×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: cookie policy.


image

Beyhan Budak, Tükenmişlik Sendromu: Tükenmeden Harekete Geç!

Tükenmişlik Sendromu: Tükenmeden Harekete Geç!

Altı, yedi yaşlarında okula başlıyorsun.

İlkokul, ortaokul, lise...

Ve sonrasında çok yoğun hazırlanarak üniversite...

Üniversite sürecinden sonra

Yok sınavlardı yok stajlardı derken

Sonunda başarabilirsen iş hayatına atılıyorsun

Ve diyorsun ki"Oh! Rahatladım.

Artık işime giderim gelirim. Üretirim bir şeyler.

ve sonrasında maaşımı alırım, hayatımı sürdürürüm."

Ama bir süre sonra iş hayatı sana zulüm gibi gelmeye başlıyor.

Ruhunu bir karamsarlık kaplıyor

İşe giderken ayakların geri geri gitmeye başlıyor.

Diyorsun ki "Bu muydu?"

İşte bu noktada ruhunu sarmalayan şey tükenmişlik sendromu oluyor.

Bu kadar çok insanın çalıştığı zaman diliminde

En sık karşılaştığımız problem -iş hayatıyla ilgili- Tükenmişlik Sedromu

Tükenmişlik sendromu bir çeşit depresyon aslında ama

İş kaynaklı bir depresyon.

Bu videoda sana Tükenmişlik Sendromundan bahsetmek istiyorum.

Ve bu problemle, bu sendromla nasıl baş edebilirsin bu konuda bir kaç önerim olacak sana

Şimdi Tükenmişlik Sendromu diyoruz ama herkesin tükenmişliğinin sebebi biraz farklı

Senin tükenmişliğinin arkasında ne olduğunu anlaman

Bu problemin üstesinden gelebilmen için çok ama çok önemli.

Şimdi bazısı, işi basit geldiği için tükenir.

Bazısı beraber çalıştığı insanlarla zorlandığı için -anlaşamadığı için zorlanır, tükenir.-

Ya da onlar tarafından mobinge maruz kaldığı için tükenir.

Bazı insanlar amirlerinin kendisinden başaramayacağı kadar yüksek beklentiler içinde olması sebebiyle tükenir.

Bazısı arka plandaki ailevi sebeplerden dolayı işe kendisini veremez de tükenir.

İşte senin tükenmişliğinin sebebi ne?

Hangi durumlarda, günün hangi anında kendini ekstra tükenmiş hissediyorsun?

Kaygılı ya da depresif hissediyosun.

Bunları bir fark edebilmen senin tükenmişliğinin arkasındaki sebebi anlamanı kolaylaştırıcaktır.

Uzun zamandır iş hayatında ki tükenmişlik sendromu vakalarıyla çalışıyorum.

Ve bu karşılaştığım vakalarda dikkatimi çeken çok önemli bir özellik var.

Eğer ki iş hayatında hayır diyemeyen insanlardansan

Çok kolay tükeniyorsun ve tükenmişlik sendromu noktasına geliyorsun.

Şimdi iş hayatında sana özel olmamakla beraber herkes birbirinden bir şeyler istiyor.

Şunu da yap, şunu da ekle, şuraya da git...

Ve sen bu istenilen her şeyi çok ciddiye alırsan...

...hepsini yapmaya çalışırsan...

...herkes diyecek ki "Aaa! Beyhan her şeyi yapıyor."

Ve dolaylı olarak ne olacak biliyor musun?

Senden daha fazla şey istemek durumunda kalacaklar.

Çünkü sen onların isteklerini karşılıyorsun.

Beyhan var Ahmet var.

Ahmet birazcık seçiyor işleri.

Hayır diyor, sınır koyuyor.

Ondan diyecekler ki Ahmet'e gerek yok.

Beyhan'a kitleyelim bu işi.

Ve sen bir bakacaksın ki asıl yapman gereken işin yanında bir sürü angarya iş almışsın.

Ve böyle bir durumda asıl işine odaklanamadan o küçük küçük şeyler senin zihninde...

...küçük küçük lekeler oluşturmaya başlayacak. Enerjini veremeyeceksin.

Akşam her daim aranacaksın, her daim mailleri cevaplaman... ...istenecek .Böyle bir durumda ister istemez...

...tükenmen çok normal. Senin yerinde ben olsam...

...bu şekilde ...

...hayır diyemeyen bir insan olarak ben de...

...çok kısa bir süre sonra tükenirdim. Şimdi eğer ki ""hayır demeyi... ...bilmiyorsan ilk iş olarak "hayır"...

...demeyi öğreneceksin.Sınır çizeceksin ve senden...

...her istenilen şeyi her zaman yapmayacaksın.

Ne olacak biliyor musun bir sıralamaya koyacaksın.

Önemli olanları yapacaksın ve gereksiz olanları da ayıracaksın.

O gereksiz olanları belki zamanın kalırsa ...

...asıl işinden o zaman ilgilene bilirsin. Sana sorsam "En çok...

...inananı olan din hangisidir?" diye.

Belki Hristiyanlık belki Müslümanlık belki Yahudilik...

...bilmiyorum rakamları ama şunu net olarak...

...söyleyebilirim bu üçü değil aslında en çok inananı olan din...

"İş dini". Artık öyle bir noktaya geldik ki işi...

...kutsallaştırmış vaziyetteyiz. İnsanlar iş...

...hayatında sorunlu insan, çalışmayan insan,

ya da aforoz edilme korkusundan dolayı...

...iş hayatını o kadar kutsallaştırıyorlar ki...

...aman yöneticilerimin takdirini kazanmalıyım aman hata yapmamalıyım. Böyle olunca ister istemez ufacık bir hata...

...sende çok büyük bir duygusal buhrana neden olabiliyor.

Şunu düşün büyük bir şirkette çalışıyorsan...

...uzaklarda bir yerde bir patron var. Hayatı boyunca...

...senin ismini dahi bilmeyecek belki.

Ya da sen onunla karşılaşmayacaksın bile

sen çalışacaksın, sen de para kazanacaksın ona da para kazandıracaksın.

Olay bu. Aslında para kazanıyorsun ya...

...dünyayı da çok da büyük değişimler

yapmıyorsun. Geçiniyorsun gidiyorsun. Ekmek parası.

Ama bunu böyle bir dinmiş gibi...

...algıladığın zaman o hata yapma korkusu... ...sende ciddi buhranlara sebep olabilir.

Dediğim gibi böyle çok yoğun hata yapma korkusu hissettiğin zaman...

...aforoz edilmiş gibi iş hayatından hissettiğin zaman...

...bunu hatırlaman lazım çok da büyük bir şey yok.

İş bir din değil bunu hatırlamakta fayda var.

İnsan kendisini tükenmiş hissetmeye başladığı zaman...

...daha fazla içe kapanmaya başlıyor.

Eve gittiği zaman hemen dinlenme moduna geçmek,

...telefonla, internetle...

...çok fazla vakit geçirmek, durmadan televizyon izlemek...

...dizi izlemek ya da durmadan uyumak,

...erkenden uyumak,

...hafta sonu uyumak

...hiç harekete geçmemek. Böyle bir durumda kendini birazcık iyi hissedebilirsin.

Dinleniyorum. Ama şöyle bir şey var...

...o tükenmişlik

modu...o tükenmişlik seviyen daha da artmaya başlar...

...çünkü ruhuna yeni bir şey girmez. Ne yapıyorsun?

Eve geliyorsun, yatıyorsun bir bakıyorsun ki...

...uyanık kaldığın zamanların %95'ini...

...iş hayatında geçiriyorsun.

Ruhuna yeni bir nefes taze bir şey girmiyor.

Ne yapacağız peki? Ben bu pinekleme modunu...

...aşırı dinlenme moduna çok kaptırmamak...

...gerektiğini düşünüyorum. Aktif dinlenmeyi tercih etmek lazım.

Ruhuna iyi gelecek, seni başka şeylerle meşgul edecek,

...zihnini canlı tutacak uğraşlar.

