×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Beyhan Budak, Rahatsız Edici Düşüncelerden Nasıl Kurtulursun?

Rahatsız Edici Düşüncelerden Nasıl Kurtulursun?

Bazen aklına öyle düşünceler gelir ki o düşüncelerin

Aklına gelmiş olması bile seni çok korkutur.

Düşünmekten rahatsız olursun

Aklının her köşesinden onu çıkartmak istersin

Ama sen o düşüncelerle savaştıkça

o düşünceler iyice üstüne gelmeye başlar.

Bu videoda sana;

Kötü ve rahatsız edici düşüncelerden nasıl kurtulabilirsin? Bunlardan bahsedeceğim.

İlk olarak aklına gelen kötü düşünceyi o rahatsız edici düşünceyi bir tanımamız lazım.

Şimdi bu herşeyle ilgili olabilir.

Senin hayatının gidişatıyla ilgili olabilir ya da karşılaşmayı umduğun..

..ya da başına gelmesinden korktuğun şeyler olabilir..

.. ya da ailenle ilgili, etrafındaki insanlarla ilgili bir düşünce..

.. ya da kendinle ilgili korktuğun bir senaryoyu içeren bir düşünce olabilir.

İlk başta seni rahatsız edici düşünceni tanıman lazım.

ve bu düşünce seni neden bu kadar çok rahatsız ediyor?

Sende bir kaygı mı yaratıyor?

Bir belirsizlik mi ortaya çıkartıyor?..

.. ya da senin içinde bir suçluluk duygusuna mı neden oluyor?

Bazen de bu düşünceler başarısızlık korkusu gibi..

..aslında yüzleşmekten korktuğun senaryoları da aklına getirebilir.

İşte düşünceyi tanıdıktan sonra

Sende ne gibi bir duyguya sebep oluyor?

İlk olarak bunu keşfetmen lazım...

Rahatsız edici düşünceleri ve bu düşüncelerin sende yarattığı duyguların farkına varıyoruz yavaş yavaş.

Bundan sonra senden istediğim ikinci adım şu:

kendine bazı sorular sormanı istiyorum.

İlk olarak: Bu aklındaki rahatsız edici düşünceye yönelik kanıtların var mı?

Bazen insanın içinden öyle düşünceler gelir ki..

..bunu kimseyle paylaşmadığın için o orada sana çok rahatsız edici gelir..

.. ve sen kendi kendine şöyle demeye başlarsın: Allah'ım bir tek bu sorunu bu düşünceyi ben yaşıyorum..

..bir tek benim başıma geliyor.

Ama çoğu zaman neredeyse her zaman hatta, bu düşünceleri başka insanlarda düşünür.

ve başka insanlar bunu bu kadar rahatsız edici bulmaz.

Ama sen bunu kendi içinde yaşadığın için, sadece kendin yaşıyor zannedersin..

.. ve bundan dolayı ekstra ekstra yük biner omzuna.

Şimdi, eğer bu düşünceyi başka birisi yaşasaydı; ya da başka birine anlatsaydın nasıl bir tepki verirdi?

Onlar içinde o kadar rahatsız edici olur muydu?

O rahatsız edici düşünce ile ilgili kendine sorman gereken bir diğer soru şu:

Şu an da evet bu düşünce seni çok rahatsız ediyor..

..ama önümüzdeki yıllarda, önümüzdeki 5 yılda bu düşünce hala senin için rahatsız edici halde olacak mı?

Hala bundan dolayı bu kadar kötü hissedecek misin? Bu konuyu düşünmekten dolayı.

Eğer önümüzdeki yıllara doğru bir projeksiyon yaparsan kendi içinde..

.. bunun aslında o hayat resmi içinde o büyük resim içinde çokta önemli olmadığını fark edeceksin.

İnsanların yaşadığı sıklıkla yaşadığı bir zihin algı hatası var.

Şimdi düşünsene; aşıksın, aynı şehirdesin ve yola çıktığın zaman..

.. yol sana farklı görünüyor, etrafındaki arabalar farklı görünüyor, ağaçlar farklı görünüyor. Diyorsun ki Allah'ım ne güzel bir şehirde yaşıyorum.

Bazen de kendini kötü hissettiğin zaman yine aynı şehirde yaşadığını varsayıyorum..

