×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Baha's Stories, BAŞARILI BİR MEDYA PATRONU: ACUN ILICALI

BAŞARILI BİR MEDYA PATRONU: ACUN ILICALI

Acun Ilıcalı, Türkiye'deki meşhur iş adamlarından biri. Türkiye'de onun adını duymamış biri yoktur sanırım.

Ona genelde “Acun” veya “Acun Abi” diye hitap ederler.

Türkiye'deki birçok popüler televizyon programının yapımcısı Acun'dur.

O, sadece bir medya patronu değil.

Aynı zamanda televizyoncu, sunucu, girişimci, yatırımcı, iş insanı.

Birçok mesleği var ve çoğunda başarılı.

O aslen Erzurumlu. Erzurum, Türkiye'nin doğusunda bir şehir.

Acun İstanbul'da büyüdü.

Bir süre İstanbul Üniversitesi'nde İngilizce Öğretmenliği eğitimi aldı.

Ancak üniversiteyi bitirmedi ve çalışmaya başladı.

Acun 22 yaşındayken spor muhabiri oldu.

2002'de (iki bin ikide) bir gezi programını sunmaya başladı.

Bu süreçte onlarca ülkedeki yüzlerce şehre gitti.

2004'te prodüksiyon şirketi Acunmedya'yı kurdu.

Bu şirket bugün Türkiye'deki en büyük medya şirketlerden biri.

Onun hayatı hakkında birçok belgesel yapıldı, kitap yazıldı.

Birçok Türk ona saygı duyar, onun samimi biri olduğunu düşünür.

Onun yaptığı programları yaşlı-genç, kadın-erkek, zengin-fakir milyonlarca insan izliyor.

Acun pandemi döneminde Exxen adlı bir dijital içerik platformu kurdu.

Bu, Netflix'e benzeyen bir girişim.

Exxen'deki içerikleri izleyebilmek için ona abone olmak ve her ay para ödemek gerek.

Bildiğim kadarıyla Exxen'in bir milyondan fazla abonesi var.

Acun 2022'de İngiltere'deki futbol takımlarından Hull City'yi satın aldı.

O çok fazla para kazanıyor ve her sene Türkiye'de en çok vergi verenler arasında yer alıyor.

Acun kendisine “başarısız olacaksın, bu işe sakın girme” diyen kişileri dinlemiyor.

Başarılı olacağına inandığı işlere yatırım yapıyor.

Genellikle başarılı olduğunu söyleyebilirim.

BAŞARILI BİR MEDYA PATRONU: ACUN ILICALI مدير إعلامي ناجح: ACUN ILICALI EIN ERFOLGREICHER MEDIENMOGUL: ACUN ILICALI ΈΝΑΣ ΕΠΙΤΥΧΗΜΈΝΟΣ ΜΕΓΙΣΤΆΝΑΣ ΤΩΝ ΜΈΣΩΝ ΕΝΗΜΈΡΩΣΗΣ: ACUN ILICALI A SUCCESSFUL MEDIA BOSS: ACUN ILICALI UN MAGNATE DE LOS MEDIOS DE COMUNICACIÓN DE ÉXITO: ACUN ILICALI UN MAGNAT DES MÉDIAS À SUCCÈS : ACUN ILICALI УСПЕШНЫЙ МЕДИАБОСС: АКУН ИЛИКАЛИ EN FRAMGÅNGSRIK MEDIEMOGUL: ACUN ILICALI 成功的媒体老板:ACUN ILICALI

Acun Ilıcalı, Türkiye'deki meşhur iş adamlarından biri. Acun Ilıcalı هو أحد رجال الأعمال المشهورين في تركيا. Acun Ilıcalı is one of the famous businessmen in Turkey. Türkiye'de onun adını duymamış biri yoktur sanırım. ولا أعتقد أن هناك أحداً في تركيا لم يسمع عنه. Ich glaube, es gibt niemanden in der Türkei, der noch nie von ihm gehört hat. I don't think there is anyone in Turkey who hasn't heard of him.

