×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Beyhan Budak, KAFAYA TAKMAMA SANATI: NASIL BAŞARIRIM?

KAFAYA TAKMAMA SANATI: NASIL BAŞARIRIM?

Merhaba, sevgili dostum. Bazı insanlar,

bazı şeyleri çok fazla düşünür ve

çok fazla kafaya takar

bu kafaya taktığı mevzular küçük şeyler de olabilir

"Ya o bana niye öyle davrandı?"

"Niye bana selam vermedi?"

"Ben bir şey anlatırken sanki beni dinlemiyor muydu?"

gibi şeyler de olabilir

bazen de daha büyük olduğunu düşündüğün şeyler

mesela "Ben hiç evlenemeyecek miyim?"

"Düzenli bir yuva kuramayacak mıyım?"

"Anne ya da baba olamayacak mıyım?"

ya da "Anneme babama bir şey olursa, sevdiklerime bir şey olursa, kaybedersem ne olur?" gibi

dediğim gibi, küçük ya da büyük olabilir

bu tür düşünceler zihninde seni öyle bir noktaya getirir ki

durmadan bunları düşünür hale gelirsin

yatağa girdiğin anda ,uyumak

senin için büyük bir

mucize olur.

İki saat üç saat

bu konuyu düşünürsün

yemek yersin kafanda bu konu

olduğu için, durmadan düşündüğün için

yediğin içtiğinden tat alamazsın

Arkadaşlarınla, dostlarınla buluşursun

kafa yine bu taraftadır

ve o an orada

olmaktan keyif alamazsın.

Bu videoda, nasıl kafayı takmazsın bu tür düşünceleri

bunlardan bahsedeceğim sana. Genelde kafaya taktığımız düşünceler konusunda

üç tane tavır sergileriz.

Birinci tavır şu; o konuyu

düşünmemeye çalışırız,olabildiğince itmeye

onunla savaşmaya çalışırız ve böyle bir durumda

olay şuna dönüşür, pembe fili düşünme olayına

yani bir pembe fili düşünmemeye çalıştıkça o pembe fil

ısrarla zihnine girmeye çalışır,ne yapıyorsun

böyle olunca,bir düşünce ile savaşınca kaybeden her zaman sen oluyorsun,çünkü düşüncelerle savaşılmaz.

Sen onunla savaşmaya çalıştıkça o senin üzerine üzerine

gelecektir ve daha da ,aslında, güçlenecektir.

ikinci şey: kendine çekmek

o düşünceyi çağırırsın yanına ve durmadan durmadan düşünürsün.

Zannedersin ki,o konuyu çok düşününce

çözülebilecekmişsin gibi. Aslında bu da

o konuyu çözemediğin gibi senin kafana takma mevzusu iyice abartmana

neden olur.

Bir diğer şey ise; bastırma

günlük hayatında kafana takma potansiyeli olan olayları durumları

düşünceleri tamamen aslında halının altına süpürmek.

Sen zannedersin ki,o düşüncelerden kurtuldum

ama böyle bir şey mümkün değil o düşüncelerden kurtulmak

çok mümkün olan bir durum değil

Ne oluyor?

sen halının altına süpürüyorsun ya

o başka bir yerden patlak veriyor

Ne yapıyorsun?

bambaşka bir yerde kaygılı birisi

olmaya başlıyorsun.

Gergin birisi olmaya başlıyorsun

öfkeli birisi olmaya başlıyorsun

Düşüncelerinle savaşırsan

her zaman onlar kazanacaktır.

Düşüncelerini hayatına davet eder

ve kontrollü onun ele geçirmesini

izin verirsen sana bir yaşam alanı kalmayacaktır

düşüncelerini yok sayarsan

bi şekilde o senin hayatını arka plandan etkilemeye devam edecektir

ne yapacaksın o zaman

düşüncelerini ne hayatından çıkartacaksın

onunla savaşmaya girişeceksin

ne tamamen senin hayatına girmesine izin vereceksin ne de yok sayacaksın

onunla arana bir mesafe koyacaksın. Diyelim ki bir korkun bir sıkıntın bir derdin var

korkun bir sıkıntın bir derdin yani kafaya taktığın bir düşünce var

onu hayattan atmaya çalışmayacaksın

ilk bu mevzu gündeme geldiği zaman onu çözmeye uğraşıcaksın

düşünüceksin ve o anda

yapabildiğini yap sonrasında eğer ki hallolmuyosa bu mevzu o senin yanında bir yerde duracak

ve sen ne yapacaksın o hallolmuyor diye kendini vakfetmek yerine?

hayatında yapman gereken şeylere odaklanıcaksın.

