×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, DOĞA, HAYVANLAR VE BİTKİLER

DOĞA, HAYVANLAR VE BİTKİLER

Doğada gezmeyi kim sevmez ki? Hele ki Türkiye gibi doğası muhteşem bir yerde yaşıyorsan. Dağları, ovaları, yaylaları, nehirleri, gölleri, vadileri birbirinden güzel bir ülke.

Türkiye'deki doğa harikalarının bazıları UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alır.

Doğası en güzel illerden birisi Antalya'dır. Çünkü orada aynı anda dört mevsimi de yaşayabilirsin.

Sahillerinde nisan'dan kasım'a kadar denize girilebilir. Aynı anda Toros Dağları'nda kayak yapılabilir. Köprülü Kanyon'da rafting yapmayı kim istemez ki?

Doğu Karadeniz'in doğasına hayranım. Orada çay tarımı yaygındır. Uçsuz bucaksız çay tarlalarında hasat zamanı binlerce insan çalışır.

Karadeniz'in bazı bölgelerinde fındık tarımı yapılır. Karadeniz'deki en meşhur yaylanın ismi Ayder'dir. Orada üretilen bal çok değerlidir.

Üretilen balın büyük çoğunluğu ihraç edilir. Trabzon'daki Uzungöl de turistik bir yerdir.

Ancak son yıllarda orada bulunan gölün etrafına birçok yapı inşa edildi. Bu durum oradaki doğal güzelliği bozdu.

Ankara ile Konya arasında Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü bulunur. O gölde gerçekten tuz vardır.

Bundan ötürü o gölün etrafındaki topraklar verimli değildir. Ama gölün görüntüsü çok güzeldir. Göl, son yıllarda oldukça küçüldü.

Bunda küresel ısınma etkili olmuş olabilir. Bu yüzden artık gölün kuruyan taraflarında yürünebiliyor.

Özellikle sabaha karşı, güneş doğmak üzereyken o gölün kenarında yürümek çok zevklidir.

İzmir'in yanındaki Aydın ilinin müthiş bir tabiatı var. Kuşadası ilçesinin Dilek Yarımadası'nın denizinde yüzmeyi özledim.

Suyu soğuktur ama tertemizdir. Yüzerken karşıdaki Yunan adalarını görebilirsin. Acıkan yaban domuzları sahile inerler. Onları besleyebilirsin, insanlara saldırmazlar.

Balıkesir'de Kuş Cenneti Milli Parkı vardır. Gerçekten orası kuşlar için cennet gibidir. Yüzlerce tür kuş göç zamanı oraya gelir.

Anadolu'dan Avrupa'ya geçen bazı kuşlar orada dinlenir. O kuşları izlemek nasıl bir duygudur, merak ediyorum.

Kış sporları deyince herkesin aklına Bursa'daki Uludağ gelir. O dağda ve dağın etrafında kayağın dışında diğer kış sporları da yapılabilir.

Yazın da aynı şekilde orada doğa yürüyüşüne çıkılabilir. Kamp ve piknik yapılabilir. Zaten Bursa ili, endüstrinin gelişmiş olmasına rağmen Türkiye'deki en yeşil kentlerden biridir.

Bursa'ya yakın olan ve Bursa kadar güzel bir doğaya sahip olan yer Bolu'dur. Yedigöller Milli Parkı'nın içinde birçok göl bulunur.

Özellikle sonbaharda orada kamp yapıp doğa ile iç içe olmak unutulmaz bir deneyim olabilir. Doğa fotoğrafçıları da orayı tercih ederler.

Dağlarda rengarenk açan çiçekleri fotoğraflamak, koklamak için sabırsızlanıyorum.

Burdur'daki Salda Gölü'nü halk Maldivler'e benzetiyor. Çünkü o gölün suları berraktır. Orada yazın festivaller düzenleniyor.

Kapadokya'yı bilmeyen turist yoktur, oradan pek bahsetmeyeceğim. Peri bacalarının büyüleyici, adeta nefes kesici bir görüntüsü var.