Ona genelde “Acun” veya “Acun Abi” diye hitap ederler. وعادة ما يخاطبونه باسم "أكون" أو "أكون أبي". Sie nennen ihn gewöhnlich "Acun" oder "Acun Abi". They usually call him "Acun" or "Acun Abi". Обычно его называют «Акун» или «Акун Аби».

Türkiye'deki birçok popüler televizyon programının yapımcısı Acun'dur. أكون منتجًا للعديد من البرامج التلفزيونية الشهيرة في تركيا. Acun ist der Produzent vieler beliebter Fernsehsendungen in der Türkei. Acun is the producer of many popular television programs in Turkey.

O, sadece bir medya patronu değil. He's not just a media mogul.

Aynı zamanda televizyoncu, sunucu, girişimci, yatırımcı, iş insanı. وهو أيضًا شخصية تلفزيونية ومقدم ورجل أعمال ومستثمر ورجل أعمال. Er ist auch Fernsehmoderator, Moderator, Unternehmer, Investor und Geschäftsmann. He is also a TV personality, presenter, entrepreneur, investor, business person.

Birçok mesleği var ve çoğunda başarılı. لديه العديد من المهن وينجح في معظمها. Er hat viele Berufe und ist in den meisten von ihnen erfolgreich. He has many professions and most of them are successful.

O aslen Erzurumlu. Er kommt ursprünglich aus Erzurum. He's originally from Erzurum. Он родом из Эрзурума. Erzurum, Türkiye'nin doğusunda bir şehir. أرضروم هي مدينة في شرق تركيا. Erzurum is a city in eastern Turkey.

Acun İstanbul'da büyüdü. نشأ أكون في اسطنبول. Acun grew up in Istanbul.

Bir süre İstanbul Üniversitesi'nde İngilizce Öğretmenliği eğitimi aldı. درس تدريس اللغة الإنجليزية في جامعة إسطنبول لفترة. He studied English Language Teaching at Istanbul University for a while. Некоторое время он изучал преподавание английского языка в Стамбульском университете.

Ancak üniversiteyi bitirmedi ve çalışmaya başladı. ومع ذلك، لم يكمل دراسته الجامعية وبدأ العمل. However, he did not finish university and started working.

Acun 22 yaşındayken spor muhabiri oldu. أصبح أكون مراسلًا رياضيًا عندما كان عمره 22 عامًا. Acun wurde im Alter von 22 Jahren Sportreporter. Acun became a sports reporter when he was 22.

2002'de (iki bin ikide) bir gezi programını sunmaya başladı. بدأ بتقديم برنامج سفر عام 2002 (ألفين واثنين). Im Jahr 2002 (zweitausendzwei) begann er, eine Reisesendung zu moderieren. In 2002 (two thousand two) he started presenting a travel program.

Bu süreçte onlarca ülkedeki yüzlerce şehre gitti. خلال هذه الفترة زار مئات المدن في عشرات البلدان. Dabei reiste er in Hunderte von Städten in Dutzenden von Ländern. In the process, he went to hundreds of cities in dozens of countries. В процессе он побывал в сотнях городов в десятках стран.

2004'te prodüksiyon şirketi Acunmedya'yı kurdu. أسس شركة الإنتاج Acunmedya في عام 2004. Im Jahr 2004 gründete er die Produktionsfirma Acunmedya. In 2004, he founded the production company Acunmedya. В 2004 году основал продюсерскую компанию Acunmedya.

Bu şirket bugün Türkiye'deki en büyük medya şirketlerden biri. تعتبر هذه الشركة واحدة من أكبر شركات الإعلام في تركيا اليوم. Today, this company is one of the largest media companies in Turkey. На сегодняшний день эта компания является одной из крупнейших медиакомпаний Турции.

Onun hayatı hakkında birçok belgesel yapıldı, kitap yazıldı. Many documentaries have been made and books written about his life. О его жизни написано много документальных фильмов и книг.