arkadaşlarınla vakit geçirmeye

ailenle vakit geçirmek kendine zaman ayırmaya özen göstereceksin

kafamı veremiyorum diyeceksin belki

verdiğin kadar uğraş

yapabildiğin kadar bunlarla ilgilen

yüzde elli versen bile kar

ne olacak biliyor musun bir süre sonra sen başka mevzulara

odaklandığın zaman o arana mesafe koyduğun düşünce var ya

gitgide sönmeye başlayacak yavaş yavaş

çünkü insan hayatı boyunca bir şeyi kafasına takarsa

sonra o mevzu gider başka mevzu gelir

ve genelde korktuğumuz şeylerin

çok büyük bir kısmı olmaz

hani şair diyor ya "Beni bu güzel havalar mahvetti" diye

özellikle bu kafaya takma konusunda bizi mahfeden şey

beklentilerimiz. Bizi bu beklentilerimiz mahvediyor

Şimdi, düşünsene evlenmeyi istiyorsun

ya da çocuk sahibi olmayı istiyorsun, anne ya da baba olmayı istiyorsun

işe girmeyi istiyorsun ve

bu konuda ne yapabilirsin?

yapacağın şeyler ,varsa eğer, bunları yapıyorsun

düşün ki bu haber bir kapıdan gelecek

ve o kapının başında durmadan bekliyorsun, her gün o konuyu kontrol ediyorsun

evelenecek miyim, evlenmeyecek miyim?

bu gün de evlenemedim, bu gün de iş bulamadım

bu öyle bir hale geliyor ki aslında bu beklenti

o kapıdan haber gelme beklentisi

senin o anki hayatını yaşama konusunda ciddi sıkıntılar çıkartıyor

Ne yapıyorsun?

eğer bu kapıdan ayrılırsam sanki kaçıracakmışım gibi, durmadan bu konuyu düşünüyorsun

durmadan bu konuya odaklanıyorsun, hayatında başka hiç bir şeye yer kalmıyor

ben şöyle diyorum:

eğer ki gelecekten haber gelseydi ve sana deseydi ki sen hiç evlenemeyeceksin, sen hiç işe giremeyeceksin

sen hiç şunu yapamayacaksın

hayatın çok mu kötü geçerdi?

Bunu sorduğum insanlar genelde ilk başta

çok kötü diyorlar ama sonrasında yavaş yavaş

bu konuya adapte olunca

ya diyor eğer ki ben evlenemeyceksem, hayatımı yaşamaya devam ederdim

başka kendime keyif veren şeyler bulurdum

düşün ki, eğer ki bu konudaki beklentini kaldırsan

zaten hayatını yaşamaya odaklanacaksın

sen hayatını yaşamaya odaklan

o şey gelirse zaten seni gelecektir bulacaktır

o yüzden bu konuda kapıda beklemeden

hayatını yaşamaya devam etmelisin

düşünüyorsun, çok fazla düşünüyorsun, durmadan düşünüyorsun

zannediyorsun ki bir konuyu çok fazla düşünürsem

o konu çözüme kavuşacak halbuki

düşüncelerinin yüzde doksan dokuzu çöptür

düşünsene yarın olacak bir şey var ya da yarın seni bulacak kötü bir olay var

ve sen bir gün öncesinden, bir hafta öncesinden, bir ay öncesinden

kaygılanmaya başlıyorsun

zaten o kötü şey olacaksa olacaktır

bir de öncesinden kaygılandığın zaman

hem yarın bir gün kaygılandığın şey olacak onun için kötü hissedeceksin

hem de var olan şu günün şu anın kötü geçecek

bunun arkasında şöyle bir ön kabul var bence

insanlar şöyle düşünüyor

yeterince düşünürsem o mevzu hallolacak

ama böyle bir durum yok ilk başta bu şeyi değiştirmemiz lazım

mesela eskiden sunum konusu benim için kaygılı bir mevzuydu

bir ay öncesinden kaygılanmaya başlıyordum

diyorum ki kendi kendime ben bu konuyu yeterince sorgulamalıyım, düşünmeliyim

ne olacak? ne anlatacağım? ya şöyle olursa? ya böyle olursa?

ve fark ettim ki ben bir konuyu öncesinde çok fazla düşününce

kendi kendimi geriyorum, kendi kendimi kaygılandırıyorum

şu anda böyle bir düşünce geldiği zaman

kendime şöyle bir telkin veriyorum

diyorum ki "Beyhan zamanı gelince zaten bu konuda yapacaksın."

Elinden geleni yaptın mı Beyhan? Yaptım.

Bu konuda daha önce bir tecrüben var mı Beyhan? Var.

Peki şu anda düşünmen bir işine yarayacak mı? Hayır.

o zaman diyorum ki, hemen bu düşünceyi kafamdan atamıyorum ama

ne ile uğraşıyorsam ona odaklanmaya çalışıyorum

artık bu konuda kendimi disipline ettim ve düşünceler son dakikaya kadar gelmiyor

zaten o mevzu olunca, iyi ya da kötü, kendiliğinden oluyor zaten

eğer ki kafana taktığın şeyler insanlarla ilgiliyse

genelde orada sonra ermemiş bir duygu vardır

diyelim ki birisi sana kötü bir şey söyledi

birisiyle ilgili yarım kalan bir çatışman var

böyle şeyler kafaya çok fazla takılır

Bana niye böyle davrandı? Bana niye böyle dedi? ya da Niye böyle bir surat yaptı?

