Psikolojik Zayıflama Yöntemleri- Uzman Psikolog Beyhan Budak
Sadece bir kere yiyeceğim daha sonra az yer telafi ederim.
Aman canım dünyaya bir kere geliyorum canımın istediğini de yemeyecek miyim?
Gittiğim yerde çok ısrar ettiler hocam dayanamadım yedim ben de!
Para veriyoruz buna. Paramız boşuna mı gitsin? Ben yemesem çöpe gidecek zaten israf olacak.
Bunlar size bir yerden tanıdık geliyor mu?
Eminim tanıdık geliyor. Özellikle kilo vermeyle diyetle uğraşmışsanız
ve diyetin bir noktasında zorlanmışsanız bunlar sık sık kullandığımız cümlelerden sadece bir kaçı.
Bu cümlelerin şöyle bir mantığı var. Diyetimize ya da bir kilo verme çabamıza başladığımız zaman
genelde ilk başlarda çok motivasyonlu çok hevesli olabiliriz
ama sonra yavaş yavaş o ilk motivasyonu kaybettiğimiz zaman aklımıza yemekle ilgili çok fazla düşünce gelir.
Bu düşünceleri yenmek için bazen bir şeyler yapabilirken bazen de kendimizi kandırma yoluna gidebiliriz.
Kendimizi kandırmak için genelde bu cümlelerden fayda görebiliyoruz.
Şimdi bahsetmek istediğimiz şey aslında diyette kullanabileceğimiz psikolojik teknikler.
Yaptığımız her diyete büyük heveslerle, büyük ideallerle başlıyoruz.
Motivasyonumuz çok yüksek, ciddi anlamda kilo vermek istiyoruz, kim tutar bizi.
Ama diyetin ilk başlarında böyle hissederken her geçen günle beraber motivasyonumuz biraz daha azalmaya başlıyor.
Yavaş yavaş içimizde o çok yemek isteyen yemeklere meftun olan tarafla baş başa kalıyoruz. Her zaman zihnimizde yemekle ilgili düşünceler her tarafı kaplayabiliyor
ve motivasyonumuz ilk zamanki kadar kuvvetli olmadığı için bir süre sonra bu hislere bu isteklere
karşı koyamayabiliyoruz. Ne zamanki diyeti bozduğumuz zaman sonraki süreçte diyeti bırakıyoruz ve
bir sonraki diyete kadar tekrar bir kilo alma verme döngüsü içine giriyoruz.
Diyet yaparken gözden kaçırdığımız bir nokta var, işin psikolojik kısmı.
Daha çok, diyet yapanlar işin yemekle yememekle yiyeceğimiz besinlerle ya da yemeyeceğimiz besinlerle uğraşıyorlar
ama bir diyeti başarılı yapan bir diyeti sürekli hale getiren bizi kilo verme sağlıklı olma konusunda
sürekli hale istikrarlı hale getiren şey bizim o anki psikolojik durumumuz.
Dikkat edersek yaptığımız diyetlerde değil diyetin istikrarını sürdürememek konusunda sıkıntılar yaşıyoruz.
Bu videoda daha çok bir diyet yaparken dikkat etmemiz gereken psikolojik noktalara değineceğim.
Karar verdik. Nereden başlayacağımızı biliyoruz. Hangi diyeti uygulayacağımızı biliyoruz.
İlk yapmamız gereken şey kendimize şu soruyu sormamız lazım "Neden kilo vermek istiyorum?"
Kilo verirsem hayatımda neler değişecek? Kilo verdiğim zaman hayatımda ne gibi güzellikler olacak?
Bunları oturup üşenmeden dikkatli bir şekilde bir kağıda not etmemizde çok fayda var.
Bu yarın bir gün motivasyonumuz düştüğü zaman bize yoL gösterecek bizi motive edecek bilgilerden bir kaçı. Bunlara hatta şöyle bir format da hazırlayabiliriz. Küçük küçük kartlar evin belirli köşelerine asabileceğimiz
cüzdanımızda çantamızda taşıyabileceğimiz kartlar olabilir.
Bunlar belirli motivasyon cümleleri olabilir.
Kilo verince şu elbiseyi giyebileceğim. Kilo verince şu sağlık probleminden kurtulabileceğim gibi örnekler verebiliriz.
İlk hedef amacımızı belirledikten sonra bu tarz sonraki süreçte bize yardımcı olacak
mottoları cümleleri belirleyebilmek. Sonraki süreçte hızlı başlamamak çok önemli. Zihinsel bir hazırlık çok önemli.
Yavaş yavaş hayat sistemimizi değiştiriyoruz. Biz Türk insanının bi özelliği var.
Çok büyük kararlar alırız çok çabuk vazgeçeriz.
Eğer ki ciddi bir karar almak ve diyeti hayatımızın orta yerine oturtmak ve bundan sonra bununla yaşamak istiyorsak
çok ciddi ani kararlardan kaçınıp hayatımızı buna göre biçimlendirmemiz çok önemli.