.. o şehre bakıyorsun ki Allah'ım ne kadar kötü bir yerde yaşıyorum ben..

ne kadar karanlık kasvetli bir yerde yaşıyorum.

Şimdi burada aslında aynı yerde yaşamamıza rağmen o anki duygularımıza göre..

..yaşadığımız yeri farklı değerlendiriyoruz. İşte biz buna duygusal düşünme diyoruz.

Şimdi rahatsız edici düşüncelerde de buna benzer bir durum ortaya çıkıyor.

Kendini kötü hissettiğin zaman;

Her zaman olayları kötüsünden hesaplama eğilimi içindesin

Şimdi o düşünceyi ele avuca aldığın zaman..

.. acaba burada bir duygusal düşünme söz konusu mu?

ya da mantıklı mı düşünüyorsun?

Onun mantığını sorgulamak lazım. Bu gerçekten bir risk teşkil ediyor mu?..

.. gerçekten bana zarar verici bir tarafı var mı?..

..ben istesem böyle bir duruma gelebilir miyim?..

..ya da böyle bir durumla karşılaşırsam; en kötü ne olur?

İnsanlar genelde o en kötü ne olur sorusunun cevabını vermek istemiyorlar.

Allah'ım ben düşünmek istemiyorum, mahvolurum gibi bir noktaya geliyor.

Ama çoğu zaman o en kötü ne olur sorusunun cevabı insanlara o kadar da korkutucu gelmiyor.

Bu sebeple; duygusal düşünmemi değil mi bunu ayırt etmek için o rahatsız edici düşüncenin mantığını sorgulaman gerekiyor.

Rahatsız edici düşünceler bazen seni o kadar bunaltır ki.. ..evde yalnız başınasın ve o düşüncelerle uğraştıkça kendini daha çok kötü hissedersin..

..takatin kalmaz, gücün kalmaz. ve ona teslim olmaya başlarsın..

.. bu bir kartopu gibi kısır döngü halinde büyümeye başlar.

O düşüncelerle savaşırsın, daha çok yorulursun; daha çok yoruldukça o düşünceler seni çok çok daha fazla rahatsız etmeye başlar. Peki, bu kısır döngüyü nasıl kırabilirsin?

Ben şöyle bir şey söyleyeceğim sana:

O an mesela; normalde yaptığın rutin yaptığın işleri yapabiliyor olman seni birazcık olsun o düşünceden uzaklaştıracaktır.

Şimdi sen zannediyorsun ki zihnimdeki düşünceyle savaşırsam ondan kurtulabilirim.

ama bu çok yanlı bir düşünce çünkü:

Sen o düşüncelerle savaşınca o düşünceler daha da güçleniyor. Çünkü bu..

..dumanla bir havayla savaşıyor olmak gibi.

Sen ona saldırıyorsun, bir bakıyorsun ki o aslında orada değil bambaşka bir yere gitmiş.

Bu sebeple, böyle bir rahatsız edici düşünce atağında kendini çok kötü hissederken:

Kitap oku(aklını verebildiğin kadar). Film izle, arkadaşını ara geyik yap

Ya da mesela fiziksel işlerle uğraşmak bizi her zaman rahatlatır.

Naparsın? kek yap, yemek yap, evde temzlik yap.

Böyle konularda birazcık olsun kafanı(dikkatini) o konudan uzaklaştırıyor olabilmen seni biraz önceki haline göre rahatlatacaktır.

Ama muhtemelen şöyle düşünüyorsun:

Ya ben o haldeyken nasıl yapabilirim?

İşte zannediyorsun ki bir mucize çözüm gelecek ve o problemi halledecek, ortadan kaldıracak.

Böyle mucize bir çözüm yok.

Ne yapacaksın? Sen biraz dikkatini çevirdiğin zaman o konuya %100 dikkatini vermektense;

%70'ini bile kurtarabilsen, %50'sini bile kurtarabilsen; aslında rahatlamış olacaksın.

Ne yapıyoruz? Dikkatimizi başka yöne kaydırıyoruuuuz. :)

Rahatsız edici düşüncelerden kurtulmaya çalışırken sıklıkla yaptığın hatalardan birisi de:

O düşünceyi hiç düşünmemeye çalışmak.

Şimdi beni daha önce takip edenler, videolarımı izleyenler bilir.

