Aşırı Fedakarlık
Merhaba Arkadaşlar, Psikoloji TV youtube kanalına hoşgeldiniz. Ben Uzman Psikolog Beyhan Budak.
Uzun bir aradan sonra tekrar yeni bir videoyla karşınızdayım.
Bugün sizlere hayatımızda bazen karşılaştığımız ve bizi sıkıntıya sokan bir problemden bahsetmek istiyorum.
Bu problemin ismi ''Aşırı Fedakarlık''.
En genel anlamıyla 'fedakarlık' gerçekleşmesi istenen bir şey için ya da bir amaç için kişinin kendi çıkarlarından vazgeçmesi.
Peki fedakarlık kötü bir şey mi? Kesinlikle Hayır.
Özellikle günümüzde 'ben ben ben' diyen hep kendisini düşünen insanlara, narsistleşen bir topluma fedakarlık şifa gibi gelebilir.
Ama ben işin bu kısmından bahsetmek istemiyorum. Daha çok fedakarlık değil de aşırı fedakarlık yapmak zorundaymış gibi hissseden kendisini,
İlişkilerini bunu üzerine kurgulayan insanlardan ve yaşadığı zorluklardan bahsetmek istiyorum.
Bir kişi düşünün ki bütün hayatını arkadaşlarına dostlarına adamış. Onlar ne derlerse ne isterlerse onları yerine getirmek için çırpınıyor.
Ve etrafındaki insanları mutlu ettikçe kendini mutlu hissediyor. Etrafındaki insanlar da bundan çok memnun.
Niye memnun olmasınlar ki? Onlar için çırpınan bir adam, bir kadın var.
Ama kişi böyle hissederken bir yandan zaman geçiyor, yıllar geçiyor ve kendisini daha mutsuz hissetmeye başlıyor.
Bir akşam eve geliyor ki yalnız başına oturuyor, bir bakıyor ki hep bugüne kadar ondan diğerlerine gitmiş ama diğerlerinden ona gelene baktığı zaman elleri bomboş.
Ve bu insan ister istemez mutsuz bir ruh haline doğru gitmeye başlıyor.
Bu insan size tanıdık geldi mi? Belki kendinizi buldunuz bu insanda, belki çevrenizdeki tanıdık bir insanı çağrıştırdı size.
Ama ben şunu söyleyebilirim ki size günlük hayatta olsun, klinik ortamda olsun bu tip insanlarla çok fazla karşılaşıyorum.
Bana kimse ben aşırı fekadarım diye gelmiyor. Depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu gibi problemlerle geliyor ama ben sorguladığımda şunun farkına varıyorum:
Bu tip insanların birçoğunun özellikle ortak özelliği etrafına karşı aşırı fedakar olmaları.
Şimdi içimizde bir enerji var diyelim buna. Bir fedakarlık enerjisi, bir fedakarlık sermayesi gibi. Biz bunu bol keseden herkese dağıtırsak, etrafımızdaki insanlar bunu haketmediği halde.
Bir süre sonra yerine eğer bunun biz bir şey koyamazsak, etrafımızdaki insanlardan da bizim gösterdiğimiz gibi bir fedakarlık göremezsek
Bir süre sonra içimiz kurumaya başlar.
Eğer ki kendi içimizdeki enerjiyi, varlığımızı, iyiliklerimizi ve güzelliklerimizi etrafa tamamen dağıtırsak kendimize hiçbir şey ayırmamış oluruz.
Ve bir süre sonra bu durum insanı depresyona sokabilir ya da diğer ruhsal bozukluklara sebep olabilir.
Aşırı fedakar birçok insan dönem dönem aşırı fedakarlığın kendilerine zararlı olduğunun farkına varır.
Ama bir insan neden zararlı olduğunu düşündüğü bir davranışı ısrarla devam ettirir? Bunun aslında kontrol edemediğimiz yönlendiremediğimiz bir kısmı var.
Çok derinlerde temelde ben aşırı fedakar insanların değersizlik ve sevgisizlik hisleri barındırdığını düşünüyorum.
Bu insanlar düşünür ki eğer ben insanlara çok fazla değer gösterirsem, çok fazla fedakarlık yaparsam diğer insanlar beni ancak böyle sevebilir. Ama şöyle bir durum var, amacımız diğer insanlardan değer ve sevgi görmekken aşırı fedakar insanların bu çabaları genelde değersizleştirilir ve tam tersi bir durumla sonuçlanır.
Daha önceki videolardan birinde bir hikayeden bahsetmiştim. Cengiz Aytmatov'un bir kitabında geçiyor.
Bir balıkçı köyünde yaşlı bir adam yaşıyor. Bu yaşlı adam çok iyiliksever bir adam.
Ve etrafındaki insanların hepsine çok kolay bir şekilde yardımcı oluyor. Herkesin her işinden tutuyor. Küs olsa sevse sevmese hiç farketmiyor, herkesin her işine koşturan bir adam.
Şimdi düşündüğümüz zaman bu kadar iyiliksever yardımsever yaşlı bir adamın çok sevilmesini umarız ama tam tersi bir durumla sonuçlanıyor.
Diğer insanlar bu yaşlı adamı kolay olarak düşünüyorlar ve değer vermiyorlar. Varlığına, düşüncelerine, sözlerine değer vermiyorlar.
O yüzden gösterdiğimiz değeri, fedakarlığı anlayacak olan insanlara kontrollü bir şekilde verebilmek çok önemli.
Diyelim ki değerli bir takınız var, altın bir yüzüğünüz bileziğiniz var. Siz bunu bir hurdacıya verirseniz o size hurda fiyatı verecektir, bir kuyumcuya verirseniz o da ona hakkını altın olan değerini verecektir. Kendinizde aşırı fedakarlık olduğunu fark ettiyseniz çözüm için ilk adımı atmış oldunuz.
Sonraki süreçte durumun farkına vardıktan sonra bazı şeyleri değiştirmek adım adım mümkün. Bazı şeyler birden değişmiyor.
Sonrasında yaptığımız aşırı fedakarlıkları, aslında gerek olmayan davranışları tespit etmemiz lazım. Ve bunları adım adım yavaş yavaş azaltmaya dikkat etmek lazım.
Bir de aşırı fedakar insanların çevrelerinde fedakarlık vampirleri yer alır. Onların bu durumunu istismar etmek isteyen, onları kullanmaya çalışan insanlar.
Eğer sizin çevrenizde de bu tip insanlar varsa onlardan uzaklaşmak çok önemli.
Bu videoyu dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Beni sosyal medyada da takip edebilirsiniz diğer paylaşımlar için. Eğer videolardan haberdar olmak isterseniz Psikoloji TV youtube kanalına da abone olabilirsiniz..