçe öğrenmektedir. Türkçeyi seviyorum ve yabancıların Türkçe öğrenmesini destekliyorum.


TÜRKÇENİN DEĞİŞİMİ تغيير اللغة التركية WECHSEL DES TÜRKISCHEN Η ΑΛΛΑΓΉ ΤΗΣ ΤΟΥΡΚΙΚΉΣ ΓΛΏΣΣΑΣ CHANGE OF TURKISH EL CAMBIO DEL TURCO LE CHANGEMENT DU TURC TURKŲ KALBOS POKYČIAI ZMIANA TURECKIEGO A MUDANÇA DO TURCO ИЗМЕНЕНИЕ ТУРЕЦКОГО FÖRÄNDRINGEN AV TURKISKA 土耳其语的变化

Her dil gibi Türkçe de değişim geçirmiştir. Bugün konuşulan Türkçe ile Osmanlı döneminde konuşulan Türkçe epey farklıdır. Türklerin Asya'dan göç etmeden önceki dönemlerde konuştuğu Türkçe de epey farklıdır. مثل كل اللغات الأخرى ، خضعت التركية أيضًا لتغييرات. إن اللغة التركية التي يتم التحدث بها اليوم والتركية التي يتم التحدث بها في العصر العثماني مختلفة تمامًا. التركية التي يتحدث بها الأتراك في الفترات التي سبقت هجرتهم من آسيا مختلفة تمامًا أيضًا. Wie jede Sprache hat sich auch das Türkische geändert. Das heute gesprochene Türkisch und das in der osmanischen Zeit gesprochene Türkisch sind ganz anders. Das von Türken in der Zeit vor der Einwanderung aus Asien gesprochene Türkisch ist ganz anders. Like all languages, Turkish has undergone a change. Turkish spoken today is quite different from that spoken in the Ottoman period. The Turkish spoken by the Turks before the migration from Asia is also quite different. Как и любой язык, турецкий язык также изменился. Турецкий, на котором говорят сегодня, и турецкий, на котором говорят во время Османского периода, весьма различны. Турецкий язык, на котором говорили турки в периоды до иммиграции из Азии, совершенно другой. Her dil gibi Türkçe de değişim geçirmiştir. Bugün konuşulan Türkçe ile Osmanlı döneminde konuşulan Türkçe epey farklıdır. Türklerin Asya'dan göç etmeden önceki dönemlerde konuştuğu Türkçe de epey farklıdır. 像其他所有语言一样,土耳其语也发生了变化。今天说的土耳其语和奥斯曼时期的土耳其语是完全不同的。土耳其人在从亚洲迁移之前所说的土耳其语也有很大不同。

Türklerin Müslüman olmasından sonra Türkçeye Arapça kelimeler girmeye başladı. Selçuklu Devleti İran'da kurulduğundan dolayı Farsça da Türkçeyi etkiledi. وبعد أن أصبح الأتراك مسلمين، بدأت الكلمات العربية تدخل اللغة التركية. منذ قيام الدولة السلجوقية في إيران، أثرت اللغة الفارسية أيضًا على اللغة التركية. Nachdem die Türken Muslime wurden, begannen arabische Wörter ins Türkische einzudringen. Seit der Gründung des seldschukischen Staates im Iran beeinflusste das Persische auch das Türkische. After the Turks became Muslims, Arabic words began to enter Turkish. Since the Seljuk State was founded in Iran, Persian also affected Turkish. После того, как турки стали мусульманами, арабские слова начали вводиться в турецкий язык. С тех пор как в Иране было создано государство сельджуков, персидский язык также затронул турецкий язык. 土耳其人成为穆斯林后,阿拉伯语开始进入土耳其语。自从塞尔柱国在伊朗成立以来,波斯语也影响了土耳其语。

