×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, TÜRKİYE’DEKİ SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI

TÜRKİYE'DEKİ SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI

Son yıllarda Türkiye'de sosyal medya kullanımı epey arttı. Sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkı. Ancak bunun bağımlılık haline gelmesi bana garip geliyor. İnsanlar bir günde bazen üç saat bazen sekiz saat sosyal medyayı kullanıyorlar.

Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması sosyal medyanın popülerliğini artırdı. Çünkü bu telefonlar ile günün her saati sosyal medyaya girilebilir. Sosyal medya tuvalette, mutfakta, okulda, hastanede rahatlıkla takip edilebilir. Ve sosyal medya ücretsiz. Yani internet bağlantının olması yeterli.

Sosyal medyanın yararları da var zararları da. Yararları, insanların iletişim kurmasını kolaylaştırması. Sosyal medya sayesinde yurt dışındaki insanlarla görüntülü veya sesli konuşabiliriz. Ayrıca sosyal medya aracılığı ile insan hakları ihlalleri dünyanın her tarafında duyurulabiliyor. Bir felaket olduğunda insanlar hızla önlem alabiliyorlar.

Zararlarına bakarsak, sosyal medyada epey yalan haber var. Bunları denetleyecek bir mekanizma yok. Bazı insanlar sürekli yalan haberler yayıyorlar. Bu yüzden insanlar birbirlerini suçluyorlar, aşağılıyorlar. İnsanlar sosyal medyadan birbirlerine küfrediyorlar. Üzgünüm ki, toplumsal ilişkilerimiz zarar görüyor. Uzun süre sosyal medya kullanmak sağlığa zararlıdır. Gözlerimiz hassas organlardır. Günde 6-7 saat telefon ekranına bakmak gözlerimizi bozabilir. Dikkatli olmalıyız. Küçük çocukların fotoğraflarının sosyal medyada sürekli yayımlanması beni rahatsız ediyor. Çünkü çocuğun rızası yok. Ayrıca onların fotoğraflarını paylaşmak çocuk istismarını teşvik edebilir.

Sosyal medya kullanımı artınca kitap okuma oranı azaldı. Bu konuda okullarda eğitim verilmeli. Öğretmenler öğrencilere bilinçli sosyal medya kullanımını öğretmeli. İnsanlar artık kitap okumak yerine sosyal medyadaki yazıları okumayı tercih ediyorlar. Bu da bilgi kirliliğine neden oluyor. Herkes her şeyi bildiğini zannediyor.

Türkiye'de şu anda en popüler sosyal medya platformu Instagram. Twitter kullanımı da oldukça yaygın. Türkiye'de Twitter'da çok fazla yalan haber paylaşılıyor. İnsanların çoğu bunlara inanıyor. Facebook eskiden çok popülerdi. Artık gençler Facebook'u kullanmıyor. Tiktok adlı bir uygulama (hiç kullanmadım) son günlerde popüler oldu. İnsanlar oraya saçma sapan videolar yüklüyorlar.

Ben çok az sosyal medya kullanıyorum. Genellikle İngilizce bir şeyler okumak için sosyal medyadan BBC'ye göz atıyorum. Paylaşım yapmayı tercih etmiyorum. Yılda bir veya iki defa bir şeyler paylaşıyorum. Bunun yerine boş zamanlarımda kitap, makale, şiir okuyorum. Böylece insanlardan nefret etmiyorum, insanları daha çok seviyorum.

TÜRKİYE’DEKİ SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI إدمان وسائل التواصل الاجتماعي في تركيا SOCIAL-MEDIA-SUCHT IN DER TÜRKEI ΕΘΙΣΜΌΣ ΣΤΑ ΜΈΣΑ ΚΟΙΝΩΝΙΚΉΣ ΔΙΚΤΎΩΣΗΣ ΣΤΗΝ ΤΟΥΡΚΊΑ SOCIAL MEDIA ADDICTION IN TURKEY ADICCIÓN A LAS REDES SOCIALES EN TURQUÍA DÉPENDANCE AUX MÉDIAS SOCIAUX EN TURQUIE ЗАВИСИМОСТЬ ОТ СОЦИАЛЬНЫХ СЕТЕЙ В ТУРЦИИ BEROENDE AV SOCIALA MEDIER I TURKIET 土耳其的社交媒体成瘾

