×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, TARTIŞMALI BİR KONU: İMAM HATİP LİSELERİ

TARTIŞMALI BİR KONU: İMAM HATİP LİSELERİ

Türkiye'de son yıllarda sürekli tartışma yaratan bir konuya değinmek istiyorum:

imam hatip liseleri.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden 1973'te (bin dokuz yüz yetmiş üçte) mezun oldu.

İmam ve hatip yetiştirmek amacıyla eğitim veren liselere "imam hatip lisesi" denir.

Buralarda Sünni esaslara dayalı din eğitimi verilir.

Bu okullardan mezun olanların imamlık yahut hatiplik yapması beklenir.

Seküler yaşam tarzını benimseyen vatandaşlar imam hatip liselerinden pek haz etmiyorlar.

Bu okulların sayısının orantısız biçimde hükümet tarafından artırıldığını iddia ediyorlar.

Bazı dindar vatandaşlar bu tür iddiaların salt propaganda olduğu düşüncesindeler.

İmam hatip öğrencileri ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar.

Bazı insanların onları aşağıladıkları, küçümsedikleri, hor gördükleri fikrindeler.

İmam hatip liseleri ilk kez Osmanlı İmparatorluğu döneminde kuruldu.

Cumhuriyet devrinde de dönem dönem bu tarz okullar açıldı, bazen kapatıldı.

Kimi dindar aileler çocuklarının dini değerleri bilerek yetişmesini istiyorlar.

İmam hatip lisesinden mezun olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu okulları kalpten destekliyor.

Onların problemlerini çözmeye gayret gösteriyor.

Bazı vatandaşlar bunun ayrımcılık olduğunu söylüyor.

İmam hatip liselerinin kayırılmasını yanlış bulan pek çok vatandaş var.

Tabii ki herkes aynı düşüncede değil.

Bu iddiaların asılsız olduğunu savunan vatandaşlar bu konunun abartıldığını düşünüyorlar.

Dindar olmayanların ön yargılarından kurtulmaları gerektiğini ifade ediyorlar.

Bazı seküler vatandaşlar imam hatip liselerinde okuyan herkesin aynı düşüncede olduğunu zannediyor.

Onların hepsinin hükümet destekçisi olduğunu düşünenlerin sayısı az değil.

Bence bu tür genellemeler pek tutarlı değil.

İmam hatip liselerine kaydolan öğrenciler arasında zengin ailelere mensup çok az öğrenci var.

Oralarda okuyan öğrenciler genellikle mütevazı, alt sınıf ailelerden geliyorlar.

Yani olayın sosyoekonomik boyutunu göz önünde bulundurmalıyız.

Son yıllarda imam hatip lisesi mezunları önemli devlet kurumlarında yöneticilik yapmaya başladılar.

Bazı insanlar onlara pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyor, bu durumu eleştiriyor.

Vatandaşlar liselerin politize edilmemesi gerektiğini savunuyorlar.

İmam hatip liselerini hükümetin "dindar nesil" projesinin bir parçası olarak görüyorlar.

Seküler okulların imam hatip liselerine dönüştürülmesini protesto ediyorlar.

İmam hatip lisesi mezunlarının üniversite sınavlarında başarısız olduğunu gösteren araştırmalar mevcut.

Bu yüzden iktidarın bu tür liselere verdiği desteğin gereksiz olduğunu düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Birçok veli çocuklarının bu tarz liselerde eğitim almasını istemiyor.

TARTIŞMALI BİR KONU: İMAM HATİP LİSELERİ موضوع مثير للجدل: ثانوية الإمام خطيب EIN KONTROVERSES THEMA: IMAM-HATIP-GYMNASIEN ΈΝΑ ΑΜΦΙΛΕΓΌΜΕΝΟ ΘΈΜΑ: ΙΜΑΜ ΧΑΤΙΠ ΛΥΚΕΙΑ A Controversial Topic: IMAM HATIP HIGH SCHOOLS UN TEMA CONTROVERTIDO: LOS INSTITUTOS IMAM HATIP СПОРНЫЙ ВОПРОС: СРЕДНИЕ ШКОЛЫ ИМАМА ХАТИПА EN KONTROVERSIELL FRÅGA: IMAM HATIP GYMNASIESKOLOR

Türkiye'de son yıllarda sürekli tartışma yaratan bir konuya değinmek istiyorum: أود أن أتطرق إلى قضية أثارت الجدل باستمرار في تركيا في السنوات الأخيرة: Ich möchte ein Thema ansprechen, das in den letzten Jahren in der Türkei ständig diskutiert wurde: I would like to touch on an issue that has been a subject of constant debate in Turkey in recent years: Я хотел бы затронуть вопрос, который в последние годы является предметом постоянных дебатов в Турции:

imam hatip liseleri. مدارس الامام خطيب الثانوية. imam hatip high schools. средние школы имама хатипа.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden 1973'te (bin dokuz yüz yetmiş üçte) mezun oldu. تخرج الرئيس أردوغان من مدرسة إسطنبول الإمام خطيب الثانوية في إسطنبول عام 1973 (ألف وتسعمائة وثلاثة وسبعين). President Erdoğan graduated from Istanbul Imam Hatip High School in Istanbul in 1973 (one thousand nine hundred and seventy-three). Президент Эрдоган окончил среднюю школу имени имама Хатипа в Стамбуле в 1973 (тысяча девятьсот семьдесят третьем) году.

