×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, TÜRKİYE'DEKİ İLGİNÇ ŞEHİRLER VE ÖZELLİKLERİ

TÜRKİYE'DEKİ İLGİNÇ ŞEHİRLER VE ÖZELLİKLERİ

Türkiye'de 81 il var. Her ilin kendine özgü özellikleri olmalı. En enteresan olanlarından bahsedeceğim.

Konya, Türkiye'nin ortasında yer alan coğrafi açıdan Türkiye'nin en büyük kentidir. Ayrıca tarihi olarak da çok eski bir kenttir. Orada Selçuklulardan kalma tarihi eserler var. Konya halkının büyük çoğunluğu dindardır. Konya deyince herkesin aklına dini şeyler gelir. Orada birçok tarikat, dergah var. Oranın en meşhur yemeği etli ekmektir. Bence çok lezzetli. Geniş arazilerin yer aldığı şehirde halk genellikle ziraatle uğraşır.

Van, İran sınırında yer alır. Orada Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bulunur. Bu gölün üzerinde küçük adacıklar da vardır. Hatta orada 10. yüzyılda inşa edilmiş bir Ermeni kilisesi var. Bu yüzden o ada turistik bir yerdir. Yaz aylarında vapurla o adaya gidebilirsin. İranlıların bir bölümü tatillerini Van'da geçirmeyi tercih ediyorlar. Van'da büyükbaş hayvancılık yapılır. Bu sebepten ötürü oranın peyniri, yoğurdu meşhurdur.

Trabzon, Karadeniz Bölgesi'nde yer alır. Oradaki insanlar balık yemeyi, özellikle hamsi yemeyi severler. Orada eskiden pek çok Rum yaşıyordu. Artık çok az kaldı. Oranın halkı genellikle Türk milliyetçisidir. Özellikle yaşlılar dindardır. Trabzon'da çay yetiştirilir. Onların yöresel dansı horon ve kolbastıdır. Onların konuşma şekli bana komik geliyor.

Antik Yunan döneminde birçok filozof İzmir'de yaşadı. Osmanlı döneminde orada pek çok Rum yaşıyordu. Orada en önemli gelir kaynaklarından birisi turizmdir. Ayrıca sanayi de gelişmiştir. Eğer içki içmeyi seviyorsan İzmir tam sana göre bir yer. Çünkü orada sokakta, şehir merkezinde alkol tüketebilirsin. Bir sorun olmaz. Sahillerinde denize girmek çok zevkli.

Kebap deyince herkesin aklına Adana gelir. Bu kentin çok leziz yemekleri vardır. Türkiye'nin güneyinde yer alır. Adana, yazın çok sıcak olur. İnsanlar sürekli sıcaktan şikayet ederler. Adanalılar genellikle samimi insanlardır. Bir sıkıntı yaşarsan sana yardım etmeye çalışırlar. Ancak bazı Adanalılar çok sinirlidir. Kavga etmekten hoşlanır. Haberlerde sürekli Adana'da yaşanan olayları, kavgaları izliyoruz. Daha sakin olmaları lazım.

Yerli halktan daha fazla Rus görebileceğin tek şehir muhtemelen Antalya'dır. Çünkü Ruslar bu şehri çok seviyorlar. Yaz tatillerini orada geçirmekten hoşlanıyorlar. Her yıl milyonlarca turist bu kenti ziyaret eder. Birçok festival yapılır. Bu şehirde aynı anda denize girebilir veya kayak yapabilirsin. Bu inanılmaz bir durum ama gerçek. Uzun sahilleri vardır. Diğer taraftan dağlarında yazın bile erimeyen karlar vardır.

Diyarbakır, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir şehirdir. En meşhur yemeklerinden birisi ciğerdir. Kentin merkezi surlarla kaplıdır. Ve surların büyük çoğunluğu hâlâ ayakta. Bu, büyüleyici bir manzara. İnsanları çok yardımsever ve misafirperver. Ancak maalesef buraya çok az turist gidiyor. Çünkü eskiden burada terör olayları oldu. Şu anda güvenli bir yer. Orada çok eski bir Süryani Kilisesi de var.

