3 minutes | ٣ دقائق
دقائق|minutes
dakika|dakika
3 Minuten | 3 Minuten
3 minutos | 3 minutos
3 minutes | 3 minutes
3 minuten | 3 minuten
3 minuty | 3 minuty
3 хвилини | 3 хвилини
3 dakika | 3 dakika
3 minutes | 3 minutes
فيّي إتخبّى بجلدك، فيّي إلبس كل وجوهك.
I can|hide|in your skin|in me|wear|all|your faces
içinde|saklanmak|derinle||giyinmek|tüm|yüzlerin
Kendini derinde saklayabilirim, tüm yüzlerini giyebilirim.
I can hide in your skin, I can wear all your faces.
هول
these
delik
Bunlar
These
فيّي إتخبى بخزانتك، فيّي إلبس كل بدلاتك.
I can|hide|in your closet||wear|all|your suits
ben|saklanabilirim|senin dolabında||giyebilirim|tüm|takımların
Dolabında saklanabilirim, tüm kostümlerini giyebilirim.
I can hide in your closet, I can wear all your suits.
بس قول
just|say
ama|söyle
Ama söyle
Just say.
فيّي كونك إذا بدك، فيّي غنّي كل كلماتك.
I can|you are|if|you want|I can|sing|all|your words
ben|sen|eğer|istersen|ben|şarkı söyleyebilirim|tüm|kelimelerin
İstersen ben olabilirim, tüm sözlerini söyleyebilirim.
I can be you if you want, I can sing all your words.
هول
these
delik
Bunlar
These.
فيّي مثلّك حياتك، لما تسمعني بمرايتك عم قول:
I can|like you|your life|when|you hear me|in your mirror|I am|saying
benim içimde|senin gibi|hayatın|ne zaman|beni duyar|aynanda|sürekli|söylediğim
Senin hayatın gibi olabilirim, beni dinlediğinde aynanda şunu söylüyorum:
I can act your life, when you hear me in your mirror I say:
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|olmam|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
اعطيني ثلاث دقائق - داريني بثلاث دقائق
give me|three|minutes|let me be|in three|minutes
bana ver|üç|dakika|bana ver|üç içinde|dakika
Bana üç dakika ver - üç dakikada beni döndür.
Give me three minutes - just give me three minutes.
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|olmam|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
إتركلي مهري عالطاولة - شكّ حلمك بخلخالي
leave me|my dowry|on the table|doubt|your dream|I will shake it
Bırak bana|mehir|masanın üstünde|şüphe|hayalin|beni rahatsız ediyor
Mahrımı masanın üstüne bırak - rüyana şüphe düşür.
Leave my dowry on the table - your dream is shaking me.
فيي أوقف إذا بدك، أو أتمدد إذا ما بدك.
I can|stop|if|you want|or|I can stretch|if|not|you want
Ben|durabilirim|eğer|istersen|ya da|uzanabilirim|eğer|değil|istersen
Durdurabilirsin istersen, ya da uzanabilirsin istemezsen.
I can stop if you want, or I can stretch if you don't want.
قول
say
söyle
Söyle
Say it.
فيي اضحك إذا بدك، يا اما إبكي إذا أنسبلك.
I can|laugh|if|you want|oh|or|cry|if|it suits you
ben|gülebilirim|eğer|istersen|ey|ya|ağla|eğer|sana uygunsa
Gülebilirim istersen, ya da ağlayabilirsin eğer sana uygunsa.
I can laugh if you want, or cry if it suits you.
بس قول
just|say
ama|söyle
Ama söyle
Just say it.
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|ben|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
اعطيني ثلاث دقائق - داريني بثلاث دقائق
give me|three|minutes|let me|in three|minutes
bana ver|üç|dakika|bana ver|üç içinde|dakika
Bana üç dakika ver - üç dakikada beni idare et.
Give me three minutes - just give me three minutes.
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|ben|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
إتركلي مهري عالطاولة - شكّ حلمك بخلخالي
leave me|my dowry|on the table|your doubt|your dream|I will shake
Bırak|mehri|masanın üstünde|şüphe|hayalin|beni rahatsız ediyor
Mahrımı masanın üstüne bırak - rüyana şüphe düşürdüm.
