×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: cookie policy.


image

Beyhan Budak, Güçlü İnsanların 5 Özelliği

Güçlü İnsanların 5 Özelliği

Şu hayatta hepimiz kendimize

bir alan kapmaya bir yer yaratmaya çalışıyoruz

ve bu

çalışma emek verme sürecinde birçok zorluklarla karşılaşıyoruz.

Hepimizin karşılaştığı zorluklar bence birbirinden farklı

ama herkesin yaşadığı sıkıntı kendisine göre zor olabilir.

Ve bu zorluklar karşısında güçlü olmak gerekebiliyor. Esnek olmak gerekebiliyor. Bazen, insan

diyor ki ya beceremiyorum gücüm yetmiyor gibi düşünebiliyor.

Ben bu videoda seni daha güçlü yapabilecek

seni hayata karşı daha dirençli yapabilecek

bazı kişisel ve davranışsal özelliklerden bahsetmek istiyorum sana.

Bana göre güçlü insanın en temel özelliği

hata yapmaktan ve denemekten korkmaması olmalıdır.

Şimdi

hata yapmaktan korkarsan, denemekten korkarsan

hiçbir şeyi başaramazsın ki.

Hiç birşeyi ortaya koyamazsın.Yani bu

en temel birinci aşama. Bunu yapamazsan güçlü

olmanın da bir özelliği yok zaten sana bir faydası olmayacak.

Çünkü sana sunulanla yetineceksin. Ufacık bir alan veriliyor sana ve o alan diyosun ki

ya çıkamam ben burdan.

evet bu bir tercih olsaydı ben saygı duyardım senin o alandan çıkmama durumuna, derdin ki arkadaşım ben keşfettim dışarıyı da keşfettim ama hoşuma gitmedi. Ben bu küçük alanda kendi kendime

yetmek istiyorum deseydin saygı duyardım. Ama,

sen o küçük alana kendini mahkum gibi hissediyorsan

ve çıkmaktan korkuyorsan hata yapmaktan korkuyorsan, denemekten korkuyorsan bence yazık ediyorsun kendine.

Şimdi hata yapma korkusunun arkasından şöyle bir düşünce var ''Ya bir şeyi yaparsam en iyi şekliyle yapmam lazım '' diye. Ne yapıyorsun

etrafındaki insanlara bakıyorsun ve diyosun ki: "Herkes güzel şeyler ortaya koymuş. Herkes, hata yapmamış gibi geliyor sana. Çünkü şöyle bir şey var "Algıda Seçicilik" dediğimiz bir olay var. Ve bunu böyle pazarlama olayı da diyebiliriz aslında. Ne yapıyor insanlar

başarıyı ortaya koyuyorlar. Daha önce yetmiş kere

seksen kere hata yaptılar kimse bahsetmiyor. Bahsetme ihtiyacı duymuyor. Ve sen,

buna aldanıyorsun. Zannediyorsun ki adam ilk defa

denedi ve başardı. Halbuki arkasında

ciddi başarısızlıklar vardır her başarının arka planında.

Sen de

hata yapmaktan korkmayacaksın,gelişmenin tek yolu ilerlemenin, güçlü olmanın

bence en temel ve tek yolu aslında denemek,hata yapmak. Hiç korkma, hata yap.

11 yıldır, net olarak 11 yıldır çalışıyorum.

Üniversite döneminde de birçok staj yaptım.Bunlara da bu 11 yılı ekleyebiliriz.

Birçok özel kurumla çalıştım

kamuda çok uzun süre çalıştım.Ve şunu farkettim

ne iş yaparsan yap ,hangi alanda

çalışıyorsan çalış çok önemli bir kural var

insanlarla ilişkin iyi olmalı.

Eğer insanlar ilişkin iyi değilse sen ortaya ne kadar güzel şeyler koyarsan koy,

ne kadar başarılı olursan ol

o ortaya koyduğun güzel ve iyi olan şeyler yeterince farkedilmiyor. Şimdi bir de şöyle bir şey var diyelim ki hepimiz başarılı olmak istiyoruz.

