×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.

image

Baha's Stories, TÜRKİYE'DE FUTBOL

TÜRKİYE'DE FUTBOL

Türklerin çoğu futbol bağımlısıdır. Milyonlarca Türk en az bir futbol takımını destekler. En popüler olanları Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'tır.

Trabzonspor da büyük takımlardan biri olarak kabul edilir. Ancak onu genellikle Karadenizliler desteklerler.

Dünyada en çok bilinen Türk takımı sanırım Galatasaray. Çünkü o UEFA Kupası'nı aldı. 4 büyük takımın dışında insanlar kendi şehirlerinin takımlarını da desteklerler.

Örneğin Mersinliler Mersinspor'u, Rizeliler Rizespor'u destekler.

Türk milli takımı, 2002 FIFA Dünya Kupası'nda üçüncü oldu.

Bu, inanılmaz bir başarıydı. Türkler buna deli gibi sevindiler. Bütün Türkiye o dönemde milli takımın maçlarını izliyordu.

Ayrıca milli takım 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında da üçüncü oldu. Ancak son yıllarda Türk milli takımı pek bir başarı gösteremiyor.

Türkler de bu yüzden hayal kırıklığına uğruyorlar. "Bu kadar para harcanıyor ama neden başarısız oluyoruz?" diye soruyorlar.

Futbolun sosyolojik yönüne bakalım. Bazı insanlar için futbol bir yaşam tarzıdır. Hiç futbol oynamasalar da sabah akşam onun hakkında konuşurlar.

Ateşli, hırslı ve fanatik futbol takipçilerine holigan denir. Onlar sinirlenince kargaşa çıkarabilirler. Futbol yüzünden suç bile işleyebilirler.

Futbol sebebiyle çıkan tartışmalar sonucu birbirini bıçaklayan, vuran insanlar var.

Futbol birçok Türk için kendini ifade etme şeklidir. Onun sayesinde sosyalleşirler. Yeni arkadaşlar edinirler.

Onlarla maç izlemek, futbol hakkında konuşmak için beraber zaman geçirirler. Maç saati bazı kimseler lokantaya, bara giderler.

Bazıları maçı evde izlemeyi tercih ederler. Maçı evde izlemek için abonelik gerekir. Yani internete para öder gibi futbol maçlarını yayımlayan kanallara para ödemek gerekir.

2011'de Türkiye'de şike(match-fixing) skandalı yaşandı. Onlarca futbolcu, menajer, antrenör gözaltına alındı. Bazıları tutuklandı.

Hatta hapse atılanlar arasında Fenerbahçe'nin o dönemki başkanı da vardı. Fenerbahçe taraftarları buna çok sinirlendiler.

Polisle çatıştılar. Başkanları ve bazı yöneticileri maçların sonucunu manipüle etmekle suçlanıyorlardı.

Kimi futbolculara maçtan önce para ödendiği, maçların satın alındığı iddia ediliyordu.

Maalesef her şeye olduğu gibi futbola da son yıllarda siyaset karıştı. Örneğin Başakşehir adlı futbol takımı açık bir biçimde hükümet tarafından desteklendi.

Çünkü o takımı cumhurbaşkanı kurdu.

O takıma milyonlarca lira destek sağlandı. Bu da halkı ikiye böldü. İnsanlar vergilerinin o takıma aktarılmasından rahatsız oldular.

Her yerde olduğu gibi Türkiye'de de futbolun ekonomik bir yönü var. Takımlar, forma ve bilet satışından; sponsorluklardan para kazanıyorlar.

Çocuklar 8-10 yaşındayken futbol oynamaya başlıyorlar. Çoğu genç, futbolu fakirlikten kurtulmak için bir araç olarak görüyor.

Takımların "altyapı" denen oluşumlarında genç yetenekler eğitiliyorlar. 18 yaşına geldikten sonra büyük maçlarda oynuyorlar.

İyi teklif alan genç futbolcular başka takımlara transfer oluyorlar. Avrupa'daki takımlara transfer olan pek çok Türk futbolcu var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da eskiden profesyonel futbol oynuyordu. Başarılı bir futbolcu olduğu söylenir.

1980'deki darbeden sonra futbolu bıraktı. Siyasete yoğunlaştı. Bazı futbolcular milletvekili oluyorlar. Çünkü halk başarılı futbolcuları çok seviyor.

Onlara düşünmeden oy veriyorlar. Ama milletvekili seçilen futbolcular mecliste neredeyse hiç çalışmıyorlar.

"İddia", Türkiye'deki resmi bahis kurumudur. İddiaa aracılığıyla insanlar legal bir biçimde bahis oynarlar. Kaçak bahis organizasyonları da var.

Onlar genellikle internetten faaliyet gösteriyorlar. Para kazanmak isteyenler paralarını bahse yatırıyorlar. Bu yüzden elindeki tüm parayı kaybeden kumar bağımlıları var.

Devlet de bu kaçak bahis siteleriyle mücadele etmeye çalışıyor.

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE