×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.


image

Barış Özcan 2018, Antarktika’ya gitmek yasak mı?

Antarktika'ya gitmek yasak mı?

Hayatta en çok gitmek istediğim yerlerden biri Mars. Şimdilik bu pek mümkün görünmüyor. Hayatta en çok gitmek istediğim yerlerden ikincisiyse Antarktika. Özellikle de Antarktika'nın belli bir bölgesi. Neresi olduğunu az sonra sebepleriyle açıklayacağım. Peki bu mümkün mü? Çünkü bazıları oraya gitmenin yasak olduğunu iddia ediyor.

Antarktika dünyanın en enteresan yerlerinden biri. 7. Kıta olarak biliniyor ama aslında büyüklük olarak beşinci. Çünkü Avustralya'nın neredeyse iki katı ve Avrupa'dan daha büyük. Dünyanın en soğuk yeri olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Aynı zamanda en rüzgarlı ve en kuru yeri. Evet kuru diyorum. Aslına bakarsanız teknik olarak Antarktika bir çöl. Hatta bir yeri var ki oraya 2 milyon yıldır hiç yağmur yağmamış. Dünyanın en kuru yeri. İşte ben oraya gitmek istiyorum.

McMurdo Kuru Vadileri adındaki bu 4800 km karelik alanda kar bile yok. Bunun sebebi Antarktika'da görülen Katabatik rüzgarı. Atmosferdeki soğuk hava 10000 metrelik dikey bir alçalmayla rüzgarlara sebep oluyor. Bu rüzgarlar “Kuru Vadi” bölgesinde zaman zaman saatte 320 km hızla esiyor ve bölgedeki tüm nemi yok ediyor. Öyle ki bilim insanları bu bölgede yüzlerce yıl önce ölmüş ve mumyalaşmış hayvanlar buldular.

Bilim insanları ne güzel böyle keşifler yapıyorlar. Peki biz sıradan insanlar olarak oralara gidemez miyiz? Bundan tam 200 yıl önce 1818'de gidemezdiniz. Hatta “Antarktika'ya gitmek yasak mı?” sorusunu bile soramazdınız çünkü böyle bir kıtanın varlığı bilinmiyordu. Bakın bundan değil 200, tam 400 yıl önce bile “Mars'a gidilebilir mi sorusu”nu sorabilirdiniz. Çünkü binlerce yıldır Çinlilerden Iraklılara kadar çeşitli uygarlıklar tarafından izlenen bu gezegen 1610'da Galileo tarafından teleskopla kutuplarına kadar gözlemlendi. Ama o sırada aynı Galileo içinde yaşadığı gezegendeki 5. büyük kıtadan haberdar değildi.

Gerçi böyle bir kıta hakkında efsaneler ve teoriler vardı ama 1820 yılında Ruslar tarafından düzenlenen bir ekspedisyona kadar bu kıtayı gören/bilen hiç kimse olmadı. Kıtanın içindeki güney kutup noktasına ise neredeyse bir asır sonra 1911'de ayak basılabildi. Aydaki ilk adımlarımızdan sadece 58 yıl önce…

Dolayısıyla hakkında çok az şey bildiğimiz bir yer burası. İnsanlar olarak bir şey hakkında bilgimiz ne kadar azsa fikrimiz de ters orantılı olarak o kadar çok olabiliyor. Özellikle komplovari fikirler. İşte bu yüzden Antarktika'ya ilişkin bir sürü teori var: gizemli devasa objeler/piramitler mi istersiniz, uzaylılara ait üsler mi; hemen her tür fanteziye ait en popüler coğrafya haline gelmiştir Antarktika. Tabi dünya düz olduğu için çevresinin karlarla kaplı bu kıta olduğunu iddia edenleri de atlamamak lazım. İşte tüm bu komplo teorilerinin ortak noktası orada gizemli bir şeylerin olduğu ve bunu saklamak için de oraya gitmenin yasaklandığı ya da imkansız olduğu.

Bu iddianın ikinci kısmı tümüyle yanlış. Antarktika'ya gitmek yasak değil. Hatta vize almanıza bile gerek yok. Çünkü Antarktika içinde ülke olmayan tek kıta. Siyasi olarak hiç bir yere bağlı değil. Tıpkı Ay gibi, Mars gibi. Gidersek hepimize ait, gitmezsek hiçbirimize… Yani orada bir kıta var, gitmesek de görmesek de o bizim kıtamızdır diyemeyiz. Peki gidersek bize ait olur mu?

Kolonileşme çağında ülkeler gittikleri yerlerin kendisine ait olduğunu ilan edebiliyordu. Nitekim 1900'lerde İngilizler, keşifler yaptıkları için Antarktika'yı sahiplenmeye çalıştı. Ardından Fransa, Norveç, Almanya da belli bölümlerinde hak iddia etti. Ta ki 1956'ya kadar. O yıl yeryüzünün en son keşfedilen topraklarından bir başkası üzerinde kurulmuş olan Yeni Zelanda, bu kıtanın “dünya toprağı” olması gerektiğini söyledi. 1959'da da Antarktika Antlaşması imzalandı. Şu anda Türkiye de dahil olmak üzere 53 ülke bu antlaşmayı taraf olarak kabul etmiştir.

Buna göre kıtada askeri faaliyet yapamazsınız. Madencilik yapamazsınız. Nükleer faaliyet yapamazsınız. Aklınızda olsun. Sadece bilimsel araştırmalara izin veriliyor. Doğanın kirletilmemesi için de belli kurallar var. Tuvalet kuraları bile koymuşlar. Küçük 50 kuruş, Büyük 1 TL. Şaka gibi ama insan dışkısının doğaya zarar vermemesi için gerçekten ciddi (ve maliyetli) düzenlemeler yapılmış.

Ama bu antlaşma kimsenin kıtaya gelmesini yasaklamıyor. Dilediğiniz zaman kıtanın dilediğiniz bölgesine gidebilirsiniz. Hatta Güney Kutup noktasına bile… Peki madem bu kadar kolay ve dünyada en çok gitmek istediğin yer, niye gitmiyorsun diye sorabilirsiniz. Sebebi çok açık ve biraz duygusal 🙂 Polar Cruises şirketinde tanıdığı olan var mı? İndirimli bilet arıyorum da…

Yılın herhangi bir zamanında Antarktika kıtasında en az 1000 kişi yaşıyor. Bunların çoğu orada araştırmalar yapan bilim insanları. Bu arada bilimsel araştırmalar konusunda geçen yıl Türkiye de önemli bir adım attı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından görevlendirilen, İTÜ'nün kutup araştırmaları enstitüsünün eşgüdümünde, 9 kişilik bir araştırma heyeti gitti oraya. Umarım en kısa sürede kalıcı bir istasyon da kurulabilir.

Aslına bakarsanız Antarktika'ya giden ilk Türk 1967 yılında Prof. Dr. Atok Karaali olmuş. Orada -80 derece gibi zorlu koşullarda bilimsel çalışmalar yaptığı yere “Karaali Kayalıkları” adı verilmiş. Antarktika'da Türk adı taşıyan bir başka yer de İnan Tepesi. Şu anda Koç Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Ümran İnan dünyanın “iyonosfer ve atmosfer fiziği” konusunda önde gelen uzmanlarından biri. 1980'li yıllarda Stanford Üniversitesi'nde bir profesörken Antarktika'nın atmosferiyle ilgili yaptığı bilimsel çalışmaları nedeniyle oradaki 2451 metre yüksekliğindeki bir tepeye İnan Tepesi adı verilmiş. Nerede olduğunu merak ediyorsanız Google Maps'e girin ve “Inan Peak” yazıp aratın. Buldunuz mu? Şimdi size benim gitmek istediğim yeri göstereyim. İnan Tepesi'nden yaklaşık 100 km kadar kuzeyde bir karaltı göreceksiniz ve nereden çıktı diye düşünceksiniz bu bembeyaz karlar ve buzlarla kaplı kıtada böyle karanlık bir yer. İşte oralar McMurdo Kuru Vadileri.