Bu kitap okumak da olabilir yada seni geliştirecek...

...farklı bir şey bile olabilir sadece birazcık aktif olmak.

Gezmek de olabilir. Ne yapacaksın...

Ruhuna yeni şeyler alacaksın ama sen oturup bir köşede...

...kendi kendine kalırsan o tükenmişlik...

...seviyen belki bedensel yorgunluğun azalacak ama

...tükenmişlik seviyen artacak.

Hangi işi yapar yap yaptığın iş bir süre sonra rutinleşmeye başlayacak...

ve o rutinleşme moduna girdiğin zaman...

...ruhuna bir heyecan kalmama ihtimali yüksek.

İnsana heyecan hissettiren şey, birazcık motive eden şey bulmaca çözüyor gibi olmak.

Yani birazcık zorlanacaksın...

ve sonrasında zorluğu aşıp başarı göstereceksin...

ama hep aynı işi yaptığın zaman bu bulmaca çözüyormuş gibi hal kalkacak...

ve her şey otomatikleşmeye başlayacak...

ve sıkılacaksın. Ruhun sıkılacak. Ne yapacaksın peki?

Sonuçta her iş buna mahkum. Ben böyle durumlarda...

...kişisel bir arge alanı oluşturmak gerektiğini düşünüyorum.

Sana farklı gelecek, kendini geliştirebileceğin...

...zihnininde taze tutabilecek bir alan.

Farklı bir bunu akşam da yapabilirsin hafta sonu da yapabilirsin.

Kendine ayırdığın, kendini geliştirebileceğin bir iş alanı.

Bunu yaparsan hem uzun vadede...

...farklı kariyer yolları da açılabilir sana.

H...em de aynı zamanda zihnini farklı şeylerle meşgul ederek

...hep taze tutacaksın. O tükenmişlik döngüsüne girmen daha zor olacak.

Gün içinde 20 dakikalık molalar çok işe yarıyor.

Ben kendim de bunu uyguluyorum mesela seans aralarında.

Bir 10 dakika boşluk bile olduğu zaman bir 5 dakika kapının önüne çıkıp...

...mekan değiştirmek bana iyi geliyor.

Eğer ki senin işin şuna imkan sağlıyorsa...

...mesela 1-1,5 saat çalıştın bir 20 dakika hiç bir şey yapmadan sadece 2-3 parça dinlemek...

20 dakika sevdiğin bir romandan bir bölüm okumak...

20 dakika bir arkadaşınla çay kahve içmeye çıkmak...

...bunu günde 2-3 kere yaptığın zaman...

bir işi bitiriyorsun 20 dakika koyuyorsun böyle bir döngü halinde olduğun zaman...

...zihnin tam bir tükenme bıkma noktasına gelmeden...

Sen -ne yapıyor-sun araya farklı bir şey koyuyorsun..

ama bazı insanlar bir işi yapıyorlar ya...

...o iş bitmeden...

...o işin başından kalkamıyor.

Ama ne oluyor böyle olunca...

O iş bitince de diyor ki hemen bir sonrakine geçeyim...

ama zihin sonsuz enerjisi olan bir kaynak değil ki.

Arada onu da sulayacaksın.

Arada onu da nadasa bırakacaksın besleyeceksin.

Aralara böyle 20'şer dakikalar koymak sana çok iyi gelecek.

Bazen ne yaparsan yap...

...kendi başına çabalamanla...

...bu iş hayatındaki tükenmişlik sendromunu çözemezsin.

Çünkü senin elinde olan bir şey yoktur.

Sen elinden geldiğince hem kendini hem iş hayatını düzeltmeye çalışsan da...

...içinde bulunduğun işin koşulları buna çok izin vermez.

Bazen iş hayatındaki işin sahipleri, amirlerin,

senden gerçekleştirmen ya da yapman mümkün olmayan şeyler bekler.

Sen çırpınır durursun ya da elinden gelen her şeyi yaparsın...

ama onlar amirler patronlar bir türlü memnun olmaz.

Ve senin karakter yapın birazcık insanları memnun etme yönündeyse...