çünkü, burada ifade edilmemiş duygu yarım kalıyor

yarım kalan şeyleri zihnimiz her zaman tekrarlama eğilimindedir

çünkü yarım kalmaya, belirsizliğe tahammülü yok zihnimizin

ne yapacak?

durmadan durmadan kendi kafanda senaryolar yazmaya başlayacaksın

"Şöyle deseydim." "Şöyle yapsaydım."

bunun tek çözümü aslında makul bir şekilde

o yarım kalan hissi muhatabı olan insanla konuşmak

"Sen bana niye böyle dedin?" ya da "Sen böyle dedin ben böyle hissettim."

Bir sonuca varmasına gerek yok

o an o çatışmanın çözülmesine de gerek yok

içinde kalan duygu dışına aktarıldığı zaman karşı tarafa

o duygu, içindeki kafaya takma mevzusu da sona erecektir

ama sen içinde bolca duygu kırıntısı

duygu kalıntısı bıraktığın zaman

kiminle ilgili böyle yarın kalan bir iş olursa

o mevzu geceler boyu, günler boyu

senin kafandan çıkmayacak ve zihnini

meşgul edecektir

bazen de gelecekte seni beklediğini düşündüğün olumsuz şeylere çok fazla üzülürsün ve

bunları kafaya takarsın

"Ya işimden atılırsam?" "Ya sevgilimden ayrılırsam?"

ya da "Ailemden sevdiğim birisini kaybedersem?"

böyle durumlarda aslında ben şöyle düşünüyorum, yıllardır danışanlarda karşılastığım senaryo şu:

asıl korkunun arkasında başka bir korku vardır

ben şöyle derim, diyelim ki bu en çok korktuğun şey başına gelirse ne olur?

diyelim ki, ailenden anneni ya da babanı kaybedersen ne olur?

genelde ilk cevap şöyle olur:

mahvolurum, biterim, hayat benim içi biter.

tamam, bu o anki duygusal şey

sonrasında hayat senin için nasıl devam eder

e ben yalnız kalırım

e tamam yalnız kaldın

yalnız kaldıktan sonra ne olur?

e hayatta baş edemem, zorlanırım. Ne yapıyor aslında?

annesini babasını kaybetmekten korkan insan

hayatla ,aslında, tek başına mücadele etme konusunda yetersiz olduğundan korkuyor

ya da şöyle düşünelim, başka bir örnek vereyim

adam işinden atılmaktan korkuyor, dedim, diyelim ki işinden atılırsan ne olur

maddi anlamda aç mı kalırsın?

yok bir birikimim var, aç kalmam. Peki ne olur?

o zaman beni eşim terk eder

niye?

çünkü eşim bu konuda çok dikkatlidir.

ben çalışmazsam bana bu konuda destek olacağını zannetmiyorum

aslında kişinin işten çıkma korkusu eşinin onu terk etme korkusu

sen de, eğer böyle bir korkun varsa

bu tarzı, bu sorgulamayı kullanabilirsin

Öyle olursa ne olur?

dibine gelene kadar, asıl korkuya ulaşana kadar bu soruyu sorabilirsin

Öyle olursa ne olur? Öyle olursa ne olur? diye

asıl korkunu bulacaksın ona yönelik bir çözüm geliştirebilirsin

kafaya takmamak için

bana sorsalardı "Beyhan, sihirli bir cümle söyleyebilir misin bize diye?"

onlara şu cümleyi söylerdim: "En kötü ne olur?"

bu öyle güzel bir cümle ki, zor zamanlarında bunu kendine sorduğun zaman

o içindeki sönmeyen ateşin üzerine bir su serpiyor ve seni rahatlatıyor

şimdi insan çok adaptif bir varlık

kötüye de çok çabuk alışıyor, iyiye de çok çabuk alışıyor

bu gün küçük mevzuları kafamıza takıyoruz ya belki bundan yetmiş seksen sene önce

çok büyük olaylar yaşanınca memleketin üzerinde

insanlar ona bile alışıyordu.

ne yapıyorsun aslında?

o kafana taktığın mevzularda "En kötü ne olur?" diye sorduğun zaman

o en kötü senaryoda bile aslında

bir süre sonra ona bile alışacaksın

hayat akıp gidiyor. Dediğim gibi, o şey var ya, belki izlemişsindir

daha önce bir video paylaşmıştım, "Bu Da Geçer Yahu" diye bir hikaye anlatmıştım

oradaki hikayedeki gibi; kötü şeyler de geçiyor, iyi şeyler de geçiyor

insan bir noktada eninde sonunda sabit kalıyor

benim sıklıkla kendime sorduğum bir şey var

diyorum ki, insanız hepimiz başımıza iyi kötü şeyler geliyor

hayat aslında bu iyi ve kötü şeylerin ortalaması

birbirimizden çok farklı değiliz. Ben buradayım sen oradasın

birbirimize yakın bir şekilde ,aslında, seyrediyor durumlar

ben bu zor zamanlarda kendime şunu diyorum

"Çok da şeyapma Beyhan, hayat aslında herkes için aynı

iyi kötü, ortalamada gidiyoruz."

