×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, RENKLİ BİR ŞEHİR: HATAY (ANTIOCH)

RENKLİ BİR ŞEHİR: HATAY (ANTIOCH)

Hatay, Türkiye'nin güneyinde yer alan bir şehirdir. Hatay'ın merkezine Antakya denir. Asi Nehri bu şehirden Akdeniz'e dökülür. Tarih boyunca Antakya'da birçok medeniyet yaşadı. Bugün bu şehir Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biridir. Yaklaşık bir buçuk milyon vatandaş burada yaşıyor.

Suriye'deki iç savaştan önce Hatay turistik bir yerdi. Son yıllarda Suriye'den gelen binlerce mülteci Hatay'a yerleşti. Hatay'ın nüfusu hızlı bir biçimde arttı. Hatay'da uzun zamandır yaşayan insanlar bu durumdan rahatsızlar. Çünkü Suriye'den gelen mültecilerin çoğu Sünni. Hatay'ın yerlilerinin bir kısmı ise Şii. İnsanlar mezhep çatışmasından korkuyorlar.

Hatay'ın tarihi ilgi çekicidir. Roma İmparatorluğu döneminde bu şehir çok önemliydi. Hristiyanlık için de büyük öneme sahiptir. Bu şehrin ismini İncil'de pek çok yerde görebilirsin. Antakya (Antioch) Kilisesi, havari Peter ve Paul tarafından kuruldu. 11. yüzyılda şehri Haçlılar ele geçirdi.

Bu şehir uzun bir süre Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Fransız manda yönetimi kuruldu. 1939'da Hatay'da bir referandum yapıldı. Hatay halkı, Türkiye'ye katılmaya karar verdi. Ve Hatay Türk toprağı oldu.

Şehrin nüfus yapısına bakalım: Arap Alevileri, Sünni Araplar, Ortodoks Hristiyan Araplar, Türkler, Kürtler, Süryaniler birlikte yaşarlar. Aynı sokakta kilise, sinagog ve cami görebilirsin. Bu, hoşgörünün göstergesidir.

Hataylıların bazıları günlük hayatta Arapça konuşurlar. Bu, Suriye Arapçasıdır yani Levanten Arapça. Bunun yanında orada yaşayan yerli herkes Türkçe bilir. Ancak son yıllarda gelen bazı Suriyeliler Türkçe bilmiyorlar.

Türkiye'deki Ermenilerin büyük çoğunluğu İstanbul'da yaşarlar. Türkiye'deki tek ve son Ermeni köyü Hatay'dadır. O köyde kilise var ve insanlar Ermenice konuşuyorlar. O köy Hatay'ın güneyindedir.

Suriye'deki savaşın en çok zarar verdiği şehirlerden birisi Hatay'dır. Orada 2013'te bir bombalı saldırı oldu. Suriye'deki savaş Hatay ekonomisini altüst etti. Pek çok işletme kapandı. Savaştan önce insanlar Suriye ile ithalat ve ihracat yapıyorlardı. Hataylılar çalışmak için İstanbul'a, İzmir'e göç etmeye başladılar.

Suriye sınırına duvar inşa edildi. Şu anda Türkiye-Suriye sınırı siviller için kapalı. Hatay'da yaşayan insanlar ile Suriye'de yaşayan insanların bazıları akrabadır. Bir kardeş Halep'te bir kardeş Hatay'da yaşayabilir. Bu yüzden aileler bölündü. Umarım Suriye'deki savaş biter ve bu duvar kaldırılır. Böylece eskiden olduğu gibi insanlar rahatlıkla Suriye'ye gidip gelebilir. Şehrin yemekleri oldukça meşhurdur. Tam bir gastronomi şehridir. Orada genellikle Arap yemekleri yapılır. Hatay'ın en meşhur yemeği künefedir. Künefe yapmak için tuzsuz peynir gerekir. Çok lezzetli bir tatlıdır.