Son yıllarda Türkiye'de sosyal medya kullanımı epey arttı. Sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkı. Ancak bunun bağımlılık haline gelmesi bana garip geliyor. زاد استخدام وسائل التواصل الاجتماعي بشكل كبير في تركيا في السنوات الأخيرة. لكل شخص الحق في استخدام وسائل التواصل الاجتماعي. ومع ذلك، يبدو غريبا بالنسبة لي أن هذا أصبح إدمانا. In den letzten Jahren hat die Nutzung der sozialen Medien in der Türkei erheblich zugenommen. Es ist das Recht eines jeden, soziale Medien zu nutzen. Es erscheint mir jedoch seltsam, dass dies zu einer Sucht geworden ist. use of social media in Turkey has increased a lot recently. Everyone has the right to use social media. However, it seems strange that this has become addictive. Ces dernières années, l'utilisation des médias sociaux a considérablement augmenté en Turquie. Tout le monde a le droit d'utiliser les réseaux sociaux. Mais il me semble étrange que cela soit devenu une dépendance. использование социальных медиа в Турции значительно вырос в последнее время. Каждый имеет право пользоваться социальными сетями. Тем не менее, кажется странным, что это вызывает привыкание. 近年来,社交媒体的使用在土耳其大幅增加。每个人都有使用社交媒体的权利。但对我来说,这似乎很奇怪,它已经变成了一种瘾。 İnsanlar bir günde bazen üç saat bazen sekiz saat sosyal medyayı kullanıyorlar. يستخدم الناس وسائل التواصل الاجتماعي لمدة ثلاث ساعات أحيانًا، وأحيانًا ثماني ساعات يوميًا. Die Menschen nutzen die sozialen Medien manchmal drei und manchmal acht Stunden pro Tag. People use social media in a day, sometimes three hours, sometimes eight hours. Les gens utilisent les médias sociaux parfois trois heures, parfois huit heures par jour. 人们有时一天使用社交媒体三个小时,有时甚至八小时。

Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması sosyal medyanın popülerliğini artırdı. Çünkü bu telefonlar ile günün her saati sosyal medyaya girilebilir. أدى الاستخدام الواسع النطاق للهواتف الذكية على وجه الخصوص إلى زيادة شعبية وسائل التواصل الاجتماعي. لأنه مع هذه الهواتف، يمكنك الوصول إلى وسائل التواصل الاجتماعي في أي وقت من اليوم. Especially the widespread use of smart phones increased the popularity of social media. Because with these phones, social media can be entered at any time of the day. Особенно широкое использование смартфонов увеличило популярность социальных сетей. Потому что с этими телефонами социальные сети могут быть введены в любое время суток. 特别是智能手机的广泛使用增加了社交媒体的普及。因为有了这些手机,可以在一天中的任何时间访问社交媒体。 Sosyal medya tuvalette, mutfakta, okulda, hastanede rahatlıkla takip edilebilir. Ve sosyal medya ücretsiz. Yani internet bağlantının olması yeterli. يمكن مراقبة وسائل التواصل الاجتماعي بسهولة في المرحاض والمطبخ والمدرسة والمستشفى. ووسائل التواصل الاجتماعي مجانية. لذا فإن وجود اتصال بالإنترنت يكفي. Soziale Medien können leicht auf der Toilette, in der Küche, in der Schule oder im Krankenhaus verfolgt werden. Und soziale Medien sind kostenlos. Es reicht also aus, eine Internetverbindung zu haben. Social media can be easily followed in the toilet, kitchen, school, hospital. And social media is free. So internet connection is enough. Les médias sociaux peuvent être facilement suivis dans les toilettes, la cuisine, l'école, l'hôpital. Et les réseaux sociaux sont gratuits. Donc, vous avez juste besoin d'une connexion Internet. Социальные медиа можно легко отслеживать в туалете, на кухне, в школе, в больнице. А социальные сети бесплатны. Так что интернет достаточно. 在厕所、厨房、学校、医院都可以轻松关注社交媒体。社交媒体是免费的。所以你只需要一个互联网连接。

