4. Bölüm A
Anne için Daha da Fazla Zorluk
Marilla bir gün 'Yeni papaz Bay Allan ve eşini Çarşamba günü çaya davet etmek istiyorum' dedi. Anne heyecanla 'Ah evet, lütfen davet et!' dedi. 'Bayan Allan genç ve güzel, ayrıca çok tatlı bir gülüşü var. Çay için pasta yapmamı ister misin? Lütfen evet de,Marilla!'
Marilla kabul etti ve sonraki birkaç gün Anne pastanın içerisine ne koyacağını düşündü.
Diana'ya 'Umarım iyi bir pasta olacak' dedi. 'Her zaman doğru şeyleri koymayı hatırlamıyorum.'
Arkadaşı 'Geçen hafta lezzetli bir pasta yapmıştın' dedi. 'Kötü bir şey olmayacağından eminim.'
Çarşamba günü çay partisi iyi başladı.
Bayan Allan, Marilla'ya 'Bayan Cuthbert, ne kadar güzel pastalar bunlar böyle, çok uğraşmış olmalısınız' dedi.
Marilla 'Anne bu pastayı size özel olarak yaptı' dedi.
Papazın eşi gülerek 'O halde biraz tatmalıyım' dedi. İlk parçayı aldıktan sonra, yüzünde garip bir ifade belirdi.
Marilla 'Bir sorun mu var?' diye sordu. Anne'in yaptığı pastadan o da aldı. 'Ah! Anne! Bunun içine ne koydun?' diye bağırdı.
Anne yüzü kızararak 'Güzel... güzel değil mi?' dedi.
'Güzel mi? Berbat! Lütfen yemeyin Bayan Allan. Anne pastanın içine benim ilacımı koymuşsun!'
Anne 'Ah! Senin ilacın olduğunu bilmiyordum! Beyaz renkliydi ve şişedeydi! Süt olduğunu düşündüm!' diye ağladı. Yukarıya koştu, yatağına yattı ve yüksek sesle ağladı.
Ancak o akşam, Bay ve Bayan Allan evlerine gittiğinde, Marilla, Anne ile konuşmaya geldi.
Anne 'Ah Marilla' diye hıçkırdı. 'Avonlea' daki herkes bana gülecek çünkü pastanın içine ilaç koydum.'
Marilla gülümsedi ve Anne'nin kızarmış yüzüne dokundu. 'Hayır, bu olmayacak Anne. Bayan Allan sana kızmadı. Ona pasta yapmanın çok hoş olduğunu söyledi ve seni kendi evinde çaya davet etti!'
Anne 'Ah, o zaman affetti! Nazik biri, öyle değil mi?' dedi. 'Her defasında bu şekilde başım belaya giriyor. Belki yarın hiç hata yapmam.'
Marilla yüzünde bir gülümsemeyle başını salladı. 'Bir şey bulacaksın Anne. Hatalar yapmakta oldukça başarılısın!'
Bahar gelmişti, etraf parlak yeşil yapraklar ve tomurcuk çiçeklerle doluydu. Bir Nisan akşamı, Marilla arkadaşlarını ziyaret ettikten sonra eve geç kalmıştı. Mutfak boştu ve masada akşam yemeği yoktu.
Somurtkan bir şekilde 'Anne nerede?' diye düşündü. 'Ona yemeği hazırlamasını söylemiştim. Yukarıya Anne'in odasına koştu ve çocuğu yatağında ağlarken buldu.
Anne 'Yüzüme bakma Marilla!' diye ağladı. 'İyi birisi olmadığımı biliyorum!'
Marilla 'Sorun ne?' diye sordu. 'Hasta mısın?' 'Ah Marilla, yaşamak istemiyorum! Şuna bakar mısın!' Marilla, Anne'in uzun kalın kızıl saçlarının korkunç koyu yeşile döndüğünü fark etti.
'Ah Anne!' diye bağırdı. 'Saçlarına ne yaptın?"
'Bir... bir adam kapıya geldi ve bana özel bir şişe sattı. Adam saçlarımın siyah olacağını söyledi! Ah, ona inanmakla ne kadar aptallık ettiğimi biliyorum! Ancak şimdi ne yapacağım?'
Anne'in saçları defalarca yıkandı, ancak halen aynı renkti. Anne bir hafta boyunca evde kaldı, kimseyi görmedi ve her gün saçlarını yıkadı. Sonunda Marilla 'Üzgünüm Anne, saçlarını tamamen kesmek zorundayız. Okula bu şekilde gidemezsin.' dedi.
Anne'in Marilla'ya diyecek bir şeyi yoktu. Üzgün bir şekilde 'Belki de bu bana güzel olmayı düşünmemem adına ders olur.' dedi.
Anne'i oldukça kısa saçlarla görmek herkes için sürpriz olmuştu, ancak kimse sırrı öğrenmedi. Birkaç hafta sonra, Anne'i çok mutlu eden yeni, koyu kızıl bukleler vardı.