Şöyle bir video çekmiştim:

Sakın pembe bir fil düşünme diye. Böyle bir önermeyi ya da cümleyi kendimize söylediğimiz zaman..

..sakın pembe bir fil düşünmeyeceğim, bu pembe fili düşünmeyeceğim dediğimiz zaman..

..gözümüzün önüne hemen pembe bir fil gelir.

Zihnimizin böyle bir tarafı var. Bir şeyi ne kadar düşünmek istemezsen; o hemen gözünün önünde biter.

Derler ya istenmeyen ot hemen dibinde bitermiş gibi aslında tam olarak böyle.

Eğer ki; düşünce geliyorsa onu kabul edeceğiz.

Onunla savaşmayacağız onu zihnimizden atmaya çalışamayacağız.

Evet, farkındayım. Bunu ilk söylediğim zaman sana rahatsız edici geliyor ama

tam tersi ondan kurtulmaya çalışmak bizi daha çok rahatsız edecektir.

Rahatsız edici düşünceler, aklına geldiği zaman sanki hayatına gelen birisiymiş gibi düşün.

ve sana meydan okuyor. Hadi ben buradayım gel benimle savaş, gel beni kovmaya çalış..

gel beni görmemeye çalış dediği zaman; aslında seni tuzağa düşürmeye çalışıyor.

Sen onun tuzağına düştüğün zaman kontrol onun eline geçiyor. Ama sen ona..

.. onun beklediği şekilde değilde biraz farklı davransan ne olur?

Mesela desen ki: Ya arkadaş ben buyum..

..elimden gelen bu, yapabildiğim bu.

Bu rahatsız edici düşünce ihtimali; öyle olsam ne olacak ki?

Ne olabilir? Şu kısa dünyada kısa hayatta böyle olsam ne olacak?

Böyle dediğin zaman, onun tuzağına düşmediğin zaman ne oluyor biliyor musun?

o rahatsız edici düşünce

böyle yapıyor belki senin karşında bir hayal kırıklığına uğruyor.

ve köşesine çekiliyor. seninle uğraşmamaya başlıyor.

Sen onun tuzağına düştüğün zaman o gitgide büyüyor..

.. gitgide seni kontrolü altına almaya başlıyor.

Ne yapıyorsun o zaman? Diyorsun ki ben böyleyim. Savaşmadan, mücadele etmeden, ondan kaçmaya çalışmadan

Karşısına dikilip!!

İşine geliyorsa arkadaşım, ben böyleyim dediğin zaman..

.. o köşesine çekilecektir.

Kafana takılan, seni rahatsız eden düşünceleri bir kağıda yaz..

..ve bu kağıdı kimsenin görmesine ya da bu kağıttakileri bazen senin etrafındaki insanlara anlatmana bile gerek yok.

ve bir gece, bir gün, iki gün üzerinden geçsin. Tekrar okuduktan sonra, o kağıdı yırt, at.

O seni rahatsız edici düşünceleri yazdığın kağıdı yırt,at!! Enteresan bir şekilde bu yöntem bir çok insan üzerinde çok işe yarıyor.

O kağıdı yırtıp atmak, sembolik bir şekilde o düşüncelerden kurtuluşu da temsil ediyor.

Bazen de; aslında bunun tam tersi bir şekilde sadece kendi başına yapabileceğin bir şey değil..

..arkadaşlarınla bu düşünceleri paylaşmak.

En başta söyledim ya; kafanda düşündüğün şeyler eğer sen bunları kimseye anlatmadığın sürece..

..sadece senin başına geliyormuş gibi ya da çok kötüymüş gibi bir değerlendirmeye bir muhakemeye sebep olabiliyor.

Eğer bunu; mantığına, düşüncesine ve iyi niyetine güvendiğin bir arkadaşınla bir dostunla paylaşırsan..

..onun sana söyleyeceği: Ya bunu mu kafana takıyordun Beyhan? demesi bile seni inanılmaz rahatlatacaktır.

Bu yöntemi de denemekten çekinme!!!

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Bugün daha önceki videolardan farklı olarak videoyu açık alanda çekelim istedik.

Ankara da sonbahar çok güzel bence. Bu videoyu çekerken arka planda bana destek olan..

..Bekir abiye, en samimi arkadaşlarımdan, dostlarımdan birisi olan Bekir abiye çok teşekkür ediyorum.