Hepimiz bir şekilde etrafımıza biz ilgi gösteren, yaptığımıza değer veren

insanlar olsun istiyoruz.

İnsanlar,en iyiyi seçmiyorlar böyle durumda.

Daha iyi anlaştığı,daha çok sevdiği insanların

ortaya koyduğu şeyi tercih etme eğiliminde oluyorlar.

Malesef ki günümüzde şöyle bir durum var, sen ne kadar güzel bir şey yaparsan yap eğer bunu yeterince iyi pazarlayamıyorsan insanlar senin o ortaya güzel şeyi de farketmiyorlar.Ve sen kendi kendine soruyorsun

ya diyorsun ben hatayı nerede yaptım?

Her şeyi tamam gibi.İşimde çok iyiyim,

Ortaya koyduğum çalışmalar ürünler,emekler çok güzel.

Ama bir türlü fark edilmiyorum.

Sorun nerde? Bence iletişimde olabilir.

Kendini bir kontrol etmelisin. Ne var ?

Eksikler var mı iletişimde ?

O iletişim anlamında kullandığımız bir tabir var : Sempatik Kanal diye.

İnsanlarla ilişkin ne kadar iyi olursa

hayatta da o kadar hem güçlü bir duruşun olur hem de

daha çok başarılı olursun.

Çöpçü de olsan ya da örnek veriyorum

apartman görevlisi de olsan ne iş yapıyorsan yap

bir bakmışsın insanlarla ilişkin iyiyse

herkes seni tercih ediyor.

Herkes seni görmek istiyor herkes seninle iş yapmak istiyor Bu sebeble güçlü bir insanın

olmazsa olmaz özelliklerinden birisi de

iletişim becerilerinin çok iyi olması.

Bana sorsalardı günümüzde en çok

karşılaştığın psikolojik problem nedir diye, kesinlikle "Kaygı" derdim.Kaygı, o kadar fazlalaştı ki...

Neredeyse birçok insanda

o günlük hayatında o kaygıdan dolayı

ciddi problemler yaşıyor insanlar.

Bundan 60-70 sene öncesine oranla

10 kat 20 kat daha fazla kaygı yaşıyoruz.

Çünkü aslında,eskiden daha somut işlerle uğraşırken insanlar,

günümüz insanı,daha soyut işlerle

daha karmaşık süreçleri yönetmeye çalışıyor.Ele avuca gelen

şeyler değil,belki de hemen sonucunu

göreceği şeylerle uğraşmıyor.Eskiye oranla

hayatta çok daha fazla risk var. Bu da ister istemez

bir belirsizlik ortamı yaratıyor.Ve, belirsizlik

çoğu zaman kaygıya neden olur.Şimdi,güçlü

olmaya çalışıyorsun bu modern zaman içerisinde

Ama çok yoruluyorsun çünkü çok fazla değişken var

çok fazla kaygı var.Sanki sırtında bir sürü

çuvalla geziyorsun,50 kg-100 kg.Ceplerin taşlarla dolmuş,

adım atarken bile çok zorlanıyorsun.

Ne yapacaksın ? Ben bakıyorum insanlara,bu kaygı

öyle bir hale geliyor ki insanlar tükeniyor artık.

Ve tükenmişlik, ne yapıyor biliyor musun ?

Normal hayattan alman gereken keyfi almanı engel

olmakla beraber eğer çok zeki bir adamsın

çok yaratıcı bir kadınsın

ortaya yeni bir şey koyamıyorsun. Kafa çalışmamaya başlıyor

Çünkü çok yorgunsun,ne yapacaksın peki?

Bana göre güçlü insan,

her zaman arka bahçesi olan insandır.