Artvin tam bir doğa harikası. Yemyeşil bir yer. Gürcistan sınırında yer alıyor. Sınıra yakın köylerde yaşayan insanlar hem Gürcüce hem Türkçe hem de Lazca biliyorlar. Artvin'e komşu illerin halkları genelde muhafazakardır. Tersine Artvin halkı öyle değildir. Orada seçimi sol parti kazandı. Gürcistan sınırı epey işlektir, faaldir. Gürcüler çalışmak için Artvin'e gelirler. Bazıları çay hasat zamanı çay toplarlar. Maalesef bazı kadınlar otellerde hayat kadını* olarak çalışıyorlar. Artvin-Rize arasındaki bazı köylerde Hemşince konuşulur. Bu, eski bir Ermeni lehçesidir.

Sonuç olarak, eğer doğayı seviyorsan kesinlikle Doğu Karadeniz'e gitmelisin. Yemek seviyorsan güneydeki ve doğudaki bölgelere gidebilirsin. Tarih seviyorsan tabii ki İstanbul'a; bürokrasi seviyorsan Ankara'ya; kafa çekmek istiyorsan İzmir'e veya Edirne'ye gitmen gerekir. Edirne'de rakı tüketimi yüksektir. Onlar neşeli insanlar.

Yaşlandıysan, sakin bir yaşam istiyorsan ve denizi de seviyorsan en ideal yer Muğla'dır. Rafting yapmak istiyorsan Tunceli iyi bir seçim olabilir. Çünkü o kentin etrafında dağlar ve nehirler var. Oradaki halkın bir bölümü Zazaca konuşur. Yöre halkının çoğu Alevi mezhebine mensuptur. Gerçekten Tunceli Türkiye'nin en orijinal şehirlerinden birisidir. Oranın halkı oraya Tunceli yerine Dersim der. Ama Türk milliyetçileri Dersim ismini sevmezler. Orada seçimi Komünist Parti kazandı. İnanabiliyor musun?

TÜRKİYE'DEKİ İLGİNÇ ŞEHİRLER VE ÖZELLİKLERİ مدن ومميزات مثيرة للاهتمام في تركيا INTERESSANTE STÄDTE IN DER TÜRKEI UND IHRE MERKMALE ΕΝΔΙΑΦΈΡΟΥΣΕΣ ΠΌΛΕΙΣ ΣΤΗΝ ΤΟΥΡΚΊΑ ΚΑΙ ΤΑ ΧΑΡΑΚΤΗΡΙΣΤΙΚΆ ΤΟΥΣ INTERESTING CITIES IN TURKEY AND THEIR FEATURES CIUDADES INTERESANTES DE TURQUÍA Y SUS CARACTERÍSTICAS VILLES INTÉRESSANTES EN TURQUIE ET LEURS CARACTÉRISTIQUES ИНТЕРЕСНЫЕ ГОРОДА ТУРЦИИ И ИХ ОСОБЕННОСТИ INTRESSANTA STÄDER I TURKIET OCH DERAS EGENSKAPER

Türkiye'de 81 il var. Her ilin kendine özgü özellikleri olmalı. En enteresan olanlarından bahsedeceğim. هناك 81 محافظة في تركيا. يجب أن يكون لكل مقاطعة خصائصها الخاصة. سأتحدث عن أكثرها إثارة للاهتمام. In der Türkei gibt es 81 Provinzen. Jede Provinz muss ihre eigenen Besonderheiten haben. Ich werde über die interessantesten davon sprechen. There are 81 provinces in Turkey. Each province should have its own characteristics. I will talk about the most interesting ones.