RENKLİ BİR ŞEHİR: HATAY (ANTIOCH) مدينة ملونة: هاتاي (أنطاكية) EINE BUNTE STADT: HATAY (ANTIOCHIA) A COLORED CITY: HATAY (ANTIOCH) UNA CIUDAD COLORIDA: HATAY (ANTIOQUÍA) ЦВЕТНОЙ ГОРОД: ХАТАЙ (АНТИОХИЯ) EN FÄRGSTARK STAD: HATAY (ANTIOKIA)

Hatay, Türkiye'nin güneyinde yer alan bir şehirdir. Hatay'ın merkezine Antakya denir. Asi Nehri bu şehirden Akdeniz'e dökülür. Tarih boyunca Antakya'da birçok medeniyet yaşadı. هاتاي هي مدينة تقع في جنوب تركيا. مركز هاتاي يسمى أنطاكيا. يتدفق نهر العاصي إلى البحر الأبيض المتوسط من هذه المدينة. لقد عاشت العديد من الحضارات في أنطاكيا عبر التاريخ. Hatay, Türkei liegt südlich der Stadt. Das Zentrum von Hatay heißt Antakya. Der Fluss Asi fließt von dieser Stadt ins Mittelmeer. Im Laufe der Geschichte lebten viele Zivilisationen in Antakya. Hatay, Turkey is located south of the city. The center of Hatay is called Antakya. The Asi River flows from this city into the Mediterranean. Throughout history, many civilizations lived in Antakya. Хатай — город, расположенный на юге Турции. Центр Хатая называется Антакья. Река Оронт впадает в Средиземное море из этого города. На протяжении всей истории в Антакье проживало множество цивилизаций. Bugün bu şehir Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biridir. Yaklaşık bir buçuk milyon vatandaş burada yaşıyor. اليوم هذه المدينة هي واحدة من أكبر المدن في تركيا. يعيش هنا حوالي مليون ونصف مليون مواطن. Today, this city is one of Turkey's largest city. About one and a half million citizens live here. Сегодня этот город является одним из крупнейших городов Турции. Здесь проживает около полутора миллионов горожан.

Suriye'deki iç savaştan önce Hatay turistik bir yerdi. Son yıllarda Suriye'den gelen binlerce mülteci Hatay'a yerleşti. Hatay'ın nüfusu hızlı bir biçimde arttı. قبل الحرب الأهلية في سوريا، كانت هاتاي وجهة سياحية. وفي السنوات الأخيرة، استقر آلاف اللاجئين من سوريا في هاتاي. زاد عدد سكان هاتاي بسرعة. Vor dem Bürgerkrieg in Syrien war Hatay ein touristischer Ort. In den letzten Jahren haben sich Tausende von Flüchtlingen aus Syrien in Hatay niedergelassen. Hatays Bevölkerung wuchs schnell. Before the civil war in Syria, Hatay was a touristic place. In recent years, thousands of refugees from Syria have settled in Hatay. Hatay's population grew rapidly. До гражданской войны в Сирии Хатай был туристическим центром. В последние годы в Хатае обосновались тысячи беженцев из Сирии. Население Хатая быстро росло. Hatay'da uzun zamandır yaşayan insanlar bu durumdan rahatsızlar. Çünkü Suriye'den gelen mültecilerin çoğu Sünni. Hatay'ın yerlilerinin bir kısmı ise Şii. İnsanlar mezhep çatışmasından korkuyorlar. الناس الذين يعيشون في هاتاي لفترة طويلة يشعرون بالانزعاج من هذا الوضع. لأن معظم اللاجئين من سوريا هم من السنة. بعض السكان المحليين في هاتاي هم من الشيعة. الناس خائفون من الصراع الطائفي. Die Menschen, die seit langem in Hatay leben, fühlen sich mit dieser Situation unwohl. Denn die meisten Flüchtlinge, die aus Syrien kommen, sind Sunniten. Einige der Einheimischen in Hatay sind Schiiten. Die Menschen haben Angst vor konfessionellen Konflikten. People who live in Hatay for a long time are uncomfortable with this situation. Because most of the refugees from Syria are Sunni. Some of the locals of Hatay are Shia. People are afraid of sectarian conflict. Людям, долгое время живущим в Хатае, такая ситуация не нравится. Потому что большинство беженцев из Сирии — сунниты. Некоторые из уроженцев Хатая являются шиитами. Люди боятся межконфессионального конфликта.