Arka bahçeden kasttettiğim şey ne?

bir amaç için uğraşıyorsun ya,bir kazanç için bir ödül için

uğraştığın bir alan var, bir de bir ödül için

uğraşmadığın serbest çalıştığın bir alan olması lazım.

Mesela ben evin bir köşesinde tahtalarla uğraşıyorum

bir ara mesela ahşaptan saksı yapmıştım. Fotoğraf çekiyorum kendim.

Hatta bir arkadaşım dedi ki bak, çekiyorsun bu fotoğrafları

güzel de bir şey çıkıyor ortaya,bundan para kazanmaya

ne dersin? Yarışmalara gönderelim

üç beş yolumuzu buluruz,bende dedim ki: ya zaten benim para kazandığım koşturduğum bir işim var,ben bunu

kafa dağıtmak için yapıyorum,buradan bir gelir beklentim de yok

eğer ben bunu da bir gelir ve kazanç amacıyla yaparsam

bu da benim için bir iş olacak.

Arka bahçede yapılacak şeylerin

bir maddi kazancı,bir hedefi olmaması lazım bence.

Tamamen kafayı dağıtmak keyif odaklı bir şey.

Bu benim için fotoğraf,senin için arkadaşlarınla buluşmak halısaha maçı yapmak ya da

oturup anlamsızca saatlerce yürüş yapmak bile olabilir. Sen keşfedeceksin arka bahçeni.

Eğer,bir arka bahçen yoksa

o hayatın seni çok fırtınalı zamanlarında

rüzgara karşı koruyacak bir alanın da olmayacak demektir.

Çok yorulursun,benden söylemesi.

Geçenlerde instagram'da bir yazı paylaştım

tam olarak şöyleydi: hayallerine aşık olmalısın ama

eğer karşılık bulamıyorsan vazgeçmeyi de bilmelisin gibi.

Birçok insan,bu yazıyı bu düşünceyi çok beğendi.

Ama tahmin ettiğimden çok daha fazla karşı bir tepki aldım

Şöyle diyordu insanlar: "Ya insan hayalinden vazgeçer mi,insan nasıl bırakır ? "

Sanırım bu arkadaşlarımız beni yanlış anladı,ben şöyle düşünüyorum

Güçlü bir insan,akıllı bir insansan eğer şöyle düşün:

Bir şey,bir hedefin bir hayalin için çok fazla uğraşıyorsun

Her yöntemi deniyorsun,elinden bütün çabayı sarf ediyorsun

Ama yine de olmuyor,ne yapacaksın ?

Şimdi şundan emin misin,ilk başta şunu bir soralım kendi kendimize

Elinden gelen her şeyi yaptın mı?

ama buna rağmen olmuyor mu hala?

Şansızlıklar,talihsizlikler üst üste geliyor

ve bir şekilde o hayaline ulaşamıyor musun ?

acaba yönteminde,stratejinde ya da belki vizyonunda bir hata olabilir mi ? ya da belki

ne kadar uğraşırsan uğraş o hayaline ulaşamayacaksın,ne yapacağız bunu ?

bir şekilde takıntılı,saplantılı bir aşk gibi

onun peşinden durmadan ömrümüzü mü heba edeceğiz ?

Şöyle düşün sınavda bir soruya takılıyorsun, hırs yapıyorsun

gurur yapıyorsun,o soruyu çözeceğim diye sınavı bitirip atıyorsun çöpe.

Bu mu yani?

Benim kasttettiğim şey tam olarak bu.

Eğer eminsen elinden gelen şeyi

çabayı gösterdiğine,çok uğraştığına ve yine de

olmuyorsa...Zaman da geçti

Zaman da geçiyor hala.O zaman bırakmayı bilmelisin.

Bence akıllı insanlar, bence güçlü insanlar

hayallerini takıntı haline getirmezler.

Uğraşırlar,uğraşırlar oluyorsa tamam

olmuyorsa,yeni belki revize edilmiş

bir hayalle bir önceki halinin revize edilmiş

halini ya da yepyeni bir hayalle hedefle yola çıkar

takıntı yapma hayallerine.

