حياة عيلتنا: سند غيران
The life of our family: Sanad Ghiran
يعني أنا مش فاهمة
I don't understand, you always buy cake, why do you want to make it at home now?
이해가 안돼요.
Anlamıyorum yani
طول عمرك بتجيبي كيك جاهز
All your life, you will have a cake ready
항상 케이크는 사오셨잖아요
Her zaman kek alırsın
ليش هلأ صرتي بدك تعمليه بالبيت؟
Why do you now want to do it at home?
왜 이번에는 직접 만드시는건데요?
Neden şimdi evde yapmak istiyorsun?
هيه معقول!!
또야?
Olabilir mi?
هاي ثالث مرة بعملها، ولا كاينة تزبط
Could it be? This is the third time I make it, it's not working out
지금 세번째로 만든 건데 전부 다 망쳤구나.
Bunu üçüncü kez yapıyorum, hiç olmuyor
افففيييي الريحة! انحرقت الكيكة
Oh my God the smell! The cake is burnt
탄내나요!! 완전 숯덩이에요!
Allahım ya kökü kötü! Kek yanmış
ههههههه شو صار؟
What happened?
무슨 일이에요?
Hahaha! Ne oldu?
بس يا ولد، عيب تضحك على أمك
But boy, it is a shame to laugh at your mother
됐다. 그렇게 어른 비웃는 거 아니야.
Yeter çocuk, Annene gülmek kibar değil
الماما حابّة تتفنن بالكيك عشان أول عيد لسامر
Mom wants to be creative with a cake because it's Samer's first birthday. Right mom?
사메르 돌이라서 직접 케이크 만드려고 하신대.
Annem, Samer'in ilk doğum günü olduğu için kek konusunda yaratıcı olmak istiyor.
صح ماما؟
그쵸, 엄마?
Doğru anne?
هيِّك عارفة، وليش بتسألي
You already know that. Why are you asking then?
이미 잘 알고 있구나. 근데 왜 물어보는거니?
Zaten biliyorsun, neden soruyorsun?
يا سلام...عمرك ما عملتيلي كيكة على عيدي
You've never made me a cake for my birthday. Why do you only do this for Samer, momma's little boy?
제 생일에는 한번도 케이크 만들어주신 적 없으면서
Vay vay, benim için hiç kek yapmadım
ليش بس لعيد سامر دلوع الماما؟
Why is it only for the feast of Samer Daloa Mama?
마마보이 사메르 생일에는 만들어주시는 거에요?
Neden sadece Samer için yaptın? annesinin küçük oğlu
طب يلا يلا معلش تطلعولي برا
Can you get out? This time I have a recipe that will work for sure
알겠다, 알겠어. 이제 나가 놀아라.
Peki tamam! Çıkabilir misiniz?
عندي وصفة تانية هالمرة أكيد أكيد رح تزبط
이번에는 레시피 꼭꼭 따를테니까 잘 될거야.
Bu sefer kesinlikle işe yarayacak bir kek tarifim var
ماما شوفي بوطي كيف شكلو
Mom look at my shoes, I need new shoes and you promised to get me a pair this week
엄마, 제 신발 좀 보세요.
Anne ayakkabılarım bak
أنا محتاج بوط جديد
신발 새로 사야해요.
Yeni ayakkabılar istiyorum
و انتي وعدتيني تجيبيلي واحد هاد الأسبوع
엄마가 이번 주에 새로 사주신다고 했잖아요.
Ve bu hafta bana bir ayakkabılar alacağına söz verdin
سند حبيبي....ممكن نأجلها للشهر الجاي؟
Sanad dear, can we postpone it to next month? How much is left till next month?
사나드, 우리 아들. 혹시 다음 달로 미뤄도 되겠니?
Sanad canım, önümüzdeki aya erteleyebilir miyiz?
شو ضايله الشهر الجاي
What's wrong with next month
다음 달까지 얼마나 남았더라...
Önümüzdeki aya ne kadar kaldı?
ماما ليش ليش ليش كل مرة بتوعديني وما بتوفي
Mom why? Why? Why do you always promise me and never deliver?
엄마, 왜 맨날 사준다고 약속하시고는 안 지키세요?
Anne neden? Neden? Neden bana her zaman söz veriyorsun ve asla sözü tutmuyorsun
معلش حبيبي...علينا هاد الشهر مصاريف كثير
It's okay dear, we have many expenses this month, and you know, we have a big party for Samer's birthday
미안하구나. 이번 달에는 지출이 좀 커서...
Sorun değil canım, bu ay çok masrafımız var
و انتا عارف علينا عزومة كبيرة لَعيد سامر
너도 알지만 이번에 사메르 돌 잔치를 크게 하잖니.
