Подлинная История Русской Революции. 8 серия. Сериал 2017. Документальная Драма (3)
authentic||||episode|series|documentary|drama
gerçek|tarih|Rus|devrimi|bölüm|dizi|belgesel|drama
The True Story of the Russian Revolution. 8 series. Series 2017. Documentary Drama (3)
Het ware verhaal van de Russische revolutie. 8 series. Serie 2017. Documentair drama (3)
Gerçek Rus Devrimi Tarihi. 8. bölüm. 2017 yapımı dizi. Belgesel Drama (3)
запасались свечами и бутербродами, на тот случай, если власти отключат электричество,
stocked up|candles|||||case|||turn off|electricity
yedeklediler|mumlarla|ve|sandviçlerle|için|o|durum|eğer|yetkililer|kapatırlarsa|elektriği
voorbereiden||||||||||
were stocking up on candles and sandwiches in case the power went out,
Elektrik kesilirse diye mumlar ve sandviçler ile stok yapıyorlardı,
или делегатов не станут кормить.
or|delegates||will not be|feed
veya|delegeleri|değil|olacaklar|beslemek
or the delegates will not be fed.
ya da delegeleri beslemeyeceklerse.
Председателем избрали заклятого врага большевиков Виктора Чернова.
chairman|elected|bitter enemy||Bolsheviks|Victor Chernov|Chernov
başkan olarak|seçtiler|ezeli|düşmanı|Bolşeviklerin|Viktor|Chernov
A sworn enemy of the Bolshevisk Viktor Chernov was elected its chairman.
Başkan olarak Bolşeviklerin ezeli düşmanı Viktor Çernov seçildi.
Ленинские делегаты свистели и улюлюкали, не давая вести собрание.
Leninist|delegates|whistled||howled||allowing|conduct|meeting
Lenin'in|delegeleri|ıslık çaldılar|ve|ululadılar|değil|vererek|yürütmek|toplantıyı
Lenin’s delegates whistled and shouted preventing him from leading the meeting.
Lenin'in delegeleri, toplantıyı yapmaya izin vermeyerek ıslık çaldı ve yuhaladı.
Сам Ленин ходил между кресел, затем сел на ступеньки, ведущие к трибуне, что-то писал,
|Lenin|walked||chairs||||steps|leading||platform|||
kendisi|Lenin|yürüdü|arasında|koltuklar|sonra|oturdu|üzerine|basamaklar|giden|e|kürsüye|||yazdı
Lenin was going between the chairs, then he sat on the steps leading to the chair where he was writing something,
Kendisi, sandalyelerin arasında dolaştı, sonra kürsüye giden merdivenlere oturdu, bir şeyler yazdı,
смеялся над выступающими и всем своим видом показывая, что он здесь хозяин.
laughed||performers||||appearance|showing off||||
güldü|üzerine|konuşanlara|ve|tüm|kendi|tavrıyla|göstererek|ki|o|burada|efendi
laughing at the delegates and openly demonstrating his despise.
konuşanlara güldü ve tüm tavırlarıyla burada patron olduğunu gösterdi.
Во время перерыва большевики покинули заседание.
||break|Bolsheviks|left|meeting
sırasında|zaman|ara|Bolşevikler|terk ettiler|oturumu
During the break, the Bolsheviks left the hall.
Ara sırasında Bolşevikler toplantıyı terk etti.
Павел Дыбенко отдал приказ матросам разогнать депутатов силой оружия,
|Dybenko|||sailors|disperse with force|deputies|force of arms|weapons
Pavel|Dybenko|verdi|emir|denizcilere|dağıtmak|milletvekillerini|güçle|silah
Pavel Dybenko, denizcilere milletvekillerini silah zoruyla dağıtmaları emrini verdi,
но Ленин отменил это указание.
|Lenin|cancelled||directive
ama|Lenin|iptal etti|bu|talimat
ama Lenin bu talimatı iptal etti.