Hatay'ın tarihi ilgi çekicidir. Roma İmparatorluğu döneminde bu şehir çok önemliydi. Hristiyanlık için de büyük öneme sahiptir. تاريخ هاتاي مثير للاهتمام. كانت هذه المدينة مهمة جدًا خلال الإمبراطورية الرومانية. كما أنها ذات أهمية كبيرة بالنسبة للمسيحية. Die Geschichte von Hatay ist interessant. Diese Stadt war zur Zeit des Römischen Reiches sehr wichtig. Sie ist auch für das Christentum von großer Bedeutung. The history of Hatay is interesting. This city was very important during the Roman Empire. It is also of great importance for Christianity. История Хатая интересна. Во времена Римской империи этот город был очень важен. Это также имеет большое значение для христианства. Bu şehrin ismini İncil'de pek çok yerde görebilirsin. Antakya (Antioch) Kilisesi, havari Peter ve Paul tarafından kuruldu. 11. yüzyılda şehri Haçlılar ele geçirdi. يمكنك أن ترى اسم هذه المدينة في أماكن كثيرة في الكتاب المقدس. تأسست كنيسة أنطاكية على يد الرسولين بطرس وبولس. استولى الصليبيون على المدينة في القرن الحادي عشر. Sie können den Namen dieser Stadt an vielen Stellen in der Bibel sehen. Die Antiochia-Kirche wurde von den Aposteln Petrus und Paulus gegründet. Im 11. Jahrhundert übernahmen die Kreuzfahrer die Stadt. You can see the name of this city in many places in the Bible. The Antioch Church was founded by the apostle Peter and Paul. In the 11th century, the Crusaders took over the city. Вы можете увидеть название этого города во многих местах Библии. Антиохийская церковь была основана апостолами Петром и Павлом. Крестоносцы захватили город в 11 веке.

Bu şehir uzun bir süre Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Fransız manda yönetimi kuruldu. وكانت هذه المدينة تحت حكم الإمبراطورية العثمانية لفترة طويلة. بعد الحرب العالمية الأولى، تم إنشاء الانتداب الفرنسي. Diese Stadt war lange Zeit unter der Herrschaft des Osmanischen Reiches. Nach dem Ersten Weltkrieg wurde das französische Büffelmanagement gegründet. This city was under the rule of the Ottoman Empire for a long time. After the First World War, French buffalo management was established. Этот город долгое время находился под властью Османской империи. После Первой мировой войны был установлен французский мандат. 1939'da Hatay'da bir referandum yapıldı. Hatay halkı, Türkiye'ye katılmaya karar verdi. Ve Hatay Türk toprağı oldu. تم إجراء استفتاء في هاتاي عام 1939. قرر شعب هاتاي الانضمام إلى تركيا. وأصبحت هاتاي أرضًا تركية. Im Jahr 1939 wurde in Hatay ein Referendum abgehalten. Die Bevölkerung von Hatay entschied sich für den Anschluss an die Türkei. Und Hatay wurde türkisches Territorium. A referendum was held in Hatay in 1939. The people of Hatay, Turkey has decided to participate. And Hatay became Turkish land. В 1939 году в Хатае прошел референдум. Народ Хатая решил присоединиться к Турции. И Хатай стал турецкой территорией.

Şehrin nüfus yapısına bakalım: Arap Alevileri, Sünni Araplar, Ortodoks Hristiyan Araplar, Türkler, Kürtler, Süryaniler birlikte yaşarlar. Aynı sokakta kilise, sinagog ve cami görebilirsin. Bu, hoşgörünün göstergesidir. دعونا نلقي نظرة على التركيبة السكانية للمدينة: العلويون العرب، والعرب السنة، والعرب المسيحيون الأرثوذكس، والأتراك، والأكراد، والآشوريون يعيشون معًا. يمكنك رؤية الكنائس والمعابد اليهودية والمساجد في نفس الشارع. وهذه علامة على التسامح. Werfen wir einen Blick auf die Bevölkerungsstruktur der Stadt: Arabische Alawiten, sunnitische Araber, orthodoxe christliche Araber, Türken, Kurden, Assyrer leben zusammen. Sie können eine Kirche, eine Synagoge und eine Moschee in derselben Straße sehen. Dies ist ein Zeichen der Toleranz. Let's look at the population structure of the city: Arab Alevis, Sunni Arabs, Orthodox Christian Arabs, Turks, Kurds, Assyrians live together. You can see churches, synagogues and mosques on the same street. This is an indication of tolerance. Посмотрим на состав населения города: вместе живут арабы-алевиты, арабы-сунниты, православные арабы, турки, курды, ассирийцы. На одной улице можно увидеть церкви, синагоги и мечети. Это признак толерантности.