Bazı çalışmalar yapıyorlar gelecekteki insanın sahip olması gereken becerilerle ilgili

burada benim dikkatimi çeken bir özellik oldu "bilişsel esneklik becerisi" diye bunu aslında en basit haliyle

esnek düşünebilme becerisi olarak tanımlayabiliriz.Peki,

bu neden önemli ? Şimdi bana göre güçlü

bir insanda olması gereken özelliklerden birisi de bu.

Bir insan esnek düşünebilmeli,şimdi

belirli koşullarda çok başarılı olabilirsin,nedir?

şu şabanın bir filmi vardı ya,sadece arabada

gidiyor ve dolmuşta belirli koşullarda

at yarışı yanlış hatırlamıyorsam tahmin yapıyor ve hep

o koşul olursa doğru tahmin yapıyor.

hatırlayanlar var mı,belki sonrasında yorumlar kısmında

o sahneye ilişkin bir link verebilirsiniz,ben bakmadım ama

sanırım siz bu konuda bana yardımcı olabilirsiniz.

Şimdi,ben esnek düşünebilme becerisini

buna benzetiyorum tam olarak.

Eğer,hayat sana belirli koşullar sunuyor ve o koşulda tam olarak başarılı olabiliyorsan tamam güzel bir şey bu ama

hayat her zaman o koşulları sunmayacaktır sana.

Bazen,

istediğinin tam tersi şekilde de çalışmak zorunda kalabilirsin. Hava çok kötüyken

çalışmak zorunda kalabilirsin,moralin çok bozukken

ailevi sorunların varken ya da işinde bir kriz varken

çalışmak zorunda olabilirsin. Ne yapacaksın?

ya ben bir tek o koşulda çalışırım diye bırakacak mısın kendini ?

Esnek olabilmelisin,bu aslında biraz daha

farklı düşünebilme ile de alakalı.

Yani, her koşulda kendi çözüm yolunu arayabilen insan.

Ben,zihnin bu yönünün biraz kas gibi

olduğunu aslında bir çok özelliğimiz böyle, bu da böyle bence

bir kas gibi,ne kadar çok kullanırsan

ne kadar çok kendini biraz esnek düşünebilmeye zorlarsan bu becerin de öyle gelişiyor.

O yüzden güçlü bir insanda olması gereken özelliklerden

birisi de esnek düşünebilme becerisidir.

Son olarak bir şeyden daha bahsetmek istiyorum bunu bonus olarak düşünebilirsin.

Şimdi, ben mümkün mertebe kendimi geliştirmeye çalışıyorum

çok fazla okuyorum

çok fazla insanla tanışıyorum işimin gereği,

bazen bulunduğum ortam gereği ve hepsinden faydalandığımı düşünüyorum.

Ama,

dış ortamda bir kitaptan bir insandan

öğrendiğim bir fikri,bir görüşü

birebir "tamam bu doğrudur" diye kafama yerleştirmiyorum.

Senden de ricam ben olurum, başka birisi olur,başka bir Youtube kanalı olur ya da

tanıştığın bir insan,okuduğun bir kitap olabilir,

okuduğun duyduğun her şeyi tamamen doğrudur deyip

zihnine atma.Önce bir düşün,önce bir eleştir.Onu bir kafanda evir çevir.

Öyle olunca,hem zihnini daha çok çalıştırmış olacaksın

hem de biraz eleştirel düşünmüş olacaksın.

Benim söylediğim şeyler: evet,çoğu

bir bilimsel temele dayanıyor ama bunun içinde

kişisel tecrübelerim,deneyimlerim subjektif bir taraf da var.

Sende bunu hesaba katarak

birebir,doğruymuş gibi düşünme.