Лишь в пятом часу утра по его распоряжению начальник охраны,
||fifth hour|hour||||order|chief|security team
sadece|içinde|beşinci|saat|sabah|üzerine|onun|emri|şef|güvenlik
Only at 5 a.m. at his order the head of the guards,
Sadece sabahın beşinde, onun emriyle, güvenlik şefi,
подвыпивший матрос-кочегар Железняков, подошёл к трибуне и сообщил Чернову:
tipsy|sailor|fireman|Zheleznyakov|approached||||informed|Chernov
biraz içkili|||Zheleznyakov|yaklaştı|-e|kürsüye|ve|bildirdi|Chernov'a
licht dronken||stoker|Zijde van de matroos||||||
drunk seaman Zheleznyakov came up to the chair and told Chernov:
içki içmiş denizci-kömürcü Zheleznyakov, tribüne yaklaştı ve Chernov'a bildirdi:
«Я получил инструкцию, чтобы довести до вашего сведения,
||instruction||bring to your attention||your knowledge|information
ben|aldım|talimatı|-mek için|iletmek|-e|sizin|bilginiz
«Size bildirmek için bir talimat aldım,
чтобы все присутствующие покинули зал заседаний, потому что караул устал».
||attendees|left||meetings|||guard|
-mek için|herkesin|katılımcıların|terk etmelerini|salonu|toplantıların|||nöbetçi|yorgun
because the guards are tired”.
bütün katılımcıların toplantı salonunu terk etmesi gerektiği çünkü nöbetçiler yorgun».
Делегаты негодовали, но им пришлось разойтись.
|protested|||had to|disperse
delegeler|öfkelendiler|ama|onlara|zorunda kaldılar|dağılmak
The delegated were indignant but they had to leave.
Delegeler öfkelendi, ama dağılmak zorunda kaldılar.
Они постановили собраться следующим вечером.
|decided|meet up|next|
onlar|karar verdiler|toplanmak|bir sonraki|akşam
They agreed to meet again the following evening.
Ertesi akşam toplanmaya karar verdiler.
Однако вечером у Таврического дворца их ждал заслон из матросов и латышских стрелков.
|||Tauride|palace||awaited them|blockade||sailors||Latvian shooters|riflemen
ancak|akşam|-de|Tavriçeskij|sarayın|onları|bekliyordu|barikat|-den|denizciler|ve|Letonyalı|keskin nişancılar
However, the following evening a line of seamen and Latvian Shooters was waiting for them by the Tavria Palace.
Ancak akşam saatlerinde Tavriçeski Sarayı'nda denizciler ve Letonyalı keskin nişancılardan oluşan bir engel onları bekliyordu.
Двери дворца были закрыты,
doors|||closed
kapılar|sarayın|-di|kapatılmış
The doors of the Palace were locked, and the machine guns
Sarayın kapıları kapatılmıştı,
а на делегатов нацелены пулемёты и несколько пушек.
and||delegates|aimed at|machine guns|||cannons
ve|-e|delegelere|nişan alınmış|makineli tüfekler|ve|birkaç|top
and a couple of cannons aimed right at the delegates.
ve delegelere makineli tüfekler ve birkaç top doğrultulmuştu.
Собранию пришлось разойтись.
meeting|had to|disperse
toplantıya|zorunda kaldı|dağılmak
The Assembly had to disperse.
Toplantının dağılması gerekti.
Спустя несколько дней большевики опубликовали в газетах декрет
after||||published||newspapers|decree
birkaç||gün|bolşevikler|yayımladılar|-de|gazetelerde|kararname
In a couple of days afterwards the Bolsheviks published a decree
Birkaç gün sonra Bolşevikler gazetelerde bir dekret yayınladılar
о роспуске Учредительного собрания.
|dissolution|Constituent Assembly|assembly
-e|feshi|Kurucu|meclisi
on disbanding of the Constituent Assembly in the newspapers.
Kurucu Meclis'in feshi hakkında.
Так была уничтожена последняя надежда народа
||destroyed|last|hope|
böylece|oldu|yok edildi|son|umut|halkın
That was how they did away of the last hope of the people
Bu şekilde halkın
на справедливое решение его будущей судьбы.
|fair|||future|fate
-e|adil|çözüm|onun|gelecekteki|kaderi
for the fair determination of its future fate.
gelecek kaderine adil bir çözüm bulma umudu yok edildi.
В истории русской революции была поставлена точка.
||Russian|revolution||put|
-de|tarih|Rus|devrim|oldu|konuldu|nokta
A dot was put in the history of the Russian Revolution.
Rus devriminin tarihinde bir nokta konuldu.