Sosyal medyanın yararları da var zararları da. Yararları, insanların iletişim kurmasını kolaylaştırması. وسائل التواصل الاجتماعي لها فوائد وعيوب. وتتمثل الفوائد في أنه يسهل على الناس التواصل. Soziale Medien haben sowohl Vorteile als auch Nachteile. Die Vorteile bestehen darin, dass sie die Kommunikation zwischen den Menschen erleichtern. Social media has both benefits and harms. The benefits are that it makes it easier for people to communicate. Социальные медиа имеют как преимущества, так и вред. Преимущества в том, что людям легче общаться. 社交媒体既有优点也有缺点。好处是它使人们更容易沟通。 Sosyal medya sayesinde yurt dışındaki insanlarla görüntülü veya sesli konuşabiliriz. بفضل وسائل التواصل الاجتماعي، يمكننا التحدث بالفيديو أو الصوت مع أشخاص في الخارج. Dank der sozialen Medien können wir mit Menschen im Ausland per Video oder Sprache sprechen. Thanks to social media, we can talk to people abroad with video or sound. Grâce aux médias sociaux, nous pouvons parler à des personnes à l'étranger par vidéo ou audio. Благодаря социальным сетям мы можем общаться с людьми за границей с помощью видео или аудио. 感谢社交媒体,我们可以通过视频或音频与国外的人交谈。 Ayrıca sosyal medya aracılığı ile insan hakları ihlalleri dünyanın her tarafında duyurulabiliyor. Bir felaket olduğunda insanlar hızla önlem alabiliyorlar. بالإضافة إلى ذلك، يمكن الإعلان عن انتهاكات حقوق الإنسان في جميع أنحاء العالم عبر وسائل التواصل الاجتماعي. عند حدوث كارثة، يمكن للناس اتخاذ الاحتياطات اللازمة بسرعة. Darüber hinaus können Menschenrechtsverletzungen über die sozialen Medien in der ganzen Welt bekannt gemacht werden. Wenn eine Katastrophe eintritt, können die Menschen schnell Maßnahmen ergreifen. In addition, human rights violations can be announced all over the world through social media. When a disaster occurs, people can take action quickly. De plus, les violations des droits de l'homme peuvent être annoncées partout dans le monde via les réseaux sociaux. Lorsqu'une catastrophe survient, les gens peuvent agir rapidement. Кроме того, о нарушениях прав человека можно сообщать во всем мире через социальные сети. Когда происходит бедствие, люди могут действовать быстро. 此外,可以通过社交媒体在世界各地公布侵犯人权的行为。当灾难发生时,人们可以迅速采取行动。

Zararlarına bakarsak, sosyal medyada epey yalan haber var. Bunları denetleyecek bir mekanizma yok. وبالنظر إلى الأضرار، هناك الكثير من الأخبار المزيفة على وسائل التواصل الاجتماعي. ولا توجد آلية للتحكم في هذه الأمور. Wenn wir uns den Schaden ansehen, gibt es in den sozialen Medien viele falsche Nachrichten. Es gibt keinen Mechanismus, um sie zu kontrollieren. If we look at the harm, there is a lot of false news on social media. There is no mechanism to control them. Si nous regardons les dégâts, il y a beaucoup de fausses nouvelles sur les réseaux sociaux. Il n'existe aucun mécanisme pour les contrôler. Если мы посмотрим на вред, в социальных сетях много ложных новостей. Там нет механизма, чтобы контролировать их. 如果我们看一下损失,社交媒体上有很多假新闻。没有控制它们的机制。 Bazı insanlar sürekli yalan haberler yayıyorlar. Bu yüzden insanlar birbirlerini suçluyorlar, aşağılıyorlar. ينشر بعض الأشخاص باستمرار أخبارًا مزيفة. ولهذا السبب يلوم الناس ويهينون بعضهم البعض. Einige Leute verbreiten ständig falsche Nachrichten. Deshalb beschuldigen sich die Leute gegenseitig, demütigen sich gegenseitig. Some people constantly spread false news. That's why people blame each other, humiliate each other. Certaines personnes diffusent constamment de fausses nouvelles. C'est pourquoi les gens se blâment et s'humilient. Некоторые люди постоянно распространяют ложные новости. Вот почему люди обвиняют друг друга, унижают друг друга. 有些人不断地散布假新闻。这就是人们互相指责和羞辱的原因。 İnsanlar sosyal medyadan birbirlerine küfrediyorlar. Üzgünüm ki, toplumsal ilişkilerimiz zarar görüyor. Uzun süre sosyal medya kullanmak sağlığa zararlıdır. Gözlerimiz hassas organlardır. الناس يشتمون بعضهم البعض على وسائل التواصل الاجتماعي. أنا آسف لأن علاقاتنا الاجتماعية تتضرر. استخدام وسائل التواصل الاجتماعي لفترة طويلة مضر بالصحة. أعيننا هي أعضاء حساسة. In den sozialen Medien schwören sich die Leute gegenseitig an. Entschuldigung, unsere sozialen Beziehungen werden verletzt. Die Nutzung von Social Media über einen längeren Zeitraum ist gesundheitsschädlich. Unsere Augen sind empfindliche Organe. People swear at each other on social media. Sorry, our social relationships are getting hurt. Using social media for a long time is harmful to health. Our eyes are sensitive organs. Les gens se maudissent sur les réseaux sociaux. Je suis désolé que nos relations sociales soient endommagées. L'utilisation prolongée des réseaux sociaux est nocive pour la santé. Nos yeux sont des organes sensibles. Люди ругаются друг на друга в социальных сетях. Извините, наши социальные отношения ухудшаются. Использование социальных сетей долгое время вредно для здоровья. Наши глаза - это чувствительные органы. 人们在社交媒体上互相诅咒。很抱歉我们的社会关系受到损害。长时间使用社交媒体对健康有害。我们的眼睛是敏感器官。 Günde 6-7 saat telefon ekranına bakmak gözlerimizi bozabilir. Dikkatli olmalıyız. Küçük çocukların fotoğraflarının sosyal medyada sürekli yayımlanması beni rahatsız ediyor. التحديق في شاشة الهاتف لمدة 6-7 ساعات يوميا يمكن أن يضر أعيننا. يجب أن نكون حذرين. يزعجني أن صور الأطفال الصغار يتم نشرها باستمرار على وسائل التواصل الاجتماعي. 6-7 Stunden am Tag auf den Telefonbildschirm zu schauen, kann unsere Augen verderben. Wir müssen vorsichtig sein. Das ständige Posten von Fotos von kleinen Kindern in den sozialen Medien stört mich. Looking at the phone screen for 6-7 hours a day can upset our eyes. We must be careful. It makes me uncomfortable that the photos of young children are constantly published on social media. Regarder l'écran du téléphone pendant 6 à 7 heures par jour peut gâcher nos yeux. Nous devons être prudents. La publication constante de photos de jeunes enfants sur les réseaux sociaux me dérange. Глядя на экран телефона по 6-7 часов в день, мы можем расстроиться. Мы должны быть осторожны. Мне неудобно, что фотографии маленьких детей постоянно публикуются в социальных сетях. Çünkü çocuğun rızası yok. Ayrıca onların fotoğraflarını paylaşmak çocuk istismarını teşvik edebilir. لأن الطفل لا يوافق. بالإضافة إلى ذلك، فإن مشاركة صورهم قد تشجع على إساءة معاملة الأطفال. Denn das Kind ist nicht einverstanden. Außerdem kann die Weitergabe ihrer Fotos den Missbrauch von Kindern fördern. Because the child has no consent. Also sharing their photos can encourage child abuse. Parce que l'enfant n'est pas consentant. De plus, le partage de leurs photos peut encourager la maltraitance des enfants. Потому что у ребенка нет согласия. Также обмен их фотографиями может стимулировать жестокое обращение с детьми.