İçinde sindir,öyle karar ver. beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, kendine çok

iyi davran,görüşmek üzere


Güçlü İnsanların 5 Özelliği 5 Characteristics of Powerful People

Şu hayatta hepimiz kendimize

bir alan kapmaya bir yer yaratmaya çalışıyoruz

ve bu

çalışma emek verme sürecinde birçok zorluklarla karşılaşıyoruz.

Hepimizin karşılaştığı zorluklar bence birbirinden farklı

ama herkesin yaşadığı sıkıntı kendisine göre zor olabilir.

Ve bu zorluklar karşısında güçlü olmak gerekebiliyor. Esnek olmak gerekebiliyor. Bazen, insan

diyor ki ya beceremiyorum gücüm yetmiyor gibi düşünebiliyor.

Ben bu videoda seni daha güçlü yapabilecek

seni hayata karşı daha dirençli yapabilecek

bazı kişisel ve davranışsal özelliklerden bahsetmek istiyorum sana.

Bana göre güçlü insanın en temel özelliği

hata yapmaktan ve denemekten korkmaması olmalıdır.

Şimdi

hata yapmaktan korkarsan, denemekten korkarsan

hiçbir şeyi başaramazsın ki.

Hiç birşeyi ortaya koyamazsın.Yani bu

en temel birinci aşama. Bunu yapamazsan güçlü

olmanın da bir özelliği yok zaten sana bir faydası olmayacak.

Çünkü sana sunulanla yetineceksin. Ufacık bir alan veriliyor sana ve o alan diyosun ki

ya çıkamam ben burdan.

evet bu bir tercih olsaydı ben saygı duyardım senin o alandan çıkmama durumuna, derdin ki arkadaşım ben keşfettim dışarıyı da keşfettim ama hoşuma gitmedi. Ben bu küçük alanda kendi kendime

yetmek istiyorum deseydin saygı duyardım. Ama,

sen o küçük alana kendini mahkum gibi hissediyorsan

ve çıkmaktan korkuyorsan hata yapmaktan korkuyorsan, denemekten korkuyorsan bence yazık ediyorsun kendine.

Şimdi hata yapma korkusunun arkasından şöyle bir düşünce var ''Ya bir şeyi yaparsam en iyi şekliyle yapmam lazım '' diye. Ne yapıyorsun

etrafındaki insanlara bakıyorsun ve diyosun ki: "Herkes güzel şeyler ortaya koymuş. Herkes, hata yapmamış gibi geliyor sana. Çünkü şöyle bir şey var "Algıda Seçicilik" dediğimiz bir olay var. Ve bunu böyle pazarlama olayı da diyebiliriz aslında. Ne yapıyor insanlar

başarıyı ortaya koyuyorlar. Daha önce yetmiş kere

seksen kere hata yaptılar kimse bahsetmiyor. Bahsetme ihtiyacı duymuyor. Ve sen,

buna aldanıyorsun. Zannediyorsun ki adam ilk defa

denedi ve başardı. Halbuki arkasında

ciddi başarısızlıklar vardır her başarının arka planında.

Sen de

hata yapmaktan korkmayacaksın,gelişmenin tek yolu ilerlemenin, güçlü olmanın

bence en temel ve tek yolu aslında denemek,hata yapmak. Hiç korkma, hata yap.

11 yıldır, net olarak 11 yıldır çalışıyorum.

Üniversite döneminde de birçok staj yaptım.Bunlara da bu 11 yılı ekleyebiliriz.

Birçok özel kurumla çalıştım

kamuda çok uzun süre çalıştım.Ve şunu farkettim

ne iş yaparsan yap ,hangi alanda

çalışıyorsan çalış çok önemli bir kural var

insanlarla ilişkin iyi olmalı.

Eğer insanlar ilişkin iyi değilse sen ortaya ne kadar güzel şeyler koyarsan koy,

ne kadar başarılı olursan ol

o ortaya koyduğun güzel ve iyi olan şeyler yeterince farkedilmiyor. Şimdi bir de şöyle bir şey var diyelim ki hepimiz başarılı olmak istiyoruz.