Bir diğer dikkat etmemiz gereken şey ise kendimize uygun diyeti seçebilmek. Benim burada izleyicilere bir notum var
bir önerim var internette açtığınızda kilo verme yazın diyet yazın yüz binlerce sonuç çıkacaktır.
ve burada bir çoğunda şöyle bir ifade geçer sıklıkla
"mucize diyet, mucize çözüm, bir haftada on kilo verdiren diyet" abartıyorum tabi
"yüzde yüz sonuç" Ben şunu gördüm sağlığın başka bir alanında çalışan birisi olarak bir psikolog olarak
Ne zamanki bir yerde "yüzde yüz, mucize" gibi kelimeler geçiyorsa oradan sırtınızı dönün ve koşarak kaçın
Genelde bize mucizeyi vaad eden yüzde yüz sonucu vaad eden diyetlerden gördüğümüz kadarıyla çok ciddi sonuçlar alınamıyor.
O yüzden ilk başta buna benzer çok kısa sürede çok ciddi sonuçlar alınabilecek diyetlerden kaçınmamız özellikle gerekiyor.
Dikkat edeceğimiz bir noktaysa diyet seçimi
Geneldi diyetler katı programlı ve biraz daha esnek diyetler olarak ikiye ayrılabiliyor.
Burada kendi kişiliğimizi göz önüne alarak hangi diyetin bizim için uygun olduğuna dikkat etmemiz çok önemli.
Bir diğer şeye gelirsek genelde diyeti kısa süre içinde yapılacak bir süre yapacağım şu kadar kilo vereceğim
sonrasında eski düzenime tekrar devam edeceğim.
Bir format şeklinde düşünüyoruz ama halbuki burada şöyle bir durum ortaya çıkıyor.
Bir süre sonra kilo veriyoruz, diyeti bırakıyoruz, tekrar kilo alıyoruz. Bu bir kısır döngü haline geliyor.
O yüzden diyeti bir hayat şekli olarak düşünmemiz çok önemli.
Bir sağlıklı beslenmeyi hayatımızın merkezine oturtmamız çok önemli
Dediğim gibi eğer geçici bir süre için bunu planlarsak
sonrasında kısa vadeli sonuçlar alabiliriz ama sonrasında aynı problem tekrarlayacaktır.
Dikkat etmemiz gerekan noktalardan bir tanesi de
yemek yerken yavaş olabilmek
farkında olmuyoruz ama yemek yerken çok hızlı yiyoruz
ve midemizdeki sinirler beynimize doydu sinyalini 20 dakika sonra gönderiyor.
Eğer çok hızlı yemek yiyen birisiyseniz 20 dakika içerisinde bir sürü şeyi silip süpürmüş olacaksınız.
ama biraz daha dikkat ederek biraz daha özenle biraz daha yavaş yemek yiyen birisiyseniz
20 dakikaya kadar daha az yemek yemiş olacaksınız ve az yemekle birlikte daha çok doygunluk hissi sağlayacaksınız.
Bunun için küçük öneriler yapılabilir. Sıcak bir çorbayla başlayabilir ara vererek yenilebilir.
O yüzden yavaş yemek yemenin ciddi anlamda doygunluk hissini arttırdığı söylenebilir.
Bir diğer dikkat etmemiz gereken şeyse oturarak yemek yemek
şimdi farkında olmadan çoğumuz çalışıyoruz koşturuyoruz iş hayatında ayaküstü bir şeyler atıştırıyoruz yemek yaparken tadına bakıyoruz
mutfakta masa üstünde gördüğümüz ufak tefek atıştırmalıkları yiyoruz.
Beynimizin bir özelliği var. Oturup yemeğe bakmadıkça o yemeğe bakarak yavaş bir şekilde yemedikçe
beynimizin yedi kısmına yazılmıyor. O yüzden ayaküstü farkında olmadan atıştırdığımız her şey
bizim doymamıza doyma hissimize hizmet etmiyor.
O yüzden mümkün mertebe yapabiliyorsak bir masanın başında
oturarak yavaşça ve yemeğimize bakarak yemek lazım.
Böyle olduğumuz an beynimize yediğimiz yemeği yediğimizi doyduğumuzu
bir kenara not edip sonrasında daha az acıktığımız araştırmalarla desteklenmiştir.
Bir diğer şeyse dikkat etmemiz gereken diyeti sadece yemeklerle ilgili bir kısım olarak düşünmemek
spor yapabilmek... sporun da aslında diyete benzer bir tarafı var.
Herkes çok hızlı bir şekilde spora başlar spor kulüplerine kaydolur
ama sonrasında çok kısa bir süre sonra bırakılır bunlar.
Sporu günlük hayatımızın içine enjekte etmemiz lazım.
Yürürken, alışveriş merkezinde, çalışırken, iş hayatında
ciddi anlamda bunu hayatımıza entegre edebilirsek ciddi anlamda başarılı sonuçlar alabiliriz.