×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Açık bilim - Dr Karl ile bilim sohbetleri, 14: KABLOSUZ BAĞLANTINIZ MI KOPUYOR?

14: KABLOSUZ BAĞLANTINIZ MI KOPUYOR?

Artık farklı ve yeni bir dünyaya doğru ilerliyoruz- içerisinde hepimizin kablolu ve kablosuz olmak suretiyle ama bir şekilde bağlantı kurduğumuz bir dünya. Ve her geçen gün daha fazla insan mikrodalga fırın kullandıklarında kablosuz internetlerinin bozulduğuna şahit oluyor.

WiFi kablosuz olarak internete giriş yapmamızı sağlayan bir araçtır. Keşfedildiği 1991 yılında, kasada ödeme sistemleri için kullanılmaktaydı. O dönemde ismi ‘WaveLAN' olarak bilinmekteydi. Kelimenin ‘wave' kısmı (ing. dalga), bilginin radyo dalgaları ile taşınmasına işaret ederken, 'LAN' kısmı ise ‘local area network', yani yerel alan ağı anlamını taşıyor.

Bu sistemden sorumlu olan kurum IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers), yani Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü önce bu tanımı değiştirerek sistemin ‘IEEE 802.11b Direct Sequence' olarak tanınmasını sağlamıştır. Ancak IEEE söylenmesi çok kolay olmayan bu ifade için, Interbrand Şirketi ile işbirliği yaparak 1999 yılının Ağustos ayında yeni bir karşılık buldu; ‘WİFİ'. Bu isme ‘HiFi' yani müzik meraklıları için yüksek ses kalitesi anlamına gelen kelimeden yola çıkarak vardılar.

Benim Wifi ile ilk tanışmam 2000 yılında olmuştu ve o an tamamen büyülenmiştim diyebilirim (hala da öyle). ‘WiFi' veya ‘bağlantı noktası‘ olarak bildiğimiz şey aslında sadece küçük, amansız bir radyo alıcısıdır; amansızdır çünkü 1 watt‘ın onda biri büyüklüğünde maksimum güce sahiptir. Bir radyo sinyalini yaklaşık olarak 2.45 gigahertz frekansıyla yaymaktadır. Radyo sinyali, 2.45 gigahertz sinyal taşıyıcı ile internet verisini bilgisayarınıza aktarır, ve bir anda kendinizi kablosuz bağlantı ile internette sörf yaparken bulursunuz.

Tabii ki, bu süreç anlattığımdan biraz daha karmaşıktır.

Birincisi, 2.45 gigahertz frekansının çevresinde yaklaşık bir düzine farklı ve sıralı (ve şaşırtıcı bir şekilde üstüste geçmiş) frekans daha bulunmaktadır. Bu demek oluyor ki, bir grup bilgisayar ve WiFi'a bağlı cihaz aynı anda birbirlerini (çok da) etkilemeden internet üzerinde sörf yapabilir.

İkinci olarak ise, bazı WiFi cihazları (ve bilgisayarlar) bu yoğunluktan kaçmak için, birbirleriyle ,yaklaşık 5 gigahertz değerinde olan farklı bir frekanstan iletişim kurabiliyor. Bu frekanslar mikrodalga fırının yaydığı sinyallerden etkilenmiyor. Ancak diğer bir yandan bu cihazların frekans genişlikleri diğerlerine göre daha dar.

Mikrodalga fırının sinyallerinin neden WiFi sinyalleri ile çakıştığı konusuna geri dönersek; mikrodalga fırınlar bir yiyeceği ısıtma işlemi için yaklaşık 1.000 Wattlık güç sarf etmektedir. Bu değer nerdeyse bir kablosuz internet erişim cihazının harcadığından 10.000 kat daha fazladır. Bu gücün büyük bir kısmı mikrodalga fırının içerisinde güvenli bir şekilde saklanmaktadır.

Ama, internet bağlantınızın bu sistemle çakışması için ise sadece bu gücün ufak bir kısmının sızması yeterli olacaktır. Mikrodalga fırından dışarıya sızan bu azıcık güç insanlara zarar vermese bile internet bağlantınızı altüst edebilir. Sonuç olarak ulaşmak istediğiniz web sayfalarının yüklenme hızı azalır veya bağlantınız kopma noktasına gelir.