Hepimiz bir şekilde etrafımıza biz ilgi gösteren, yaptığımıza değer veren

insanlar olsun istiyoruz.

İnsanlar,en iyiyi seçmiyorlar böyle durumda.

Daha iyi anlaştığı,daha çok sevdiği insanların

ortaya koyduğu şeyi tercih etme eğiliminde oluyorlar.

Malesef ki günümüzde şöyle bir durum var, sen ne kadar güzel bir şey yaparsan yap eğer bunu yeterince iyi pazarlayamıyorsan insanlar senin o ortaya güzel şeyi de farketmiyorlar.Ve sen kendi kendine soruyorsun

ya diyorsun ben hatayı nerede yaptım?

Her şeyi tamam gibi.İşimde çok iyiyim,

Ortaya koyduğum çalışmalar ürünler,emekler çok güzel.

Ama bir türlü fark edilmiyorum.

Sorun nerde? Bence iletişimde olabilir.

Kendini bir kontrol etmelisin. Ne var ?

Eksikler var mı iletişimde ?

O iletişim anlamında kullandığımız bir tabir var : Sempatik Kanal diye.

İnsanlarla ilişkin ne kadar iyi olursa

hayatta da o kadar hem güçlü bir duruşun olur hem de

daha çok başarılı olursun.

Çöpçü de olsan ya da örnek veriyorum

apartman görevlisi de olsan ne iş yapıyorsan yap

bir bakmışsın insanlarla ilişkin iyiyse

herkes seni tercih ediyor.

Herkes seni görmek istiyor herkes seninle iş yapmak istiyor Bu sebeble güçlü bir insanın

olmazsa olmaz özelliklerinden birisi de

iletişim becerilerinin çok iyi olması.

Bana sorsalardı günümüzde en çok

karşılaştığın psikolojik problem nedir diye, kesinlikle "Kaygı" derdim.Kaygı, o kadar fazlalaştı ki...

Neredeyse birçok insanda

o günlük hayatında o kaygıdan dolayı

ciddi problemler yaşıyor insanlar.

Bundan 60-70 sene öncesine oranla

10 kat 20 kat daha fazla kaygı yaşıyoruz.

Çünkü aslında,eskiden daha somut işlerle uğraşırken insanlar,

günümüz insanı,daha soyut işlerle

daha karmaşık süreçleri yönetmeye çalışıyor.Ele avuca gelen

şeyler değil,belki de hemen sonucunu

göreceği şeylerle uğraşmıyor.Eskiye oranla

hayatta çok daha fazla risk var. Bu da ister istemez

bir belirsizlik ortamı yaratıyor.Ve, belirsizlik

çoğu zaman kaygıya neden olur.Şimdi,güçlü

olmaya çalışıyorsun bu modern zaman içerisinde

Ama çok yoruluyorsun çünkü çok fazla değişken var

çok fazla kaygı var.Sanki sırtında bir sürü

çuvalla geziyorsun,50 kg-100 kg.Ceplerin taşlarla dolmuş,

adım atarken bile çok zorlanıyorsun.

Ne yapacaksın ? Ben bakıyorum insanlara,bu kaygı

öyle bir hale geliyor ki insanlar tükeniyor artık.

Ve tükenmişlik, ne yapıyor biliyor musun ?

Normal hayattan alman gereken keyfi almanı engel

olmakla beraber eğer çok zeki bir adamsın

çok yaratıcı bir kadınsın

ortaya yeni bir şey koyamıyorsun. Kafa çalışmamaya başlıyor

Çünkü çok yorgunsun,ne yapacaksın peki?

Bana göre güçlü insan,

her zaman arka bahçesi olan insandır.

Arka bahçeden kasttettiğim şey ne?

bir amaç için uğraşıyorsun ya,bir kazanç için bir ödül için

uğraştığın bir alan var, bir de bir ödül için

uğraşmadığın serbest çalıştığın bir alan olması lazım.