Konya, Türkiye'nin ortasında yer alan coğrafi açıdan Türkiye'nin en büyük kentidir. قونية هي أكبر مدينة في تركيا جغرافيا، وتقع في وسط تركيا. Konya liegt im Zentrum der Türkei und ist geografisch gesehen die größte Stadt der Türkei. Konya, Turkey is geographically located in the middle of Turkey's largest city. Конья географически является крупнейшим городом Турции, расположенным в центре Турции. Ayrıca tarihi olarak da çok eski bir kenttir. Orada Selçuklulardan kalma tarihi eserler var. Konya halkının büyük çoğunluğu dindardır. وهي أيضًا مدينة قديمة جدًا تاريخيًا. هناك قطع أثرية تاريخية من السلاجقة هناك. غالبية سكان قونية متدينون. Die Stadt ist auch historisch gesehen sehr alt. Es gibt historische Artefakte, die bis zu den Seldschuken zurückreichen. Die Mehrheit der Einwohner von Konya ist religiös. It is also a very old city historically. There are historical artifacts from the Seljuks there. The majority of the people of Konya are religious. Konya deyince herkesin aklına dini şeyler gelir. Orada birçok tarikat, dergah var. Oranın en meşhur yemeği etli ekmektir. Bence çok lezzetli. Geniş arazilerin yer aldığı şehirde halk genellikle ziraatle uğraşır. عندما يفكر الجميع في قونية، تتبادر إلى ذهنهم الأمور الدينية. هناك العديد من الطوائف ومحافل الدراويش هناك. وأشهر طبق هناك هو خبز اللحم. أعتقد أنه لذيذ. في المدينة، حيث توجد مساحات واسعة من الأراضي، يعمل الناس بشكل عام في الزراعة. Wenn von Konya die Rede ist, denkt jeder an religiöse Dinge. Dort gibt es viele Sekten und Derwisch-Hütten. Das berühmteste Gericht dort ist Fleischbrot. Ich finde es sehr lecker. In der Stadt, in der es große Ländereien gibt, sind die Menschen im Allgemeinen in der Landwirtschaft tätig. When you say Konya, religious things come to mind. There are many cults and dervishes there. The most famous dish of the rate is bread with meat. I think it's delicious. In the city, where there is a large land, the people usually deal with agriculture. Когда люди думают о Конье, на ум приходят религиозные вещи. Там много сект и дервишских лож. Самым известным блюдом региона является мясной рулет. Я думаю, это вкусно. В городе, где есть большие земли, люди в основном занимаются сельским хозяйством.

Van, İran sınırında yer alır. Orada Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bulunur. وتقع فان على الحدود الإيرانية. توجد بحيرة فان وهي أكبر بحيرة في تركيا. Van liegt an der Grenze zum Iran. Dort befindet sich der größte See der Türkei, der Van-See. Van is located on the Iranian border. There has Turkey's largest lake, Lake Van. Ван находится на границе с Ираном. Есть озеро Ван, самое большое озеро Турции. Bu gölün üzerinde küçük adacıklar da vardır. Hatta orada 10. yüzyılda inşa edilmiş bir Ermeni kilisesi var. Bu yüzden o ada turistik bir yerdir. توجد أيضًا جزر صغيرة على هذه البحيرة. حتى أن هناك كنيسة أرمنية بنيت في القرن العاشر. هذا هو السبب في أن تلك الجزيرة هي وجهة سياحية. Auf diesem See gibt es auch kleine Inseln. Es gibt sogar eine armenische Kirche aus dem 10. Jahrhundert. Deshalb ist diese Insel eine Touristenattraktion. There are also small islets on this lake. There is even an Armenian church built in the 10th century. That's why the island is a tourist destination. На этом озере есть и небольшие островки. Там даже есть армянская церковь, построенная в 10 веке. Вот почему этот остров является туристическим направлением. Yaz aylarında vapurla o adaya gidebilirsin. İranlıların bir bölümü tatillerini Van'da geçirmeyi tercih ediyorlar. Van'da büyükbaş hayvancılık yapılır. Bu sebepten ötürü oranın peyniri, yoğurdu meşhurdur. في الصيف ، يمكنك الذهاب إلى تلك الجزيرة بالعبّارة. يفضل بعض الإيرانيين قضاء عطلاتهم في فان. تتم تربية الماشية في فان. لهذا السبب ، تشتهر الجبن والزبادي. Im Sommer kann man mit der Fähre auf diese Insel fahren. Einige Iraner ziehen es vor, ihren Urlaub in Van zu verbringen. In Van wird Viehzucht betrieben. Aus diesem Grund sind der Käse und der Joghurt dort berühmt. In the summer, you can go to that island by ferry. Some of the Iranians prefer to spend their holidays in Van. Cattle breeding is done in Van. For this reason, the cheese, yogurt of the ratio is famous. Летом на этот остров можно добраться на пароме. Некоторые иранцы предпочитают проводить отпуск в Ване. Скотоводство ведется в Ване. По этой причине его сыр и йогурт известны.