Teknik bir yazar olan Jim Gier, çalışmakta olan bir mikrodalga fırın ile kablosuz ağ bağlantısının çakışma durumunu belli uzaklıklardan test etti.

Çalışır haldeki mikrodalga fırının, kendisine 30 cm uzaklıktaki bir bağlantı cihazının aktarım gücünü %90 oranında düşürebildiği ortaya çıktı. Bu oran 2-3 metrede %75 ve 6 metre uzaklıkta ise % 60 ‘a kadar düşüyor.

Bağlantı kuran cihaz sayısı arttıkça durum daha da kötüleşiyor. Yeri gelmişken 2.45 gigahertz frekans bandında olan ve kablosuz ağ ile çakışan bunun gibi birçok farklı cihazın olduğunu da bilmeniz gerekir.

Telsiz telefonlar, uzaktan kumanda edilen kapı açma sistemleri, Bluetooth cihazları, bazı taşıt alarm sistemlerinde kullanılan hareket sensörleri, video görüntülerini bir noktadan diğerine gönderen cihazlar (odalardaki, çatıdaki güvenlik kameraları ve bilgisayar kameraları gibi), ve evet, maalesef bebek izleme sistemleri bu cihazlar arasına dahildir.

Mikrodalga fırınınız ve yukarıda belirtilen tüm diğer cihazlar hem birbirleriyle hem de kablosuz ağınız ile olumsuz etkileşim kurabilmekte, sinyallerin çakışmasına sebep olabilmektedir, hatta bazen durum tersine dönebilir ve kablosuz bağlantı ağınız onların sinyallerini bozabilir.

Peki, bu durumla ilgili neler yapabilirsiniz?

İlk olarak kablosuz cihazınızı mikrodalga fırınınızdan olabildiğince uzak tutun. Bunun için minimum mesafe olarak 10 metreyi baz alabilirsiniz.

İkincisi, yüksek WiFi kanalları (8-11 gibi) mikrodalga fırının frekansına daha yakın olduğundan durumu daha kötüleştirebilir. Dolayısıyla, mümkünse bağlantınızı daha düşük frekanslara ayarlamayı deneyin (bunu yapmak için ağ erişim noktasının yazılımına erişiminiz olması gerekecek- şimdiden iyi şanslar). Ayrıca, mikrodalga fırınınızın hangi frekansta çalıştığını öğrenmek için, cihazınızın arka kısmında yer alan etiketten bu bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bu önlemlerin hiçbiri işe yaramıyorsa, benden size tavsiye, her ne kadar zor da olsa akşam yemeğinizi ısıtırken Facebook sayfanızı güncellememeye çalışın.


14: KABLOSUZ BAĞLANTINIZ MI KOPUYOR? 14: BRICHT IHRE DRAHTLOSE VERBINDUNG AB? 14: IS YOUR WIRELESS CONNECTION DROPPING? 14: ¿SE CAE TU CONEXIÓN INALÁMBRICA? 14 : VOTRE CONNEXION SANS FIL FAIBLIT-ELLE ? 14: БЕСПРОВОДНОЕ СОЕДИНЕНИЕ РАЗРЫВАЕТСЯ?

Artık farklı ve yeni bir dünyaya doğru ilerliyoruz- içerisinde hepimizin kablolu ve kablosuz olmak suretiyle ama bir şekilde bağlantı kurduğumuz bir dünya. We are now moving towards a different and new world - a world in which we all connect in some way, wired and wireless. Ve her geçen gün daha fazla insan mikrodalga fırın kullandıklarında kablosuz internetlerinin bozulduğuna şahit oluyor. And every day more and more people are witnessing wireless internet corruption when they use a microwave.

WiFi kablosuz olarak internete giriş yapmamızı sağlayan bir araçtır. WiFi is a tool that allows us to log on to the internet wirelessly. Keşfedildiği 1991 yılında, kasada ödeme sistemleri için kullanılmaktaydı. In 1991, when it was discovered, it was used for cash payment systems. O dönemde ismi ‘WaveLAN' olarak bilinmekteydi. Kelimenin ‘wave' kısmı (ing. The 'wave' part of the word (ing. dalga), bilginin radyo dalgaları ile taşınmasına işaret ederken, 'LAN' kısmı ise ‘local area network', yani yerel alan ağı anlamını taşıyor. wave) refers to the transfer of information by radio waves, while the 'LAN' part means 'local area network', that is, the local area network.