...sen çırpınmaya devam edersin.

Ama bir türlü de anlam veremezsin.

"Neden memnun edemiyorum onları?"

Halbuki bu seninle alakalı değildir.

Sen belki inanılmaz güzel bir çaba ortaya koyuyorsundur...

...ama onlar doymuyordur.

Ve bazen beraber çalıştığın insanlar...

...ortada bir tane sıkıntılı tip olsa bile...

...belki kıskançlığından...

...belki bambaşka kişisel bir kompleksinden dolayı...

...seninle uğraşabilir, sana takabilir...

ve sen kendince mücadele edersin.

5-6 ay uğraştın bazen olmaz...

Sen ne yaparsan yap olmaz...

Ne yapacaksın? Bir ömür orada savaşacak mısın?

Bazı insanlar, bazı danışanlarım...

...kişisel anlamda bunu bir çatışma -challenge- haline getiriyorlar.

"Ben kazanmalıyım" diye...

Bir bakmışsın 2-3 yıl içerisinde...

...o kadar çok travmatik şeye maruz kalıyor ki ...

...bence" Değer mi?" bunu sorması lazım insanın kendine.

Olmuyorsa olmuyordur.

Yeni alternatiflere de bakmak lazım.

Bence ideal olan...

...6 ay boyunca...

...bir insan bir iş yerinde...

...hep aynı şeyi düşünüyorsa, burada hep sıkıntılı hissediyorsa,

...yeni alternatifler arama zamanı gelmiştir.

Ama şunu da kesinlikle tavsiye etmiyorum...

...birden...

...çok aşırı durumlar olmadığı müddetçe...

...eğer katlanılabilinir seviyedeyse...

...hemen...

...iş bulmadan da ayrılmayı çok önermem.

Çünkü bu sefer çalışmadığın zaman maddi anlamdaki zorluklar da seni sıkıntıya sokabilir.

Gözün iş aramada olsun ama...

...birazcık da riskleri göz önüne al derim ben sana...

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan...

KENDİNE İYİ DAVRAN...

Görüşmek üzere...


Tükenmişlik Sendromu: Tükenmeden Harekete Geç!

Altı, yedi yaşlarında okula başlıyorsun.

İlkokul, ortaokul, lise...

Ve sonrasında çok yoğun hazırlanarak üniversite...

Üniversite sürecinden sonra

Yok sınavlardı yok stajlardı derken

Sonunda başarabilirsen iş hayatına atılıyorsun

Ve diyorsun ki"Oh! Rahatladım.

Artık işime giderim gelirim. Üretirim bir şeyler.

ve sonrasında maaşımı alırım, hayatımı sürdürürüm."

Ama bir süre sonra iş hayatı sana zulüm gibi gelmeye başlıyor.

Ruhunu bir karamsarlık kaplıyor

İşe giderken ayakların geri geri gitmeye başlıyor.

Diyorsun ki "Bu muydu?"

İşte bu noktada ruhunu sarmalayan şey tükenmişlik sendromu oluyor.

Bu kadar çok insanın çalıştığı zaman diliminde

En sık karşılaştığımız problem -iş hayatıyla ilgili- Tükenmişlik Sedromu

Tükenmişlik sendromu bir çeşit depresyon aslında ama

İş kaynaklı bir depresyon.

Bu videoda sana Tükenmişlik Sendromundan bahsetmek istiyorum.

Ve bu problemle, bu sendromla nasıl baş edebilirsin bu konuda bir kaç önerim olacak sana

Şimdi Tükenmişlik Sendromu diyoruz ama herkesin tükenmişliğinin sebebi biraz farklı

Senin tükenmişliğinin arkasında ne olduğunu anlaman

Bu problemin üstesinden gelebilmen için çok ama çok önemli.

Şimdi bazısı, işi basit geldiği için tükenir.

Bazısı beraber çalıştığı insanlarla zorlandığı için -anlaşamadığı için zorlanır, tükenir.-

Ya da onlar tarafından mobinge maruz kaldığı için tükenir.

