×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Türkçe Okuyorum, Kiralık Ev

Kiralık Ev

Julia - Merhaba.

Emine - Merhaba.

Julia - Ben kiralık ev arıyorum.

Emine - Bakın, şu panoda ilanlar var. Seçin ve telefon edin, sonra gidin, bakın.

Julia - Tamam, teşekkürler.

Emine - Rica ederim.

Julia - Alo, merhaba! Ben ev kiralamak istiyorum.

Yıldız Hanım - Tabiî, benim evim kiralık. İki oda, bir salon, mutfak, banyo var.

Julia - Evde mobilya var mı?

Yıldız Hanım - Evet, var. Mobilyalar, buzdolabı ve fırın var.

Julia - Televizyon ve müzik seti var mı?

Yıldız Hanım - Televizyon var, ama müzik seti yok.

Julia - Balkon var mı?

Yıldız Hanım - Evet, var ve balkondan Boğaz'ı görüyorsunuz.

Julia - Ooo.. Çok iyi. Kira ne kadar?

Yıldız Hanım - Dokuz yüz dolar.

Julia - Çok pahalı değil mi?

Yıldız Hanım - Hayır, pahalı değil. Boğaz manzarası var ve ev çok temiz, mobilyalar yeni.

Julia - Tamam, evi görmek istiyorum.

Yıldız Hanım - Tabiî, ne zaman geliyorsunuz?

Julia - Yarın saat ikide, ama ben İstanbul'u iyi bilmiyorum.

Yıldız Hanım - Problem değil, ben yarın kursa geliyorum.

Julia - Tamam, teşekkürler, yarın görüşürüz.

Yıldız Hanım - Görüşürüz.

Kiralık Ev بيت للإيجار Haus zu vermieten House for rent Maison à louer Dom do wynajęcia дом в аренду Hus för uthyrning

Julia - Merhaba. Julia - Hello.

Emine - Merhaba. Emine - Hello.

Julia - Ben kiralık ev arıyorum. جوليا - أبحث عن منزل للإيجار. Julia - Ich suche ein Haus zur Miete. Julia - I'm looking for a rental house. Julia - Je cherche un appartement à louer. Юлия - Я ищу квартиру для аренды.

Emine - Bakın, şu panoda ilanlar var. Emine - انظر ، هناك إعلانات على تلك اللوحة. Emine - Schau, es gibt Werbung auf diesem Brett. Emine - Look, there's ads on that board. Emine - Regarde, il y a des avis sur ce tableau. Эмине – Смотри, на той доске есть реклама. Seçin ve telefon edin, sonra gidin, bakın. حدد واتصل ، ثم اذهب وتحقق. Wählen Sie und tätigen Sie einen Anruf, dann gehen Sie, siehe. Choose and call, then go, see. Choisissez et téléphonez, puis allez voir. Выбирайте и звоните, потом идите, проверяйте.

Julia - Tamam, teşekkürler. جوليا - حسنًا، شكرًا لك. Julia - Okay, thanks. Юля - Хорошо, спасибо.

Emine - Rica ederim. أمينة - مرحبًا بك. Emine - Gern geschehen. Emine - You're welcome.

Julia - Alo, merhaba! Julia - Hello, hello! Ben ev kiralamak istiyorum. أريد استئجار منزل. Ich möchte ein Haus mieten. I want to rent a house. Je souhaite louer un appartement. Я хочу снять дом.

Yıldız Hanım - Tabiî, benim evim kiralık. السيدة يلدز - بالطبع بيتي للإيجار. Yildiz - Natürlich ist mein Haus zu vermieten. Yıldız Hanım - Of course, my house is rented. Mme Yıldız - Bien sûr, ma maison est louée. Г-жа Йылдыз – Конечно, мой дом сдается. İki oda, bir salon, mutfak, banyo var. يوجد غرفتين وغرفة معيشة ومطبخ وحمام. Es gibt zwei Zimmer, ein Wohnzimmer, eine Küche, ein Badezimmer. There are two rooms, one living room, kitchen, bathroom. Deux chambres, un salon, une cuisine, une salle de bains. Есть две комнаты, гостиная, кухня, ванная комната.

Julia - Evde mobilya var mı? جوليا - هل يوجد أثاث في المنزل؟ Julia - Gibt es Möbel im Haus? Julia - Do you have any furniture at home? Julia - Y a-t-il des meubles dans la maison ? Джулия – В доме есть мебель?

Yıldız Hanım - Evet, var. Yildiz - Ja, das gibt es. Yildiz Hanim - Yes, there is. Г-жа Йылдыз – Да, есть. Mobilyalar, buzdolabı ve fırın var. هناك أثاث وثلاجة وفرن. Furnishings, fridge and oven. Il y a des meubles, un réfrigérateur et un four. Есть мебель, холодильник и духовка.