Bu sistemden sorumlu olan kurum IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers), yani Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü önce bu tanımı değiştirerek sistemin ‘IEEE 802.11b Direct Sequence' olarak tanınmasını sağlamıştır. The institution responsible for this system, IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers), namely the Institute of Electrical and Electronics Engineers, first changed this definition and made the system known as 'IEEE 802.11b Direct Sequence'. Ancak IEEE söylenmesi çok kolay olmayan bu ifade için, Interbrand Şirketi ile işbirliği yaparak 1999 yılının Ağustos ayında yeni bir karşılık buldu; ‘WİFİ'. However, the IEEE found a new response in August 1999, in cooperation with the Interbrand Company, for this statement, which is not easy to say; 'WIFI'. Bu isme ‘HiFi' yani müzik meraklıları için yüksek ses kalitesi anlamına gelen kelimeden yola çıkarak vardılar. They got this name from the word 'HiFi', which means high sound quality for music enthusiasts.

Benim Wifi ile ilk tanışmam 2000 yılında olmuştu ve o an tamamen büyülenmiştim diyebilirim (hala da öyle). ‘WiFi' veya ‘bağlantı noktası‘ olarak bildiğimiz şey aslında sadece küçük, amansız bir radyo alıcısıdır; amansızdır çünkü 1 watt‘ın onda biri büyüklüğünde maksimum güce sahiptir. What we know as 'WiFi' or 'hotspot' is actually just a small, unrelenting radio receiver; It is relentless because it has a maximum power of one tenth of a watt. Bir radyo sinyalini yaklaşık olarak 2.45 gigahertz frekansıyla yaymaktadır. Radyo sinyali, 2.45 gigahertz sinyal taşıyıcı ile internet verisini bilgisayarınıza aktarır, ve bir anda kendinizi kablosuz bağlantı ile internette sörf yaparken bulursunuz. The radio signal transfers internet data to your computer with a 2.45 gigahertz signal carrier, and you suddenly find yourself surfing the internet with a wireless connection.

Tabii ki, bu süreç anlattığımdan biraz daha karmaşıktır. Of course, this process is a little more complicated than I have described.

Birincisi, 2.45 gigahertz frekansının çevresinde yaklaşık bir düzine farklı ve sıralı (ve şaşırtıcı bir şekilde üstüste geçmiş) frekans daha bulunmaktadır. First, around the 2.45 gigahertz frequency there are about a dozen other different and sequential (and surprisingly overlapping) frequencies. Bu demek oluyor ki, bir grup bilgisayar ve WiFi'a bağlı cihaz aynı anda birbirlerini (çok da) etkilemeden internet üzerinde sörf yapabilir. This means that a group of computers and WiFi-connected devices can simultaneously surf the Internet without (not too much) affecting each other.

İkinci olarak ise, bazı WiFi cihazları (ve bilgisayarlar) bu yoğunluktan kaçmak için, birbirleriyle ,yaklaşık 5 gigahertz değerinde  olan farklı bir frekanstan iletişim kurabiliyor. Bu frekanslar mikrodalga fırının yaydığı sinyallerden etkilenmiyor. These frequencies are not affected by the signals emitted by the microwave oven. Ancak diğer bir yandan bu cihazların frekans genişlikleri diğerlerine göre daha dar. However, on the other hand, the frequency width of these devices is narrower than the others.

Mikrodalga fırının sinyallerinin neden WiFi sinyalleri ile çakıştığı konusuna geri dönersek; mikrodalga fırınlar bir yiyeceği ısıtma işlemi için yaklaşık 1.000 Wattlık güç  sarf etmektedir. Going back to why the microwave oven's signals interfere with WiFi signals; microwave ovens consume approximately 1,000 watts of power to heat a food. Bu değer nerdeyse bir kablosuz internet erişim cihazının harcadığından 10.000 kat daha fazladır. This value is almost 10,000 times more than that of a wireless internet access device. Bu gücün büyük bir kısmı mikrodalga fırının içerisinde güvenli bir şekilde saklanmaktadır.