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, kendine iyi davran

görüşmek üzere

bu arada hala kanalıma abone olmadıysan abone olmayı

ve abone olduktan sonra yeni videolardan hemen haberdar olabilmek için

bildirimleri açmayı unutma


KAFAYA TAKMAMA SANATI: NASIL BAŞARIRIM? THE ART OF NOT WORRYING: HOW DO I SUCCEED?

Merhaba, sevgili dostum. Bazı insanlar, Hello my dear friend. Some people

bazı şeyleri çok fazla düşünür ve think of somethings too much and

çok fazla kafaya takar becomes obsessive.

bu kafaya taktığı mevzular küçük şeyler de olabilir these subjects also may be little things

"Ya o bana niye öyle davrandı?" "Why did s/he treat me like that?"

"Niye bana selam vermedi?" "Why didn't s/he say hello to me?"

"Ben bir şey anlatırken sanki beni dinlemiyor muydu?" Wasn't s/he listening to me while I was telling something?

gibi şeyler de olabilir may be such things...

bazen de daha büyük olduğunu düşündüğün şeyler sometimes it can be sth. that you think bigger,

mesela "Ben hiç evlenemeyecek miyim?" for example " Will I never get married ?

"Düzenli bir yuva kuramayacak mıyım?" won't I start a regular family?"

"Anne ya da baba olamayacak mıyım?" won't I become a mother or father?

ya da "Anneme babama bir şey olursa, sevdiklerime bir şey olursa, kaybedersem ne olur?" gibi or "what happens if I lose my lovers, if something happens to my loved ones to my mother, my father? " etc.

dediğim gibi, küçük ya da büyük olabilir As I said, it can be little or big.

bu tür düşünceler zihninde seni öyle bir noktaya getirir ki such thoughts bring you to such a point in your mind that

durmadan bunları düşünür hale gelirsin you will be thinking about them without stopping

yatağa girdiğin anda ,uyumak to sleep when you go to the bed

senin için büyük bir becomes a great

mucize olur. miracle.

İki saat üç saat 2 or 3 hours

bu konuyu düşünürsün you think this.

yemek yersin kafanda bu konu when you have meal, because of this problem you have

olduğu için, durmadan düşündüğün için because of thinking without stopping

yediğin içtiğinden tat alamazsın you can't find pleasure in meal or drink

Arkadaşlarınla, dostlarınla buluşursun you meet with your friends,

kafa yine bu taraftadır your mind is again somewhere else.

ve o an orada you don't enjoy to be there.

olmaktan keyif alamazsın.

Bu videoda, nasıl kafayı takmazsın bu tür düşünceleri In this video, I am going to talk with you about how you let it go these kind of thoughts

bunlardan bahsedeceğim sana. Genelde kafaya taktığımız düşünceler konusunda Generally we show 3 attitudes

üç tane tavır sergileriz. about the thoughts we are obsessed

Birinci tavır şu; o konuyu First attitude is;

düşünmemeye çalışırız,olabildiğince itmeye we try not to think it, we push it away as much as possible

onunla savaşmaya çalışırız ve böyle bir durumda we try to struggle with it and so

olay şuna dönüşür, pembe fili düşünme olayına the event changes to this : never think pink elephant !

yani bir pembe fili düşünmemeye çalıştıkça o pembe fil so, the more you try not to think of the pink elephant,

ısrarla zihnine girmeye çalışır,ne yapıyorsun persistently it tries to come his mind. What do you do then?

böyle olunca,bir düşünce ile savaşınca kaybeden So, you are the one who lose everytime her zaman sen oluyorsun,çünkü düşüncelerle savaşılmaz. because it can't be fought with thoughts

Sen onunla savaşmaya çalıştıkça o senin üzerine üzerine the more you try to fight , the more it comes for

gelecektir ve daha da ,aslında, güçlenecektir. actually it gets stronger and stronger

ikinci şey: kendine çekmek Second thing: to attract

o düşünceyi çağırırsın yanına ve durmadan durmadan düşünürsün. You call that though tand you think it all the time.

Zannedersin ki,o konuyu çok düşününce You suppose as if you can solve it by thinking a lot.