Peki neden en çok gitmek istediğim ikinci yer burası? Çünkü çok gizemli. Ama komplo teorisi üretilecek cinsten bir gizem değil. Üzerinde araştırma yapılası bir gizem. Dünyanın en kuru ve en soğuk toprakları buralar. Hatta 2016'da yayımlanan bir araştırmaya göre yeryüzünde mikrobik hayatın bile olmadığı ilk ve tek yer burası. O yüzden bilim insanları dünyada Mars'a en çok benzeyen bölge olarak ilan etmişler. Yani en çok gitmek istediğim yere en çok benzeyen bölge! Mars'a şimdilik gidemiyorum ama en azından Mars'a en çok benzeyen yere gidebilme ihtimalini seviyorum. Antarktika'da bizden saklanan uzaylılar henüz bulunamadı. Ama uzayda yaşam konusunda araştırmalar yapılabilecek çok ideal bir ortam orada bizi bekliyor. Üstelik gitmek de yasak değil. Hayal etmek de. Düşünmek te. Bilimsel araştırmalar yapmak için önümüzdeki tek engel kafamızda. Antarktika'ya gitmek değil orayı kolonileştirmek yasak. Bilimsel araştırmalarla fethetmek serbest. Eğer kafalarımızdaki o engeli de aşabilirsek belki de bir gün İnan Tepesi'nin 100 km ötesindeki o gizemli vadinin bir parçasına içimizden birinin adı verilir kim bilir?


Antarktika’ya gitmek yasak mı? Ist es verboten, in die Antarktis zu reisen? Is it forbidden to go to Antarctica? Запрещено ли посещать Антарктиду?

Hayatta en çok gitmek istediğim yerlerden biri Mars. Mars is one of the places I most want to go in my life. Şimdilik bu pek mümkün görünmüyor. For now, this seems unlikely. Hayatta en çok gitmek istediğim yerlerden ikincisiyse Antarktika. Antarctica is the second place I want to go to the most in my life. Özellikle de Antarktika'nın belli bir bölgesi. Especially a certain region of Antarctica. Neresi olduğunu az sonra sebepleriyle açıklayacağım. I will soon explain where it is with the reasons. Peki bu mümkün mü? So is this possible? Çünkü bazıları oraya gitmenin yasak olduğunu iddia ediyor. Because some claim it is forbidden to go there.

Antarktika dünyanın en enteresan yerlerinden biri. Antarctica is one of the most interesting places in the world. 7. Kıta olarak biliniyor ama aslında büyüklük olarak beşinci. It is known as the continent but is actually fifth in size. Çünkü Avustralya'nın neredeyse iki katı ve Avrupa'dan daha büyük. Because it's almost twice as big as Australia and bigger than Europe. Dünyanın en soğuk yeri olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Needless to say, it is the coldest place in the world. Aynı zamanda en rüzgarlı ve en kuru yeri. It's also the windiest and driest. Evet kuru diyorum. Aslına bakarsanız teknik olarak Antarktika bir çöl. In fact, technically, Antarctica is a desert. Hatta bir yeri var ki oraya 2 milyon yıldır hiç yağmur yağmamış. It even has a place where it hasn't rained for 2 million years. Dünyanın en kuru yeri. The driest place in the world. İşte ben oraya gitmek istiyorum. That's where I want to go.

McMurdo Kuru Vadileri adındaki bu 4800 km karelik alanda kar bile yok. There is not even snow in this 4800 square km area called the McMurdo Dry Valleys. Bunun sebebi Antarktika'da görülen Katabatik rüzgarı. This is due to the Katabatic wind seen in Antarctica. Atmosferdeki soğuk hava 10000 metrelik dikey bir alçalmayla rüzgarlara sebep oluyor. The cold air in the atmosphere causes winds with a vertical descent of 10000 meters. Bu rüzgarlar “Kuru Vadi” bölgesinde zaman zaman saatte 320 km hızla esiyor ve bölgedeki tüm nemi yok ediyor. These winds blow at 320 km/h from time to time in the “Dry Valley” region and destroy all moisture in the region. Öyle ki bilim insanları bu bölgede yüzlerce yıl önce ölmüş ve mumyalaşmış hayvanlar buldular. So much so that scientists found animals that died and mummified hundreds of years ago in this region.

