×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Who is She?, Bölüm On Sekiz

CANAN: Abimin kız arkadaşı eve gelip Selin'i onların yatağında bulmasını istiyorum.

CENGİZ: Ciddi misiniz?

Şaka yapıyor olmalısınız!

CANAN: Hayır, ciddiyim.

Abimi utandırmak istiyorum.

CENGİZ: : Yatağında Selin'i bulması onun utanmasına neden olabilir.

Buna hiç şüphe yok.

CANAN: Abimin açıklaması çok zor olacak.

CENGİZ: Katılıyorum.

Bunu açıklaması zor olurdu.

Bunu açıklamak zorunda kalmak istemezdim.

Kız onu sevse bile, bunu açıklaması gerçekten zor olacak.

CANAN: Umarım onu terk etmeye karar verir ve daha fazla param olur.

CENGİZ: O kadarını anlıyorum.

Siz çok iyi bir kız kardeş değilsiniz.

CANAN: Boş verin.

Sadece dediğimi yapın.

Parayı alacaksınız.


CANAN: Abimin kız arkadaşı eve gelip Selin'i onların yatağında bulmasını istiyorum. CANAN: Ich möchte, dass die Freundin meines Bruders nach Hause kommt und Selin in ihrem Bett findet. CANAN: I want my brother's girlfriend to come home and find Selin in their bed. CANAN: Je veux que la petite amie de mon frère rentre à la maison et trouve Selin dans son lit. КАНАН: Я хочу, чтобы девушка моего брата пришла домой и нашла Селин в их постели.

CENGİZ: Ciddi misiniz? CENGIZ: Meinen Sie das ernst? CENGİZ: Are you serious?

Şaka yapıyor olmalısınız! Sie machen wohl Witze! You must be kidding! Tu te moques de moi!

CANAN: Hayır, ciddiyim. CANAN: No, I'm serious.

Abimi utandırmak istiyorum. Ich möchte meinen Bruder in Verlegenheit bringen. I want to embarrass my brother.

CENGİZ: : Yatağında Selin'i bulması onun utanmasına neden olabilir. CENGİZ:: Selin found in his bed may cause him to be ashamed. CENGİZ : : Trouver Selin dans son lit peut la mettre mal à l'aise.

Buna hiç şüphe yok. There is no doubt about that.

CANAN: Abimin açıklaması çok zor olacak. CANAN: It will be very difficult for my brother to explain. CANAN : Ce sera très difficile pour mon frère de s'expliquer.

CENGİZ: Katılıyorum. CENGİZ: I agree.

Bunu açıklaması zor olurdu. That would be hard to explain.

Bunu açıklamak zorunda kalmak istemezdim. I wouldn't want to have to explain this. Je ne voudrais pas avoir à l'expliquer.

Kız onu sevse bile, bunu açıklaması gerçekten zor olacak. Even if the girl loves her, it'il be really hard to explain. Même si la fille l'aime, ce sera vraiment difficile pour lui de s'expliquer.

CANAN: Umarım onu terk etmeye karar verir ve daha fazla param olur. CANAN: I hope he decides to leave him and I have more money. CANAN : J'espère qu'il décide de la quitter et que j'ai plus d'argent.

CENGİZ: O kadarını anlıyorum. CENGİZ: I understand that much. CENGIZ : Je comprends tout à fait cela.

Siz çok iyi bir kız kardeş değilsiniz. You are not a very good sister. Tu n'es pas une très bonne sœur.

CANAN: Boş verin. CANAN: Never mind. CANAN : Peu importe.

Sadece dediğimi yapın. Just do as I say. Faites ce que je dis.

Parayı alacaksınız. You'il get the money. Vous obtiendrez l'argent.