Bölüm On Dört
Chapter Fourteen
Bölüm On Dört
CANAN: Sizin derdiniz nedir?
CANAN: What is your problem?
Çok fazla bir şey yapmadan para kazanabilirsiniz.
You can make money without doing too much.
CENGİZ: Ben sadece bunu yapmak istemiyorum.
CENGİZ: I just don't want to do that.
Doğru olduğunu düşünmüyorum
I don't think it's true
CANAN: Neden?
CANAN: Why?
Sahtekârca olduğu için mi yoksa bankaya güvenmediğiniz için mi?
Is it fraud or because you don't trust the bank?
CENGİZ: Boş verin.
CENGİZ: Never mind.
CANAN: Hangisi?
CANAN: Which one?
O kadar dürüst gibi davranmayın artık.
Don't be so honest anymore.
CENGİZ: Hadi bankaya güvenmiyorum diyelim.
CENGİZ: Let's say I don't trust the bank.
Ama aynı zamanda dürüst bir insanım.
But I am also an honest person.
CANAN: Sonuç olarak beş yüz dolar nakit için bana yardımcı olmaya hazır olduğunuzu anlıyorum.
CANAN: Zusammenfassend verstehe ich, dass Sie bereit sind, mir mit fünfhundert Dollar in bar zu helfen.
CANAN: So I understand that you are ready to help me with five hundred dollars in cash.
CENGİZ: Benim size yardımcı olmama imkân yok.
CENGİZ: There is no way I can help you.
Siz vazgeçip gitseniz iyi olur.
You better give up and leave.
Ben meşgulüm.
I am busy.
CANAN: Bir dakika!
CANAN: Wait a minute!
Hadi, size fikrinizi değiştirmenizi sağlayacak bir şey söyleyeyim.
Lassen Sie mich Ihnen etwas sagen, das Sie dazu bringen wird, Ihre Meinung zu ändern.
Come on, let me tell you something that will change your mind.
CENGİZ: Ne söylerseniz söyleyin, fikrimi değiştirmeyecek.
CENGİZ: Whatever you say, it will not change my mind.
CANAN: Ya da size daha fazla para verirsem, ne dersiniz?
CANAN: Or if I give you more money, what would you say?
CENGİZ: Para fikrimi değiştirmemi sağlamayacak.
CENGİZ: Money will not make me change my mind.
Öyle görünmeyebilir ama ben dürüst bir insanım.
It might not seem like it, but I'm an honest person.