çözülebilecekmişsin gibi. Aslında bu da Actually,

o konuyu çözemediğin gibi senin kafana takma mevzusu iyice abartmana as you can not solve the problem, it will cause you to exaggerate your obsession

neden olur.

Bir diğer şey ise; bastırma Another point is ; repression

günlük hayatında kafana takma potansiyeli olan olayları durumları To smooth over the cracks the events, the situations,

düşünceleri tamamen aslında halının altına süpürmek. the thoughts which have potential to be obsessed in your daily life.

Sen zannedersin ki,o düşüncelerden kurtuldum you suppose that, you got rid of that thoughts

ama böyle bir şey mümkün değil o düşüncelerden kurtulmak but its impossible

çok mümkün olan bir durum değil It is not a possible condition.

Ne oluyor? What happens?

sen halının altına süpürüyorsun ya You smooth over the cracks

o başka bir yerden patlak veriyor it blows up from another place

Ne yapıyorsun? What do you do?

bambaşka bir yerde kaygılı birisi You start to become a quite diferent person

olmaya başlıyorsun. You start to become a nervy person

Gergin birisi olmaya başlıyorsun

öfkeli birisi olmaya başlıyorsun you start to become agressive

Düşüncelerinle savaşırsan if you fight with your thoughts,

her zaman onlar kazanacaktır. they will always win.

Düşüncelerini hayatına davet eder If you invite your thoughts to your life

ve kontrollü onun ele geçirmesini and if you let them to seize control

izin verirsen sana bir yaşam alanı kalmayacaktır there won't be a livable environment for you.

düşüncelerini yok sayarsan if you ignore your thoughts

bi şekilde o senin hayatını arka plandan etkilemeye devam edecektir somehow, it will go on to effect your life from background

ne yapacaksın o zaman What will you do then?

düşüncelerini ne hayatından çıkartacaksın Neither you write off the thoughts,

onunla savaşmaya girişeceksin nor you join the battle.

ne tamamen senin hayatına girmesine izin vereceksin ne de yok sayacaksın Neither you will allow it to place in your life, nor you ignore it.

onunla arana bir mesafe koyacaksın. Diyelim ki bir korkun bir sıkıntın bir derdin var You will keep aloof. Think that you have a fear, a problem, a trouble

korkun bir sıkıntın bir derdin yani kafaya taktığın bir düşünce var Namely, there's a thought you're obsessed with.

onu hayattan atmaya çalışmayacaksın Don't try to throw it out of life.

ilk bu mevzu gündeme geldiği zaman onu çözmeye uğraşıcaksın Firstly you will try to solve it

düşünüceksin ve o anda You will think and at that time, do what you can.

yapabildiğini yap sonrasında eğer ki hallolmuyosa bu mevzu o senin yanında bir yerde duracak Later, if it can't be solved, this subject will stay somewhere close to you.

ve sen ne yapacaksın o hallolmuyor diye kendini vakfetmek yerine? and what will you do instead of devote yourself to it

hayatında yapman gereken şeylere odaklanıcaksın. You will focus the things you should do.

arkadaşlarınla vakit geçirmeye you will care of spend time with your friends,

ailenle vakit geçirmek kendine zaman ayırmaya özen göstereceksin with your family ,with yourself

kafamı veremiyorum diyeceksin belki Perhaps you say " I can't concentrate "

verdiğin kadar uğraş struggle with it as far as you can

yapabildiğin kadar bunlarla ilgilen be on it as far as you can.

yüzde elli versen bile kar even fifty percent is profit.

ne olacak biliyor musun bir süre sonra sen başka mevzulara do you know what will happen next ? When you focus on other subjects,

odaklandığın zaman o arana mesafe koyduğun düşünce var ya the thought you put it away,

gitgide sönmeye başlayacak yavaş yavaş will burn out slowly

çünkü insan hayatı boyunca bir şeyi kafasına takarsa Because if someone obsessed with sth.

sonra o mevzu gider başka mevzu gelir that problem goes another one comes

ve genelde korktuğumuz şeylerin and generally a major part of the things we fear

çok büyük bir kısmı olmaz don't become fact.

hani şair diyor ya "Beni bu güzel havalar mahvetti" diye what poet says " These good weathers ruined me"

özellikle bu kafaya takma konusunda bizi mahfeden şey Especially what makes us ruin is

beklentilerimiz. Bizi bu beklentilerimiz mahvediyor our expectations. These expectations ruin us.