Bazı insanlar amirlerinin kendisinden başaramayacağı kadar yüksek beklentiler içinde olması sebebiyle tükenir.

Bazısı arka plandaki ailevi sebeplerden dolayı işe kendisini veremez de tükenir.

İşte senin tükenmişliğinin sebebi ne?

Hangi durumlarda, günün hangi anında kendini ekstra tükenmiş hissediyorsun?

Kaygılı ya da depresif hissediyosun.

Bunları bir fark edebilmen senin tükenmişliğinin arkasındaki sebebi anlamanı kolaylaştırıcaktır.

Uzun zamandır iş hayatında ki tükenmişlik sendromu vakalarıyla çalışıyorum.

Ve bu karşılaştığım vakalarda dikkatimi çeken çok önemli bir özellik var.

Eğer ki iş hayatında hayır diyemeyen insanlardansan

Çok kolay tükeniyorsun ve tükenmişlik sendromu noktasına geliyorsun.

Şimdi iş hayatında sana özel olmamakla beraber herkes birbirinden bir şeyler istiyor.

Şunu da yap, şunu da ekle, şuraya da git...

Ve sen bu istenilen her şeyi çok ciddiye alırsan...

...hepsini yapmaya çalışırsan...

...herkes diyecek ki "Aaa! Beyhan her şeyi yapıyor."

Ve dolaylı olarak ne olacak biliyor musun?

Senden daha fazla şey istemek durumunda kalacaklar.

Çünkü sen onların isteklerini karşılıyorsun.

Beyhan var Ahmet var.

Ahmet birazcık seçiyor işleri.

Hayır diyor, sınır koyuyor.

Ondan diyecekler ki Ahmet'e gerek yok.

Beyhan'a kitleyelim bu işi.

Ve sen bir bakacaksın ki asıl yapman gereken işin yanında bir sürü angarya iş almışsın.

Ve böyle bir durumda asıl işine odaklanamadan o küçük küçük şeyler senin zihninde...

...küçük küçük lekeler oluşturmaya başlayacak. Enerjini veremeyeceksin.

Akşam her daim aranacaksın, her daim mailleri cevaplaman... ...istenecek .Böyle bir durumda ister istemez...

...tükenmen çok normal. Senin yerinde ben olsam...

...bu şekilde ...

...hayır diyemeyen bir insan olarak ben de...

...çok kısa bir süre sonra tükenirdim. Şimdi eğer ki ""hayır demeyi... ...bilmiyorsan ilk iş olarak "hayır"...

...demeyi öğreneceksin.Sınır çizeceksin ve senden...

...her istenilen şeyi her zaman yapmayacaksın.

Ne olacak biliyor musun bir sıralamaya koyacaksın.

Önemli olanları yapacaksın ve gereksiz olanları da ayıracaksın.

O gereksiz olanları belki zamanın kalırsa ...

...asıl işinden o zaman ilgilene bilirsin. Sana sorsam "En çok...

...inananı olan din hangisidir?" diye.

Belki Hristiyanlık belki Müslümanlık belki Yahudilik...

...bilmiyorum rakamları ama şunu net olarak...

...söyleyebilirim bu üçü değil aslında en çok inananı olan din...

"İş dini". Artık öyle bir noktaya geldik ki işi...

...kutsallaştırmış vaziyetteyiz. İnsanlar iş...

...hayatında sorunlu insan, çalışmayan insan,

ya da aforoz edilme korkusundan dolayı...

...iş hayatını o kadar kutsallaştırıyorlar ki...

...aman yöneticilerimin takdirini kazanmalıyım aman hata yapmamalıyım. Böyle olunca ister istemez ufacık bir hata...

...sende çok büyük bir duygusal buhrana neden olabiliyor.

Şunu düşün büyük bir şirkette çalışıyorsan...

...uzaklarda bir yerde bir patron var. Hayatı boyunca...

...senin ismini dahi bilmeyecek belki.

Ya da sen onunla karşılaşmayacaksın bile

sen çalışacaksın, sen de para kazanacaksın ona da para kazandıracaksın.