Февраль 1917 года - в стране, которая уверенно приближалась к победе в войне,
February|||||confidently|approached||victory||war
Şubat|yılı|-de|ülkede|ki|güvenle|yaklaşıyordu|-e|zafer|-de|savaşta
February, 1917. The country that was confidently nearing a victory in a war;
Şubat 1917 - savaşı kesin bir şekilde kazanma yolunda ilerleyen ülkede,
начались демонстрации, из-за того, что в Петрограде появились очереди за хлебом.
started|demonstrations||||||Petrograd||lines||bread
başladı|gösteriler||-e||||||||ekmek
then, demonstrations started because bread queues appeared in Petrograd.
Petersburg'da ekmek kuyrukları oluştuğu için gösteriler başladı.
Уже через девять месяцев государства фактически не существовало.
||||states|actually||existed
zaten|-den sonra|dokuz|ay|devletler|fiilen|-değil|var olmadı
In just nine months, the state practically ceased its existence.
Dokuz ay içinde devlet fiilen var olmaktan çıktı.
В России шла Гражданская война...
||was happening|civil war|war
-de|Rusya'da|sürdü|Sivil|savaş
The Civil War started in Russia…
Rusya'da İç Savaş sürüyordu...
Первая мировая война закончилась 11 ноября 1918 года.
|world war||ended|November|
Birinci|dünya|savaş|sona erdi|Kasım|yılı
The First World War ended on November 11, 1918.
Birinci Dünya Savaşı 11 Kasım 1918'de sona erdi.
Россия же, ещё целых пять лет будет погружена в Гражданскую войну
|||whole||||immersed||civil war|civil war
Rusya|ama|daha|tam|beş|yıl|olacak|batırılacak|-e|Sivil|savaşa
Russia had been engulfed by the Civil War,
Rusya ise, tam beş yıl daha İç Savaş'a gömülecek.
- одну из самых страшных в истории страны.
|||terrible|||
bir|-den|en|korkunç|-de|tarihte|ülkenin
one of the awfullest wars in the history of the country, for five long years.
- ülkenin tarihindeki en korkunç savaşlardan biri.
Если Первая мировая унесла жизни миллиона 700 тысяч граждан России,
|||claimed||million|||
eğer|Birinci|dünya|aldı|hayatları|milyon|bin|vatandaş|Rusya'nın
The First World War took 1 700 000 lives of the citizens of Russia,
Eğer Birinci Dünya Savaşı, Rusya'nın 1 milyon 700 bin vatandaşının hayatını aldıysa,
то в годы Гражданской войны, развязанной Лениным,
|||||unleashed|Lenin
o zaman|-de|yıllarda|İç|savaş|başlatılan|Lenin tarafından
|||||ontketende|
and during the years of the Civil War unleashed by Lenin
Lenin tarafından başlatılan İç Savaş yıllarında,
погибло от 8 до 13 миллионов человек.
öldü|-den|-den|milyon|insan
8-13 million people died.
8 ile 13 milyon insan hayatını kaybetti.
Судьба большинства героев революционной драмы 1917-го года сложилась трагически.
fate||heroes|revolutionary|drama|||turned out|tragically
kader|çoğunluğunun|kahramanlarının|devrimci|dram|1917'nin|yılı|şekillendi|trajik bir şekilde
The fate of most of the heroes of the revolutionary drama of 1917 was tragic.
1917 devrimsel dramasının kahramanlarının çoğunun kaderi trajik bir şekilde gelişti.
Ленин продолжал руководить Советским государством.
|continued|lead|Soviet|state
Lenin|devam etti|yönetmeye|Sovyet|devleti
Lenin Sovyet devletini yönetmeye devam etti.
Он пережил инсульт и концу жизни был почти полностью парализован.
|survived|stroke||end|||||paralyzed
O|geçirdi|felç|ve|sonuna|yaşamı|oldu|neredeyse|tamamen|felçli
He suffered a stroke and by the end of his life was almost completely paralyzed.
Bir felç geçirdi ve hayatının sonuna doğru neredeyse tamamen felçliydi.
В 1924-м году скончался в возрасте 53 лет.
|||passed away||age|
de|1924|yıl|vefat etti|de|yaşta|yaş
In 1924, he died at the age of 53 years.
1924 yılında 53 yaşında hayatını kaybetti.
Троцкий, подписавший Брестский мир, стал одним из организаторов Красной армии,
Trotsky|signatory|Brest peace||became|||organizers||
Troçki|imzalayan|Brest|barış|oldu|bir|de|organizatörlerinden|Kızıl|ordu
|ondertekende||||||||
Trotskiy who signed the Brest Peace Treaty became one of the founding fathers of the Red Army
Brest Barış Antlaşması'nı imzalayan Troçki, Kızıl Ordu'nun organizatörlerinden biri oldu.