Mesela ben evin bir köşesinde tahtalarla uğraşıyorum

bir ara mesela ahşaptan saksı yapmıştım. Fotoğraf çekiyorum kendim.

Hatta bir arkadaşım dedi ki bak, çekiyorsun bu fotoğrafları

güzel de bir şey çıkıyor ortaya,bundan para kazanmaya

ne dersin? Yarışmalara gönderelim

üç beş yolumuzu buluruz,bende dedim ki: ya zaten benim para kazandığım koşturduğum bir işim var,ben bunu

kafa dağıtmak için yapıyorum,buradan bir gelir beklentim de yok

eğer ben bunu da bir gelir ve kazanç amacıyla yaparsam

bu da benim için bir iş olacak.

Arka bahçede yapılacak şeylerin

bir maddi kazancı,bir hedefi olmaması lazım bence.

Tamamen kafayı dağıtmak keyif odaklı bir şey.

Bu benim için fotoğraf,senin için arkadaşlarınla buluşmak halısaha maçı yapmak ya da

oturup anlamsızca saatlerce yürüş yapmak bile olabilir. Sen keşfedeceksin arka bahçeni.

Eğer,bir arka bahçen yoksa

o hayatın seni çok fırtınalı zamanlarında

rüzgara karşı koruyacak bir alanın da olmayacak demektir.

Çok yorulursun,benden söylemesi.

Geçenlerde instagram'da bir yazı paylaştım

tam olarak şöyleydi: hayallerine aşık olmalısın ama

eğer karşılık bulamıyorsan vazgeçmeyi de bilmelisin gibi.

Birçok insan,bu yazıyı bu düşünceyi çok beğendi.

Ama tahmin ettiğimden çok daha fazla karşı bir tepki aldım

Şöyle diyordu insanlar: "Ya insan hayalinden vazgeçer mi,insan nasıl bırakır ? "

Sanırım bu arkadaşlarımız beni yanlış anladı,ben şöyle düşünüyorum

Güçlü bir insan,akıllı bir insansan eğer şöyle düşün:

Bir şey,bir hedefin bir hayalin için çok fazla uğraşıyorsun

Her yöntemi deniyorsun,elinden bütün çabayı sarf ediyorsun

Ama yine de olmuyor,ne yapacaksın ?

Şimdi şundan emin misin,ilk başta şunu bir soralım kendi kendimize

Elinden gelen her şeyi yaptın mı?

ama buna rağmen olmuyor mu hala?

Şansızlıklar,talihsizlikler üst üste geliyor

ve bir şekilde o hayaline ulaşamıyor musun ?

acaba yönteminde,stratejinde ya da belki vizyonunda bir hata olabilir mi ? ya da belki

ne kadar uğraşırsan uğraş o hayaline ulaşamayacaksın,ne yapacağız bunu ?

bir şekilde takıntılı,saplantılı bir aşk gibi

onun peşinden durmadan ömrümüzü mü heba edeceğiz ?

Şöyle düşün sınavda bir soruya takılıyorsun, hırs yapıyorsun

gurur yapıyorsun,o soruyu çözeceğim diye sınavı bitirip atıyorsun çöpe.

Bu mu yani?

Benim kasttettiğim şey tam olarak bu.

Eğer eminsen elinden gelen şeyi

çabayı gösterdiğine,çok uğraştığına ve yine de

olmuyorsa...Zaman da geçti

Zaman da geçiyor hala.O zaman bırakmayı bilmelisin.

Bence akıllı insanlar, bence güçlü insanlar

hayallerini takıntı haline getirmezler.

Uğraşırlar,uğraşırlar oluyorsa tamam

olmuyorsa,yeni belki revize edilmiş

bir hayalle bir önceki halinin revize edilmiş

halini ya da yepyeni bir hayalle hedefle yola çıkar

takıntı yapma hayallerine.