Şimdi, düşünsene evlenmeyi istiyorsun now, let's think you want to marry

ya da çocuk sahibi olmayı istiyorsun, anne ya da baba olmayı istiyorsun or have a baby, to be a mother or father

işe girmeyi istiyorsun ve you want to have a job and

bu konuda ne yapabilirsin? what can you do for this?

yapacağın şeyler ,varsa eğer, bunları yapıyorsun you do, if you have sth. to do

düşün ki bu haber bir kapıdan gelecek think that this news will come through a door

ve o kapının başında durmadan bekliyorsun, her gün o konuyu kontrol ediyorsun And you're waiting at that door night and day, you check that every day.

evelenecek miyim, evlenmeyecek miyim? will I marry, or not?

bu gün de evlenemedim, bu gün de iş bulamadım I couldn't marry today, I couldn't find a job today...

bu öyle bir hale geliyor ki aslında bu beklenti in that case,

o kapıdan haber gelme beklentisi the expectation of the news

senin o anki hayatını yaşama konusunda ciddi sıkıntılar çıkartıyor causes serious problems about your living

Ne yapıyorsun? what are you doing?

eğer bu kapıdan ayrılırsam sanki kaçıracakmışım gibi, durmadan bu konuyu düşünüyorsun you are always thinking this subject continually as if to miss it if you leave this door

durmadan bu konuya odaklanıyorsun, hayatında başka hiç bir şeye yer kalmıyor You always focus on it, there is no room for anything else in your life

ben şöyle diyorum: I say so:

eğer ki gelecekten haber gelseydi ve sana deseydi ki If you would get the news from the future and if it would say that sen hiç evlenemeyeceksin, sen hiç işe giremeyeceksin you'll never get married, you'll never have a job

sen hiç şunu yapamayacaksın you'll never do this

hayatın çok mu kötü geçerdi? your life would be too bad?

Bunu sorduğum insanlar genelde ilk başta The ones whom I asked this, generally say "very bad" at first,

çok kötü diyorlar ama sonrasında yavaş yavaş but later on, gradually

bu konuya adapte olunca when they adapt to the topic

ya diyor eğer ki ben evlenemeyceksem, hayatımı yaşamaya devam ederdim s/he says " if I won't marry, I would go on to live my lfe,

başka kendime keyif veren şeyler bulurdum I would find other things which make me happy"

düşün ki, eğer ki bu konudaki beklentini kaldırsan Think that, if you remove your expectations

zaten hayatını yaşamaya odaklanacaksın you will already focusing on living your life

sen hayatını yaşamaya odaklan stay focused living your life

o şey gelirse zaten seni gelecektir bulacaktır that will come and find you in any case.

o yüzden bu konuda kapıda beklemeden That's why without waiting at that door for that subject,

hayatını yaşamaya devam etmelisin you should continue living your life

düşünüyorsun, çok fazla düşünüyorsun, durmadan düşünüyorsun You are thinking, thinking so much, without stopping

zannediyorsun ki bir konuyu çok fazla düşünürsem You suppose that if I think it more,

o konu çözüme kavuşacak halbuki that will be solved, however

düşüncelerinin yüzde doksan dokuzu çöptür Ninety-nine percent of your thoughts are garbage.

düşünsene yarın olacak bir şey var ya da yarın seni bulacak kötü bir olay var Think that tomorrow sth.will happen or a bad event will find you

ve sen bir gün öncesinden, bir hafta öncesinden, bir ay öncesinden and you start to feel anxiety a day in advance,a week in advance, a month in advance

kaygılanmaya başlıyorsun

zaten o kötü şey olacaksa olacaktır it will already happening if the bad thing will happen.

bir de öncesinden kaygılandığın zaman And when you're worried about it,

hem yarın bir gün kaygılandığın şey olacak onun için kötü hissedeceksin both the thing makes you worry, becomes true, thats why you'll feel bad

hem de var olan şu günün şu anın kötü geçecek and the current day of this day will pass bad

bunun arkasında şöyle bir ön kabul var bence I think there is a preliminary acceptance.

insanlar şöyle düşünüyor people think that

yeterince düşünürsem o mevzu hallolacak if I think enough, it will be settled.

ama böyle bir durum yok ilk başta bu şeyi değiştirmemiz lazım But there is no such situation at first we need to change this.

mesela eskiden sunum konusu benim için kaygılı bir mevzuydu for instance, in the past ,the subject of the presentation was worrisome for me.

bir ay öncesinden kaygılanmaya başlıyordum I was starting to worry a month ago.

diyorum ki kendi kendime ben bu konuyu yeterince sorgulamalıyım, düşünmeliyim I say to myself that I have to question this issue sufficiently, I must think.

ne olacak? ne anlatacağım? ya şöyle olursa? ya böyle olursa? what will happen? What will I tell you? What if it is...? What if it happens?

ve fark ettim ki ben bir konuyu öncesinde çok fazla düşününce and I realized that when I think about it a lot,

kendi kendimi geriyorum, kendi kendimi kaygılandırıyorum I stress myself, I worry myself

şu anda böyle bir düşünce geldiği zaman when such a thought comes,

kendime şöyle bir telkin veriyorum I give myself a suggestion

diyorum ki "Beyhan zamanı gelince zaten bu konuda yapacaksın." I say " Beyhan, when the time comes, you will already doing it"

Elinden geleni yaptın mı Beyhan? Yaptım. Did you do your best, Beyhan? I did

Bu konuda daha önce bir tecrüben var mı Beyhan? Var. Do you have any experience about this before, Beyhan? There is.