Ama, internet bağlantınızın bu sistemle çakışması için ise sadece bu gücün ufak bir kısmının sızması yeterli olacaktır. Mikrodalga fırından dışarıya sızan bu azıcık güç insanlara zarar vermese bile internet bağlantınızı altüst edebilir. Sonuç olarak ulaşmak istediğiniz web sayfalarının yüklenme hızı azalır  veya bağlantınız kopma noktasına gelir. As a result, the loading speed of the web pages you want to reach decreases or your connection comes to a breaking point.

Teknik bir yazar olan Jim Gier, çalışmakta olan bir mikrodalga fırın ile kablosuz ağ bağlantısının çakışma durumunu belli uzaklıklardan test etti. Jim Gier, a technical writer, tested the conflict between a working microwave and a wireless network from a distance.

Çalışır haldeki mikrodalga fırının, kendisine  30 cm uzaklıktaki bir bağlantı cihazının aktarım gücünü  %90 oranında düşürebildiği ortaya çıktı. It turned out that a working microwave oven can reduce the transmission power of a connection device 30 cm away from it by 90%. Bu oran 2-3 metrede %75  ve  6 metre uzaklıkta ise % 60 ‘a kadar düşüyor.

Bağlantı kuran cihaz sayısı arttıkça durum daha da kötüleşiyor. The situation gets worse as the number of connecting devices increases. Yeri gelmişken 2.45 gigahertz frekans bandında olan ve kablosuz ağ ile çakışan bunun gibi birçok farklı cihazın olduğunu da bilmeniz gerekir. By the way, you should also know that there are many different devices like this that are in the 2.45 gigahertz frequency band and interfere with the wireless network.

Telsiz telefonlar, uzaktan kumanda edilen kapı açma sistemleri, Bluetooth cihazları, bazı taşıt alarm sistemlerinde kullanılan hareket sensörleri, video görüntülerini bir noktadan diğerine gönderen cihazlar (odalardaki, çatıdaki güvenlik kameraları ve bilgisayar kameraları gibi), ve evet, maalesef bebek izleme sistemleri bu cihazlar arasına dahildir.

Mikrodalga fırınınız ve yukarıda belirtilen tüm diğer cihazlar hem birbirleriyle hem de kablosuz ağınız ile olumsuz etkileşim kurabilmekte, sinyallerin çakışmasına sebep olabilmektedir, hatta  bazen durum tersine dönebilir ve kablosuz bağlantı ağınız onların sinyallerini bozabilir. Your microwave oven and all the other devices mentioned above can interfere with each other and your wireless network negatively, causing signals to conflict, and sometimes even the situation may reverse and your wireless network may disrupt their signals.

Peki, bu durumla ilgili neler yapabilirsiniz? So, what can you do about this situation?

İlk olarak kablosuz cihazınızı mikrodalga fırınınızdan olabildiğince uzak tutun. Bunun için minimum mesafe olarak 10 metreyi baz alabilirsiniz. For this, you can base 10 meters as the minimum distance.

İkincisi, yüksek WiFi kanalları (8-11 gibi) mikrodalga fırının frekansına daha yakın olduğundan durumu daha kötüleştirebilir. Second, higher WiFi channels (such as 8-11) can make the situation worse as they are closer to the frequency of the microwave oven. Dolayısıyla, mümkünse bağlantınızı daha düşük frekanslara ayarlamayı deneyin (bunu yapmak için ağ erişim noktasının yazılımına erişiminiz olması gerekecek- şimdiden iyi şanslar). Ayrıca, mikrodalga fırınınızın hangi frekansta çalıştığını öğrenmek için, cihazınızın arka kısmında yer alan etiketten bu bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bu önlemlerin hiçbiri işe yaramıyorsa, benden size tavsiye, her ne kadar zor da olsa akşam yemeğinizi ısıtırken Facebook sayfanızı güncellememeye çalışın. If none of these measures work, I advise you to try not to update your Facebook page while you are warming up your dinner, albeit difficult.