Trabzon, Karadeniz Bölgesi'nde yer alır. Oradaki insanlar balık yemeyi, özellikle hamsi yemeyi severler. تقع طرابزون في منطقة البحر الأسود. يحب الناس هناك أكل السمك، وخاصة الأنشوجة. Trabzon liegt in der Schwarzmeerregion. Die Menschen dort essen gerne Fisch, vor allem Sardellen. Trabzon is located in the Black Sea Region. People there love to eat fish, especially anchovy. Orada eskiden pek çok Rum yaşıyordu. Artık çok az kaldı. Oranın halkı genellikle Türk milliyetçisidir. Özellikle yaşlılar dindardır. اعتاد العديد من اليونانيين العيش هناك. لم يتبق سوى القليل جدا الآن. والناس هناك بشكل عام قوميون أتراك. وخاصة كبار السن متدينون. Früher lebten dort viele Griechen. Jetzt gibt es nur noch sehr wenige. Die Menschen dort sind im Allgemeinen türkische Nationalisten. Vor allem die älteren Menschen sind religiös. Many Greeks used to live there. Now there is very little. The people of the ratio are generally Turkish nationalists. Especially the elderly are religious. Там жило много греков. Сейчас осталось совсем немного. Его жители, как правило, турецкие националисты. Особенно пожилые люди религиозны. Trabzon'da çay yetiştirilir. Onların yöresel dansı horon ve kolbastıdır. Onların konuşma şekli bana komik geliyor. يزرع الشاي في طرابزون. رقصتهم المحلية هي هورون وكولباستي. الطريقة التي يتحدثون بها تبدو مضحكة بالنسبة لي. In Trabzon wird Tee angebaut. Ihre lokalen Tänze sind horon und kolbasti. Die Art, wie sie sprechen, finde ich lustig. Tea is grown in Trabzon. Their local dance is horon and kolbasti. Their way of talking sounds funny to me. Чай выращивают в Трабзоне. Их местный танец – хорон и колбасти. То, как они разговаривают, мне смешно.

Antik Yunan döneminde birçok filozof İzmir'de yaşadı. عاش العديد من الفلاسفة في إزمير خلال العصر اليوناني القديم. Many philosophers lived in İzmir during the ancient Greek period. Многие философы жили в Измире в древнегреческий период. Osmanlı döneminde orada pek çok Rum yaşıyordu. Orada en önemli gelir kaynaklarından birisi turizmdir. عاش العديد من اليونانيين هناك خلال الفترة العثمانية. ومن أهم مصادر الدخل هناك السياحة. Während der osmanischen Zeit lebten dort viele Griechen. Eine der wichtigsten Einnahmequellen dort ist der Tourismus. Many Greeks lived there during the Ottoman period. One of the most important sources of income there is tourism. Ayrıca sanayi de gelişmiştir. Eğer içki içmeyi seviyorsan İzmir tam sana göre bir yer. Çünkü orada sokakta, şehir merkezinde alkol tüketebilirsin. Bir sorun olmaz. Sahillerinde denize girmek çok zevkli. وبالإضافة إلى ذلك، تطورت الصناعة أيضا. إذا كنت تحب الشرب، فإن إزمير هي المكان المناسب لك. لأنه يمكنك تناول الكحول هناك في الشارع أو في وسط المدينة. لن تكون هناك مشكلة. ومن الممتع للغاية السباحة على شواطئها. Auch die Industrie ist entwickelt. Wenn Sie gerne trinken, ist Izmir der richtige Ort für Sie. Denn dort können Sie Alkohol auf der Straße, im Stadtzentrum, konsumieren. Es wird keine Probleme geben. Es ist sehr angenehm, an den Stränden zu schwimmen. The industry has also improved. If you like to drink, Izmir is the place for you. Because there you can drink alcohol on the street, in the city center. No problem. It is very enjoyable to swim in the beaches.

