×

Χρησιμοποιούμε cookies για να βελτιώσουμε τη λειτουργία του LingQ. Επισκέπτοντας τον ιστότοπο, συμφωνείς στην cookie policy.


image

Beyhan Budak, Kitap Okumayı Sevdirecek 5 Kitap

Kitap Okumayı Sevdirecek 5 Kitap

Merhaba sevgili dostum sana bir soru sormak istiyorum.

Kitap okuyor musun? Verdiğin cevap aramızda kalacak.

Belki de sende bir çok insan gibi okumaktan ziyade kahve ile beraber fotoğrafını çekmeyi seviyorsundur kitapların.

Ama bir bilseydin kitapların senin zihnine, bakış açına, hayatına sağlayacağı katkıları

O kitabı, kitap okumayı hayatına o kadar hızlı almak isterdin ki.

Belki de şöyle diyorsun tamam ben kitap okumak istiyorum ama çok sıkılıyorum, zorlanıyorum.

Ve eninde sonunda bırakıyorum.

Ben de bu konuda sana yardımcı olmak adına daha önce zaten bir video çekmiştim.

Nasıl kitap okuma alışkanlığı kazanırsın diye.

Ve orda bir sürü yorum geldi.

Okumayı sevdirecek kitap önerileri yorumları.

Bu videoda hem o yorumlardan derlediğim bir iki kitabı hem de kendi deneyimlerimden yola çıkarak bir iki kitabı seninle paylaşacağım.

Bu videonun konusu sana kitap okumayı sevdirecek 5 tane kitap önerisi.

Sana ilk olarak önermek istediğim kitap Paulo Coelho'nun Simyacı kitabı.

Belki ismini duymuşsundur ama şöyle söyleyebilirim.

Beni en çok etkileyen kitapların başında bu kitap geliyor. Simyacı romanı geliyor.

Kitabı göstermek istiyorum sana. Şöyle görüyor musun bilmiyorum ama

Bu kitap bugüne kadar sadece Türkiyede 140 baskı yapmış.

Simyacı dünyanın en çok satılan kitaplarından birisi.

Çoban Santiago'nun hikayesini anlatıyor.

Santiago 16 yaşına gelince babası onu papaz olarak bi şekilde kiliseye göndermek ister.

Papaz olmasını ister ama o gezgin olmak istediğini ve kiliseye gitmek istemediğini söyler.

Sonrasında babası ona birazcık altın verir. Ve Santiago o parayla bir koyun sürüsü alır.

Ve o koyun sürüsü onun rehberi olur. O koyunlar nereye giderse, nereye devam ederlerse O da onların peşinden gider.

Bu şekilde aslında hem hayata yönelik hem de kendine yönelik bir sürü keşifte bulunur.

Ve gezgin olmasındaki amaç şu aslında Santiago'nun mutluluğu hep başka yerlerde arayacağını düşünür.

Endülüsten yola çıkar ta ki Mısır Piramitlerine gidene kadar. Sana bu kitaptan bir bölüm okumak istiyorum.

-Yüreğim bir hain, dedi delikanlı Simyacıya, atlarını biraz dinlendirmek için durduklarında. Devam etmemi istemiyor.

- Ne ala, diye yanıtladı Simyacı. Bu yüreğinin diri olduğunu gösteriyor.

Şimdiye kadar elde etmeyi başardığın şeyleri bir düşle değiş - tokuş etmekten korkması kadar doğal ne var.

- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?

-Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın.

Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.

-Bir hain olsa da mı?

-İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini tanıyacak olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır.

Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz.

Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.(Sayfa 148)

Bu kitabı bir çırpıda okuyup, tek seferde okuyup bitireceğini düşünüyorum.

Çünkü inanılmaz akıcı, inanılmaz kendi içine çeken ve kendinden de hayatından bir çok şey bulabileceğin bir kitap.

Sana da ilham kaynağı olabileceğini düşünüyorum.

Ve okuduktan sonra zihninde inanılmaz güzel bir tat kalacak.