Ve biliyorsun, Samer'in doğum günü için büyük bir parti var
خلص أكيد أكيد الشهر الجاي بجيبلك أحلى بوط
그러니까 다음 달에 진짜 멋진 신발 사줄게.
Ve tabi tabi senin için gelecek ay en güzel ayakkabılar alacağım
سامر سامر سامر!!
Samer Samer Samer , you've been busy with Samer's birthday for a month
그 놈의 사메르, 사메르, 사메르!!
Samer Samer Samer!!
صارلكم شهر مشغولين بعيد سامر!
You have been busy for a month with Samer's feast!
이번 달 내내 사메르 돌 잔치 밖에 신경 안 쓰셨잖아요.
Samer'in doğum günüyle bir aydır meşguldün
أنا ما دخلني
I have nothing to do with that, I want new shoes right now like you promised me
약속하신 신발만 받으면 된다고요!!!
Bana ne!
أنا بدي بوط جديد زي ما وعدتيني هلأ!!!
سند خوّفت أخوك
Sanad, you scared your brother. Don't ever yell this way again
사나드, 네 동생이 놀랐잖니!
Sanad, erkek kardeşini korkuttun
اصحك مرة ثانية تصرخ بهاي الطريقة
I wake you up once again screaming this way
다시는 이런 식으로 소리 지르지 말거라!
Bir daha bu şekilde bağırma
يا سلام..يعني هو بيبكي بصوت عالي
Really? He can cry with a loud voice and it's fine, you don't say anything. But I can't speak with a loud voice
세상에. 쟤는 큰소리로 울어도
Öyle mi? Yüksek sesle ağlayabilir
عادي ما بتحكيله اشي
It's okay, what do you say?
뭐라고 안 하시네요.
Sorun değil, hiçbir şey söylemiyorum
و أمّا أنا ممنوع احكي بصوت عالي
근데 저는 큰소리로 말도 하면 안되고요.
Ama yüksek sesle konuşamıyorum
هيه شو صارله
What happened to him?
쟨 왜 저런담?
Ona ne oldu?
سالي...تعالي تعالي
Sally, come! Come help me and hold this
샐리, 이리 오렴!
Sally, Gel gel!
تعالي ساعديني و امسكي هادي
Come help me and hold my hand
와서 이것 좀 잡거라.
Gel bana yardım et ve bunu tut
بابا...عم بنفخ البلالين
Dad, I'm blowing the balloons…I'm out of breath
아빠, 저 지금 풍선 불어요.
Baba, Balonları uçuruyorum
انقطع نفسي
숨 차서 죽겠어요.
Nefessiz kaldım
طب وين سند؟
그럼 사나드는?
Peki Sanad nerde ?
سند!
사나드
Sanad!
بهتموا فيه أكثر مني
They care about him more than me, he gets whatever he wants. But I always beg them and they never listen
나보다는 걔가 먼저야.
Onu benden daha çok önemsiyorlar
كل شي بده اياه بصير
원하는 건 뭐든 할 수 있고.
Ne isterse alır
امّا آنا بترجاهم و ما بِرُدوا علي
But Anna begged them, and they did not respond to me
그렇게 빌어도 내 말은 귓등으로도 안 들으면서.
Ama onlara her zaman yalvarıyorum ve asla dinlemiyorlar
دايماً أنا الغلطان
I'm always at fault because he's younger and I'm bigger, “be more mature dear”, and in the end I'm the one who gets punished
맨날 내가 잘못했지
Her zaman hatalıyım
لأنه هو الصغير و أنا الكبير
난 형이고 걘 동생이니까.
Çünkü o daha genç ve ben daha büyüğüm
كبّر عقلك حبيبي و بالأخير أنا بتعاقب
Expand your mind, my love, and in the end, I will be punished
“형처럼 굴거라!”, 그리고 결국엔 나만 혼나지.
"Daha olgun ol canım" ve sonunda cezalandırılan benim
اليوم الكل معجوق بعيد سمّور
Today, everyone is busy with Samer's birthday, okay…I'll show them
오늘은 다들 사메르 생일로 바쁘고...
Bugün, herkes Samer'in doğum günüyle meşgul
ماشي....أنا بفرجيهم
좋아… 내가 한번 보여주지...
Tamam, Onlara göstereceğim
يلا يا جماعة، خلونا نغني
Come on guys, let's sing
얼른 모이세요, 여러분! 이제 노래 합시다!
Hadi adamlar, şarkı söyleyelim
وين راح الشمع؟
초가 어디 갔지?
Mumlar nerede?
أنا حطيته هون قبل شوي
Where are the candles? I put them here just a moment ago
방금 전에 여기 뒀는데.
Onları biraz önce buraya koydum
أنا عندي الشمع
I have the candles
초 제가 가지고 있어요.