Özellikle 15. yüzyıldan sonra Türk Edebiyatına Farsça ve Arapça etki etmeye başladı. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman'ın şiirlerinde çok fazla Farsça kelime vardır. خاصة بعد القرن الخامس عشر، بدأت اللغتان الفارسية والعربية في التأثير على الأدب التركي. على سبيل المثال، هناك العديد من الكلمات الفارسية في قصائد سليمان القانوني. Besonders nach dem 15. Jahrhundert begannen Persisch und Arabisch die türkische Literatur zu beeinflussen. Zum Beispiel gibt es viele persische Wörter in den Gedichten von Suleiman dem Prächtigen. Especially after the 15th century, Persian and Arabic influences on Turkish literature began. For example, there are many Persian words in the poems of Suleiman the Magnificent. Особенно после 15-го века, персидский и арабский начали влиять на турецкую литературу. Например, в стихах Кануни султана Сулеймана много персидских слов. 特别是15世纪以后,波斯语和阿拉伯语开始影响土耳其文学。例如,苏莱曼大帝的诗歌中有很多波斯语词。

18.yüzyılda ise Türkçeye Fransızca kelimeler girmeye başladı. O dönemin padişahları Fransızca biliyorlardı. Örneğin 3. Selim ile 16. Louis mektuplaştılar. وفي القرن الثامن عشر، بدأت الكلمات الفرنسية تدخل اللغة التركية. وكان سلاطين تلك الفترة يعرفون الفرنسية. على سبيل المثال، تبادل سليم الثالث ولويس السادس عشر الرسائل. Im 18. Jahrhundert wurden französische Wörter ins Türkische eingegeben. Die damaligen Sultane konnten Französisch. Zum Beispiel korrespondierten Selim III und 16. Louis. In the 18th century, French words began to enter Turkish. The sultans of that period knew French. For example, Selim III and Louis 16 exchanged letters. В 18 веке французские слова начали вводиться в турецкий язык. Султаны того времени знали французский. Например, Селим III и 16. Луи переписывался. 18世纪,法语单词开始进入土耳其语。那个时期的苏丹说法语。例如,塞利姆三世和路易十六交换了信件。

20.yüzyılın başında Türkçede büyük bir değişim olmuştur. Türkçe alfabe ile Türkçe kelimeler değiştirilmiştir. Bu değişikliklere ‘Harf Devrimi' ve ‘Dil Devrimi' denir. حدث تغير كبير في اللغة التركية في بداية القرن العشرين. تم استبدال الكلمات التركية بالأبجدية التركية. تسمى هذه التغييرات "ثورة الحروف" و"ثورة اللغة". Zu Beginn des 20. Jahrhunderts gab es eine große Veränderung im Türkischen. Türkische Wörter wurden mit türkischem Alphabet geändert. Was sind die "Buchstabenrevolution" und "Sprachrevolution" für diese Veränderungen? At the beginning of the 20th century there has been a big change in Turkish. The Turkish alphabet was replaced by Turkish words. These changes are 'Letter Revolution' and 'Language Revolution'. В начале 20 века в турецком языке произошли большие изменения. Турецкий алфавит был заменен турецкими словами. Что это за изменения в «Письменной революции» и «Языковой революции». 20世纪初,土耳其语发生了翻天覆地的变化。土耳其语单词已更改为土耳其语字母。这些变化被称为“文字革命”和“语言革命”。

Harf Devrimi, Arapça alfabenin yerine Latin alfabesinin kullanılmasıdır. Bu değişim çok hızlı olmuştur: 1 günde. Yani insanlar bir gün sonra yeni bir alfabeyi öğrenmek zorundaydılar. ثورة الحروف هي استخدام الأبجدية اللاتينية بدلا من الأبجدية العربية. حدث هذا التغيير بسرعة كبيرة: في يوم واحد. لذلك كان على الناس أن يتعلموا أبجدية جديدة بعد يوم واحد. Die Alphabetrevolution ist die Verwendung des lateinischen Alphabets anstelle des arabischen Alphabets. Diese Änderung war sehr schnell: in 1 Tag. So mussten die Leute einen Tag später ein neues Alphabet lernen. The Letter Revolution is the use of the Latin alphabet instead of the Arabic alphabet. This change has been very rapid: 1 day. So the next day people had to learn a new alphabet. Буквенная революция - это использование латинского алфавита вместо арабского алфавита. Это изменение было очень быстрым: за 1 день. Таким образом, люди должны были выучить новый алфавит один день спустя. 字母革命是使用拉丁字母代替阿拉伯字母。这种变化非常迅速:在 1 天内。所以人们不得不在一天后学习一种新的字母表。