İmam ve hatip yetiştirmek amacıyla eğitim veren liselere "imam hatip lisesi" denir. المدارس الثانوية التي توفر التعليم لتدريب الأئمة والخطب تسمى "مدارس الإمام الخطيب الثانوية". Gymnasien, die Imame und Prediger ausbilden, werden "Imam-Hatip-Gymnasien" genannt. High schools that provide education for the purpose of training imams and preachers are called "imam orator high schools". Средние школы, в которых готовят имамов и проповедников, называются "средние школы имам хатип".

Buralarda Sünni esaslara dayalı din eğitimi verilir. يتم تقديم التعليم الديني على أساس المبادئ السنية هنا. Sie bieten Religionsunterricht nach sunnitischen Grundsätzen an. Religious education based on Sunni principles is given here. Они предоставляют религиозное образование, основанное на суннитских принципах.

Bu okullardan mezun olanların imamlık yahut hatiplik yapması beklenir. ومن المتوقع أن يعمل خريجو هذه المدارس كأئمة أو خطباء. Von den Absolventen dieser Schulen wird erwartet, dass sie als Imame oder Redner arbeiten. Graduates of these schools are expected to work as imams or preachers. Предполагается, что выпускники этих школ будут работать имамами или ораторами.

Seküler yaşam tarzını benimseyen vatandaşlar imam hatip liselerinden pek haz etmiyorlar. المواطنون الذين يتبنون أسلوب حياة علماني لا يحبون المدارس الثانوية الدينية. Bürger, die einen säkularen Lebensstil pflegen, mögen keine Imam-Hatip-Gymnasien. Citizens who adopt a secular lifestyle do not like imam hatip high schools. Гражданам, ведущим светский образ жизни, не нравятся средние школы имени имама Хатипа.

Bu okulların sayısının orantısız biçimde hükümet tarafından artırıldığını iddia ediyorlar. ويزعمون أن عدد هذه المدارس قد زاد بشكل غير متناسب من قبل الحكومة. Sie behaupten, dass die Zahl dieser Schulen von der Regierung unverhältnismäßig stark erhöht wurde. They claim that the number of these schools has been disproportionately increased by the government. Они утверждают, что количество этих школ было непропорционально увеличено правительством.

Bazı dindar vatandaşlar bu tür iddiaların salt propaganda olduğu düşüncesindeler. يعتقد بعض المواطنين المتدينين أن مثل هذه الادعاءات هي مجرد دعاية. Einige religiöse Bürger sind der Meinung, dass solche Behauptungen reine Propaganda sind. Some religious citizens believe that such allegations are pure propaganda. Некоторые религиозные граждане считают, что подобные обвинения являются чистой пропагандой.

İmam hatip öğrencileri ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar. طلاب إمام خطيب يعتقدون أنهم يتعرضون للتمييز. Die Schüler von Imam Hatip sind der Meinung, dass sie diskriminiert werden. Imam hatip students think that they are exposed to discrimination. Студенты Имама Хатипа считают, что они подвергаются дискриминации.

Bazı insanların onları aşağıladıkları, küçümsedikleri, hor gördükleri fikrindeler. يعتقدون أن بعض الناس يقللون من شأنهم، ويقللون من شأنهم، ويحتقرونهم. Sie sind der Meinung, dass manche Menschen sie demütigen, herabsetzen und verachten. They think that some people humiliate, despise, despise them. Они считают, что некоторые люди унижают, принижают и презирают их.

İmam hatip liseleri ilk kez Osmanlı İmparatorluğu döneminde kuruldu. تأسست مدارس الإمام خطيب الثانوية لأول مرة في عهد الإمبراطورية العثمانية. Imam Hatip high schools were first established during the Ottoman Empire. Средние школы Имама Хатипа были впервые созданы во времена Османской империи.

Cumhuriyet devrinde de dönem dönem bu tarz okullar açıldı, bazen kapatıldı. وفي العهد الجمهوري، كانت مثل هذه المدارس تفتح من وقت لآخر، وتغلق في بعض الأحيان. In der Zeit der Republik wurden solche Schulen von Zeit zu Zeit eröffnet und manchmal wieder geschlossen. In the Republican era, such schools were opened from time to time, and sometimes they were closed. В республиканский период такие школы время от времени открывались, а иногда закрывались.