Nasıl Kitap Okuma Alışkanlığı Kazanırım videosuna gelen yorumlarda en çok bahsedilen ikinci kitap Uçurtma Avcısı.

Tam olarak yazarının ismi nasıl telaffuz ediliyor bilmiyorum ama ben Halid Hüseyni diye telaffuz edicem. (Khaled Hosseini)

Kitap bu arkadaşlar.

Uçurtma Avcısı iki tane arkadaşı anlatıyor aslında.

Sovyetlerin işgali altındaki Afganistan ve zaman 1970'li yıllar.

Kitabın arkasında kitabın hikayesi şu şekilde anlatılıyor;

Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...

Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır:

Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur.

Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır.

Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür.

Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman.

Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...

Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...

Bu Uçurtma Avcısı'nın sanırım 2008 yılında filmi de çekilmiş.

Ben daha öncesinde okumamıştım. Şuan okumaya ben de başladım Uçurtma Avcısına.

Gerçekten seni içine çeken bir öyküsü var ve insan da o kaybedilen manevi değerler var ya.

Dostluk, arkadaşlık her şeyin şu anda birazcık daha maddi olduğu dünyada ruhumuzun aç olduğu dostluğu anlatan,

Ve çok güzel şekilde anlatan bir kitap. Bu da sana okumayı sevdirecek kitaplar arasında yer alan bir kitap bence. Ben Polisiye romanlara bayılırım.

Özellikle kitap okumaktan uzaklaştığım zamanlarda

Tekrar o kondisyonumu kazanmak adına elimin altında her zaman Agatha Christie romanı bulunur.

Bu seride üçüncü olarak sana kitap okumayı sevdirecek kitap olarak

Agatha Christie'nin On Küçük Zenci'sinden bahsetmek istiyorum.

Bu efsane bir kitaptır. Hem çok kısa seni çok yormayacak hem de böyle okurken tüylerini diken diken edecek bir kitap.

Olay devam ederken katil kim diye düşünürken kendini yiyip yiyip bitireceksin.

Ve bu merak içinde kitap nasıl bitti onu bile anlamayacaksın.

On Küçük Zenci'nin konusu tam olarak şöyle kitabın arkasından okuyacağım sana bunu;

Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası'ndaki ıssız bir malikaneye davet edilirler.

Ancak malikaneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur.

Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır.

Konuklar bir süre sonra gizlendikleri karanlık sırları birbirlerine anlatırlar.

Ve teker teker ölmeye başlarlar...

Şimdi sana bunu söyledim ya benim de tüylerim şuan diken diken oldu.

Hakikaten okudum bu kitabı. İki kere okudum. Beni çok etkiledi .

Ve Polisiye roman o kadar aslında içine girdiğin zaman seni ona çekecek, kendine çekecek bir yapısı var ki.

İkinci Abdülhamid bile Polisiye roman hastasıymış.

Sherlock Holmes yayınlandığı anda hemen onun için Türkçeye çevrilirmiş. Ve o anda okumaya başlarmış Sherlock Holmes.

Bazı romanlar vardır ki 100 Kişisel Gelişim kitabından bile daha etkilidir.

Okuduğun zaman sana o kadar iyi hissettirir ki.

Benim için böyle romanlardan birisi Ken Grimwood - Sil Baştan kitabı.

Hem çok enteresan bir konusu var hem de okuduğun zaman o arkadaki felsefi alt yapı senin hayata bakış açını değiştiriyor.

Yaşadığın sorunlara farkl ıbir gözle bakmanı sağlıyor. Konusu gerçekten çok ilginç.

Filmi çekildi bilmiyorum ama çekilse bence belki tarihin en güzel filmlerinden bile olabilir.

Kitabın arkasından sana kitabın konusu anlatacağım.

Ken Grimwood'un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor:

Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?

43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder.

Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir.

Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir.

O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır.

Her şey eskisi gibidir... tek bir fark dışında

Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir.

Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street'te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini...

Yalnız, bilmediği bir şey vardır:

Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır?

Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir?

Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.

Gerçekten hem hayal gücünü çok zorlayacak, hayal gücüne de katkı sağlayacak bir kitap.