Bilim insanları ne güzel böyle keşifler yapıyorlar. What wonderful discoveries scientists make. Peki biz sıradan insanlar olarak oralara gidemez miyiz? Well, as ordinary people, can't we go there? Bundan tam 200 yıl önce 1818'de gidemezdiniz. You couldn't leave exactly 200 years ago in 1818. Hatta “Antarktika'ya gitmek yasak mı?” sorusunu bile soramazdınız çünkü böyle bir kıtanın varlığı bilinmiyordu. Even “Is it forbidden to go to Antarctica?” You couldn't even ask the question because such a continent was not known to exist. Bakın bundan değil 200, tam 400 yıl önce bile “Mars'a gidilebilir mi sorusu”nu sorabilirdiniz. Look, even 200, exactly 400 years ago, you could have asked the question "Can you go to Mars?" Çünkü binlerce yıldır Çinlilerden Iraklılara kadar çeşitli uygarlıklar tarafından izlenen bu gezegen 1610'da Galileo tarafından teleskopla kutuplarına kadar gözlemlendi. Because this planet, which has been watched by various civilizations from the Chinese to the Iraqi for thousands of years, was observed by Galileo in 1610 with a telescope up to its poles. Ama o sırada aynı Galileo içinde yaşadığı gezegendeki 5. büyük kıtadan haberdar değildi. But at that time the same Galileo was not aware of the 5th largest continent on the planet he lived in.

Gerçi böyle bir kıta hakkında efsaneler ve teoriler vardı ama 1820 yılında Ruslar tarafından düzenlenen bir ekspedisyona kadar bu kıtayı gören/bilen hiç kimse olmadı. Although there were legends and theories about such a continent, no one saw/knows this continent until an expedition organized by the Russians in 1820. Kıtanın içindeki güney kutup noktasına ise neredeyse bir asır sonra 1911'de ayak basılabildi. In 1911, it was possible to set foot on the southern polar point of the continent, almost a century later. Aydaki ilk adımlarımızdan sadece 58 yıl önce… Just 58 years before our first steps on the moon…

Dolayısıyla hakkında çok az şey bildiğimiz bir yer burası. So this is a place we know very little about. İnsanlar olarak bir şey hakkında bilgimiz ne kadar azsa fikrimiz de ters orantılı olarak o kadar çok olabiliyor. As humans, the less we know about something, the more our opinion can be in inverse proportion. Özellikle komplovari fikirler. Especially conspiratorial ideas. İşte bu yüzden Antarktika'ya ilişkin bir sürü teori var: gizemli devasa objeler/piramitler mi istersiniz, uzaylılara ait üsler mi; hemen her tür fanteziye ait en popüler coğrafya haline gelmiştir Antarktika. That's why there are so many theories about Antarctica: do you want mysterious gigantic objects / pyramids or alien bases; Antarctica has become the most popular geography for almost every kind of fantasy. Tabi dünya düz olduğu için çevresinin karlarla kaplı bu kıta olduğunu iddia edenleri de atlamamak lazım. Of course, since the world is flat, we should not ignore those who claim that this continent is covered with snow. İşte tüm bu komplo teorilerinin ortak noktası orada gizemli bir şeylerin olduğu ve bunu saklamak için de oraya gitmenin yasaklandığı ya da imkansız olduğu. What all these conspiracy theories have in common is that there is something mysterious going on there and to hide it, it is forbidden or impossible to go there.

Bu iddianın ikinci kısmı tümüyle yanlış. The second part of this claim is completely false. Antarktika'ya gitmek yasak değil. Hatta vize almanıza bile gerek yok. You don't even need a visa. Çünkü Antarktika içinde ülke olmayan tek kıta. Because Antarctica is the only continent without a country. Siyasi olarak hiç bir yere bağlı değil. It is not affiliated with any political place. Tıpkı Ay gibi, Mars gibi. Gidersek hepimize ait, gitmezsek hiçbirimize… Yani orada bir kıta var, gitmesek de görmesek de o bizim kıtamızdır diyemeyiz. It belongs to all of us if we go, to none of us if we don't… So we cannot say that there is a continent there, whether we go or not, it is our continent. Peki gidersek bize ait olur mu? And if we leave, does it belong to us?