Olay bu. Aslında para kazanıyorsun ya...

...dünyayı da çok da büyük değişimler

yapmıyorsun. Geçiniyorsun gidiyorsun. Ekmek parası.

Ama bunu böyle bir dinmiş gibi...

...algıladığın zaman o hata yapma korkusu... ...sende ciddi buhranlara sebep olabilir.

Dediğim gibi böyle çok yoğun hata yapma korkusu hissettiğin zaman...

...aforoz edilmiş gibi iş hayatından hissettiğin zaman...

...bunu hatırlaman lazım çok da büyük bir şey yok.

İş bir din değil bunu hatırlamakta fayda var.

İnsan kendisini tükenmiş hissetmeye başladığı zaman...

...daha fazla içe kapanmaya başlıyor.

Eve gittiği zaman hemen dinlenme moduna geçmek,

...telefonla, internetle...

...çok fazla vakit geçirmek, durmadan televizyon izlemek...

...dizi izlemek ya da durmadan uyumak,

...erkenden uyumak,

...hafta sonu uyumak

...hiç harekete geçmemek. Böyle bir durumda kendini birazcık iyi hissedebilirsin.

Dinleniyorum. Ama şöyle bir şey var...

...o tükenmişlik

modu...o tükenmişlik seviyen daha da artmaya başlar...

...çünkü ruhuna yeni bir şey girmez. Ne yapıyorsun?

Eve geliyorsun, yatıyorsun bir bakıyorsun ki...

...uyanık kaldığın zamanların %95'ini...

...iş hayatında geçiriyorsun.

Ruhuna yeni bir nefes taze bir şey girmiyor.

Ne yapacağız peki? Ben bu pinekleme modunu...

...aşırı dinlenme moduna çok kaptırmamak...

...gerektiğini düşünüyorum. Aktif dinlenmeyi tercih etmek lazım.

Ruhuna iyi gelecek, seni başka şeylerle meşgul edecek,

...zihnini canlı tutacak uğraşlar.

Bu kitap okumak da olabilir yada seni geliştirecek...

...farklı bir şey bile olabilir sadece birazcık aktif olmak.

Gezmek de olabilir. Ne yapacaksın...

Ruhuna yeni şeyler alacaksın ama sen oturup bir köşede...

...kendi kendine kalırsan o tükenmişlik...

...seviyen belki bedensel yorgunluğun azalacak ama

...tükenmişlik seviyen artacak.

Hangi işi yapar yap yaptığın iş bir süre sonra rutinleşmeye başlayacak...

ve o rutinleşme moduna girdiğin zaman...

...ruhuna bir heyecan kalmama ihtimali yüksek.

İnsana heyecan hissettiren şey, birazcık motive eden şey bulmaca çözüyor gibi olmak.

Yani birazcık zorlanacaksın...

ve sonrasında zorluğu aşıp başarı göstereceksin...

ama hep aynı işi yaptığın zaman bu bulmaca çözüyormuş gibi hal kalkacak...

ve her şey otomatikleşmeye başlayacak...

ve sıkılacaksın. Ruhun sıkılacak. Ne yapacaksın peki?

Sonuçta her iş buna mahkum. Ben böyle durumlarda...

...kişisel bir arge alanı oluşturmak gerektiğini düşünüyorum.

Sana farklı gelecek, kendini geliştirebileceğin...

...zihnininde taze tutabilecek bir alan.

Farklı bir bunu akşam da yapabilirsin hafta sonu da yapabilirsin.

Kendine ayırdığın, kendini geliştirebileceğin bir iş alanı.

Bunu yaparsan hem uzun vadede...

...farklı kariyer yolları da açılabilir sana.

H...em de aynı zamanda zihnini farklı şeylerle meşgul ederek

...hep taze tutacaksın. O tükenmişlik döngüsüne girmen daha zor olacak.

Gün içinde 20 dakikalık molalar çok işe yarıyor.

Ben kendim de bunu uyguluyorum mesela seans aralarında.

Bir 10 dakika boşluk bile olduğu zaman bir 5 dakika kapının önüne çıkıp...