Julia - Televizyon ve müzik seti var mı? جوليا - هل يوجد تلفزيون وستيريو؟ Julia - Do you have a television set? Julia - Avez-vous une télévision et une chaîne stéréo ? Джулия - У вас есть телевизор и стереосистема?

Yıldız Hanım - Televizyon var, ama müzik seti yok. يلدز هانم - يوجد تلفاز ولكن لا يوجد ستريو. Yıldız Hanım - There is a television, but no music set. Mme Yildiz - Il y a une télévision, mais pas de chaîne stéréo.

Julia - Balkon var mı? Julia - Is there a balcony? Julia - Y a-t-il un balcon ?

Yıldız Hanım - Evet, var ve balkondan Boğaz’ı görüyorsunuz. السيدة يلدز - نعم ، هناك ويمكنك رؤية مضيق البوسفور من الشرفة. Yildiz - Ja, und Sie sehen den Bosporus vom Balkon aus. Yildiz Hanim - Yes, there is and you can see the Bosphorus from the balcony. Г-жа Йылдыз – Да, и с балкона видно Босфор.

Julia - Ooo.. Çok iyi. Julia - Ooo. Very good. Julia - Oh... C'est très bien. Джулия - Ооо.. Очень хорошо. Kira ne kadar? كم هو الإيجار؟ Wie hoch ist die Miete? How much is the rent? Quel est le montant du loyer ? Сколько стоит аренда?

Yıldız Hanım - Dokuz yüz dolar. السيدة يلدز - تسعمائة دولار. Star Lady - Neunhundert Dollar. Star Lady - Nine hundred dollars. Mme Yıldız - Neuf cents dollars. Мисс Стар - девятьсот долларов.

Julia - Çok pahalı değil mi? جوليا - أليست باهظة الثمن؟ Julia - Zu teuer? Julia - Isn't it too expensive? Julia - N'est-ce pas trop cher ? Джулия – Не слишком ли это дорого?

Yıldız Hanım - Hayır, pahalı değil. السيدة يلدز - لا، إنها ليست باهظة الثمن. Yildiz - Nein, nicht teuer. Yıldız Hanim - No, not expensive. Mme Yıldız - Non, ce n'est pas cher. Boğaz manzarası var ve ev çok temiz, mobilyalar yeni. هناك إطلالة على البوسفور والمنزل نظيف جدا والأثاث جديد. Es gibt einen Blick auf den Bosporus und das Haus ist sehr sauber, die Möbel sind neu. I have a view of the Bosphorus and the house is very clean, furnishings are new. Il y a une vue sur le Bosphore et la maison est très propre, les meubles sont neufs. Вид на Босфор, в доме очень чисто, мебель новая.

Julia - Tamam, evi görmek istiyorum. جوليا: حسنًا، أريد رؤية المنزل. Julia: Okay, ich möchte das Haus sehen. Julia - Okay, I want to see the house. Julia - D'accord, je veux voir la maison. Джулия – Хорошо, я хочу посмотреть дом.

Yıldız Hanım - Tabiî, ne zaman geliyorsunuz? السيدة يلدز - بالطبع متى ستأتي؟ Yildiz: Natürlich, wann kommst du? Yıldız Hanım - Of course, when do you come? Mme Yıldız - Bien sûr, quand venez-vous ? Мисс Йылдыз – Конечно, когда вы приедете?

Julia - Yarın saat ikide, ama ben İstanbul’u iyi bilmiyorum. جوليا - الساعة الثانية صباحًا غدًا ، لكنني لا أعرف إسطنبول جيدًا. Julia - Morgen um zwei Uhr, aber ich kenne Istanbul nicht gut. Julia - Tomorrow at two, but I don't know Istanbul well. Julia - Demain à 14 heures, mais je ne connais pas bien Istanbul. Джулия – Завтра два часа, но я плохо знаю Стамбул.

Yıldız Hanım - Problem değil, ben yarın kursa geliyorum. السيدة يلدز - لا مشكلة ، سأحضر الدورة غدًا. Yildiz - Kein Problem, ich komme morgen zum Unterricht. Yıldız Hanim - No problem, I'm coming to school tomorrow. Mme Yıldız - Pas de problème, je viens au cours demain. Г-жа Йылдыз – Нет проблем, я завтра приду на курс.

Julia - Tamam, teşekkürler, yarın görüşürüz. جوليا - حسنًا، شكرًا لك، أراك غدًا. Julia - Okay, thank you, see you tomorrow. Julia - D'accord, merci, à demain. Джулия – Хорошо, спасибо, увидимся завтра.

Yıldız Hanım - Görüşürüz. Yıldız Hanım - See you later. Mme Yıldız - A plus tard.