Sosyal medya kullanımı artınca kitap okuma oranı azaldı. Bu konuda okullarda eğitim verilmeli. Öğretmenler öğrencilere bilinçli sosyal medya kullanımını öğretmeli. ومع زيادة استخدام وسائل التواصل الاجتماعي، انخفض معدل قراءة الكتب. وينبغي إعطاء التعليم حول هذا الموضوع في المدارس. يجب على المعلمين تعليم الطلاب الاستخدام الواعي لوسائل التواصل الاجتماعي. Die Rate des Lesens von Büchern nahm ab, als die Nutzung sozialer Medien zunahm. In Schulen sollte Unterricht zu diesem Thema gegeben werden. Lehrer sollten den Schülern beibringen, bewusste soziale Medien zu nutzen. When social media use increased, the rate of reading books decreased. Education should be given in schools on this subject. Teachers should teach students to use conscious social media. À mesure que l'utilisation des médias sociaux augmentait, le taux de lecture de livres diminuait. Cette question devrait être enseignée dans les écoles. Les enseignants doivent apprendre aux élèves à utiliser consciemment les médias sociaux. Скорость чтения книг снизилась, когда возросло использование социальных сетей. Образование должно быть дано в школах по этому предмету. Учителя должны учить студентов использовать сознательные социальные сети. İnsanlar artık kitap okumak yerine sosyal medyadaki yazıları okumayı tercih ediyorlar. Bu da bilgi kirliliğine neden oluyor. Herkes her şeyi bildiğini zannediyor. يفضل الناس الآن قراءة المقالات على وسائل التواصل الاجتماعي بدلاً من قراءة الكتب. وهذا يسبب تلوث المعلومات. الجميع يعتقد أنهم يعرفون كل شيء. Die Leute lesen heute lieber Artikel in sozialen Medien als Bücher. Dies führt zu Informationsverschmutzung. Jeder glaubt alles zu wissen. People now prefer to read articles on social media instead of reading books. This causes information pollution. Everyone thinks he knows everything. Les gens préfèrent désormais lire des articles sur les réseaux sociaux au lieu de lire des livres. Cela provoque une pollution de l'information. Tout le monde pense tout savoir. Люди теперь предпочитают читать статьи в социальных сетях, а не читать книги. Это вызывает информационное загрязнение. Каждый думает, что он знает все.