Leave my dowry on the table - your dream is shaking me.
ليه ليهمني أنّي كون بدل من أني صير؟
why|it matters to me|that I|be|instead|of|that I|become
neden|umursuyor||varlık|yerine|kadar|ben|olabilirim
Neden olmam gerektiği yerine, olmamı umursuyorum?
Why should I care about being instead of becoming?
كل الأشياء بتعيش لتنتهي بلحن جديد
all|things|live|to end|with a melody|new
tüm|şeyler|yaşar|sona ermek için|yeni bir melodi|yeni
Tüm şeyler yeni bir melodi ile sona ermek için yaşar.
All things live to end with a new melody.
الفرق بين الحرية والخضوع تخيير
the difference|between|freedom|and submission|is choice
fark|arasında|özgürlük|ve boyun eğme|tercih
Özgürlük ile boyun eğme arasındaki fark bir seçimdir.
The difference between freedom and submission is choice.
أنا اللي اخترت.
I|who|chose
ben|ki|seçtim
Ben seçtim.
I am the one who chose.
أنا الي قبلت.
I|that|I accepted
ben|beni|kabul ettin
Ben kabul ettim.
I am the one who accepted.
أنا الي قلت
I|that|I said
ben|bana|söyledin
Ben söyledim.
I am the one who said.
سمّي الشيطان بإسمه وسمّي الفنان كذاب
call|the devil|by his name|and call|the artist|liar
adlandırdı|şeytan|ismiyle|ve adlandırdı|sanatçı|yalancı
Şeytanı ismiyle an ve sanatçıyı yalancı olarak adlandır.
Call the devil by his name and call the artist a liar.
نصف الأشياء يلّي بحسّها بتجي من الخيال
half|things|that|I feel them|they come|from|imagination
yarısı|şeyler|ki|hissettiğim|geliyor|dan|hayal
Hissettiğim şeylerin yarısı hayalden geliyor.
Half of the things I feel come from imagination.
وإذا بناقض نفسي كلنا منحتوي أعداد،
and if|I contradict|myself|all of us|we contain|numbers
ve eğer|çelişir|kendim|hepimiz|içerir|sayılar
Ve eğer kendimle çelişiyorsam, hepimiz sayılara sahibiz.
And if I contradict myself, we all contain numbers,
أنا اللي كبرت.
I|the one who|I grew up
ben|ki|büyüdüm
Büyüyen benim.
I am the one who grew up.
أنا اللي قبلت.
I|the one who|I accepted
ben|ki|kabul ettim
Kabul eden benim.
I am the one who accepted.
أنا اللي قلت
I|the one who|I said
ben|ki|söyledim
Söyleyen benim.
I am the one who said.
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|olmam|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
اعطيني ثلاث دقائق - داريني بثلاث دقائق
give me|three|minutes|let me|in three|minutes
bana ver|üç|dakika|bana ver|üç içinde|dakika
Bana üç dakika ver - üç dakikada beni idare et.
Give me three minutes - just give me three minutes.
بس قول لي مين بدي كون علشان أرضيك
just|say|to me|who|I want|to be|in order to|please you
ama|söyle|bana|kim|ben|olmak|için|seni memnun etmek
Ama bana kim olmam gerektiğini söyle ki seni memnun edeyim.
Just tell me who I should be to please you.
إتركلي مهري عالطاولة - شكّ حلمك بخلخالي
leave me|my dowry|on the table|doubt|your dream|I will shake it
Bırak|mehri|masanın üstünde|şüphe|hayalin|Khalqali'den
Mahrımı masanın üstüne bırak - rüyana şüphe düşür.
Leave my dowry on the table - your dream is shaking me.
SENT_CWT:AFkKFwvL=3.01 PAR_TRANS:gpt-4o-mini=2.11 PAR_TRANS:gpt-4o-mini=1.83 PAR_CWT:B7ebVoGS=4.35
tr:AFkKFwvL en:B7ebVoGS
openai.2025-02-07
ai_request(all=18 err=0.00%) translation(all=36 err=0.00%) cwt(all=197 err=1.52%)