Doğu'da görülmesi gereken yerlerden birisi Van'dır. Orada Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bulunur.

O gölün içinde küçük bir adada eski bir Ermeni kilisesi vardır. O adaya yaz aylarında feribotla gidebilirsin. Her sene yüz binlerce İranlı Van'ı ziyaret eder.

Çünkü orası tam da İran sırında yer alıyor.

Tunceli'deki dağların heybetli bir görünümü vardır. Munzur Vadisi Milli Parkı herkesçe bilinir. Orada endemik bitkiler ve hayvanlar görebilirsin.

Şelaleleri, krater gölleriyle eşsiz bir bölgedir. Ayrıca o ilin belediye seçimlerini komünist parti kazanmıştı. Komünistler için de oranın belediye başkanı bir doğa harikası olabilir

DOĞA, HAYVANLAR VE BİTKİLER الطبيعة والحيوانات والنباتات NATUR, TIERE UND PFLANZEN ΦΎΣΗ, ΖΏΑ ΚΑΙ ΦΥΤΆ NATURE, ANIMALS AND PLANTS ПРИРОДА, ЖИВОТНЫЕ И РАСТЕНИЯ NATUR, DJUR OCH VÄXTER

Doğada gezmeyi kim sevmez ki? من منا لا يحب المشي في الطبيعة؟ Wer geht nicht gerne in der Natur spazieren? Who does not like to travel in nature? Кто не любит прогулки на природе? Hele ki Türkiye gibi doğası muhteşem bir yerde yaşıyorsan. خاصة إذا كنت تعيش في مكان ذو طبيعة خلابة مثل تركيا. Vor allem, wenn Sie an einem Ort mit herrlicher Natur wie der Türkei leben. Especially in Turkey, such as nature when you live in a fabulous place. Dağları, ovaları, yaylaları, nehirleri, gölleri, vadileri birbirinden güzel bir ülke. إنها دولة ذات جبال جميلة وسهول وهضاب وأنهار وبحيرات ووديان. Es ist ein Land mit wunderschönen Bergen, Ebenen, Hochebenen, Flüssen, Seen und Tälern. Mountains, plains, highlands, rivers, lakes, valleys are a beautiful country. Это страна с красивыми горами, равнинами, плоскогорьями, реками, озерами и долинами.

Türkiye'deki doğa harikalarının bazıları UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alır. بعض العجائب الطبيعية في تركيا مدرجة في قائمة التراث العالمي لليونسكو. Einige der Naturwunder der Türkei stehen auf der UNESCO-Welterbeliste. Some of the natural wonders in Turkey is located in the UNESCO World Heritage List.

Doğası en güzel illerden birisi Antalya'dır. من المدن التي تتمتع بأجمل الطبيعة هي أنطاليا. Eine der schönsten Städte der Natur ist Antalya. One of the most beautiful provinces in nature is Antalya. Çünkü orada aynı anda dört mevsimi de yaşayabilirsin. لأنه يمكنك تجربة الفصول الأربعة هناك في نفس الوقت. Denn dort können Sie alle vier Jahreszeiten gleichzeitig erleben. Because you can experience all four seasons at the same time. Потому что там вы можете испытать все четыре сезона одновременно.

Sahillerinde nisan'dan kasım'a kadar denize girilebilir. يمكنك السباحة على شواطئها من أبريل إلى نوفمبر. An den Stränden kann man von April bis November baden. You can swim in the coast from April to November. Купаться на его пляжах можно с апреля по ноябрь. Aynı anda Toros Dağları'nda kayak yapılabilir. ويمكنك أيضًا التزلج في جبال طوروس. Skiing can be done in the Taurus Mountains at the same time. Köprülü Kanyon'da rafting yapmayı kim istemez ki? من منا لا يريد الذهاب للتجديف في كوبرولو كانيون؟ Wer würde nicht gerne eine Rafting-Tour durch den Köprülü-Canyon machen? Who wouldn't want to go rafting in Köprülü Canyon?