Dürüst olmak gerekirse Arap harfleri ile Türkçe yazmak biraz zordu. Bunun için bence Harf Devrimi mantıklı bir devrimdir. لأكون صادقًا، كان من الصعب بعض الشيء كتابة اللغة التركية بالحروف العربية. ولهذا السبب أعتقد أن ثورة الحروف هي ثورة منطقية. Es war ehrlich gesagt etwas schwierig, Türkisch mit arabischen Buchstaben zu schreiben. Aus diesem Grund halte ich die Buchstabenrevolution für eine logische Revolution. To be honest, it was difficult to write Turkish with Arabic letters. For this, I think the Letter Revolution is a logical revolution. Если честно, было немного сложно писать по-турецки арабскими буквами. Для этого я считаю, что «Письменная революция» - это логическая революция. 老实说,用阿拉伯字母写土耳其语有点困难。出于这个原因,我认为字母革命是一场合乎逻辑的革命。

Dil Devrimi (!) ise Türkçenin sade (!) bir hale getirilmesidir. Türkçede yüzyıllardır kullanılan pek çok Arapça ve Farsça kelime Türkçeden çıkarılmıştır. ثورة اللغة (!) تعني جعل اللغة التركية أبسط (!). تمت إزالة العديد من الكلمات العربية والفارسية التي كانت تستخدم في اللغة التركية لعدة قرون من اللغة التركية. Sprachrevolution (!) ist die Vereinfachung (!) des Türkischen. Viele arabische und persische Wörter, die seit Jahrhunderten im Türkischen verwendet werden, sind vom Türkischen abgeleitet. The Language Revolution (!) Is the simple (!) Making of Turkish. Many Arabic and Persian words used in Turkish for centuries have been extracted from Turkish. Языковая революция (!) Должна сделать турецкий язык простым (!). Многие арабские и персидские слова, используемые в турецком языке на протяжении веков, были удалены из турецкого языка. 语言革命(!)是土耳其语的简化(!)。几个世纪以来在土耳其语中使用的许多阿拉伯语和波斯语单词都源自土耳其语。

Bu kelimelerin yerine Türkçeye Moğolca kelimeler eklenmiştir. Böylece Türkçe fakirleşmiştir! Bence bu devrim (!) mantıklı değildir. وبدلا من هذه الكلمات، أضيفت الكلمات المنغولية إلى اللغة التركية. وهكذا أصبح الأتراك فقراء! في رأيي، هذه الثورة (!) ليست منطقية. Anstelle dieser Wörter wurden dem Türkischen mongolische Wörter hinzugefügt. So ist das Türkische verarmt! Ich finde diese Revolution (!) nicht sinnvoll. Instead of these words, Mongolian words were added to Turkish. Thus, Turkish has become poor! I think this revolution (!) Does not make sense. Монгольские слова были добавлены в турецкий вместо этих слов. Таким образом, турецкий стал бедным! Я думаю, что эта революция (!) Не имеет смысла. 蒙古语词被添加到土耳其语而不是这些词。因此,土耳其人变得一贫如洗!我认为这场革命(!)没有意义。

Bugün Türkiye'de yaşayan insanlar 1920'lerde yazılan metinleri anlayamazlar. Örneğin 19.yüzyılda İngilizce yazılan bir metin kolaylıkla okunabilir. لا يستطيع الأشخاص الذين يعيشون في تركيا اليوم فهم النصوص المكتوبة في عشرينيات القرن الماضي. على سبيل المثال، يمكن قراءة نص مكتوب باللغة الإنجليزية في القرن التاسع عشر بسهولة. Menschen, die heute in der Türkei leben, können Texte aus den 1920er Jahren nicht mehr verstehen. Beispielsweise kann ein Text im Englisch des 19. Jahrhunderts leicht gelesen werden. Today texts written in 1920 people living in Turkey can not understand. For example, a text written in English in the 19th century can be read easily. Сегодня тексты написаны в 1920 человек, проживающих в Турции, не могу понять. Например, текст, написанный на английском языке в 19 веке, легко читается. 今天生活在土耳其的人们无法理解 1920 年代所写的文字。例如,可以轻松阅读用 19 世纪英语编写的文本。