Kendine çok iyi bak, görüşmek üzere...


Rahatsız Edici Düşüncelerden Nasıl Kurtulursun?

Bazen aklına öyle düşünceler gelir ki o düşüncelerin

Aklına gelmiş olması bile seni çok korkutur.

Düşünmekten rahatsız olursun

Aklının her köşesinden onu çıkartmak istersin

Ama sen o düşüncelerle savaştıkça

o düşünceler iyice üstüne gelmeye başlar.

Bu videoda sana;

Kötü ve rahatsız edici düşüncelerden nasıl kurtulabilirsin? Bunlardan bahsedeceğim.

İlk olarak aklına gelen kötü düşünceyi o rahatsız edici düşünceyi bir tanımamız lazım.

Şimdi bu herşeyle ilgili olabilir.

Senin hayatının gidişatıyla ilgili olabilir ya da karşılaşmayı umduğun..

..ya da başına gelmesinden korktuğun şeyler olabilir..

.. ya da ailenle ilgili, etrafındaki insanlarla ilgili bir düşünce..

.. ya da kendinle ilgili korktuğun bir senaryoyu içeren bir düşünce olabilir.

İlk başta seni rahatsız edici düşünceni tanıman lazım.

ve bu düşünce seni neden bu kadar çok rahatsız ediyor?

Sende bir kaygı mı yaratıyor?

Bir belirsizlik mi ortaya çıkartıyor?..

.. ya da senin içinde bir suçluluk duygusuna mı neden oluyor?

Bazen de bu düşünceler başarısızlık korkusu gibi..

..aslında yüzleşmekten korktuğun senaryoları da aklına getirebilir.

İşte düşünceyi tanıdıktan sonra

Sende ne gibi bir duyguya sebep oluyor?

İlk olarak bunu keşfetmen lazım...

Rahatsız edici düşünceleri ve bu düşüncelerin sende yarattığı duyguların farkına varıyoruz yavaş yavaş.

Bundan sonra senden istediğim ikinci adım şu:

kendine bazı sorular sormanı istiyorum.

İlk olarak: Bu aklındaki rahatsız edici düşünceye yönelik kanıtların var mı?

Bazen insanın içinden öyle düşünceler gelir ki..

..bunu kimseyle paylaşmadığın için o orada sana çok rahatsız edici gelir..

.. ve sen kendi kendine şöyle demeye başlarsın: Allah'ım bir tek bu sorunu bu düşünceyi ben yaşıyorum..

..bir tek benim başıma geliyor.

Ama çoğu zaman neredeyse her zaman hatta, bu düşünceleri başka insanlarda düşünür.

ve başka insanlar bunu bu kadar rahatsız edici bulmaz.

Ama sen bunu kendi içinde yaşadığın için, sadece kendin yaşıyor zannedersin..

.. ve bundan dolayı ekstra ekstra yük biner omzuna.

Şimdi, eğer bu düşünceyi başka birisi yaşasaydı; ya da başka birine anlatsaydın nasıl bir tepki verirdi?

Onlar içinde o kadar rahatsız edici olur muydu?

O rahatsız edici düşünce ile ilgili kendine sorman gereken bir diğer soru şu:

Şu an da evet bu düşünce seni çok rahatsız ediyor..

..ama önümüzdeki yıllarda, önümüzdeki 5 yılda bu düşünce hala senin için rahatsız edici halde olacak mı?

Hala bundan dolayı bu kadar kötü hissedecek misin? Bu konuyu düşünmekten dolayı.

Eğer önümüzdeki yıllara doğru bir projeksiyon yaparsan kendi içinde..

.. bunun aslında o hayat resmi içinde o büyük resim içinde çokta önemli olmadığını fark edeceksin.

İnsanların yaşadığı sıklıkla yaşadığı bir zihin algı hatası var.

Şimdi düşünsene; aşıksın, aynı şehirdesin ve yola çıktığın zaman..

.. yol sana farklı görünüyor, etrafındaki arabalar farklı görünüyor, ağaçlar farklı görünüyor. Diyorsun ki Allah'ım ne güzel bir şehirde yaşıyorum.

Bazen de kendini kötü hissettiğin zaman yine aynı şehirde yaşadığını varsayıyorum..

.. o şehre bakıyorsun ki Allah'ım ne kadar kötü bir yerde yaşıyorum ben..

ne kadar karanlık kasvetli bir yerde yaşıyorum.