Hem de hayata bakış açını sorgulatacak bir kitap.

Listene kesinlikle Sil Baştan da eklemelisin.

Son olarak sana önermek istediğim kitap Mustafa Kutlu - Beyhude Ömrüm kitabı. Kitaba geçmeden önce Mustafa Kutludan bahsetmek istiyorum sana.

Bir sürü kitabı var bir sürü hikaye kitabı var Mustafa Kutlu'nun.

Ve bence Mustafa Kutlu yaşayan bir filozof, yaşayan bir efsane.

Ve bu insanı benim üniversite dönemimde ziyaret etme, şahsen tanışma şansım oldu.

Benim için inanılmaz bir deneyim bi yarım saat kadar sohbet ettik.

Ve onun içsel sakinliği, hayata bakış açısı gerçekten o buluşma benim için emsalsiz bir deneyimdi.

Ve sonrasında onun kitaplarını okudukça, okumadığım bir kitabı yok çıkan her kitabını okudum.

Onun sakinliğini, onun insanı özümseyişini her kitabında hissedebilirsin.

Beyhude Ömrüm de öyle bir kitap.

Ve ilk başta seni biraz hüzünlendirse de aslında okuduktan sonra ağzında çok güzel bir tat kalacak.

Şöyle diyebilirim sana kitapta bir kahraman var Gülpaşa Çavuşun oğlu

Bu adam bir hayali var köylerinde bi tek meyve ağacı bile yok.

O istiyor ki bi meyve bahçesi olsun bi meyve ağaçlarından oluşan bahçesi olsun.

Etrafındaki herkes eleştiriyor, dalga geçiyor belki ama diyor ki;

İleride ıslak kaya denilen bir yer var ve orda su çıkacağını düşünüyor kazmaya başlıyor.

Ve hayali için mücadele ediyor eninde sonunda uğraşıyor, yapıyor. Etrafındaki insanların gıpta ile baktığı bir meyve bahçesi kuruyor.

Ondan sonraki süreci de anlatıyor.

O hayale tutunuş, o mücadele seni motive edecek

Sonra da aslında insanın içsel süreçlerini gözlemleyebileceksin bu kitapta.

Şunu diyebilirim kitabın şöyle bir üslubu var sanki karşında hayatta görmüş geçirmiş bir adam bir dede var.

Ve sana tane tane senin anlayabileceğin seviyede o kadar tatlı tatlı anlatıyor ki

Kitap okumuş gibi değil de sanki Mustafa Kutlu ile sohbet ediyormuşsun gibi hissediyorsun.

Ve bir bakmışsın ki o başladığın süreçte hiç kitap okuyormuşsun gibi gelmiyor dedim ya

Bİr seferde bi solukta okunuyor bitiyor kitap.

Bu kitapta Beyhude Ömrüm'de sana kitap okumayı sevdirecek kitaplar arasında.

Listene eklemelisin.

Bu saydığım 5 kitabın ortak özellikleri hem sana bir şey katacak olması

hem de aslında okuduğun zaman içinde kendini kaybedeceğin kadar çekici konuların olması.

Böyle kitaplar sana başlangıç aşamasında okumayı sevdirecek kitaplardır.

Bunları okudukça aslında okumanın tadına varacaksın..

Okumanın ne kadar güzel olduğunu, zihnine ne kadar güzel şeyler kattığını fark edeceksin.

Ve sonrasında bi kere bunun tadına vardıktan sonra hiç bırakamayacaksın. Bu kitaplar iyi bi başlangıç noktası.

Eğer ki senin de önerilerin varsa arkadaşlar şunu da okuyun dediğin kitaplar varsa yorumlar kısmına yazabilirsin.

Gerçekten bu yorumlar çok faydalı oluyor daha önceki videodaki yorumlarda inanılmaz kitap tavsiyesi olmuştu.

Ve birçok insan bana geri dönüş yaptı, dedi çok güzel oldu çok güzel kitaplar keşfettik diye.

Sen de yorumlar kısmında önerebileceğin kitapları yazabilirsin.