Kolonileşme çağında ülkeler gittikleri yerlerin kendisine ait olduğunu ilan edebiliyordu. In the age of colonization, countries could declare that the places they went to belong to them. Nitekim 1900'lerde İngilizler, keşifler yaptıkları için Antarktika'yı sahiplenmeye çalıştı. Indeed, in the 1900s, the British tried to claim Antarctica because they had made discoveries. Ardından Fransa, Norveç, Almanya da belli bölümlerinde hak iddia etti. He then claimed certain parts of France, Norway and Germany. Ta ki 1956'ya kadar. Until 1956. O yıl yeryüzünün en son keşfedilen topraklarından bir başkası üzerinde kurulmuş olan Yeni Zelanda, bu kıtanın “dünya toprağı” olması gerektiğini söyledi. New Zealand, which was founded that year on another of the most recently discovered lands of the earth, said that this continent should be "earth's land". 1959'da da Antarktika Antlaşması imzalandı. The Antarctic Treaty was signed in 1959. Şu anda Türkiye de dahil olmak üzere 53 ülke bu antlaşmayı taraf olarak kabul etmiştir. Currently, 53 countries, including Turkey, have ratified this treaty.

Buna göre kıtada askeri faaliyet yapamazsınız. Accordingly, you cannot engage in military activity on the continent. Madencilik yapamazsınız. You cannot mine. Nükleer faaliyet yapamazsınız. You cannot carry out nuclear activities. Aklınızda olsun. Keep in mind. Sadece bilimsel araştırmalara izin veriliyor. Only scientific research is allowed. Doğanın kirletilmemesi için de belli kurallar var. There are also certain rules in order not to pollute the nature. Tuvalet kuraları bile koymuşlar. They even have toilet rules. Küçük 50 kuruş, Büyük 1 TL. Small 50 cents, Large 1 TL. Şaka gibi ama insan dışkısının doğaya zarar vermemesi için gerçekten ciddi (ve maliyetli) düzenlemeler yapılmış. It's like a joke, but really serious (and costly) arrangements have been made so that human excrement doesn't harm nature.

Ama bu antlaşma kimsenin kıtaya gelmesini yasaklamıyor. But this treaty does not forbid anyone to come to the continent. Dilediğiniz zaman kıtanın dilediğiniz bölgesine gidebilirsiniz. You can go to any part of the continent at any time. Hatta Güney Kutup noktasına bile… Peki madem bu kadar kolay ve dünyada en çok gitmek istediğin yer, niye gitmiyorsun diye sorabilirsiniz. Even to the South Pole point… Well, if it's that easy and the place you want to go the most in the world, you might ask why don't you go. Sebebi çok açık ve biraz duygusal 🙂 Polar Cruises şirketinde tanıdığı olan var mı? The reason is obvious and a bit emotional 🙂 Does anyone know anyone at Polar Cruises? İndirimli bilet arıyorum da… I'm looking for discounted tickets...

Yılın herhangi bir zamanında Antarktika kıtasında en az 1000 kişi yaşıyor. At any given time of the year, at least 1000 people live on the Antarctic continent. Bunların çoğu orada araştırmalar yapan bilim insanları. Most of them are scientists doing research there. Bu arada bilimsel araştırmalar konusunda geçen yıl Türkiye de önemli bir adım attı. Meanwhile, Turkey took an important step in scientific research last year. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından görevlendirilen, İTÜ'nün kutup araştırmaları enstitüsünün eşgüdümünde, 9 kişilik bir araştırma heyeti gitti oraya. A nine-member research delegation, commissioned by the Ministry of Science, Industry and Technology and coordinated by ITU's Polar Research Institute, went there. Umarım en kısa sürede kalıcı bir istasyon da kurulabilir.