Ama Türkler 19.yüzyılda yazılanları okuyamazlar. Bunun için özel eğitim almaları gerekir. لكن الأتراك لا يستطيعون قراءة ما كتب في القرن التاسع عشر. ولهذا يحتاجون إلى تلقي تدريب خاص. Aber Türken können nicht lesen, was im 19. Jahrhundert geschrieben wurde. Dafür brauchen sie eine spezielle Ausbildung. But Turks cannot read what was written in the 19th century. They need special training. Но турки не могут прочитать то, что было написано в 19 веке. Для этого им нужно специальное образование. 但土耳其人无法阅读 19 世纪所写的内容。为此,他们需要特殊培训。

Türk edebiyatının en başarılı olduğu dönem 15. yüzyıl 19. yüzyıl arasıdır. Maalesef o dönemin dili bugün bizim için farklı bir dil gibidir. الفترة الأكثر نجاحًا في الأدب التركي هي ما بين القرنين الخامس عشر والتاسع عشر. ولسوء الحظ، فإن لغة تلك الفترة هي بمثابة لغة مختلفة بالنسبة لنا اليوم. Die erfolgreichste Periode der türkischen Literatur liegt zwischen dem 15. und dem 19. Jahrhundert. Leider ist die Sprache von damals für uns heute wie eine andere Sprache. The most successful period of Turkish literature is from the 15th century to the 19th century. Unfortunately, the language of that period is like a different language for us today. Самый успешный период турецкой литературы между 15 и 19 веками. К сожалению, язык того периода похож на другой язык для нас сегодня. 土耳其文学最成功的时期是在 15 世纪和 19 世纪之间。不幸的是,那个时期的语言对我们今天来说就像另一种语言。

Türkler o dönemde yazılan şiirleri okuyamazlar, anlayamazlar. Bütün geçmişimiz çöpe atıldı. Türk Dili fakirleşti. Buna çok üzülüyorum. لا يستطيع الأتراك قراءة أو فهم القصائد المكتوبة في ذلك الوقت. لقد تم التخلص من ماضينا بأكمله. أصبحت اللغة التركية فقيرة. أنا آسف لذلك. Die Türken konnten die damals geschriebenen Gedichte weder lesen noch verstehen. Unsere ganze Vergangenheit wurde weggeworfen. Die türkische Sprache ist verarmt. Das tut mir sehr leid. The Turks cannot read and understand the poems written in that period. All our past has been thrown away. The Turkish language became poor. I feel so sorry. Турки не могут читать или понимать стихи, написанные в то время. Все наше прошлое было выброшено. Турецкий язык стал бедным. Я очень сожалею об этом. 土耳其人无法阅读或理解当时写的诗。我们所有的过去都被抛弃了。土耳其语变得贫乏。我对此感到非常抱歉。

21.yüzyılda Türkiye'deki insanların yaklaşık %99'u okuma yazma biliyor. Türkiye'de eğitim dili Türkçedir. Türkiye'de Kürtçe, Arapça, Farsça vs. eğitim yapmak yasaktır. في القرن الحادي والعشرين، يستطيع حوالي 99% من الأشخاص في تركيا القراءة والكتابة. لغة التعليم في تركيا هي التركية. الكردية والعربية والفارسية وغيرها في تركيا. التدريب محظور. Im 21. Jahrhundert können etwa 99 % der Menschen in der Türkei lesen und schreiben. Die Unterrichtssprache in der Türkei ist Türkisch. Kurdisch, Arabisch, Persisch etc. in der Türkei. Ausbildung ist verboten. Approximately 99% of people in Turkey are literate in the 21st century. The language of Turkey is Turkish. In Turkey, Kurdish, Arabic, Persian, etc. training is prohibited. Приблизительно 99% людей в Турции грамотны в 21-м веке. Язык Турции является турецким. В Турции, курдский, арабский, персидский и т.д. обучение запрещено. 在 21 世纪,土耳其大约 99% 的人可以读写。土耳其的教育语言是土耳其语。土耳其的库尔德语、阿拉伯语、波斯语等。禁止培训。