Türkiye'de şu anda en popüler sosyal medya platformu Instagram. Twitter kullanımı da oldukça yaygın. Türkiye'de Twitter'da çok fazla yalan haber paylaşılıyor. منصة التواصل الاجتماعي الأكثر شعبية في تركيا الآن هي Instagram. استخدام تويتر شائع جدًا أيضًا. تتم مشاركة الكثير من الأخبار المزيفة على تويتر في تركيا. currently the most popular social media platform in Turkey Instagram. The use of Twitter is also quite common. Sharing too much false news on Twitter in Turkey. В настоящее время наиболее популярная платформа социальных медиа в Турции Instagram. Использование Twitter также довольно распространено. Совместное использование слишком много ложных новостей на Twitter в Турции. İnsanların çoğu bunlara inanıyor. Facebook eskiden çok popülerdi. معظم الناس يصدقون هذه. كان الفيسبوك يحظى بشعبية كبيرة. Das glauben die meisten Menschen. Facebook war früher sehr beliebt. Most people believe them. Facebook used to be very popular. La plupart des gens les croient. Facebook était autrefois très populaire. Большинство людей верят им. Раньше Facebook был очень популярен. Artık gençler Facebook'u kullanmıyor. Tiktok adlı bir uygulama (hiç kullanmadım) son günlerde popüler oldu. İnsanlar oraya saçma sapan videolar yüklüyorlar. لم يعد الشباب يستخدمون الفيسبوك بعد الآن. أصبح تطبيق يسمى Tiktok (لم أستخدمه مطلقًا) شائعًا مؤخرًا. يقوم الناس بتحميل مقاطع فيديو سخيفة هناك. Jugendliche nutzen Facebook nicht mehr. Eine Anwendung namens Tiktok (nie verwendet) ist in letzter Zeit populär geworden. Die Leute laden dort alberne Videos hoch. Young people no longer use Facebook. An application called Tiktok (never used) has become popular recently. People are uploading silly videos there. Les jeunes n'utilisent plus Facebook. Une application appelée Tiktok (je ne l'ai jamais utilisée) est devenue populaire ces derniers temps. Les gens y téléchargent des vidéos absurdes. Молодые люди больше не пользуются Facebook. Приложение под названием Tiktok (никогда не использовалось) стало популярным в последнее время. Люди загружают там глупые видео.

Ben çok az sosyal medya kullanıyorum. Genellikle İngilizce bir şeyler okumak için sosyal medyadan BBC'ye göz atıyorum. Paylaşım yapmayı tercih etmiyorum. أستخدم القليل جدًا من وسائل التواصل الاجتماعي. عادةً ما أتحقق من بي بي سي على وسائل التواصل الاجتماعي لقراءة شيء ما باللغة الإنجليزية. أنا لا أفضل المشاركة. Ich nutze soziale Medien nur sehr wenig. Normalerweise schaue ich mir die BBC auf sozialen Medien an, um etwas auf Englisch zu lesen. Ich poste nicht gerne. I use very little social media. I usually browse the BBC on social media to read something in English. I do not prefer to share. J'utilise très peu les réseaux sociaux. Je parcours habituellement la BBC sur les réseaux sociaux pour lire quelque chose en anglais. Je préfère ne pas partager. Я использую очень мало социальных сетей. Я обычно просматриваю Би-би-си из социальных сетей, чтобы прочитать что-то на английском Я не предпочитаю делиться. Yılda bir veya iki defa bir şeyler paylaşıyorum. Bunun yerine boş zamanlarımda kitap, makale, şiir okuyorum. Böylece insanlardan nefret etmiyorum, insanları daha çok seviyorum. أقوم بنشر شيء ما مرة أو مرتين في السنة. وبدلاً من ذلك، أقرأ الكتب والمقالات والقصائد في أوقات فراغي. لكي لا أكره الناس، أحب الناس أكثر. Stattdessen lese ich in meiner Freizeit Bücher, Artikel und Gedichte, so dass ich die Menschen nicht mehr hasse, sondern eher mag. I share something once or twice a year. Instead, I read books, articles, and poetry in my spare time. So I don't hate people, I love people more. Je poste quelque chose une ou deux fois par an. Au lieu de cela, je lis des livres, des articles, des poèmes pendant mon temps libre. Pour que je ne déteste pas les gens, j'aime davantage les gens. Я делюсь чем-то один или два раза в год. Вместо этого я в свободное время читаю книги, статьи и стихи. Так что я не ненавижу людей, я люблю людей больше.