Bu arada bu videoyu kitap okumasını istediğin arkadaşların varsa onlarla paylaşabilirsin.

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, Kendine iyi davran görüşmek üzere.


Kitap Okumayı Sevdirecek 5 Kitap

Merhaba sevgili dostum sana bir soru sormak istiyorum.

Kitap okuyor musun? Verdiğin cevap aramızda kalacak.

Belki de sende bir çok insan gibi okumaktan ziyade kahve ile beraber fotoğrafını çekmeyi seviyorsundur kitapların.

Ama bir bilseydin kitapların senin zihnine, bakış açına, hayatına sağlayacağı katkıları

O kitabı, kitap okumayı hayatına o kadar hızlı almak isterdin ki.

Belki de şöyle diyorsun tamam ben kitap okumak istiyorum ama çok sıkılıyorum, zorlanıyorum.

Ve eninde sonunda bırakıyorum.

Ben de bu konuda sana yardımcı olmak adına daha önce zaten bir video çekmiştim.

Nasıl kitap okuma alışkanlığı kazanırsın diye.

Ve orda bir sürü yorum geldi.

Okumayı sevdirecek kitap önerileri yorumları.

Bu videoda hem o yorumlardan derlediğim bir iki kitabı hem de kendi deneyimlerimden yola çıkarak bir iki kitabı seninle paylaşacağım.

Bu videonun konusu sana kitap okumayı sevdirecek 5 tane kitap önerisi.

Sana ilk olarak önermek istediğim kitap Paulo Coelho'nun Simyacı kitabı.

Belki ismini duymuşsundur ama şöyle söyleyebilirim.

Beni en çok etkileyen kitapların başında bu kitap geliyor. Simyacı romanı geliyor.

Kitabı göstermek istiyorum sana. Şöyle görüyor musun bilmiyorum ama

Bu kitap bugüne kadar sadece Türkiyede 140 baskı yapmış.

Simyacı dünyanın en çok satılan kitaplarından birisi.

Çoban Santiago'nun hikayesini anlatıyor.

Santiago 16 yaşına gelince babası onu papaz olarak bi şekilde kiliseye göndermek ister.

Papaz olmasını ister ama o gezgin olmak istediğini ve kiliseye gitmek istemediğini söyler.

Sonrasında babası ona birazcık altın verir. Ve Santiago o parayla bir koyun sürüsü alır.

Ve o koyun sürüsü onun rehberi olur. O koyunlar nereye giderse, nereye devam ederlerse O da onların peşinden gider.

Bu şekilde aslında hem hayata yönelik hem de kendine yönelik bir sürü keşifte bulunur.

Ve gezgin olmasındaki amaç şu aslında Santiago'nun mutluluğu hep başka yerlerde arayacağını düşünür.

Endülüsten yola çıkar ta ki Mısır Piramitlerine gidene kadar. Sana bu kitaptan bir bölüm okumak istiyorum.

-Yüreğim bir hain, dedi delikanlı Simyacıya, atlarını biraz dinlendirmek için durduklarında. Devam etmemi istemiyor.

- Ne ala, diye yanıtladı Simyacı. Bu yüreğinin diri olduğunu gösteriyor.

Şimdiye kadar elde etmeyi başardığın şeyleri bir düşle değiş - tokuş etmekten korkması kadar doğal ne var.

- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?

-Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın.

Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.

-Bir hain olsa da mı?

-İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini tanıyacak olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır.

Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz.

Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.(Sayfa 148)

Bu kitabı bir çırpıda okuyup, tek seferde okuyup bitireceğini düşünüyorum.

Çünkü inanılmaz akıcı, inanılmaz kendi içine çeken ve kendinden de hayatından bir çok şey bulabileceğin bir kitap.

Sana da ilham kaynağı olabileceğini düşünüyorum.

Ve okuduktan sonra zihninde inanılmaz güzel bir tat kalacak.

Nasıl Kitap Okuma Alışkanlığı Kazanırım videosuna gelen yorumlarda en çok bahsedilen ikinci kitap Uçurtma Avcısı.