Doğu Karadeniz'in doğasına hayranım. أنا معجب بطبيعة منطقة شرق البحر الأسود. Ich bewundere die Natur des östlichen Schwarzen Meeres. I admire the nature of the Eastern Black Sea. Orada çay tarımı yaygındır. زراعة الشاي شائعة هناك. Der Teeanbau ist dort weit verbreitet. Tea cultivation is common there. Uçsuz bucaksız çay tarlalarında hasat zamanı binlerce insan çalışır. يعمل الآلاف من الناس في حقول الشاي الشاسعة خلال وقت الحصاد. Tausende Menschen arbeiten zum Zeitpunkt der Ernte auf riesigen Teeplantagen. Thousands of people work at the time of harvest in vast tea plantations. Тысячи людей работают во время сбора урожая на обширных чайных плантациях.

Karadeniz'in bazı bölgelerinde fındık tarımı yapılır. تتم زراعة البندق في بعض مناطق البحر الأسود. Hazelnut cultivation is made in some regions of the Black Sea. Karadeniz'deki en meşhur yaylanın ismi Ayder'dir. اسم الهضبة الأكثر شهرة في البحر الأسود هو آيدر. Der Name der berühmtesten Hochebene am Schwarzen Meer ist Ayder. The name of the most famous plateau in the Black Sea is Ayder. Orada üretilen bal çok değerlidir. العسل المنتج هناك ذو قيمة كبيرة. Der dort produzierte Honig ist sehr wertvoll. Honey produced there is very valuable.

Üretilen balın büyük çoğunluğu ihraç edilir. يتم تصدير غالبية العسل المنتج. Der größte Teil des produzierten Honigs wird exportiert. The vast majority of the honey produced is exported. Trabzon'daki Uzungöl de turistik bir yerdir. أوزونجول في طرابزون هي أيضًا مكان سياحي. Uzungöl in Trabzon ist ebenfalls eine Touristenattraktion. Uzungol in Trabzon is also a touristic place.

Ancak son yıllarda orada bulunan gölün etrafına birçok yapı inşa edildi. ومع ذلك، في السنوات الأخيرة، تم بناء العديد من الهياكل حول البحيرة هناك. In den letzten Jahren wurden jedoch viele Gebäude rund um den See gebaut. However, many buildings have been built around the lake in recent years. Однако в последние годы вокруг находящегося там озера построено множество сооружений. Bu durum oradaki doğal güzelliği bozdu. هذا الوضع أفسد الجمال الطبيعي هناك. Dies hat die natürliche Schönheit der Region beeinträchtigt. This situation spoiled the natural beauty there. Эта ситуация испортила там природную красоту.

Ankara ile Konya arasında Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü bulunur. وتقع بين أنقرة وقونيا بحيرة طوز، ثاني أكبر بحيرة في تركيا. Zwischen Ankara und Konya liegt der Tuz-See, der zweitgrößte See der Türkei. Between Konya and Ankara with Turkey's second largest lake, which is located in Salt Lake. Соленое озеро, второе по величине озеро Турции, расположено между Анкарой и Коньей. O gölde gerçekten tuz vardır. هناك حقا الملح في تلك البحيرة. In diesem See ist wirklich Salz vorhanden. There is really salt in that lake. В этом озере действительно есть соль.

Bundan ötürü o gölün etrafındaki topraklar verimli değildir. ولهذا السبب فإن الأرض المحيطة بتلك البحيرة ليست خصبة. Daher ist das Land rund um den See nicht fruchtbar. Because of this, the lands around that lake are not fertile. Ama gölün görüntüsü çok güzeldir. ولكن منظر البحيرة جميل جدا Aber die Aussicht auf den See ist sehr schön. But the view of the lake is very beautiful. Göl, son yıllarda oldukça küçüldü. تقلصت البحيرة بشكل كبير في السنوات الأخيرة. Der See ist in den letzten Jahren ziemlich klein geworden. The lake has become quite small in recent years.