но после смерти Ленина проиграл борьбу за власть.
|||Lenin||struggle for power||
ama|sonra|ölüm|Lenin'in|kaybetti|mücadeleyi|için|iktidar
but lost the struggle for power after Lenin’s death.
ama Lenin'in ölümünden sonra iktidar mücadelesini kaybetti.
В 1926 году был изгнан из СССР.
|||exiled||
de|yılında|oldu|sürgün edildi|den|SSCB
In 1926, he was driven out of the USSR.
1926 yılında SSCB'den sürgün edildi.
Спустя 11 лет убит в Мексике агентом НКВД.
||killed||Mexico||NKVD
sonra|yıl|öldürüldü|de|Meksika'da|ajan tarafından|NKVD
In 14 years, he was killed in Mexico by an agent of the People’s Commissariat of Internal Affairs.
11 yıl sonra Meksika'da NKVD ajanı tarafından öldürüldü.
Антонов-Овсеенко, арестовавший Временное правительство,
Antonov|Ovseenko|arresting|temporary|
||tutuklayan|Geçici|hükümeti
Antonov-Ovseyenko who arrested the Temporary Government
Geçici hükümeti tutuklayan Antonov-Ovseenko,
а также его соратники по Совнаркому Крыленко и Дыбенко
|||associates||Soviet government|Krylenko||
ve|ayrıca|onun|yoldaşları|-de|Sovyet Hükümeti|Krylenko|ve|Dybenko
|||||Sovjetraad|||
as well as his comrades at the Sovnarkom Krylenko and Dybenko
ve ayrıca Sovyet Hükümeti'ndeki yoldaşları Krylenko ve Dybenko
занимали высокие посты в Красной армии и Советском государстве.
held||positions||||||state
işgal ediyorlardı|yüksek|makamlar|-de|Kızıl|orduda|ve|Sovyet|devlette
occupied the highest posts in the Red Army and the Soviet State.
Kızıl Ordu ve Sovyet devletinde yüksek görevler üstlenmişlerdir.
Все трое были расстреляны в 1938 году.
|three of them||executed||
hepsi|üçü|idiler|kurşuna dizildiler|-de|yılında
All three of them were executed in 1938.
Üçü de 1938 yılında kurşuna dizilmiştir.
Матрос Анатолий Железняков, разогнавший Учредительное собрание,
sailor|Anatoly||dispersed|Constituent Assembly|assembly
denizci|Anatoliy|Zheleznyakov|dağıtan|Kurucu|meclis
|||dispersing||
Seaman Zheleznyakov who disbanded the Constituent Assembly
Kurucu Meclisi dağıtan denizci Anatoliy Zheleznyakov,
был убит в годы Гражданской войны.
was||||Civil War|
-di|öldürüldü|-de|yıllarda|İç|savaş
was killed during the Civil War.
İç Savaş yıllarında öldürüldü.
Лавр Корнилов возглавил Добровольческую армию.
Lavr Kornilov headed the Volunteer Army.
Lavr Kornilov Gönüllü Ordu'yu yönetti.
Предпринял наступление против большевиков, известное как Ледяной поход.
He organized an attack against the Bolsheviks knows as the Ice Campaign.
Bolsheviklere karşı, Buz Yürüyüşü olarak bilinen bir saldırı başlattı.
Погиб в марте 1918-го года.
He died in March of 1918.
Mart 1918'de hayatını kaybetti.
Петр Краснов участвовал в Гражданской войне, затем эмигрировал.
|Krasnov|participated||||then|emigrated
Petr|Krasnov|katıldı|-de|İç|savaşta|sonra|göç etti
Petr Krasnov took part in the Civil War and then emigrated.
Petr Krasnov, İç Savaş'a katıldı, ardından göç etti.
В годы Второй мировой войны сотрудничал с гитлеровскими властями.
|||||collaborated||Nazi authorities|authorities
-de|yıllarda|İkinci|dünya|savaşta|işbirliği yaptı|-le|Hitlerci|otoritelerle
During the Second World War he cooperated with Hitler’s authorities.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler yönetimiyle işbirliği yaptı.