Peki şu anda düşünmen bir işine yarayacak mı? Hayır. Is it gonna work for you now? No.

o zaman diyorum ki, hemen bu düşünceyi kafamdan atamıyorum ama then I say, I can't get this idea out of my mind immediately, but

ne ile uğraşıyorsam ona odaklanmaya çalışıyorum I'm trying to focus on what I'm dealing with.

artık bu konuda kendimi disipline ettim ve düşünceler son dakikaya kadar gelmiyor I have now disciplined myself on this issue, and thoughts do not come until the last minute.

zaten o mevzu olunca, iyi ya da kötü, kendiliğinden oluyor zaten When it comes to that, good or bad, it is happening spontaneously.

eğer ki kafana taktığın şeyler insanlarla ilgiliyse if what you're thinking is about people,

genelde orada sonra ermemiş bir duygu vardır Usually there is a feeling that it hasn't finished

diyelim ki birisi sana kötü bir şey söyledi let's say someone told you something bad

birisiyle ilgili yarım kalan bir çatışman var There is an unfinished conflict with someone.

böyle şeyler kafaya çok fazla takılır such things are white whale

Bana niye böyle davrandı? Bana niye böyle dedi? ya da Why did he do that to me? Why did he say that to me? or Niye böyle bir surat yaptı? why did he pull a face?

çünkü, burada ifade edilmemiş duygu yarım kalıyor Because, the unspeakable emotion remains unfinished.

yarım kalan şeyleri zihnimiz her zaman tekrarlama eğilimindedir our mind tend to repeat unfinished things, every time.

çünkü yarım kalmaya, belirsizliğe tahammülü yok zihnimizin because our mind does not tolerate uncertainty, being left half finished.

ne yapacak? what will it do?

durmadan durmadan kendi kafanda senaryolar yazmaya başlayacaksın You will start writing your own scenarios without stopping.

"Şöyle deseydim." "Şöyle yapsaydım." "" If I did, I would. "

bunun tek çözümü aslında makul bir şekilde the only solution is actually

o yarım kalan hissi muhatabı olan insanla konuşmak to talk to the person who is sensible about that half-feeling feeling.

"Sen bana niye böyle dedin?" ya da "Sen böyle dedin ben böyle hissettim." "Why did you say that to me?" or "You said so I felt that way."

Bir sonuca varmasına gerek yok No need to reach a conclusion

o an o çatışmanın çözülmesine de gerek yok there is no need to resolve the conflict at that moment.

içinde kalan duygu dışına aktarıldığı zaman karşı tarafa when the inside feeling is transferred out of the emotion

o duygu, içindeki kafaya takma mevzusu da sona erecektir the subject of getting a hang-up about sth. will end

ama sen içinde bolca duygu kırıntısı but when you leave lots of feeling crumbs,

duygu kalıntısı bıraktığın zaman remnant of emotion

kiminle ilgili böyle yarın kalan bir iş olursa if there is such a unfinished work,

o mevzu geceler boyu, günler boyu that topic

senin kafandan çıkmayacak ve zihnini haunts and

meşgul edecektir makes your mind busy

bazen de gelecekte seni beklediğini düşündüğün olumsuz şeylere çok fazla üzülürsün ve Sometimes you worry too much about negative things you think you're waiting for.

bunları kafaya takarsın you are obsessed with it.

"Ya işimden atılırsam?" "Ya sevgilimden ayrılırsam?" "What if I'm out of business?" "What if I leave my darling?"

ya da "Ailemden sevdiğim birisini kaybedersem?" or "If I lose someone I love in my family? "

böyle durumlarda aslında ben şöyle düşünüyorum, yıllardır danışanlarda karşılastığım senaryo şu: the scenario I've met for years with clients:

asıl korkunun arkasında başka bir korku vardır there is another fear behind the real fear

ben şöyle derim, diyelim ki bu en çok korktuğun şey başına gelirse ne olur? Let' say what happens if you get the most feared?

diyelim ki, ailenden anneni ya da babanı kaybedersen ne olur? lets say, what happens if you lose your mother or father ?

genelde ilk cevap şöyle olur: generally first answer is:

mahvolurum, biterim, hayat benim içi biter. I'm ruined, I'm done, life ends for me.

tamam, bu o anki duygusal şey okay, this is the current emotional state

sonrasında hayat senin için nasıl devam eder how does your life go on for you after that

e ben yalnız kalırım "i will stay alone"

e tamam yalnız kaldın okay you became alone

yalnız kaldıktan sonra ne olur? what happens after being alone?

e hayatta baş edemem, zorlanırım. Ne yapıyor aslında? "I can't handle life, I'm forced. What is s/he actually doing?