Hataylıların bazıları günlük hayatta Arapça konuşurlar. Bu, Suriye Arapçasıdır yani Levanten Arapça. Bunun yanında orada yaşayan yerli herkes Türkçe bilir. يتحدث بعض سكان هاتاي اللغة العربية في الحياة اليومية. هذه هي العربية السورية، أي العربية الشامية. علاوة على ذلك، كل من يعيش هناك يعرف اللغة التركية. Einige Menschen aus Hatay sprechen im täglichen Leben Arabisch. Dabei handelt es sich um syrisches Arabisch, d. h. um levantinisches Arabisch. Außerdem sprechen alle dort lebenden Einheimischen Türkisch. Some of the people of Hatay speak Arabic in daily life. This is Syrian Arabic, namely Levantine Arabic. In addition, everyone who lives there speaks Turkish. Некоторые жители Хатая в повседневной жизни говорят по-арабски. Это сирийский арабский, то есть левантийский арабский. Кроме того, все, кто там живет, говорят по-турецки. Ancak son yıllarda gelen bazı Suriyeliler Türkçe bilmiyorlar. ومع ذلك، فإن بعض السوريين الذين وصلوا في السنوات الأخيرة لا يتحدثون اللغة التركية. However, some Syrians who have come in recent years do not speak Turkish. Однако некоторые сирийцы, приехавшие в последние годы, не говорят по-турецки.

Türkiye'deki Ermenilerin büyük çoğunluğu İstanbul'da yaşarlar. غالبية الأرمن في تركيا يعيشون في اسطنبول. Die Mehrheit der Armenier in der Türkei lebt in Istanbul. The vast majority of Armenians in Turkey live in Istanbul. Подавляющее большинство армян Турции проживает в Стамбуле. Türkiye'deki tek ve son Ermeni köyü Hatay'dadır. O köyde kilise var ve insanlar Ermenice konuşuyorlar. O köy Hatay'ın güneyindedir. القرية الأرمنية الوحيدة والأخيرة في تركيا تقع في هاتاي. توجد كنيسة في تلك القرية والناس يتحدثون الأرمنية. وتقع تلك القرية في جنوب هاتاي. Das einzige und letzte armenische Dorf in der Türkei liegt in Hatay. In diesem Dorf gibt es eine Kirche und die Menschen sprechen armenisch. Das Dorf liegt im Süden von Hatay. and only last Armenian village in Turkey in Hatay. There is a church in that village and people speak Armenian. That village is in the south of Hatay. Единственная и последняя армянская деревня в Турции находится в Хатае. В этом селе есть церковь, и люди говорят по-армянски. Эта деревня находится на юге Хатая.

Suriye'deki savaşın en çok zarar verdiği şehirlerden birisi Hatay'dır. Orada 2013'te bir bombalı saldırı oldu. Suriye'deki savaş Hatay ekonomisini altüst etti. واحدة من المدن الأكثر تضررا من الحرب في سوريا هي هاتاي. ووقع هجوم بالقنابل هناك في عام 2013. دمرت الحرب في سوريا اقتصاد هاتاي. Hatay ist eine der Städte, die durch den Krieg in Syrien am meisten beschädigt wurden. Im Jahr 2013 gab es dort einen Bombenanschlag. Der Krieg in Syrien hat die Wirtschaft von Hatay auf den Kopf gestellt. Hatay is one of the cities that caused the most damage to the war in Syria. There was a bomb attack in 2013. The war in Syria turned the Hatay economy upside down. Хатай — один из городов, наиболее пострадавших от войны в Сирии. В 2013 году там произошел взрыв. Война в Сирии перевернула экономику Хатая с ног на голову. Pek çok işletme kapandı. Savaştan önce insanlar Suriye ile ithalat ve ihracat yapıyorlardı. Hataylılar çalışmak için İstanbul'a, İzmir'e göç etmeye başladılar. أغلقت العديد من الشركات. قبل الحرب، كان الناس يستوردون ويصدرون مع سوريا. بدأ شعب هاتاي بالهجرة إلى إسطنبول وإزمير للعمل. Viele Unternehmen haben geschlossen. Vor dem Krieg haben die Menschen mit Syrien importiert und exportiert. Die Menschen aus Hatay begannen nach Istanbul und Izmir auszuwandern, um dort zu arbeiten. Many businesses have closed. Before the war, people were importing and exporting with Syria. The people of Hatay started to migrate to Istanbul and Izmir to work.