Mumlar var
Happy birthday to you لك عيد سعيد
Happy birthday to you Happy birthday to you Happy birthday dear Samer-
♪생일 축하합니다♬
Doğum günün kutlu olsun
Happy birthday to you لك عيد سعيد
♪생일 축하합니다♬
Doğum günün kutlu olsun
Happy birthday dear Samer لك عيد يا سامر
♪사랑하는 사메르♬
Doğum günün kutlu olsun Samer Canım
سند!!!!
Sanad!!
사나드!!!!!!
Sanad!
سند بعدين بتكمل تنظيف
Sanad, you can finish cleaning later. Come let's talk
사나드, 청소는 조금 뒤에 하거라.
Sanad, temizliği daha sonra bitirebilirsin
تعال تعال....تعال نحكي
와서 이야기 좀 하자꾸나.
Gel gel, konuşalım
و هادي كيكة عيد ميلادك الأول
And this is your first birthday cake. Each of you, on your first birthday, I made you a cake at home
그리고 이게 네 돌 때 케이크란다.
Ve bu senin ilk doğum günü pastası
كل واحد منكم بعيد ميلاده الأول
너희 전부 돌 때
Her biriniz, ilk doğum gününüzde
عملتله كيكة بالبيت
집에서 직접 케이크를 만들었지.
Evde bir kek yaptım
يعني أنا مش كثير شاطرة بالكيكات
I'm not so good at baking cakes, but I wanted to show you how much I love you, so that's why I bake a cake myself
엄마가 그렇게 케이크를 잘 만들지는 않지만
kek pişirmede çok iyi değilim
بس يعني بحب اقلكم اديش أنا بحبكم
그래도 엄마가 너희를 얼마나 사랑하는지 알아줬으면 했거든.
Ama ne kadar sizi sevdiğimi göstermek istedim
عشان هيك بحب اعمل الكيكة بإيدي
그래서 직접 케이크를 만들었단다.
Bu yüzden kendim kek pişiriyorum
ماما، شوفي اديش سامر بشبه سند وهو صغير!
Mom, look at how much Samer looks like Sanad when he was young
엄마, 사나드 어릴 때 사메르랑 똑같이 생겼어요!
Annem, Samer'in çocukken ne kadar Sanad'a benzediğine bak!
وااال! كل هدول الناس اجو على عيد ميلادي الأول
우와! 저 사람들 전부 제 돌 잔치에 온 거에요?
Vaaay! bütün bu insanlar ilk doğum günüme mi geldiler ?
أكيد يا بابا
당연하지, 우리 아들.
Tabi oğlum
كل واحد فيكم مهم
Each one of you is important
너희 하나하나 전부 소중하단다.
Her biriniz çok önemli
بس في اوقات حدا من اخوانك
Only in the times of one of your brothers
그래도 가끔 너희 남매 중 한 사람한테
Belirli zamanlarda kardeşlerinizden biri
بكون محتاج اهتمام أكثر
I need more attention
좀 더 신경을 써야할 시기가 있지.
Ekstra bakıma ihtiyacı var
بس هدا مش معناته انو
하지만 그렇다고 해서
Ama bu demek değil
احنا منحبك أقل منه
우리가 너희를 덜 사랑하는 건 아니란다.
Sizi daha az seviyoruz
بابا...احنا متأسفين انو حسسناكم بعدم الإهتمام
So we are sorry we made you feel neglected, and that we we've been busy recently
너희한테 신경 못 써줘서 미안하구나.
Baba, Üzgünüz seni ihmal edilmiş hissettirdik
و انشغلنا عنكم الفترة الماضية
우리가 최근에는 좀 바빴지.
ve son zamanlarda meşgul olduk
أنا متأسف إنّي خربت العيد
I'm sorry I ruined the birthday. Happy birthday Samer
돌 잔치 엉망으로 만들어서 죄송해요.
Doğum gününü mahvettiğim için özür dilerim
كل سنة و انتا سالم يا سمّور
Every year and you are safe, Sammour
생일 축하해, 사메르.
Doğum günün kutlu olsun Samer
دقيقة شوي
One minute, I went to look for my first birthday album and I didn't find it. Did you not make me one?
잠시만요.
Bir dakika
رحت دورت على البوم عيدي الأول و ما لقيت
제 돌 사진 앨범 찾으려고 했는데 못 찾았어요.
İlk doğum günü albümümü aramaya gittim ve bulamadım
ليكون ما عملتولي؟
What have you done to me?
제 건 안 만드신거에요?
Belki benim için yapmadım?
ههه شو شكلك غِرتي منّي
누나 나 질투하는거야?
Görünüşe göre beni kıskanıyorsun
ههههههههههههههه
Hahahahaha