Tam olarak yazarının ismi nasıl telaffuz ediliyor bilmiyorum ama ben Halid Hüseyni diye telaffuz edicem. (Khaled Hosseini)

Kitap bu arkadaşlar.

Uçurtma Avcısı iki tane arkadaşı anlatıyor aslında.

Sovyetlerin işgali altındaki Afganistan ve zaman 1970'li yıllar.

Kitabın arkasında kitabın hikayesi şu şekilde anlatılıyor;

Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...

Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır:

Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur.

Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır.

Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür.

Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman.

Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...

Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...

Bu Uçurtma Avcısı'nın sanırım 2008 yılında filmi de çekilmiş.

Ben daha öncesinde okumamıştım. Şuan okumaya ben de başladım Uçurtma Avcısına.

Gerçekten seni içine çeken bir öyküsü var ve insan da o kaybedilen manevi değerler var ya.

Dostluk, arkadaşlık her şeyin şu anda birazcık daha maddi olduğu dünyada ruhumuzun aç olduğu dostluğu anlatan,

Ve çok güzel şekilde anlatan bir kitap. Bu da sana okumayı sevdirecek kitaplar arasında yer alan bir kitap bence. Ben Polisiye romanlara bayılırım.

Özellikle kitap okumaktan uzaklaştığım zamanlarda

Tekrar o kondisyonumu kazanmak adına elimin altında her zaman Agatha Christie romanı bulunur.

Bu seride üçüncü olarak sana kitap okumayı sevdirecek kitap olarak

Agatha Christie'nin On Küçük Zenci'sinden bahsetmek istiyorum.

Bu efsane bir kitaptır. Hem çok kısa seni çok yormayacak hem de böyle okurken tüylerini diken diken edecek bir kitap.

Olay devam ederken katil kim diye düşünürken kendini yiyip yiyip bitireceksin.

Ve bu merak içinde kitap nasıl bitti onu bile anlamayacaksın.

On Küçük Zenci'nin konusu tam olarak şöyle kitabın arkasından okuyacağım sana bunu;

Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası'ndaki ıssız bir malikaneye davet edilirler.

Ancak malikaneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur.

Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır.

Konuklar bir süre sonra gizlendikleri karanlık sırları birbirlerine anlatırlar.

Ve teker teker ölmeye başlarlar...

Şimdi sana bunu söyledim ya benim de tüylerim şuan diken diken oldu.

Hakikaten okudum bu kitabı. İki kere okudum. Beni çok etkiledi .

Ve Polisiye roman o kadar aslında içine girdiğin zaman seni ona çekecek, kendine çekecek bir yapısı var ki.

İkinci Abdülhamid bile Polisiye roman hastasıymış.

Sherlock Holmes yayınlandığı anda hemen onun için Türkçeye çevrilirmiş. Ve o anda okumaya başlarmış Sherlock Holmes.

Bazı romanlar vardır ki 100 Kişisel Gelişim kitabından bile daha etkilidir.

Okuduğun zaman sana o kadar iyi hissettirir ki.

Benim için böyle romanlardan birisi Ken Grimwood - Sil Baştan kitabı.

Hem çok enteresan bir konusu var hem de okuduğun zaman o arkadaki felsefi alt yapı senin hayata bakış açını değiştiriyor.

Yaşadığın sorunlara farkl ıbir gözle bakmanı sağlıyor. Konusu gerçekten çok ilginç.

Filmi çekildi bilmiyorum ama çekilse bence belki tarihin en güzel filmlerinden bile olabilir.

Kitabın arkasından sana kitabın konusu anlatacağım.

Ken Grimwood'un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor:

Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?

43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder.

Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir.

Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir.

O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır.

Her şey eskisi gibidir... tek bir fark dışında

Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir.

Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street'te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini...

Yalnız, bilmediği bir şey vardır:

Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır?

Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir?

Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.

Gerçekten hem hayal gücünü çok zorlayacak, hayal gücüne de katkı sağlayacak bir kitap.

Hem de hayata bakış açını sorgulatacak bir kitap.

Listene kesinlikle Sil Baştan da eklemelisin.