Suriye sınırına duvar inşa edildi. Şu anda Türkiye-Suriye sınırı siviller için kapalı. Hatay'da yaşayan insanlar ile Suriye'de yaşayan insanların bazıları akrabadır. تم بناء جدار على الحدود السورية. حاليا الحدود التركية السورية مغلقة أمام المدنيين. بعض الأشخاص الذين يعيشون في هاتاي والذين يعيشون في سوريا هم أقارب. An der syrischen Grenze wurde eine Mauer errichtet. Derzeit ist die türkisch-syrische Grenze für Zivilisten geschlossen. Einige Menschen, die in Hatay leben, und einige Menschen, die in Syrien leben, sind verwandt. A wall was built on the Syrian border. Currently Turkey-Syria border has been closed to civilians. People living in Hatay and some people living in Syria are related. На границе с Сирией была построена стена. В настоящее время турецко-сирийская граница закрыта для мирных жителей. Некоторые люди, живущие в Хатае, и люди, живущие в Сирии, являются родственниками. Bir kardeş Halep'te bir kardeş Hatay'da yaşayabilir. Bu yüzden aileler bölündü. Umarım Suriye'deki savaş biter ve bu duvar kaldırılır. Böylece eskiden olduğu gibi insanlar rahatlıkla Suriye'ye gidip قد يعيش الأخ في حلب وقد يعيش الأخ في هاتاي. ولهذا السبب تم تقسيم العائلات. أتمنى أن تنتهي الحرب في سوريا وأن يتم إزالة هذا الجدار. وبالتالي، يمكن للناس الذهاب بسهولة إلى سوريا كما كان من قبل. Ein Bruder kann in Aleppo leben und einer in Hatay. Deshalb wurden die Familien getrennt. Ich hoffe, dass der Krieg in Syrien zu Ende geht und diese Mauer beseitigt wird. Dann können die Menschen einfach nach Syrien gehen, so wie sie es in der Vergangenheit getan haben. A brother can live in Aleppo, a brother can live in Hatay. So families were divided. I hope the war in Syria ends and this wall is removed. Thus, as before, people can easily go to Syria and Брат может жить в Алеппо, а брат в Хатае. Так семьи разделились. Надеюсь, война в Сирии закончится и эту стену снесут. Таким образом, как и в прошлом, люди могут легко отправиться в Сирию и gelebilir. Şehrin yemekleri oldukça meşhurdur. Tam bir gastronomi şehridir. Orada genellikle Arap yemekleri yapılır. قد يأتي. طعام المدينة مشهور جدًا. إنها مدينة فن الطهو الحقيقية. وعادة ما يتم تقديم الأطباق العربية هناك. können kommen. Das Essen der Stadt ist ziemlich berühmt. Sie ist eine gastronomische Stadt. Dort werden in der Regel arabische Gerichte zubereitet. It may come. The city's food is very famous. It is a complete gastronomic city. Arab dishes are usually served there. Hatay'ın en meşhur yemeği künefedir. Künefe yapmak için tuzsuz peynir gerekir. Çok lezzetli bir tatlıdır. الطبق الأكثر شهرة في هاتاي هو كنافة. لتحضير الكنافة، تحتاجين إلى جبنة غير مملحة. إنها حلوى لذيذة جدا. The most famous dish of Hatay is kuneef. To make kunefe, cheese without salt is required. It is a very delicious dessert.