Kebap deyince herkesin aklına Adana gelir. Bu kentin çok leziz yemekleri vardır. عندما تقول كباب، الجميع يفكر في أضنة. هذه المدينة لديها طعام لذيذ جدا. Wenn es um Kebab geht, denkt jeder sofort an Adana. Diese Stadt hat sehr leckere Gerichte. Adana comes to everyone's mind when it comes to kebab. This city has very delicious food. Türkiye'nin güneyinde yer alır. Adana, yazın çok sıcak olur. İnsanlar sürekli sıcaktan şikayet ederler. Adanalılar genellikle samimi insanlardır. تقع في جنوب تركيا. أضنة تصبح شديدة الحرارة في الصيف. يشكو الناس باستمرار من الحرارة. شعب أضنة شعب ودود بشكل عام. Die Stadt liegt im Süden der Türkei. In Adana wird es im Sommer sehr heiß. Die Menschen beschweren sich ständig über die Hitze. Die Menschen in Adana sind im Allgemeinen aufrichtige Menschen. It is located south of Turkey. Adana gets very hot in the summer. People constantly complain about the heat. Adana people are generally sincere people. Bir sıkıntı yaşarsan sana yardım etmeye çalışırlar. Ancak bazı Adanalılar çok sinirlidir. Kavga etmekten hoşlanır. إذا كانت لديك مشكلة فسيحاولون مساعدتك. ومع ذلك، فإن بعض سكان أضنة غاضبون للغاية. يحب القتال. Wenn du ein Problem hast, werden sie versuchen, dir zu helfen. Manche Adanesen sind jedoch sehr wütend. Sie kämpfen gerne. If you have trouble, they will try to help you. However, some Adana people are very angry. He likes to fight. Если у вас возникнут проблемы, они постараются вам помочь. Однако некоторые жители Аданы очень возмущены. Он любит драться. Haberlerde sürekli Adana'da yaşanan olayları, kavgaları izliyoruz. Daha sakin olmaları lazım. نشاهد باستمرار الأحداث والمعارك في أضنة في الأخبار. يجب أن يكونوا أكثر هدوءًا. Wir sehen die Vorfälle und Kämpfe in Adana ständig in den Nachrichten. Sie müssen ruhiger werden. We constantly watch the events and fights in Adana in the news. They should be calmer. Мы постоянно следим за событиями и драками в Адане в новостях. Им нужно быть более спокойными.