...mekan değiştirmek bana iyi geliyor.

Eğer ki senin işin şuna imkan sağlıyorsa...

...mesela 1-1,5 saat çalıştın bir 20 dakika hiç bir şey yapmadan sadece 2-3 parça dinlemek...

20 dakika sevdiğin bir romandan bir bölüm okumak...

20 dakika bir arkadaşınla çay kahve içmeye çıkmak...

...bunu günde 2-3 kere yaptığın zaman...

bir işi bitiriyorsun 20 dakika koyuyorsun böyle bir döngü halinde olduğun zaman...

...zihnin tam bir tükenme bıkma noktasına gelmeden...

Sen -ne yapıyor-sun araya farklı bir şey koyuyorsun..

ama bazı insanlar bir işi yapıyorlar ya...

...o iş bitmeden...

...o işin başından kalkamıyor.

Ama ne oluyor böyle olunca...

O iş bitince de diyor ki hemen bir sonrakine geçeyim...

ama zihin sonsuz enerjisi olan bir kaynak değil ki.

Arada onu da sulayacaksın.

Arada onu da nadasa bırakacaksın besleyeceksin.

Aralara böyle 20'şer dakikalar koymak sana çok iyi gelecek.

Bazen ne yaparsan yap...

...kendi başına çabalamanla...

...bu iş hayatındaki tükenmişlik sendromunu çözemezsin.

Çünkü senin elinde olan bir şey yoktur.

Sen elinden geldiğince hem kendini hem iş hayatını düzeltmeye çalışsan da...

...içinde bulunduğun işin koşulları buna çok izin vermez.

Bazen iş hayatındaki işin sahipleri, amirlerin,

senden gerçekleştirmen ya da yapman mümkün olmayan şeyler bekler.

Sen çırpınır durursun ya da elinden gelen her şeyi yaparsın...

ama onlar amirler patronlar bir türlü memnun olmaz.

Ve senin karakter yapın birazcık insanları memnun etme yönündeyse...

...sen çırpınmaya devam edersin.

Ama bir türlü de anlam veremezsin.

"Neden memnun edemiyorum onları?"

Halbuki bu seninle alakalı değildir.

Sen belki inanılmaz güzel bir çaba ortaya koyuyorsundur...

...ama onlar doymuyordur.

Ve bazen beraber çalıştığın insanlar...

...ortada bir tane sıkıntılı tip olsa bile...

...belki kıskançlığından...

...belki bambaşka kişisel bir kompleksinden dolayı...

...seninle uğraşabilir, sana takabilir...

ve sen kendince mücadele edersin.

5-6 ay uğraştın bazen olmaz...

Sen ne yaparsan yap olmaz...

Ne yapacaksın? Bir ömür orada savaşacak mısın?

Bazı insanlar, bazı danışanlarım...

...kişisel anlamda bunu bir çatışma -challenge- haline getiriyorlar.

"Ben kazanmalıyım" diye...

Bir bakmışsın 2-3 yıl içerisinde...

...o kadar çok travmatik şeye maruz kalıyor ki ...

...bence" Değer mi?" bunu sorması lazım insanın kendine.

Olmuyorsa olmuyordur.

Yeni alternatiflere de bakmak lazım.

Bence ideal olan...

...6 ay boyunca...

...bir insan bir iş yerinde...

...hep aynı şeyi düşünüyorsa, burada hep sıkıntılı hissediyorsa,

...yeni alternatifler arama zamanı gelmiştir.

Ama şunu da kesinlikle tavsiye etmiyorum...

...birden...

...çok aşırı durumlar olmadığı müddetçe...

...eğer katlanılabilinir seviyedeyse...

...hemen...

...iş bulmadan da ayrılmayı çok önermem.

Çünkü bu sefer çalışmadığın zaman maddi anlamdaki zorluklar da seni sıkıntıya sokabilir.

Gözün iş aramada olsun ama...

...birazcık da riskleri göz önüne al derim ben sana...

Beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan...

KENDİNE İYİ DAVRAN...

Görüşmek üzere...