CENGİZ: Tamam, ama biraz meşgulüm.
Acele etseniz iyi olur.
CANAN: Lütfen bekleyin.
Gerçekten, bana yardım etmenize ihtiyacım var.
CENGİZ: Tüm günümü sadece sizin sorularınızı yanıtlayarak geçiremem.
CANAN: Park cezası alırsam umurumda değil.
Bana yardım etmenizi istiyorum.
Ya
sizin abiniz olsaydı?
Benimle aynı durumda olurdunuz.
CENGİZ: Tamam, konuya gelin.
Ne öğrenmek istiyorsunuz?
CANAN: Ya size yüz dolar verseydim?
Abim ve onun ev arkadaşının neler yaptığı hakkında daha fazla şey bulmama yardım eder miydiniz?
CENGİZ: Abinizi gizlice gözetlememi mi istiyorsunuz?
Hayır, bunu
yapmayacağım.
Bu abinize haksızlık.
CANAN: Ya, size beş yüz dolar verirsem, o zaman yapar mıydınız?
CENGİZ: Bu farklı bir hikâye.
Tabii ki, gerçekten bunu yapmamalıyım, ancak beş yüz dolar için bunu yapmaya istekli olabilirim.
CANAN: İyi!
Şimdi, nasıl bir kişiyle uğraştığımı biliyorum.
CENGİZ: Ne demek istiyorsunuz?
Benim yardımımı istiyor musunuz, yoksa istemiyor musunuz?
CANAN: Evet, yardımınızı istiyorum.