Yerli halktan daha fazla Rus görebileceğin tek şehir muhtemelen Antalya'dır. Çünkü Ruslar bu şehri çok seviyorlar. المدينة الوحيدة التي ترى فيها عددًا من الروس أكثر من السكان المحليين هي على الأرجح أنطاليا. لأن الروس يحبون هذه المدينة كثيرا. Antalya ist wahrscheinlich die einzige Stadt, in der man mehr Russen als Einheimische sehen kann. Denn die Russen lieben diese Stadt sehr. Antalya is probably the only city where you can see more Russian people than the locals. Because the Russians love this city very much. Единственный город, где русских больше, чем местных, наверное, Анталия. Потому что русские очень любят этот город. Yaz tatillerini orada geçirmekten hoşlanıyorlar. Her yıl milyonlarca turist bu kenti ziyaret eder. Birçok festival yapılır. إنهم يحبون قضاء إجازاتهم الصيفية هناك. الملايين من السياح يزورون هذه المدينة كل عام. تقام العديد من المهرجانات. Sie verbringen dort gerne ihren Sommerurlaub. Millionen von Touristen besuchen diese Stadt jedes Jahr. Es werden viele Feste veranstaltet. They like to spend their summer holidays there. Millions of tourists visit this city every year. Many festivals are held. Bu şehirde aynı anda denize girebilir veya kayak yapabilirsin. Bu inanılmaz bir durum ama gerçek. Uzun sahilleri vardır. Diğer taraftan dağlarında yazın bile erimeyen karlar vardır. يمكنك السباحة أو التزلج في نفس الوقت في هذه المدينة. هذا أمر لا يصدق ولكنه حقيقي. لديها شواطئ طويلة. ومن ناحية أخرى، هناك ثلوج في الجبال لا تذوب حتى في الصيف. In dieser Stadt kann man gleichzeitig schwimmen und Ski fahren. Es ist unglaublich, aber es ist wahr. Die Stadt hat lange Strände. Andererseits gibt es in den Bergen Schnee, der auch im Sommer nicht schmilzt. In this city, you can swim or ski at the same time. This is an amazing situation, but it's true. It has long beaches. On the other hand, there are snows that do not melt even in summer. В этом городе можно плавать или кататься на лыжах одновременно. Это невероятно, но факт. Там длинные пляжи. С другой стороны, в его горах лежит снег, который не тает даже летом.

Diyarbakır, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir şehirdir. En meşhur yemeklerinden birisi ciğerdir. Kentin merkezi surlarla kaplıdır. ديار بكر مدينة ذات أغلبية كردية. ومن أشهر الأطباق الكبدة. وسط المدينة مغطى بالجدران. Diyarbakır ist eine Stadt, in der die Kurden in der Mehrheit sind. Eines der berühmtesten Gerichte ist Leber. Das Zentrum der Stadt ist von einer Stadtmauer umgeben. Diyarbakır is a city where the Kurds are the majority. One of the most famous dishes is liver. The center of the city is covered with walls. Диярбакыр — преимущественно курдский город. Одним из самых известных блюд является печень. Центр города закрыт стенами. Ve surların büyük çoğunluğu hâlâ ayakta. Bu, büyüleyici bir manzara. İnsanları çok yardımsever ve misafirperver. والغالبية العظمى من الجدران لا تزال قائمة. إنه مشهد رائع. الناس متعاونون للغاية ومضيافون. Und die meisten Mauern sind noch erhalten. Das ist ein faszinierender Anblick. Die Menschen sind sehr hilfsbereit und gastfreundlich. And the vast majority of the walls are still standing. This is a fascinating sight. People are very helpful and welcoming. И большая часть стен все еще стоит. Это захватывающее зрелище. Люди очень услужливые и гостеприимные. Ancak maalesef buraya çok az turist gidiyor. Çünkü eskiden burada terör olayları oldu. Şu anda güvenli bir yer. Orada çok eski bir Süryani Kilisesi de var. ولكن لسوء الحظ، عدد قليل جدا من السياح يذهبون إلى هنا. لأنه كانت هناك حوادث إرهابية هنا في الماضي. إنه مكان آمن الآن. وتوجد هناك أيضًا كنيسة آشورية قديمة جدًا. Aber leider kommen nur sehr wenige Touristen hierher. Denn in der Vergangenheit gab es hier terroristische Vorfälle. Jetzt ist es ein sicherer Ort. Dort gibt es auch eine sehr alte assyrische Kirche. Unfortunately, very few tourists go here. Because terrorist incidents happened here in the past. It's a safe place right now. There is also a very old Assyrian Church. К сожалению, сюда ходит очень мало туристов. Потому что раньше здесь были теракты. Сейчас это безопасное место. Там же находится очень старая сирийская церковь.