Поддержал германскую агрессию простив СССР.
supported|German aggression|aggression|against|
destekledi|Alman|saldırganlığı|affederek|SSCB'yi
He supported the German aggression against the USSR.
SSCB'ye karşı Alman saldırganlığını destekledi.
После войны взят в плен и в 1947 году повешен по приговору суда.
||captured||captivity||||hanged||sentence verdict|
sonra|savaşın|alındı|-de|esaret|ve|-de|yılında|idam edildi|-e göre|mahkeme kararıyla|mahkemeden
||||||||gehangen|||
After the war, he was taken prisoner and in 1947, hanged according to the court sentence.
Savaş sonrası esir alındı ve 1947'de mahkeme kararıyla idam edildi.
Александр Керенский покинул Россию. Жил в Париже, затем перебрался в Америку.
|Kerensky|left||||||moved to||
Aleksandr|Kerenski|terk etti|Rusya'yı|yaşadı|-de|Paris'te|sonra|göç etti|-e|Amerika'ya
Alexander Kerenskiy left Russia. He lived in Paris and then moved to America.
Alexander Kerensky Rusya'yı terk etti. Paris'te yaşadı, ardından Amerika'ya taşındı.
Умер в возрасте 89 лет.
öldü|-de|yaşta|yıl
He died at the age of 89 years.
89 yaşında öldü.
Православные священники отказались его отпевать,
Orthodox|priests|refused||conduct a funeral
Ortodoks|rahipler|reddettiler|onu|cenaze töreni yapmak
||||begravenisdienst houden
Orthodox priests refused to commemorate him
Ortodoks rahipler onu cenaze törenine katılmayı reddetti,
сочтя виновным в трагедии, случившейся в России.
considering|guilty||tragedy|that occurred||
sayarak|suçlu|-de|trajedi|meydana gelen|-de|Rusya'da
blaming him for the tragedy that had happened in Russia.
Rusya'da meydana gelen trajediden sorumlu tutarak.
Философ и историк Борис Яковенко так и не вернулся на родину
philosopher||historian||Yakovенко||||||homeland
filozof|ve|tarihçi|Boris|Yakovenko|öyle|ve|değil|dönmedi|-e|vatanı
Filozof ve tarihçi Boris Yakovenko vatanına geri dönmedi.
и окончил свои дни в Праге в 1948-м году.
|||||||m|
ve|tamamladı|kendi|günlerini|-de|Prag'da|-de|1948'de|yılında
Ve 1948 yılında Prag'da hayatını kaybetti.
Его книга «История Великой русской революции»
|||Great||
onun|kitap|tarih|Büyük|Rus|devrimi
His book “The History of the Great Russian Revolution”
Onun "Büyük Rus Devrimi Tarihi" adlı kitabı
будет издана в Германии со следующим вступлением:
|published|||||introduction
olacak|yayımlanacak|-de|Almanya'da|ile|şu|önsözle
was published in Germany with the following introduction:
Almanya'da şu önsözle yayımlanacak:
«Посвящаю этот труд покойной матери моей…,
dedicate||work|deceased||
adıyorum|bu|çalışmayı|merhum|anneye|benim
“I dedicate this book to my late mother
«Bu eseri merhum anneme adıyorum…
с которой вместе всю жизнь мы помышляли о Великой революции,
||||||thought|||
||||||dachten na|||
with whom we had been dreaming of the great revolution all our lives,
hayatım boyunca birlikte Büyük Devrim hakkında düşündüğümüz,
потом тревожно и горестно переживали ее, потом кляли и оплакивали,
|anxiously||sorrowfully|grieved over|||cursed and mourned||mourned her
sonra||ve|||||||ağladık
|||||||vervloekten||
then lived through it with alarm and sadness, then swore and cried over it,
sonra endişeyle ve acıyla onu yaşadığımız, sonra lanetlediğimiz ve yasını tuttuğumuz,
но все же сумели понять и простить».
|||managed to|||forgive
ama|yine de|de|başardık|anlamak|ve|affetmek
but at the end, managed to understand and to forgive”.
ama yine de anlamayı ve affetmeyi başardığımız».
ai_request(all=34 err=0.00%) translation(all=68 err=0.00%) cwt(all=524 err=9.92%)
tr:B7ebVoGS
openai.2025-02-07
PAR_TRANS:gpt-4o-mini=2.39 PAR_CWT:B7ebVoGS=7.43