Bunda küresel ısınma etkili olmuş olabilir. ربما كان الاحتباس الحراري فعالا في هذا. Die globale Erwärmung könnte dabei eine Rolle gespielt haben. Global warming may have been effective in this. Возможно, этому способствовало глобальное потепление. Bu yüzden artık gölün kuruyan taraflarında yürünebiliyor. ولهذا السبب يمكنك الآن المشي على الجوانب الجافة للبحيرة. Daher ist es nun möglich, die trockenen Teile des Sees zu begehen. Therefore, it is now possible to walk on the drying sides of the lake. Поэтому теперь можно ходить по сухим берегам озера.

Özellikle sabaha karşı, güneş doğmak üzereyken o gölün kenarında yürümek çok zevklidir. ومن الممتع للغاية السير بجانب تلك البحيرة، خاصة في الصباح، عندما تكون الشمس على وشك الشروق. Vor allem morgens, wenn die Sonne gerade aufgeht, ist es sehr schön, an diesem See spazieren zu gehen. It is very enjoyable to walk by the lake especially when the sun is about to rise in the morning.

İzmir'in yanındaki Aydın ilinin müthiş bir tabiatı var. تتمتع ولاية أيدين المجاورة لإزمير بطبيعة رائعة. Die Provinz Aydın in der Nähe von Izmir hat eine wunderbare Natur. The province of Aydın next to İzmir has a great nature. Kuşadası ilçesinin Dilek Yarımadası'nın denizinde yüzmeyi özledim. أفتقد السباحة في بحر شبه جزيرة ديليك في منطقة كوساداسي. Ich vermisse das Schwimmen im Meer auf der Halbinsel Dilek im Bezirk Kusadasi. I miss swimming in the sea of Dilek Peninsula of Kuşadası district. Я скучаю по купанию в море на полуострове Дилек района Кушадасы.

Suyu soğuktur ama tertemizdir. الماء بارد ولكنه نظيف. Das Wasser ist kalt, aber sauber. Its water is cold but clean. Yüzerken karşıdaki Yunan adalarını görebilirsin. أثناء السباحة يمكنك رؤية الجزر اليونانية المقابلة. Wenn Sie schwimmen, können Sie die griechischen Inseln auf der anderen Seite sehen. While swimming you can see the Greek islands opposite. Acıkan yaban domuzları sahile inerler. الخنازير البرية الجائعة تهبط على الشاطئ. Hungrige Wildschweine kommen an den Strand. Hungry wild boars descend to the beach. Onları besleyebilirsin, insanlara saldırmazlar. يمكنك إطعامهم، فلن يهاجموا الناس. Man kann sie füttern, sie greifen keine Menschen an. You can feed them, they won't attack people.

Balıkesir'de Kuş Cenneti Milli Parkı vardır. يوجد منتزه بيرد بارادايس الوطني في باليكسير. In Balıkesir befindet sich der Vogelparadies-Nationalpark. There is a Bird Paradise National Park in Balıkesir. Gerçekten orası kuşlar için cennet gibidir. إنها حقا مثل الجنة للطيور. Es ist wirklich ein Paradies für Vögel. It is really a paradise for birds. Yüzlerce tür kuş göç zamanı oraya gelir. مئات الأنواع من الطيور تأتي إلى هناك أثناء الهجرة. Hunderte von Vogelarten kommen während des Vogelzugs hierher. Hundreds of bird migration time comes there. Сюда прилетают сотни видов птиц во время миграции.

Anadolu'dan Avrupa'ya geçen bazı kuşlar orada dinlenir. بعض الطيور التي تمر من الأناضول إلى أوروبا تستقر هناك. Einige Vögel, die von Anatolien nach Europa reisen, rasten dort. Some birds crossing from Anatolia to Europe rest there. Здесь отдыхают некоторые птицы, которые перелетают из Анатолии в Европу. O kuşları izlemek nasıl bir duygudur, merak ediyorum. أتساءل ما هو شعور مشاهدة تلك الطيور. Ich frage mich, wie es ist, diese Vögel zu beobachten. I wonder what it feels like to watch those birds. Интересно, каково это наблюдать за этими птицами.