Artvin tam bir doğa harikası. Yemyeşil bir yer. Gürcistan sınırında yer alıyor. Sınıra yakın köylerde yaşayan insanlar hem Gürcüce hem Türkçe hem de Lazca biliyorlar. آرتفين هي إحدى عجائب الطبيعة. إنه مكان خصب. تقع على حدود جورجيا. ويتحدث الأشخاص الذين يعيشون في القرى القريبة من الحدود اللغات الجورجية والتركية واللازية. Artvin ist ein Wunder der Natur. Es ist ein üppig grüner Ort. Er befindet sich an der Grenze zu Georgien. Die Menschen, die in den Dörfern nahe der Grenze leben, sprechen sowohl Georgisch als auch Türkisch und Laz. Artvin is a wonder of nature. A lush green place. It is located on the Georgian border. People living in villages close to the border know both Georgian, Turkish and Laz. Artvin'e komşu illerin halkları genelde muhafazakardır. Tersine Artvin halkı öyle değildir. Orada seçimi sol parti kazandı. Gürcistan sınırı epey işlektir, faaldir. سكان المقاطعات المجاورة لأرتفين محافظون بشكل عام. على العكس من ذلك، فإن أهل آرتفين ليسوا كذلك. فاز حزب اليسار بالانتخابات هناك. الحدود الجورجية مزدحمة ونشطة للغاية. Die Menschen in den Nachbarprovinzen von Artvin sind im Allgemeinen konservativ. Die Menschen in Artvin hingegen sind nicht so. Die linke Partei hat die Wahlen dort gewonnen. Die Grenze zu Georgien ist sehr belebt und aktiv. The peoples of the provinces adjacent to Artvin are generally conservative. On the contrary, the people of Artvin are not like that. The left party won the election there. The Georgia border is quite functional and active. Жители соседних с Артвином провинций в целом консервативны. Наоборот, люди Артвина не такие. Там на выборах победила левая партия. Граница с Грузией довольно оживленная и активная. Gürcüler çalışmak için Artvin'e gelirler. Bazıları çay hasat zamanı çay toplarlar. Maalesef bazı kadınlar otellerde hayat kadını* olarak çalışıyorlar. يأتي الجورجيون إلى آرتفين للعمل. يقوم بعض الناس بجمع الشاي خلال وقت حصاد الشاي. ولسوء الحظ، تعمل بعض النساء كعاهرات* في الفنادق. Georgier kommen nach Artvin, um zu arbeiten. Einige von ihnen pflücken Tee während der Teeernte. Leider arbeiten einige Frauen als Prostituierte* in Hotels. Georgians come to Artvin to work. Some collect tea at the time of harvest. Unfortunately, some women work as prostitutes * in hotels. Грузины приезжают в Артвин работать. Некоторые собирают чай во время сбора чая. К сожалению, некоторые женщины работают проститутками* в отелях. Artvin-Rize arasındaki bazı köylerde Hemşince konuşulur. Bu, eski bir Ermeni lehçesidir. يتم التحدث بالهمشين في بعض القرى الواقعة بين أرتفين وريزي. هذه لهجة أرمنية قديمة. Hemshish wird in einigen Dörfern zwischen Artvin und Rize gesprochen. Dies ist ein alter armenischer Dialekt. Nurse is spoken in some villages between Artvin and Rize. This is an ancient Armenian dialect.