annesini babasını kaybetmekten korkan insan the one who fears to lose his mother-father

hayatla ,aslında, tek başına mücadele etme konusunda yetersiz olduğundan korkuyor actually fears s/he is insufficient to fight life on his own

ya da şöyle düşünelim, başka bir örnek vereyim or let's think so. I give you another example

adam işinden atılmaktan korkuyor, dedim, diyelim ki işinden atılırsan ne olur A man is afraid of being fired from his job, I said, what if you get fired

maddi anlamda aç mı kalırsın? do you go hungry financially ?

yok bir birikimim var, aç kalmam. Peki ne olur? "no, no I built a nest egg, I don't go hungry." well, what happens?

o zaman beni eşim terk eder then my wife dumps me

niye? why?

çünkü eşim bu konuda çok dikkatlidir. "because my wife is very careful about it"

ben çalışmazsam bana bu konuda destek olacağını zannetmiyorum "If I don't work, I don't suppose she will support me"

aslında kişinin işten çıkma korkusu eşinin onu terk etme korkusu in fact, his fear of being fired is fear of being left

sen de, eğer böyle bir korkun varsa if you have this kind of fear

bu tarzı, bu sorgulamayı kullanabilirsin you can also use this questioning

Öyle olursa ne olur? if so, what happens?

dibine gelene kadar, asıl korkuya ulaşana kadar bu soruyu sorabilirsin you can ask this question until reaching the main fear

Öyle olursa ne olur? Öyle olursa ne olur? diye if so what happens ? if so what happens?

asıl korkunu bulacaksın ona yönelik bir çözüm geliştirebilirsin you find the main fear so you can improve a solution to it

kafaya takmamak için to let it go.

bana sorsalardı "Beyhan, sihirli bir cümle söyleyebilir misin bize diye?" if someone asked me: " Beyhan, could you say a magic sentence ?"

onlara şu cümleyi söylerdim: "En kötü ne olur?" I would say this : what happens worst ?

bu öyle güzel bir cümle ki, zor zamanlarında bunu kendine sorduğun zaman It is such a beautiful sentence that when you ask yourself in difficult times

o içindeki sönmeyen ateşin üzerine bir su serpiyor ve seni rahatlatıyor it sprinkles water on the fire inside you that does not extinguish. And relaxes you.

şimdi insan çok adaptif bir varlık the humanbeing is very adaptive entity

kötüye de çok çabuk alışıyor, iyiye de çok çabuk alışıyor he gets used to abuse very quickly, he gets used to the good too quickly

bu gün küçük mevzuları kafamıza takıyoruz ya belki bundan yetmiş seksen sene önce today we are obsessed with small things. Perhaps 70-80 years ago

çok büyük olaylar yaşanınca memleketin üzerinde people were getting used to it when there were great events.

insanlar ona bile alışıyordu.

ne yapıyorsun aslında? in fact, what do you do?

o kafana taktığın mevzularda "En kötü ne olur?" diye sorduğun zaman when you ask, what happens worst

o en kötü senaryoda bile aslında after a while you will get used to

bir süre sonra ona bile alışacaksın even to that worst scenario

hayat akıp gidiyor. Dediğim gibi, o şey var ya, belki izlemişsindir Life is go on. You may watch the video I shared before

daha önce bir video paylaşmıştım, "Bu Da Geçer Yahu" diye bir hikaye anlatmıştım I told a story named with "all things will past"

oradaki hikayedeki gibi; kötü şeyler de geçiyor, iyi şeyler de geçiyor as that story; good things will past , bad things will past, too

insan bir noktada eninde sonunda sabit kalıyor at one point people eventually stay stable

benim sıklıkla kendime sorduğum bir şey var I have a question that I often ask to myself

diyorum ki, insanız hepimiz başımıza iyi kötü şeyler geliyor We are all humanbeing; something happens good -bad

hayat aslında bu iyi ve kötü şeylerin ortalaması actually life is the average of good and bad

birbirimizden çok farklı değiliz. Ben buradayım sen oradasın we aren't different from each other. I am here, you are there.

birbirimize yakın bir şekilde ,aslında, seyrediyor durumlar the cases are actually close to each other

ben bu zor zamanlarda kendime şunu diyorum I say to myself in these difficult times

"Çok da şeyapma Beyhan, hayat aslında herkes için aynı never mind Beyhan, life is the same for everyone

iyi kötü, ortalamada gidiyoruz." the good the bad, the average we are going

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, kendine iyi davran Thank you so much for listening to me nice person, be good to yourself

görüşmek üzere see you

bu arada hala kanalıma abone olmadıysan abone olmayı by the way if you still have not subscribed to my channel

ve abone olduktan sonra yeni videolardan hemen haberdar olabilmek için and to be immediately notified of new videos

bildirimleri açmayı unutma don't forget to turn on notifications.