Şimdi burada aslında aynı yerde yaşamamıza rağmen o anki duygularımıza göre..

..yaşadığımız yeri farklı değerlendiriyoruz. İşte biz buna duygusal düşünme diyoruz.

Şimdi rahatsız edici düşüncelerde de buna benzer bir durum ortaya çıkıyor.

Kendini kötü hissettiğin zaman;

Her zaman olayları kötüsünden hesaplama eğilimi içindesin

Şimdi o düşünceyi ele avuca aldığın zaman..

.. acaba burada bir duygusal düşünme söz konusu mu?

ya da mantıklı mı düşünüyorsun?

Onun mantığını sorgulamak lazım. Bu gerçekten bir risk teşkil ediyor mu?..

.. gerçekten bana zarar verici bir tarafı var mı?..

..ben istesem böyle bir duruma gelebilir miyim?..

..ya da böyle bir durumla karşılaşırsam; en kötü ne olur?

İnsanlar genelde o en kötü ne olur sorusunun cevabını vermek istemiyorlar.

Allah'ım ben düşünmek istemiyorum, mahvolurum gibi bir noktaya geliyor.

Ama çoğu zaman o en kötü ne olur sorusunun cevabı insanlara o kadar da korkutucu gelmiyor.

Bu sebeple; duygusal düşünmemi değil mi bunu ayırt etmek için o rahatsız edici düşüncenin mantığını sorgulaman gerekiyor.

Rahatsız edici düşünceler bazen seni o kadar bunaltır ki.. ..evde yalnız başınasın ve o düşüncelerle uğraştıkça kendini daha çok kötü hissedersin..

..takatin kalmaz, gücün kalmaz. ve ona teslim olmaya başlarsın..

.. bu bir kartopu gibi kısır döngü halinde büyümeye başlar.

O düşüncelerle savaşırsın, daha çok yorulursun; daha çok yoruldukça o düşünceler seni çok çok daha fazla rahatsız etmeye başlar. Peki, bu kısır döngüyü nasıl kırabilirsin?

Ben şöyle bir şey söyleyeceğim sana:

O an mesela; normalde yaptığın rutin yaptığın işleri yapabiliyor olman seni birazcık olsun o düşünceden uzaklaştıracaktır.

Şimdi sen zannediyorsun ki zihnimdeki düşünceyle savaşırsam ondan kurtulabilirim.

ama bu çok yanlı bir düşünce çünkü:

Sen o düşüncelerle savaşınca o düşünceler daha da güçleniyor. Çünkü bu..

..dumanla bir havayla savaşıyor olmak gibi.

Sen ona saldırıyorsun, bir bakıyorsun ki o aslında orada değil bambaşka bir yere gitmiş.

Bu sebeple, böyle bir rahatsız edici düşünce atağında kendini çok kötü hissederken:

Kitap oku(aklını verebildiğin kadar). Film izle, arkadaşını ara geyik yap

Ya da mesela fiziksel işlerle uğraşmak bizi her zaman rahatlatır.

Naparsın? kek yap, yemek yap, evde temzlik yap.

Böyle konularda birazcık olsun kafanı(dikkatini) o konudan uzaklaştırıyor olabilmen seni biraz önceki haline göre rahatlatacaktır.

Ama muhtemelen şöyle düşünüyorsun:

Ya ben o haldeyken nasıl yapabilirim?

İşte zannediyorsun ki bir mucize çözüm gelecek ve o problemi halledecek, ortadan kaldıracak.

Böyle mucize bir çözüm yok.

Ne yapacaksın? Sen biraz dikkatini çevirdiğin zaman o konuya %100 dikkatini vermektense;

%70'ini bile kurtarabilsen, %50'sini bile kurtarabilsen; aslında rahatlamış olacaksın.

Ne yapıyoruz? Dikkatimizi başka yöne kaydırıyoruuuuz. :)

Rahatsız edici düşüncelerden kurtulmaya çalışırken sıklıkla yaptığın hatalardan birisi de:

O düşünceyi hiç düşünmemeye çalışmak.

Şimdi beni daha önce takip edenler, videolarımı izleyenler bilir.

Şöyle bir video çekmiştim:

Sakın pembe bir fil düşünme diye. Böyle bir önermeyi ya da cümleyi kendimize söylediğimiz zaman..