Kış sporları deyince herkesin aklına Bursa'daki Uludağ gelir. عندما يتعلق الأمر بالرياضات الشتوية، يفكر الجميع في أولوداغ في بورصة. Wenn es um Wintersport geht, denkt jeder an Uludağ in Bursa. When it comes to winter sports, everyone thinks of Uludağ in Bursa. O dağda ve dağın etrafında kayağın dışında diğer kış sporları da yapılabilir. وبصرف النظر عن التزلج، يمكن أيضًا ممارسة الرياضات الشتوية الأخرى على هذا الجبل وما حوله. Neben dem Skifahren können auch andere Wintersportarten auf und um den Berg ausgeübt werden. Apart from the ski on that mountain and around the mountain, other winter sports can also be done. Помимо катания на лыжах, на горе и вокруг нее можно заняться другими зимними видами спорта.

Yazın da aynı şekilde orada doğa yürüyüşüne çıkılabilir. ويمكنك أيضًا ممارسة رياضة المشي لمسافات طويلة هناك في فصل الصيف. Im Sommer können Sie dort auch wandern. In summer, you can also go hiking there. Вы также можете отправиться на прогулку на природе летом. Kamp ve piknik yapılabilir. التخييم والنزهات ممكنة. Camping and picnics can be done. Zaten Bursa ili, endüstrinin gelişmiş olmasına rağmen Türkiye'deki en yeşil kentlerden biridir. تعد مقاطعة بورصة بالفعل واحدة من أكثر المدن خضرة في تركيا، على الرغم من الصناعة المتطورة. In der Tat ist Bursa trotz seiner Industrialisierung eine der grünsten Städte der Türkei. Already Bursa province, although the industry has developed one of the greenest cities in Turkey.

Bursa'ya yakın olan ve Bursa kadar güzel bir doğaya sahip olan yer Bolu'dur. المكان القريب من بورصة والذي يتمتع بطبيعة جميلة مثل بورصة هو بولو. Bolu liegt in der Nähe von Bursa und hat eine ebenso schöne Natur wie Bursa. Bolu is close to Bursa and has a beautiful nature as Bursa. Болу - это место, которое находится недалеко от Бурсы и имеет такую же красивую природу, как и Бурса. Yedigöller Milli Parkı'nın içinde birçok göl bulunur. هناك العديد من البحيرات في حديقة Yedigöller الوطنية. Im Yedigöller-Nationalpark gibt es viele Seen. There are many lakes in the Yedigöller National Park.

Özellikle sonbaharda orada kamp yapıp doğa ile iç içe olmak unutulmaz bir deneyim olabilir. خاصة في فصل الخريف، يمكن أن يكون التخييم هناك والتواصل مع الطبيعة تجربة لا تُنسى. Besonders im Herbst kann es ein unvergessliches Erlebnis sein, zu campen und mit der Natur in Kontakt zu sein. It can be an unforgettable experience to camp and be in touch with nature especially in autumn. Doğa fotoğrafçıları da orayı tercih ederler. يفضل مصورو الطبيعة أيضًا هناك. Nature photographers also prefer it. Фотографы природы также предпочитают его там.

Dağlarda rengarenk açan çiçekleri fotoğraflamak, koklamak için sabırsızlanıyorum. لا أستطيع الانتظار لتصوير وشم الزهور الملونة التي تتفتح في الجبال. Ich kann es kaum erwarten, die bunten Blumen zu fotografieren und zu riechen, die in den Bergen blühen. I can't wait to photograph and smell colorful flowers in the mountains. Мне не терпится сфотографировать и почувствовать запах красочных цветов, цветущих в горах.

