×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: cookie policy.


image

Açık bilim - Dr Karl ile bilim sohbetleri, 07: GÜNDE SEKİZ BARDAK SU İÇMENİZ GEREKLİ Mİ?

07: GÜNDE SEKİZ BARDAK SU İÇMENİZ GEREKLİ Mİ?

Anlaşılan o ki, her yerde gördüğümüz su şişeleri, çoğu insanın hayatının önemli bir parçası. Sanki yaşam veren şişelenmiş su olmasa, insanlar susuzluktan ölecekler, kavrulacaklar ve bir sonraki rüzgarla uçup gidecek toz yığınına dönecekler. Herkesten “günde en az sekiz bardak su içmelisin” öğüdünü duyarsınız.

Bu öğüt New York Times‘ta bir sağlık köşesinde ortaya çıktı ve popüler basındaki çoğu yazar tarafından da yayınlandı. Hatta Kaliforniya Los Angeles Üniversitesi'nin bir broşüründe önerdiği şey şuydu: “Yanınızda bir şişe su taşıyın. Derste otururken sık sık için…”

“Günde sekiz bardak su için” hikayesinin sac ayaklarından biri, kronik olarak su kaybediyor olmamız, ve fakat vücudumuzun bizi susuz hissettirerek düzeltecek kadar hassas olmaması. Fizyolojik açıdan bakarsak, bu tam bir saçmalık.

New Hampshire'daki Darthmouth Tıp Fakültesi Fizyoloji Departmanı'ndan Henry Valtin günde sekiz bardak su içmeyi destekleyen bilimsel kanıtları aramak için yola çıktı. Modern elektronik veri tabanlarındaki hakemli dergilerde ve eski basılı eserlerde arama yaptı. Buna ilaveten “susama” ve “sıvı tüketimi” üzerine uzmanlaşmış beslenme uzmanlarına da danıştı. Tüm bu araştırmaları sırasında günde sekiz bardak su içilmesi gerektiğini destekleyen tek bir kanıta ulaşamadı.

Kanıt yokluğuna rağmen, tipik tavsiye şu şekilde: “Çoğu uzmana göre, masa başı işi yapan çalışanların günde en az sekiz bardak su içmesi gerekiyor. Bu da televizyon karşısında yiyip, içip, şişmanlayan ortalama bir insan için Amerikan standartlarında okkalı bir ‘yarım galon' anlamına geliyor. Metrik sistemi kullanan ülkelerde, sekiz bardak su yaklaşık 1.9 litreye tekabül ediyor. Ancak hangi sıvıyı tükettiğiniz önemli mi? İlla ki saf su olmak zorunda mı, yoksa çay ve kahve de buna dahil mi?

Ve en önemlisi bu öneri nereden geliyor?

1945 yılında, Ulusal Araştırma Konseyi'ne bağlı Birleşmiş Milletler Gıda ve Beslenme Kurulu'nun yazdığı gibi: ” Erişkinler için çoğu durumda gündelik uygun sıvı tüketim miktarı 2,5 litredir. Bu miktarın çoğu hazırlanmış gıdalarda ihtiva edilmektedir.” Evet, işte bu, ihtiyaç duyduğunuz suyun çoğunluğu zaten yediğiniz yemeğin içinde. Görünüşe göre, bu son mühim cümle, yani “Bu miktarın çoğu hazırlanmış gıdalarda ihtiva edilmektedir.” cümlesi göz ardı ediliyor.

Cesur olalım ve bazı rakamlara bakalım. Ilıman bir iklimde yaşayan erişkin bir insan, vücuduna her gün yaklaşık iki buçuk litre su alıyor ve daha sonra bunu dışarı boşaltıyor.

Çoğu zaman, bu rakamın 1.220 mililitresi bir çeşit sıvıdan ve 1.000 mililitresi de su ihtiva eden gıdalardan sağlanır.Vücudunuzun içinde, “metabolik su” diyebileceğimiz, 300 mililitrelik suyu da kendimiz üretiriz. Bu şekilde vücudumuza günde 2.520 mililitre su girer.