Bazı çalışmalar yapıyorlar gelecekteki insanın sahip olması gereken becerilerle ilgili

burada benim dikkatimi çeken bir özellik oldu "bilişsel esneklik becerisi" diye bunu aslında en basit haliyle

esnek düşünebilme becerisi olarak tanımlayabiliriz.Peki,

bu neden önemli ? Şimdi bana göre güçlü

bir insanda olması gereken özelliklerden birisi de bu.

Bir insan esnek düşünebilmeli,şimdi

belirli koşullarda çok başarılı olabilirsin,nedir?

şu şabanın bir filmi vardı ya,sadece arabada

gidiyor ve dolmuşta belirli koşullarda

at yarışı yanlış hatırlamıyorsam tahmin yapıyor ve hep

o koşul olursa doğru tahmin yapıyor.

hatırlayanlar var mı,belki sonrasında yorumlar kısmında

o sahneye ilişkin bir link verebilirsiniz,ben bakmadım ama

sanırım siz bu konuda bana yardımcı olabilirsiniz.

Şimdi,ben esnek düşünebilme becerisini

buna benzetiyorum tam olarak.

Eğer,hayat sana belirli koşullar sunuyor ve o koşulda tam olarak başarılı olabiliyorsan tamam güzel bir şey bu ama

hayat her zaman o koşulları sunmayacaktır sana.

Bazen,

istediğinin tam tersi şekilde de çalışmak zorunda kalabilirsin. Hava çok kötüyken

çalışmak zorunda kalabilirsin,moralin çok bozukken

ailevi sorunların varken ya da işinde bir kriz varken

çalışmak zorunda olabilirsin. Ne yapacaksın?

ya ben bir tek o koşulda çalışırım diye bırakacak mısın kendini ?

Esnek olabilmelisin,bu aslında biraz daha

farklı düşünebilme ile de alakalı.

Yani, her koşulda kendi çözüm yolunu arayabilen insan.

Ben,zihnin bu yönünün biraz kas gibi

olduğunu aslında bir çok özelliğimiz böyle, bu da böyle bence

bir kas gibi,ne kadar çok kullanırsan

ne kadar çok kendini biraz esnek düşünebilmeye zorlarsan bu becerin de öyle gelişiyor.

O yüzden güçlü bir insanda olması gereken özelliklerden

birisi de esnek düşünebilme becerisidir.

Son olarak bir şeyden daha bahsetmek istiyorum bunu bonus olarak düşünebilirsin.

Şimdi, ben mümkün mertebe kendimi geliştirmeye çalışıyorum

çok fazla okuyorum

çok fazla insanla tanışıyorum işimin gereği,

bazen bulunduğum ortam gereği ve hepsinden faydalandığımı düşünüyorum.

Ama,

dış ortamda bir kitaptan bir insandan

öğrendiğim bir fikri,bir görüşü

birebir "tamam bu doğrudur" diye kafama yerleştirmiyorum.

Senden de ricam ben olurum, başka birisi olur,başka bir Youtube kanalı olur ya da

tanıştığın bir insan,okuduğun bir kitap olabilir,

okuduğun duyduğun her şeyi tamamen doğrudur deyip

zihnine atma.Önce bir düşün,önce bir eleştir.Onu bir kafanda evir çevir.

Öyle olunca,hem zihnini daha çok çalıştırmış olacaksın

hem de biraz eleştirel düşünmüş olacaksın.

Benim söylediğim şeyler: evet,çoğu

bir bilimsel temele dayanıyor ama bunun içinde

kişisel tecrübelerim,deneyimlerim subjektif bir taraf da var.

Sende bunu hesaba katarak

birebir,doğruymuş gibi düşünme.

İçinde sindir,öyle karar ver. beni dinlediğin için çok teşekkür ediyorum güzel insan, kendine çok

iyi davran,görüşmek üzere