Burdur'daki Salda Gölü'nü halk Maldivler'e benzetiyor. يقارن الناس بحيرة سالدا في بوردور بجزر المالديف. Der Salda-See in Burdur wird mit den Malediven verglichen. People liken Lake Salda in Burdur to Maldives. Люди сравнивают озеро Салда в Бурдуре с Мальдивами. Çünkü o gölün suları berraktır. لأن مياه تلك البحيرة صافية. Weil das Wasser dieses Sees klar ist. Because the waters of that lake are clear. Orada yazın festivaller düzenleniyor. تقام المهرجانات هناك في الصيف. There are festivals in the summer.

Kapadokya'yı bilmeyen turist yoktur, oradan pek bahsetmeyeceğim. لا يوجد سائح لا يعرف كابادوكيا، لن أتحدث عنها كثيراً. There are no tourists who do not know Cappadocia, I will not talk about it very much. Peri bacalarının büyüleyici, adeta nefes kesici bir görüntüsü var. تتمتع المداخن الخيالية بإطلالة رائعة تحبس الأنفاس. Feenkamine haben ein faszinierendes, fast atemberaubendes Aussehen. Fairy chimneys have a fascinating, breathtaking appearance. Сказочные дымоходы имеют захватывающий, почти захватывающий вид.

Doğu'da görülmesi gereken yerlerden birisi Van'dır. واحدة من الأماكن التي يجب مشاهدتها في الشرق هي فان. Einer der Orte im Osten ist Van. One of the places to be seen in the East is Van. Одним из обязательных к посещению мест на Востоке является Ван. Orada Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bulunur. توجد بحيرة فان، وهي أكبر بحيرة في تركيا. There has Turkey's largest lake, Lake Van.

O gölün içinde küçük bir adada eski bir Ermeni kilisesi vardır. وتوجد كنيسة أرمنية قديمة على جزيرة صغيرة في تلك البحيرة. There is an old Armenian church on a small island in that lake. O adaya yaz aylarında feribotla gidebilirsin. يمكنك الذهاب إلى تلك الجزيرة بالعبارة في الصيف. You can go to that island by ferry in the summer. Her sene yüz binlerce İranlı Van'ı ziyaret eder. مئات الآلاف من الإيرانيين يزورون فان كل عام. Hundreds of thousands of Iranians visit Van every year. Ежегодно Ван посещают сотни тысяч иранцев.

Çünkü orası tam da İran sırında yer alıyor. لأن هذا المكان يقع في سر إيران. Weil es genau im iranischen Geheimnis liegt. Because it is precisely in Iranian secret. Потому что это место находится прямо в иранской тайне.

Tunceli'deki dağların heybetli bir görünümü vardır. تتمتع الجبال في تونجلي بمظهر مهيب. The mountains in Tunceli have an imposing view. Munzur Vadisi Milli Parkı herkesçe bilinir. حديقة وادي مونزور الوطنية معروفة للجميع. Der Munzur Valley National Park ist allen bekannt. Munzur Valley National Park is known to everyone. Национальный парк долины Мунзур известен каждому. Orada endemik bitkiler ve hayvanlar görebilirsin. يمكنك رؤية النباتات والحيوانات المستوطنة هناك. You can see endemic plants and animals there. Здесь можно увидеть эндемичные растения и животных.

Şelaleleri, krater gölleriyle eşsiz bir bölgedir. إنها منطقة فريدة من نوعها بشلالاتها وبحيراتها البركانية. It is a unique region with its waterfalls and crater lakes. Ayrıca o ilin belediye seçimlerini komünist parti kazanmıştı. وبالإضافة إلى ذلك، فاز الحزب الشيوعي في الانتخابات البلدية لتلك المقاطعة. Außerdem hatte die kommunistische Partei die Kommunalwahlen in dieser Provinz gewonnen. In addition, the communist party won the municipal elections of that province. Komünistler için de oranın belediye başkanı bir doğa harikası olabilir بالنسبة للشيوعيين، يمكن أن يكون عمدة ذلك المكان أعجوبة طبيعية. Für Kommunisten mag der Bürgermeister ein Naturwunder sein. For communists, the mayor may be a natural wonder. Для коммунистов мэр этого места может быть чудом природы.