Bu suyun 1.520 mililitresini idrarınız ve 100 mililitresini dışkınızda kaybedersiniz. Bu rakamlara bir de 900 millitrelik “farkına varmadığımız” (yani terleme ve nefes alıp verme ile kaybettiğimiz su) kayıpları da katarsanız, toplamda 2.520 mililitrelik suya varırsınız.

Genelde, bol su içmekte bir kötülük yoktur. Şu da var ki, “aşırı” su içerseniz, işte bu ölümcül olabilir. Ocak 2007'de, üç çocuk annesi Jennifer Strange, Sakramento, Kaliforniya'daki KDND-FM isimli bir radyo istasyonunun yarışmasına katıldı. Tuvalete gitmeden en çok su içen kişi bir Nintendo Wii oyun konsolu kazanacaktı. Neredeyse 7.5 litre su içen Jennifer, beyninde yaşadığı aşırı şişme sebebiyle hayatını kaybetti. Birkaç saat içerisinde günde normalde tükettiğinin üç katını içmişti.

Diğer taraftan bazı çalışmalar gösteriyor ki, çok su içmek mesane ve kolon kanseri, idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşı vakalarını azaltıyor.

Doğru dengeyi tutturmak bu kadar zor mu? Harvard Erkek Sağlığı Yayını'nın (Harvard Men's Health Watch) yazdığı gibi: “Yağ ve lifli gıdaların gramlarını takip etmek, sodyumun miligramlarını eklemek, kalori hesaplamak ve şimdi de su değerlerini izlemek; tüm bunlar zevksiz ve güç bir işe dönüşüyor.” Peki ya bir sonraki adım nedir? Ebeveynler çocuklarını okula gönderirken endişeli bir şekilde tavsiyede bulunacaklar mı? : “Yeterli derecede hava solumayı unutma, e mi!”


07: GÜNDE SEKİZ BARDAK SU İÇMENİZ GEREKLİ Mİ? 07: SHOULD YOU DRINK EIGHT GLASSES OF WATER A DAY?

Anlaşılan o ki, her yerde gördüğümüz su şişeleri, çoğu insanın hayatının önemli bir parçası. Es stellt sich heraus, dass die Wasserflaschen, die wir überall sehen, ein wichtiger Teil des Lebens der meisten Menschen sind. It turns out that the water bottles we see everywhere are an important part of most people's lives. Sanki yaşam veren şişelenmiş su olmasa, insanlar susuzluktan ölecekler, kavrulacaklar ve bir sonraki rüzgarla uçup gidecek toz yığınına dönecekler. As if it weren't for the bottled water that gives life, people will die of thirst, roast and turn into a pile of dust that will be blown away by the next wind. Herkesten “günde en az sekiz bardak su içmelisin” öğüdünü duyarsınız. You hear from everyone the advice that you should drink at least eight glasses of water a day.

Bu öğüt New York Times‘ta bir sağlık köşesinde ortaya çıktı ve popüler basındaki çoğu yazar tarafından da yayınlandı. This advice appeared in a health column in the New York Times and was published by many writers in the popular press. Hatta Kaliforniya Los Angeles Üniversitesi'nin bir broşüründe önerdiği şey şuydu: “Yanınızda bir şişe su taşıyın. In fact, what the University of California Los Angeles suggested in a brochure was: “Carry a bottle of water with you. Derste otururken sık sık için…” Drink often while sitting in class… "

“Günde sekiz bardak su için” hikayesinin sac ayaklarından biri, kronik olarak su kaybediyor olmamız, ve fakat vücudumuzun bizi susuz hissettirerek düzeltecek kadar hassas olmaması. Eine der Säulen der Geschichte für acht Gläser Wasser pro Tag ist, dass wir chronisch Wasser verlieren, aber unser Körper nicht empfindlich genug ist, um uns durstig zu machen. One of the flat feet of the "drink eight glasses of water a day" story is that we are chronically dehydrated, but our bodies are not sensitive enough to correct it by making us feel thirsty. Fizyolojik açıdan bakarsak, bu tam bir saçmalık. Physiologically speaking, this is complete nonsense.