Birçok Türk ona saygı duyar, onun samimi biri olduğunu düşünür. ويحترمه الكثير من الأتراك ويعتقدون أنه شخص مخلص. Viele Türken respektieren ihn und halten ihn für einen aufrichtigen Menschen. Many Turks respect him, consider him a sincere person.

Onun yaptığı programları yaşlı-genç, kadın-erkek, zengin-fakir milyonlarca insan izliyor. الملايين من الناس، كبارا وصغارا، رجالا ونساء، أغنياء وفقراء، يشاهدون برامجه. Seine Sendungen werden von Millionen von Menschen gesehen, alten und jungen, Männern und Frauen, Reichen und Armen. His programs are watched by millions of people, old and young, men and women, rich and poor.

Acun pandemi döneminde Exxen adlı bir dijital içerik platformu kurdu. أسس Acun منصة محتوى رقمي تسمى Exxen خلال فترة الوباء. Acun hat während der Pandemiezeit eine Plattform für digitale Inhalte namens Exxen eingerichtet. Acun founded a digital content platform called Exxen during the pandemic.

Bu, Netflix'e benzeyen bir girişim. هذه شركة ناشئة مشابهة لـ Netflix. Dies ist eine ähnliche Initiative wie Netflix. This is an initiative similar to Netflix.

Exxen'deki içerikleri izleyebilmek için ona abone olmak ve her ay para ödemek gerek. لتتمكن من مشاهدة المحتوى على Exxen، يتعين عليك الاشتراك فيه ودفع المال كل شهر. Um Exxen-Inhalte sehen zu können, müssen Sie ein Abonnement abschließen und jeden Monat Geld bezahlen. To watch Exxen content, you have to subscribe to it and pay money every month. Для того, чтобы смотреть контент на Exxen, необходимо подписаться на него и ежемесячно платить деньги.

Bildiğim kadarıyla Exxen'in bir milyondan fazla abonesi var. بقدر ما أعرف، لدى Exxen أكثر من مليون مشترك. Soweit ich weiß, hat Exxen über eine Million Abonnenten. As far as I know Exxen has more than one million subscribers.

Acun 2022'de İngiltere'deki futbol takımlarından Hull City'yi satın aldı. واشترى أكون فريق هال سيتي، أحد فرق كرة القدم في إنجلترا، في عام 2022. In 2022, Acun bought Hull City, a soccer team in England.

O çok fazla para kazanıyor ve her sene Türkiye'de en çok vergi verenler arasında yer alıyor. يكسب الكثير من المال ويعتبر من بين كبار دافعي الضرائب في تركيا كل عام. Er verdient sehr viel Geld und ist einer der höchsten Steuerzahler in der Türkei jedes Jahr. He earns a lot of money and is among the top taxpayers in Turkey every year. Он зарабатывает много денег и каждый год входит в число крупнейших налогоплательщиков Турции.

Acun kendisine “başarısız olacaksın, bu işe sakın girme” diyen kişileri dinlemiyor. لا يستمع أكون إلى الأشخاص الذين يقولون له "سوف تفشل، لا تدخل في هذا العمل". Acun hört nicht auf Leute, die ihm sagen: "Du wirst scheitern, lass dich nicht auf dieses Geschäft ein". Acun doesn't listen to people who say "you will fail, don't get into this business". Акун не слушает людей, которые говорят: «Ты потерпишь неудачу, не лезь в этот бизнес».

Başarılı olacağına inandığı işlere yatırım yapıyor. إنه يستثمر في الأعمال التي يعتقد أنها ستكون ناجحة. Er investiert in Unternehmen, von denen er glaubt, dass sie erfolgreich sein werden. He invests in businesses that he believes will be successful. Он инвестирует в бизнес, который, по его мнению, будет успешным.

Genellikle başarılı olduğunu söyleyebilirim. أستطيع أن أقول أنها ناجحة بشكل عام. Ich kann sagen, dass sie im Allgemeinen erfolgreich ist. I'd say it's usually successful. Я бы сказал, обычно успешно.