Aslına bakarsanız Antarktika'ya giden ilk Türk 1967 yılında Prof. Dr. Atok Karaali olmuş. In fact, the first Turk to go to Antarctica was Prof. Dr. Atok Karaali in 1967. Orada -80 derece gibi zorlu koşullarda bilimsel çalışmalar yaptığı yere “Karaali Kayalıkları” adı verilmiş. The place where he did scientific studies in harsh conditions such as -80 degrees was called the "Karaali Rocks". Antarktika'da Türk adı taşıyan bir başka yer de İnan Tepesi. Another place in Antarctica with a Turkish name is Inan Hill. Şu anda Koç Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Ümran İnan dünyanın “iyonosfer ve atmosfer fiziği” konusunda önde gelen uzmanlarından biri. Prof. Dr. Ümran İnan, currently the rector of Koç University, is one of the world's leading experts on "ionosphere and atmospheric physics". 1980'li yıllarda Stanford Üniversitesi'nde bir profesörken Antarktika'nın atmosferiyle ilgili yaptığı bilimsel çalışmaları nedeniyle oradaki 2451 metre yüksekliğindeki bir tepeye İnan Tepesi adı verilmiş. In the 1980s, when he was a professor at Stanford University, a 2451-meter-high hill there was named İnan Hill in honor of his scientific work on Antarctica's atmosphere. Nerede olduğunu merak ediyorsanız Google Maps'e girin ve “Inan Peak” yazıp aratın. If you are wondering where it is, go to Google Maps and search for "Inan Peak". Buldunuz mu? Did you find it? Şimdi size benim gitmek istediğim yeri göstereyim. Now let me show you where I want to go. İnan Tepesi'nden yaklaşık 100 km kadar kuzeyde bir karaltı göreceksiniz ve nereden çıktı diye düşünceksiniz bu bembeyaz karlar ve buzlarla kaplı kıtada böyle karanlık bir yer. Approximately 100 km north of Inan Hill, you will see a shadow and you wonder where it came from, this is such a dark place on the continent covered with snow and ice. İşte oralar McMurdo Kuru Vadileri. That's the McMurdo Dry Valleys.

Peki neden en çok gitmek istediğim ikinci yer burası? So why is this the second place I want to go the most? Çünkü çok gizemli. Because it's so mysterious. Ama komplo teorisi üretilecek cinsten bir gizem değil. But conspiracy theory is not the kind of mystery to be fabricated. Üzerinde araştırma yapılası bir gizem. It's a researchable mystery. Dünyanın en kuru ve en soğuk toprakları buralar. It is the driest and coldest land in the world. Hatta 2016'da yayımlanan bir araştırmaya göre yeryüzünde mikrobik hayatın bile olmadığı ilk ve tek yer burası. In fact, according to a study published in 2016, this is the first and only place on earth where there is no microbial life. O yüzden bilim insanları dünyada Mars'a en çok benzeyen bölge olarak ilan etmişler. That's why scientists declared it as the most Mars-like region in the world. Yani en çok gitmek istediğim yere en çok benzeyen bölge! I mean, it's the area that most resembles the place I most want to go! Mars'a şimdilik gidemiyorum ama en azından Mars'a en çok benzeyen yere gidebilme ihtimalini seviyorum. I can't go to Mars for now, but at least I like the possibility of going to the place that looks most like Mars. Antarktika'da bizden saklanan uzaylılar henüz bulunamadı. Aliens hiding from us in Antarctica have not yet been found. Ama uzayda yaşam konusunda araştırmalar yapılabilecek çok ideal bir ortam orada bizi bekliyor. But a very ideal environment for research on life in space awaits us there. Üstelik gitmek de yasak değil. Moreover, it is not forbidden to go. Hayal etmek de. Also to imagine. Düşünmek te. Thinking too. Bilimsel araştırmalar yapmak için önümüzdeki tek engel kafamızda. The only barrier to scientific research is in our heads. Antarktika'ya gitmek değil orayı kolonileştirmek yasak. It is forbidden to go to Antarctica, but to colonize it. Bilimsel araştırmalarla fethetmek serbest. It is free to conquer with scientific research. Eğer kafalarımızdaki o engeli de aşabilirsek belki de bir gün İnan Tepesi'nin 100 km ötesindeki o gizemli vadinin bir parçasına içimizden birinin adı verilir kim bilir? If we can overcome that obstacle in our minds, maybe one day a part of that mysterious valley 100 km beyond Inan Hill will be named after one of us, who knows?