New Hampshire'daki Darthmouth Tıp Fakültesi Fizyoloji Departmanı'ndan Henry Valtin günde sekiz bardak su içmeyi destekleyen bilimsel kanıtları aramak için yola çıktı. Henry Valtin of the Physiology Department of Darthmouth Medical School in New Hampshire set out to look for scientific evidence to support drinking eight glasses of water a day. Modern elektronik veri tabanlarındaki hakemli dergilerde ve eski basılı eserlerde arama yaptı. Er recherchierte Zeitschriften in modernen elektronischen Datenbanken und alten Druckwerken. He searched peer-reviewed journals and old printed works in modern electronic databases. Buna ilaveten “susama” ve “sıvı tüketimi” üzerine uzmanlaşmış beslenme uzmanlarına da danıştı. Darüber hinaus konsultierte er Ernährungswissenschaftler, die sich auf „Durst“ und „Flüssigkeitsaufnahme“ spezialisiert haben. In addition, he consulted with nutritionists specializing in 'thirst' and 'fluid consumption'. Tüm bu araştırmaları sırasında günde sekiz bardak su içilmesi gerektiğini destekleyen tek bir kanıta ulaşamadı. During all his research, he could not find a single piece of evidence to support the need to drink eight glasses of water a day.

Kanıt yokluğuna rağmen, tipik tavsiye şu şekilde: “Çoğu uzmana göre, masa başı işi yapan çalışanların günde en az sekiz bardak su içmesi gerekiyor. Despite the lack of evidence, the typical advice is: “According to most experts, employees doing desk work should drink at least eight glasses of water a day. Bu da  televizyon karşısında yiyip, içip, şişmanlayan ortalama bir insan için Amerikan standartlarında okkalı bir ‘yarım galon' anlamına geliyor. This means a whopping half a gallon by American standards for the average person who eats, drinks and gets fat in front of the TV. Metrik sistemi kullanan ülkelerde, sekiz bardak su yaklaşık 1.9 litreye tekabül ediyor. In countries using the metric system, eight glasses of water correspond to about 1.9 liters. Ancak hangi sıvıyı tükettiğiniz önemli mi? But does it matter which liquid you consume? İlla ki saf su olmak zorunda mı, yoksa çay ve kahve de buna dahil mi? Does it necessarily have to be pure water, or does tea and coffee include it?

Ve en önemlisi bu öneri nereden geliyor? And most importantly, where does this suggestion come from?

1945 yılında, Ulusal Araştırma Konseyi'ne bağlı Birleşmiş Milletler Gıda ve Beslenme Kurulu'nun yazdığı gibi: ” Erişkinler için çoğu durumda gündelik uygun sıvı tüketim miktarı 2,5 litredir. In 1945, as the United Nations Food and Nutrition Board of the National Research Council wrote: “The proper amount of fluid intake for adults is 2.5 liters per day in most cases. Bu miktarın çoğu hazırlanmış gıdalarda ihtiva edilmektedir.” Evet, işte bu, ihtiyaç duyduğunuz suyun çoğunluğu zaten yediğiniz yemeğin içinde. Most of this amount is contained in prepared foods. " Yes, that's it, most of the water you need is already in the food you eat. Görünüşe göre, bu son mühim cümle, yani “Bu miktarın çoğu hazırlanmış gıdalarda ihtiva edilmektedir.” cümlesi göz ardı ediliyor. It seems that this last important sentence, "Most of this amount is contained in prepared foods." sentence is ignored.

Cesur olalım ve bazı rakamlara bakalım. Seien wir mutig und schauen uns einige Zahlen an. Let's be bold and look at some numbers. Ilıman bir iklimde yaşayan erişkin bir insan, vücuduna her gün yaklaşık iki buçuk litre su alıyor ve daha sonra bunu dışarı boşaltıyor. An adult living in a temperate climate takes about two and a half liters of water every day into his body and then pours it out.

