×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.

image

Poetry *, يا سارقاً قلبي أتتك جوارحي

يا سارقاً قلبي أتتك جوارحي

يا سارقا قلبي أتتك جوارحي

طوعا بلا أمر ولا إستأذان

فأنا الذي أهملته وتركته

كنزا للص هواك حين أتاني

فأرفق بهِ ما دمت تملك امره

وإحفظه حفظ الصدر للرئتان

واذا لقيتك فاعطنيه دقائقا

ليجدد الحب به شرياني

فإذا قضيت فخذه مني راضيا

سبحان من من دونه أحياني

وإذا لقيتك

لا تسل عن حالتي

فملامحي في الشوق خير بياني

للدمع والليل الطويل تركتني

وتقول لي في البعد ما أضناني

عجبا لأمرك كيف عن حالي تسل

أولم تكن في البعد من أرداني

عجبا لأمر العاشقين لما أرى

لا يكره المجني عليه الجاني

دع عنك ما قد فات وإسمع ما يلي

فالعمر مهما طال طول فاني

داوي المسامع بالكلام وداوني

بالوصل إن فراقنا أعياني في ليلة

قمرية كي احلف أني رأيت بليلة قمراني

وإسمع عيوني كلما لاقيتني

فأنا عيوني في اللقاء لساني

Learn languages from TV shows, movies, news, articles and more! Try LingQ for FREE

يا سارقاً قلبي أتتك جوارحي |voleur||to you|mes membres ey|çalan|kalbimi|sana geldi|duygularım O thief of my heart, my limbs have come to you ああ、私の心を盗んだあなた、私の感覚はあなたにやってきた Åh, du som stal mitt hjärta, mina lemmar har kommit till dig Ey kalbimi çalan, uzuvlarım sana geldi.

يا سارقا قلبي أتتك جوارحي |thief||have come to you|my limbs ey|çalan|kalbimi|sana geldi|duygularım Ey kalbimi çalan, uzuvlarım sana geldi.

طوعا بلا أمر ولا إستأذان volontiers|sans|||demande de permission voluntarily|without|order||permission isteyerek|-sız|emir|ve|izin Voluntarily, without order or permission İsteğimle, ne emir ne de izin olmadan.

فأنا الذي أهملته وتركته |the one who|I neglected|and left him ||je l'ai négligé|et je l'ai laissé ben|-dir|ihmal ettim|bıraktım Çünkü ben onu ihmal eden ve bırakanım.

كنزا للص هواك حين أتاني |pour|ta passion||est venu à moi |for|your love|when|came to me bir hazine|için|aşkın|zaman|bana geldi Bana geldiğinde, aşkın bir hazinesi.

فأرفق بهِ ما دمت تملك امره so be kind|lui||tant que|possède|son commandement be gentle|him||as long as|you control|his command o yüzden nazik ol|ona|ne zaman|sen devam ettikçe|sahip olduğun|işine Onunla nazik ol, elinde tutabildiğin sürece.

وإحفظه حفظ الصدر للرئتان et garde-le|comme|de la poitrine|les poumons ve onu koru|koruma|göğüs|akciğerlere Onu, göğsün kalpleri koruduğu gibi koru.

واذا لقيتك  فاعطنيه دقائقا |je te rencontre||quelques minutes ve eğer|seni bulursam|bana ver|birkaç dakika Eğer seni bulursam, bana onu bir kaç dakika ver.

ليجدد الحب به شرياني renouvelle|l'amour||ma veine yenilemek için|aşkı|onunla|damarlarımı Aşkı damarlarımda yenilesin

فإذا قضيت فخذه مني راضيا Alors|tu as terminé|ma décision|de moi|satisfait o zaman|tamamladığında|onu al|benden|razı olarak Eğer benden razı bir şekilde ayrılırsan

سبحان من من دونه أحياني Gloire à|l'Être||lui|m'a donné la vie yüce|kim|onun|dışında|bana hayat veren Ona şükür ki, onun sayesinde dirildim

وإذا لقيتك et quand| ve eğer|seni bulursam Ve seni gördüğümde

لا تسل عن حالتي |demande||ma situation değil|sorma|hakkında|halim Halim hakkında sorma

فملامحي في الشوق خير بياني mes traits||la passion|meilleure|expression çünkü yüz hatlarım|içindeki|özlem|en iyi|ifadem Çünkü özlemimdeki yüzüm en iyi anlatımım

للدمع والليل الطويل تركتني les larmes|la nuit|long|tu as laissée gözyaşları için|ve uzun gece|uzun|beni bıraktın Gözyaşı ve uzun gece beni terk etti

وتقول لي في البعد ما أضناني et elle dit|||la distance||me fatigue ve diyorsun|bana|içindeki|uzaklık|ne|beni acıttı Ve uzaklıkta bana ne acı verdiğini söylüyorsun

عجبا لأمرك كيف عن حالي تسل Oh wonder|à ta manière|||ma situation| hayret|senin işine|nasıl|hakkında|halim|sormuyorsun How about you, how about my self Tsel Aman verici bir durum, halimden nasıl haberdar oldun?

أولم تكن في البعد من أرداني |||||moi değil mi|olmalıydın|içinde|uzaklık|dan|beni cezbetti Beni uzaklarda bırakmadın mı?

عجبا لأمر العاشقين لما أرى |des amours|les amoureux|quand je| hayret|işine|aşıkların|neden|görüyorum Aşıkların durumu ne garip, gördüğümde.

لا يكره المجني عليه الجاني |n'aime pas|la victime||l'agresseur değil|nefret eder|mağdur|ona|fail Zarar gören, failden nefret etmez.

دع عنك ما قد فات وإسمع ما يلي bırak|yanını|ne|-di|geçti|ve dinle|ne|geliyor Geçmişi bir kenara bırak ve aşağıdakileri dinle

فالعمر مهما طال طول فاني la vie||long||je suis mortel çünkü hayat|ne kadar|uzunsa|uzun|geçici Hayat ne kadar uzun olursa olsun, geçicidir

داوي المسامع بالكلام وداوني iyileştir|kulakları|sözle|ve beni iyileştir Kulakları sözle iyileştir ve beni iyileştir

بالوصل إن فراقنا أعياني في ليلة kavuşmakla|eğer|ayrılığımız|beni yıprattı|-de|gece Ayrılığımız beni yıprattı bir gecede

قمرية كي احلف أني رأيت بليلة قمراني ay|-mek için|yemin et|ben|gördüm|bir gece|aylarım Ay ışığı, yemin ederim ki, bir ay gecesi gördüm.

وإسمع عيوني كلما لاقيتني ve dinle|gözlerim|her zaman|bana rastladığında Ve gözlerim, her karşılaştığımızda beni dinliyor.

فأنا عيوني في اللقاء لساني çünkü ben|gözlerim|-de|buluşma|dilim Çünkü ben, buluşmada gözlerimle dilimim.

PAR_TRANS:gpt-4o-mini=6.57 PAR_CWT:B7ebVoGS=4.74 tr:B7ebVoGS openai.2025-02-07 ai_request(all=14 err=0.00%) translation(all=27 err=0.00%) cwt(all=134 err=0.00%)