Son olarak sana önermek istediğim kitap Mustafa Kutlu - Beyhude Ömrüm kitabı. Kitaba geçmeden önce Mustafa Kutludan bahsetmek istiyorum sana.

Bir sürü kitabı var bir sürü hikaye kitabı var Mustafa Kutlu'nun.

Ve bence Mustafa Kutlu yaşayan bir filozof, yaşayan bir efsane.

Ve bu insanı benim üniversite dönemimde ziyaret etme, şahsen tanışma şansım oldu.

Benim için inanılmaz bir deneyim bi yarım saat kadar sohbet ettik.

Ve onun içsel sakinliği, hayata bakış açısı gerçekten o buluşma benim için emsalsiz bir deneyimdi.

Ve sonrasında onun kitaplarını okudukça, okumadığım bir kitabı yok çıkan her kitabını okudum.

Onun sakinliğini, onun insanı özümseyişini her kitabında hissedebilirsin.

Beyhude Ömrüm de öyle bir kitap.

Ve ilk başta seni biraz hüzünlendirse de aslında okuduktan sonra ağzında çok güzel bir tat kalacak.

Şöyle diyebilirim sana kitapta bir kahraman var Gülpaşa Çavuşun oğlu

Bu adam bir hayali var köylerinde bi tek meyve ağacı bile yok.

O istiyor ki bi meyve bahçesi olsun bi meyve ağaçlarından oluşan bahçesi olsun.

Etrafındaki herkes eleştiriyor, dalga geçiyor belki ama diyor ki;

İleride ıslak kaya denilen bir yer var ve orda su çıkacağını düşünüyor kazmaya başlıyor.

Ve hayali için mücadele ediyor eninde sonunda uğraşıyor, yapıyor. Etrafındaki insanların gıpta ile baktığı bir meyve bahçesi kuruyor.

Ondan sonraki süreci de anlatıyor.

O hayale tutunuş, o mücadele seni motive edecek

Sonra da aslında insanın içsel süreçlerini gözlemleyebileceksin bu kitapta.

Şunu diyebilirim kitabın şöyle bir üslubu var sanki karşında hayatta görmüş geçirmiş bir adam bir dede var.

Ve sana tane tane senin anlayabileceğin seviyede o kadar tatlı tatlı anlatıyor ki

Kitap okumuş gibi değil de sanki Mustafa Kutlu ile sohbet ediyormuşsun gibi hissediyorsun.

Ve bir bakmışsın ki o başladığın süreçte hiç kitap okuyormuşsun gibi gelmiyor dedim ya

Bİr seferde bi solukta okunuyor bitiyor kitap.

Bu kitapta Beyhude Ömrüm'de sana kitap okumayı sevdirecek kitaplar arasında.

Listene eklemelisin.

Bu saydığım 5 kitabın ortak özellikleri hem sana bir şey katacak olması

hem de aslında okuduğun zaman içinde kendini kaybedeceğin kadar çekici konuların olması.

Böyle kitaplar sana başlangıç aşamasında okumayı sevdirecek kitaplardır.

Bunları okudukça aslında okumanın tadına varacaksın..

Okumanın ne kadar güzel olduğunu, zihnine ne kadar güzel şeyler kattığını fark edeceksin.

Ve sonrasında bi kere bunun tadına vardıktan sonra hiç bırakamayacaksın. Bu kitaplar iyi bi başlangıç noktası.

Eğer ki senin de önerilerin varsa arkadaşlar şunu da okuyun dediğin kitaplar varsa yorumlar kısmına yazabilirsin.

Gerçekten bu yorumlar çok faydalı oluyor daha önceki videodaki yorumlarda inanılmaz kitap tavsiyesi olmuştu.

Ve birçok insan bana geri dönüş yaptı, dedi çok güzel oldu çok güzel kitaplar keşfettik diye.

Sen de yorumlar kısmında önerebileceğin kitapları yazabilirsin.

Bu arada bu videoyu kitap okumasını istediğin arkadaşların varsa onlarla paylaşabilirsin.

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, Kendine iyi davran görüşmek üzere.