Çoğu zaman, bu rakamın 1.220 mililitresi bir çeşit sıvıdan ve 1.000 mililitresi de su ihtiva eden gıdalardan sağlanır.Vücudunuzun içinde, “metabolik su” diyebileceğimiz, 300 mililitrelik suyu da kendimiz üretiriz. Most of the time, 1,220 milliliters of this figure is obtained from some kind of liquid and 1,000 milliliters from food containing water. We also produce 300 milliliters of water in your body, which we can call “metabolic water”. Bu şekilde vücudumuza günde 2.520 mililitre su girer. In this way, 2,520 milliliters of water enter our body per day.

Bu suyun 1.520 mililitresini idrarınız ve 100 mililitresini dışkınızda kaybedersiniz. You will lose 1,520 milliliters of this water in your urine and 100 milliliters in your feces. Bu rakamlara bir de 900 millitrelik “farkına varmadığımız” (yani terleme ve nefes alıp verme ile kaybettiğimiz su) kayıpları da katarsanız, toplamda 2.520 mililitrelik suya varırsınız. If you add 900 milliliters of "unnoticed" (ie water we lose through sweating and breathing) losses to these numbers, you will reach 2.520 milliliters of water in total.

Genelde, bol su içmekte bir kötülük yoktur. Generally, there is nothing wrong with drinking lots of water. Şu da var ki, “aşırı” su içerseniz, işte bu ölümcül olabilir. Wenn Sie jedoch „überschüssiges“ Wasser trinken, kann dies tödlich sein. However, if you drink "excessive" water, that can be fatal. Ocak 2007'de, üç çocuk annesi Jennifer Strange, Sakramento, Kaliforniya'daki KDND-FM isimli bir radyo istasyonunun yarışmasına katıldı. In January 2007, Jennifer Strange, mother of three, entered the competition of a radio station called KDND-FM in Sakramento, California. Tuvalete gitmeden en çok su içen kişi bir Nintendo Wii oyun konsolu kazanacaktı. The person who drank the most water without going to the toilet would win a Nintendo Wii game console. Neredeyse 7.5 litre su içen Jennifer, beyninde yaşadığı aşırı şişme sebebiyle hayatını kaybetti. Jennifer, who drank almost 7.5 liters of water, died of excessive swelling in her brain. Birkaç saat içerisinde günde normalde tükettiğinin üç katını içmişti. Within a few hours, he had drunk three times what he normally consumed a day.

Diğer taraftan bazı çalışmalar gösteriyor ki, çok su içmek mesane ve kolon kanseri, idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşı vakalarını azaltıyor. Auf der anderen Seite zeigen einige Studien, dass zu viel Wasser Blasen- und Darmkrebs, Harnwegsinfektionen und Nierensteine reduziert. On the other hand, some studies show that drinking a lot of water reduces the incidence of bladder and colon cancer, urinary tract infections and kidney stones.

Doğru dengeyi tutturmak bu kadar zor mu? Is it that hard to get the right balance? Harvard Erkek Sağlığı Yayını'nın (Harvard Men's Health Watch) yazdığı gibi: “Yağ ve lifli gıdaların gramlarını takip etmek, sodyumun miligramlarını eklemek, kalori hesaplamak ve şimdi de su değerlerini izlemek; tüm bunlar zevksiz ve güç bir işe dönüşüyor.” As Harvard Men's Health Watch wrote: “Track grams of fat and fiber foods, add milligrams of sodium, calculate calories, and now monitor water values; all this turns into an unappealing and difficult business. " Peki ya bir sonraki adım nedir? So what's the next step? Ebeveynler çocuklarını okula gönderirken endişeli bir şekilde tavsiyede bulunacaklar mı? Will parents provide anxious advice when sending their children to school? : “Yeterli derecede hava solumayı unutma, e mi!” : Unutma Vergiss nicht, genug Luft zu atmen, e! " : "Remember to breathe enough air, right!"