Azınlık okullarında da Türkçe eğitim verilir. Ancak orada Türkçenin yanında Rumca (Yunanca), İbranice ve Ermenice öğretilebilir. ويتم توفير التعليم التركي أيضًا في مدارس الأقليات. ومع ذلك، بالإضافة إلى التركية واليونانية والعبرية والأرمنية يمكن تدريسها هناك. Türkischer Unterricht wird auch in Minderheitenschulen erteilt. Allerdings kann dort neben Türkisch auch Griechisch (Griechisch), Hebräisch und Armenisch unterrichtet werden. Minority schools also offer Turkish education. However, besides Turkish, Greek (Greek), Hebrew and Armenian can be taught. Турецкое образование также предоставляется в школах для меньшинств. Однако греческий (греческий), иврит и армянский язык могут преподаваться там, кроме турецкого. 少数民族学校也提供土耳其教育。但是,除了土耳其语之外,还可以在那里教授希腊语(希腊语)、希伯来语和亚美尼亚语。 Son yıllarda Türkçeye çok fazla İngilizce kelime girdi. Bunun en büyük sebebi sosyal medya. Türkçeye İngilizce kelimeler girse de Türkler genellikle İngilizce bilmiyorlar. Sadece birkaç İngilizce kelime biliyorlar. في السنوات الأخيرة، دخلت العديد من الكلمات الإنجليزية إلى اللغة التركية. السبب الأكبر لذلك هو وسائل التواصل الاجتماعي. على الرغم من أن الكلمات الإنجليزية تدخل اللغة التركية، إلا أن الأتراك عمومًا لا يعرفون اللغة الإنجليزية. إنهم يعرفون فقط بعض الكلمات الإنجليزية. In den letzten Jahren sind viele englische Wörter ins Türkische eingedrungen. Der Hauptgrund dafür sind die sozialen Medien. Obwohl dem Türkischen englische Wörter hinzugefügt werden, sprechen Türken im Allgemeinen kein Englisch. Sie kennen nur ein paar englische Wörter. In recent years, too many English words have entered Turkish. The main reason for this is social media. Although English words are entered into Turkish, Turks generally do not speak English. They only speak a few English words. В последние годы много английских слов вошли в турецкий язык. Самая большая причина для этого - социальные сети. Хотя английские слова написаны на турецком языке, турки обычно не говорят по-английски. Они знают только несколько английских слов. 近年来,许多英语单词进入了土耳其语。最大的原因是社交媒体。尽管在土耳其语中添加了英语单词,但土耳其人通常不会说英语。他们只知道几个英文单词。

Her şeye rağmen Türkçe 21. yüzyılda gelişmeye devam etmektedir. Her yıl binlerce Türkçe kitap yazılmaktadır. على الرغم من كل شيء، تستمر اللغة التركية في التطور في القرن الحادي والعشرين. تتم كتابة آلاف الكتب التركية كل عام. Trotz allem entwickelt sich das Türkische im 21. Jahrhundert weiter. Tausende türkische Bücher werden jedes Jahr geschrieben. Nevertheless, Turkish language continues to develop in the 21st century. Thousands of Turkish books are written every year. Тем не менее, турецкий продолжает улучшаться в 21 веке. Тысячи турецких книг пишутся каждый год. 尽管如此,土耳其语在 21 世纪仍在继续发展。每年有数以千计的土耳其书籍出版。

Dünyanın dört bir tarafında yaşayan insanlar Türkçe öğrenmektedir. Türkçeyi seviyorum ve yabancıların Türkçe öğrenmesini destekliyorum. الناس الذين يعيشون في جميع أنحاء العالم يتعلمون اللغة التركية. أحب اللغة التركية وأدعم الأجانب في تعلم اللغة التركية. Menschen auf der ganzen Welt lernen Türkisch. Ich liebe Türkisch und unterstütze Ausländer beim Türkischlernen. People from all over the world learn Turkish. I love Turkish and I support foreigners learning Turkish. Люди, живущие во всем мире, изучают турецкий язык. Я люблю турецкий и поддерживаю иностранцев, чтобы выучить турецкий язык. 生活在世界各地的人们都在学习土耳其语。我喜欢土耳其语,我支持外国人学习土耳其语。