Sonuç olarak, eğer doğayı seviyorsan kesinlikle Doğu Karadeniz'e gitmelisin. Yemek seviyorsan güneydeki ve doğudaki bölgelere gidebilirsin. وفي الختام، إذا كنت من محبي الطبيعة، فعليك بالتأكيد الذهاب إلى منطقة شرق البحر الأسود. إذا كنت تحب الطعام، يمكنك الذهاب إلى المناطق الجنوبية والشرقية. Zusammenfassend lässt sich sagen: Wenn Sie die Natur mögen, sollten Sie unbedingt ans östliche Schwarze Meer fahren. Wenn Sie gerne essen, können Sie in die südlichen und östlichen Regionen reisen. As a result, if you love nature, you should definitely go to the Eastern Black Sea. If you love food, you can go to the south and east regions. В заключение, если вы любите природу, вам обязательно стоит отправиться в Восточное Причерноморье. Если вы любите еду, вы можете отправиться в южные и восточные районы. Tarih seviyorsan tabii ki İstanbul'a; bürokrasi seviyorsan Ankara'ya; kafa çekmek** istiyorsan İzmir'e veya Edirne'ye gitmen gerekir. Edirne'de rakı tüketimi yüksektir. Onlar neşeli insanlar. إذا كنت تحب التاريخ، فاذهب بالطبع إلى إسطنبول؛ إذا كنت تحب البيروقراطية، اذهب إلى أنقرة؛ إذا كنت ترغب في الارتقاء، عليك أن تذهب إلى إزمير أو أدرنة. استهلاك الراكي مرتفع في أدرنة. إنهم أناس مبتهجون. Wenn Sie Geschichte mögen, sollten Sie natürlich nach Istanbul fahren; wenn Sie Bürokratie mögen, sollten Sie nach Ankara fahren; wenn Sie sich betrinken wollen, sollten Sie nach Izmir oder Edirne fahren. In Edirne ist der Raki-Verbrauch hoch. Sie sind fröhliche Menschen. If you love history, of course to Istanbul; If you love bureaucracy to Ankara; If you want to get a head ** you should go to Izmir or Edirne. Raki consumption is high in Edirne. They are cheerful people.

Yaşlandıysan, sakin bir yaşam istiyorsan ve denizi de seviyorsan en ideal yer Muğla'dır. Rafting yapmak istiyorsan Tunceli iyi bir seçim olabilir. إذا كنت كبيرا في السن، وتريد حياة هادئة وتحب البحر، فالمكان المثالي هو موغلا. إذا كنت ترغب في الذهاب للتجديف، فقد تكون Tunceli خيارًا جيدًا. Wenn Sie alt sind, ein ruhiges Leben wollen und das Meer lieben, ist Muğla der ideale Ort. Tunceli kann eine gute Wahl sein, wenn Sie Rafting machen wollen. If you are old, want a quiet life and love the sea, the ideal place is Muğla. If you want to do rafting, Tunceli can be a good choice. Çünkü o kentin etrafında dağlar ve nehirler var. Oradaki halkın bir bölümü Zazaca konuşur. Yöre halkının çoğu Alevi mezhebine mensuptur. لأن هناك جبال وأنهار حول تلك المدينة. بعض الناس هناك يتحدثون الزازاكي. وينتمي معظم السكان المحليين إلى الطائفة العلوية. Denn rund um diese Stadt gibt es Berge und Flüsse. Einige der Menschen dort sprechen Zazaki. Die meisten Einheimischen gehören der alevitischen Sekte an. Because there are mountains and rivers around that city. Some of the people there speak Zazaki. Most of the local people belong to the Alevi sect. Gerçekten Tunceli Türkiye'nin en orijinal şehirlerinden birisidir. Oranın halkı oraya Tunceli yerine Dersim der. حقا، تونجلي هي واحدة من أكثر المدن الأصلية في تركيا. الناس هناك يسمونها ديرسيم بدلا من تونجلي. Tunceli ist in der Tat eine der originellsten Städte der Türkei. Die Menschen dort nennen sie nicht Tunceli, sondern Dersim. Tunceli is really one of Turkey's most original cities. People of the rate say there, instead of Tunceli, Dersim. Действительно, Тунджели – один из самых самобытных городов Турции. Местные жители называют его Дерсим вместо Тунджели. Ama Türk milliyetçileri Dersim ismini sevmezler. Orada seçimi Komünist Parti kazandı. İnanabiliyor musun? لكن القوميين الأتراك لا يحبون اسم ديرسيم. فاز الحزب الشيوعي في الانتخابات هناك. هل يمكنك تصديق ذلك؟ Aber die türkischen Nationalisten mögen den Namen Dersim nicht. Die Kommunistische Partei hat die Wahl dort gewonnen. Können Sie das glauben? But Turkish nationalists do not like the name Dersim. The Communist Party won the election there. Can you believe Но турецким националистам не нравится имя Дерсим. Там на выборах победила Коммунистическая партия. Ты можешь поверить?