..sakın pembe bir fil düşünmeyeceğim, bu pembe fili düşünmeyeceğim dediğimiz zaman..

..gözümüzün önüne hemen pembe bir fil gelir.

Zihnimizin böyle bir tarafı var. Bir şeyi ne kadar düşünmek istemezsen; o hemen gözünün önünde biter.

Derler ya istenmeyen ot hemen dibinde bitermiş gibi aslında tam olarak böyle.

Eğer ki; düşünce geliyorsa onu kabul edeceğiz.

Onunla savaşmayacağız onu zihnimizden atmaya çalışamayacağız.

Evet, farkındayım. Bunu ilk söylediğim zaman sana rahatsız edici geliyor ama

tam tersi ondan kurtulmaya çalışmak bizi daha çok rahatsız edecektir.

Rahatsız edici düşünceler, aklına geldiği zaman sanki hayatına gelen birisiymiş gibi düşün.

ve sana meydan okuyor. Hadi ben buradayım gel benimle savaş, gel beni kovmaya çalış..

gel beni görmemeye çalış dediği zaman; aslında seni tuzağa düşürmeye çalışıyor.

Sen onun tuzağına düştüğün zaman kontrol onun eline geçiyor. Ama sen ona..

.. onun beklediği şekilde değilde biraz farklı davransan ne olur?

Mesela desen ki: Ya arkadaş ben buyum..

..elimden gelen bu, yapabildiğim bu.

Bu rahatsız edici düşünce ihtimali; öyle olsam ne olacak ki?

Ne olabilir? Şu kısa dünyada kısa hayatta böyle olsam ne olacak?

Böyle dediğin zaman, onun tuzağına düşmediğin zaman ne oluyor biliyor musun?

o rahatsız edici düşünce

böyle yapıyor belki senin karşında bir hayal kırıklığına uğruyor.

ve köşesine çekiliyor. seninle uğraşmamaya başlıyor.

Sen onun tuzağına düştüğün zaman o gitgide büyüyor..

.. gitgide seni kontrolü altına almaya başlıyor.

Ne yapıyorsun o zaman? Diyorsun ki ben böyleyim. Savaşmadan, mücadele etmeden, ondan kaçmaya çalışmadan

Karşısına dikilip!!

İşine geliyorsa arkadaşım, ben böyleyim dediğin zaman..

.. o köşesine çekilecektir.

Kafana takılan, seni rahatsız eden düşünceleri bir kağıda yaz..

..ve bu kağıdı kimsenin görmesine ya da bu kağıttakileri bazen senin etrafındaki insanlara anlatmana bile gerek yok.

ve bir gece, bir gün, iki gün üzerinden geçsin. Tekrar okuduktan sonra, o kağıdı yırt, at.

O seni rahatsız edici düşünceleri yazdığın kağıdı yırt,at!! Enteresan bir şekilde bu yöntem bir çok insan üzerinde çok işe yarıyor.

O kağıdı yırtıp atmak, sembolik bir şekilde o düşüncelerden kurtuluşu da temsil ediyor.

Bazen de; aslında bunun tam tersi bir şekilde sadece kendi başına yapabileceğin bir şey değil..

..arkadaşlarınla bu düşünceleri paylaşmak.

En başta söyledim ya; kafanda düşündüğün şeyler eğer sen bunları kimseye anlatmadığın sürece..

..sadece senin başına geliyormuş gibi ya da çok kötüymüş gibi bir değerlendirmeye bir muhakemeye sebep olabiliyor.

Eğer bunu; mantığına, düşüncesine ve iyi niyetine güvendiğin bir arkadaşınla bir dostunla paylaşırsan..

..onun sana söyleyeceği: Ya bunu mu kafana takıyordun Beyhan? demesi bile seni inanılmaz rahatlatacaktır.

Bu yöntemi de denemekten çekinme!!!

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan.

Bugün daha önceki videolardan farklı olarak videoyu açık alanda çekelim istedik.

Ankara da sonbahar çok güzel bence. Bu videoyu çekerken arka planda bana destek olan..

..Bekir abiye, en samimi arkadaşlarımdan, dostlarımdan birisi olan Bekir abiye çok teşekkür ediyorum.

Kendine çok iyi bak, görüşmek üzere...