Kimi dindar aileler çocuklarının dini değerleri bilerek yetişmesini istiyorlar. تريد بعض العائلات المتدينة أن ينشأ أطفالها وهم يعرفون القيم الدينية. Einige religiöse Familien möchten, dass ihre Kinder mit religiösen Werten aufwachsen. Some religious families want their children to grow up knowing religious values. Некоторые религиозные семьи хотят, чтобы их дети росли, зная религиозные ценности.

İmam hatip lisesinden mezun olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu okulları kalpten destekliyor. ويدعم الرئيس أردوغان، الذي تخرج من مدرسة الإمام الخطيب الثانوية، هذه المدارس بكل إخلاص. Präsident Erdoğan, der seinen Abschluss an einem Imam-Hatip-Gymnasium gemacht hat, unterstützt diese Schulen von ganzem Herzen. President Erdogan, who graduated from Imam Hatip High School, wholeheartedly supports these schools.

Onların problemlerini çözmeye gayret gösteriyor. ويحاول حل مشاكلهم. Er ist bestrebt, ihre Probleme zu lösen. He tries to solve their problems. Он стремится решить их проблемы.

Bazı vatandaşlar bunun ayrımcılık olduğunu söylüyor. ويقول بعض المواطنين أن هذا تمييز. Einige Bürger halten dies für eine Diskriminierung. Some citizens say this is discrimination.

İmam hatip liselerinin kayırılmasını yanlış bulan pek çok vatandaş var. هناك العديد من المواطنين الذين يجدون أنه من الخطأ تفضيل المدارس الثانوية الدينية. Es gibt viele Bürger, die es für falsch halten, Imam-Hatip-Gymnasien zu bevorzugen. There are many citizens who find it wrong to favor imam hatip high schools. Есть много граждан, которые считают неправильным отдавать предпочтение средним школам имени имама Хатипа.

Tabii ki herkes aynı düşüncede değil. وبطبيعة الحال، ليس الجميع يفكر بنفس الطريقة. Natürlich ist nicht jeder der gleichen Meinung. Of course, not everyone agrees.

Bu iddiaların asılsız olduğunu savunan vatandaşlar bu konunun abartıldığını düşünüyorlar. المواطنون الذين يقولون إن هذه الادعاءات لا أساس لها من الصحة يعتقدون أن هذه القضية مبالغ فيها. Bürger, die diese Anschuldigungen für unbegründet halten, sind der Meinung, dass dieses Problem übertrieben ist. Citizens who argue that these allegations are unfounded think that this issue is exaggerated. Граждане, утверждающие, что эти обвинения необоснованны, считают, что этот вопрос преувеличен.

Dindar olmayanların ön yargılarından kurtulmaları gerektiğini ifade ediyorlar. ويذكرون أن الأشخاص غير المتدينين بحاجة إلى التخلص من تحيزاتهم. Sie fordern, dass nichtreligiöse Menschen ihre Vorurteile ablegen sollten. They say that non-religious people should get rid of their prejudices. Они утверждают, что нерелигиозные люди должны избавиться от своих предрассудков.

Bazı seküler vatandaşlar imam hatip liselerinde okuyan herkesin aynı düşüncede olduğunu zannediyor. يعتقد بعض المواطنين العلمانيين أن كل من يدرس في مدارس الإمام الخطيب الثانوية لديه نفس الرأي. Einige säkulare Bürger denken, dass alle Schüler von Imam-Hatip-Gymnasien die gleiche Meinung haben. Some secular citizens think that everyone studying in imam hatip high schools agrees. Некоторые светские граждане считают, что все, кто учится в средних школах имам-хатипов, придерживаются такого же мнения.

Onların hepsinin hükümet destekçisi olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. هناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنهم جميعا من أنصار الحكومة. Nicht wenige Menschen denken, dass sie alle Anhänger der Regierung sind. The number of people who think that they are all government supporters is not small. Не мало людей считают, что все они являются сторонниками правительства.

Bence bu tür genellemeler pek tutarlı değil. أعتقد أن مثل هذه التعميمات ليست متسقة للغاية. Ich denke, solche Verallgemeinerungen sind nicht sehr konsequent. I think such generalizations are not very consistent. Я думаю, что такие обобщения не очень последовательны.

İmam hatip liselerine kaydolan öğrenciler arasında zengin ailelere mensup çok az öğrenci var. من بين الطلاب المسجلين في مدارس الإمام الخطيب الثانوية، هناك عدد قليل جدًا من الطلاب من العائلات الثرية. There are very few students from wealthy families among the students enrolled in imam hatip high schools. Среди учеников, обучающихся в средних школах имени имама Хатипа, очень мало учащихся из богатых семей.

Oralarda okuyan öğrenciler genellikle mütevazı, alt sınıf ailelerden geliyorlar. يأتي الطلاب الذين يدرسون هناك عمومًا من عائلات متواضعة من الطبقة الدنيا. Die Studenten, die dort studieren, kommen in der Regel aus bescheidenen Familien der Unterschicht. The students who study there often come from modest, lower-class families. Студенты, обучающиеся там, обычно происходят из скромных семей низшего класса.

Yani olayın sosyoekonomik boyutunu göz önünde bulundurmalıyız. بمعنى آخر، يجب أن نأخذ في الاعتبار البعد الاجتماعي والاقتصادي للحدث. Mit anderen Worten: Wir müssen die sozioökonomische Dimension berücksichtigen. So we have to consider the socioeconomic dimension of the event. Другими словами, мы должны учитывать социально-экономическое измерение.

Son yıllarda imam hatip lisesi mezunları önemli devlet kurumlarında yöneticilik yapmaya başladılar. وفي السنوات الأخيرة، بدأ خريجو مدرسة الإمام الخطيب الثانوية العمل كمديرين في مؤسسات الدولة الهامة. In recent years, imam hatip high school graduates have started to work in important state institutions. В последние годы выпускники средних школ "Имам Хатип" стали работать менеджерами в важных государственных учреждениях.

Bazı insanlar onlara pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyor, bu durumu eleştiriyor. بعض الناس لا يعتقدون أنه من الصواب أن يتم التمييز الإيجابي معهم وينتقدون هذا الوضع. Manche Menschen finden es nicht richtig, sie positiv zu diskriminieren und kritisieren diese Situation. Some people do not find it right to be discriminated against, and they criticize this situation. Некоторые люди не считают правильным давать им положительную дискриминацию и критикуют эту ситуацию.

Vatandaşlar liselerin politize edilmemesi gerektiğini savunuyorlar. ويرى المواطنون أنه لا ينبغي تسييس المدارس الثانوية. Die Bürger argumentieren, dass die Gymnasien nicht politisiert werden sollten. Citizens argue that high schools should not be politicized. Граждане утверждают, что средние школы не должны быть политизированы.

İmam hatip liselerini hükümetin "dindar nesil" projesinin bir parçası olarak görüyorlar. وينظرون إلى مدارس الإمام الخطيب الثانوية على أنها جزء من مشروع "الجيل الديني" الحكومي. Sie sehen die Imam-Hatip-Gymnasien als Teil des staatlichen Projekts der "religiösen Generation". They see imam hatip high schools as part of the government's "religious generation" project. Они рассматривают средние школы имам-хатипов как часть правительственного проекта "религиозное поколение".

Seküler okulların imam hatip liselerine dönüştürülmesini protesto ediyorlar. إنهم يحتجون على تحويل المدارس العلمانية إلى مدارس الإمام الخطيب الثانوية. Sie protestieren gegen die Umwandlung von weltlichen Schulen in Imam-Hatip-Gymnasien. They protest the conversion of secular schools into imam hatip high schools. Они протестуют против преобразования светских школ в средние школы имама Хатипа.

İmam hatip lisesi mezunlarının üniversite sınavlarında başarısız olduğunu gösteren araştırmalar mevcut. هناك دراسات تظهر أن خريجي ثانوية الإمام الخطيب يفشلون في الامتحانات الجامعية. Es gibt Studien, die zeigen, dass die Absolventen des Imam-Hatip-Gymnasiums bei den Universitätsprüfungen durchfallen. There are studies showing that imam hatip high school graduates fail in university exams. Существуют исследования, показывающие, что выпускники средних школ Имама Хатипа не сдают экзамены в университеты.

Bu yüzden iktidarın bu tür liselere verdiği desteğin gereksiz olduğunu düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor. ولهذا السبب فإن عدد الأشخاص الذين يعتقدون أن دعم الحكومة لمثل هذه المدارس الثانوية غير ضروري يتزايد يومًا بعد يوم. Daher sind immer mehr Menschen der Meinung, dass die staatliche Unterstützung für solche Gymnasien unnötig ist. For this reason, the number of those who think that the support given by the government to such high schools is unnecessary is increasing day by day. Поэтому все больше и больше людей считают, что государственная поддержка таких средних школ не нужна.

Birçok veli çocuklarının bu tarz liselerde eğitim almasını istemiyor. كثير من الآباء لا يريدون أن يتلقى أطفالهم التعليم في مثل هذه المدارس الثانوية. Viele Eltern wollen nicht, dass ihre Kinder an solchen Gymnasien lernen. Many parents do not want their children to attend such high schools. Многие родители не хотят, чтобы их дети учились в таких средних школах.