×

LingQ'yu daha iyi hale getirmek için çerezleri kullanıyoruz. Siteyi ziyaret ederek, bunu kabul edersiniz: çerez politikası.


image

Türkçe Okuyorum, Pahalı Elbise

Pahalı Elbise

Tekin - Merhaba.

Ebru - Merhaba, hoşgeldiniz!

Tekin - Hoşbulduk! Pantolon ve ceketlere bakmak istiyorum.

Ebru - Tabii, buyurun, ceketler burada.

Tekin - Bu ceket güzel. Denemek istiyorum.

Ebru - Buyurun.

Tekin - Bu ceket küçük, bir numara büyük ceket var mı?

Ebru - Tabii. Buyurun, bu ceketi deneyin!

Tekin - Tamam, bu iyi. Ne kadar?

Ebru - 400 lira.

Tekin - Ooo.. Çok pahalı. Biraz ucuz fiyat söyleyin, lütfen!

Ebru - Fiyatlar standart, beyefendi. Pazarlık yapmıyoruz.

Tekin - Ehh.. peki.

Ebru - Pantolonlara bakmak istiyor musunuz?

Tekin - Evet.

Ebru - Buyurun, pantolonlar orada.

Tekin - Bu pantolonu denemek istiyorum.

Ebru - Kabin burada, buyurun.

Tekin - Teşekkürler.

Ebru - Nasıl? Tamam mı?

Tekin - Evet, iyi. Bu ne kadar?

Ebru - 170 lira.

Tekin - Fiyatlar gerçekten çok pahalı.

Ebru - Beyefendi, biz kaliteli elbiseler satıyoruz. Elbiseler güzel, değil mi?

Tekin - Evet, güzel, ama...

Ebru - Elbiselerimiz gerçekten çok kaliteli, beyefendi.

Tekin - Tamam, alıyorum.

Ebru - Gömlek istiyor musunuz? Çok güzel gömleklerimiz ve kravatlarımız var.

Tekin - Gömlek istemiyorum, çok gömleğim var. Kravatlar ne kadar?

Ebru - Buyurun, etiketlere bakın.

Tekin - Hıım. Evet.

Şimdi kravat almıyorum. Belki sonra. İyi günler!

Ebru - İyi günlerde giyin!


Pahalı Elbise فستان باهظ الثمن Teures Kleid Expensive Dress Robe coûteuse Vestido caro Дорогое платье Dyr klänning

Tekin - Merhaba. تيكين - مرحبا. Tekin - Hello.

Ebru - Merhaba, hoşgeldiniz! إبرو - أهلا ومرحبا بكم! Ebru - Hello, welcome! Ebru - Bonjour, bienvenue ! Эбру - Привет, добро пожаловать!

Tekin - Hoşbulduk! Tekin - مرحبًا! Tekin - Welcome! Текин - Добро пожаловать! Pantolon ve ceketlere bakmak istiyorum. أريد أن أنظر إلى السراويل والسترات. I want to look at the pants and the jackets. Je souhaite examiner les pantalons et les vestes. Я хочу посмотреть на брюки и куртки.

Ebru - Tabii, buyurun, ceketler burada. إبرو - بالتأكيد ، ها هي السترات. Ebru - Sure, here's the jackets. Ebru - Bien sûr, voici les vestes. Эбру - Конечно, вот куртки.

Tekin - Bu ceket güzel. تكين - هذه السترة جميلة. Tekin - This jacket is beautiful. Текин - Эта куртка красивая. Denemek istiyorum. اريد ان اجرب. I want to try. Je veux l'essayer. Я хочу попробовать.

Ebru - Buyurun. إبرو - تفضل. Ebru - Here you go. Ebru - Allez-y. Эбру - вот так.

Tekin - Bu ceket küçük, bir numara büyük ceket var mı? Tekin - هذا الجاكت صغير ، هل لديك جاكيت بمقاس أكبر؟ Tekin - Is this jacket small, a number big jacket? Tekin - Cette veste est trop petite, existe-t-il une veste plus grande ? Текин - Эта куртка маленькая, у вас есть куртка на размер больше?

Ebru - Tabii. Ebru - Sure. Ebru - Bien sûr. Buyurun, bu ceketi deneyin! ها أنت ذا ، جرب هذه السترة! Come on, try this jacket! Вот, попробуйте эту куртку!

Tekin - Tamam, bu iyi. Tekin - حسنًا ، هذا جيد. Okay - Okay, that's good. Tekin - D'accord, c'est bien. Текин – Хорошо, это хорошо. Ne kadar? How much? Combien ? Сколько?

Ebru - 400 lira. إبرو - 400 ليرة. Ebru - 400 liras. Эбру - 400 лир.

Tekin - Ooo.. Çok pahalı. Tekin - Ooo .. Too expensive. Tekin - Oh.. Très cher. Текин - Ооо.. Это слишком дорого. Biraz ucuz fiyat söyleyin, lütfen! قل لي بعض السعر الرخيص ، من فضلك! Nennen Sie mir bitte einen günstigen Preis! A little cheap price, please! Nommez des prix bas, s'il vous plaît ! Скажите мне какую-нибудь дешевую цену, пожалуйста!

Ebru - Fiyatlar standart, beyefendi. إبرو - الأسعار قياسية ، يا سيد. Ebru - Die Preise sind Standard, mein Herr. Ebru - Prices are standard, gentleman. Эбру - Цены стандартные, джентльмен. Pazarlık yapmıyoruz. نحن لا نتفاوض. Wir verhandeln nicht. We're not negotiating. Nous ne négocions pas. pazarlık yapın abi, lütfen. Мы не торгуемся.

Tekin - Ehh.. peki. تكين - إيه ... حسنًا. Tekin - Ehh .. well. Tekin - Ehh... bien.

Ebru - Pantolonlara bakmak istiyor musunuz? إبرو - هل تريدين إلقاء نظرة على البنطال؟ Ebru - Willst du dir die Hose ansehen? Ebru - Do you want to look at the pants? Ebru - Veux-tu regarder le pantalon ? Эбру - Хочешь посмотреть на штаны?

Tekin - Evet. Tekin - نعم. Tekin - Yes.

Ebru - Buyurun, pantolonlar orada. إبرو - تفضل ، السراويل موجودة. Ebru - Here, the pants are there.

Tekin - Bu pantolonu denemek istiyorum. تيكين - أريد أن أجرب هذه السراويل. Tekin - I want to try these pants. Tekin - Je veux essayer ce pantalon. Текин - я хочу примерить эти штаны.

Ebru - Kabin burada, buyurun. Ebru - The cabin is here. Ebru - Le cabinet est là, s'il vous plaît. Эбру - Хижина здесь, иди сюда.

Tekin - Teşekkürler. Tekin - Thank you.

Ebru - Nasıl? إبرو - كيف؟ Ebru - How? Ebru - Comment ? Tamam mı? حسنا؟ Okay? D'ACCORD ? Хорошо?

Tekin - Evet, iyi. Tekin - Yes, good. Tekin - Oui, bien. Bu ne kadar? How much is this? Combien cela représente-t-il ?

Ebru - 170 lira. إيبرو - 170 ليرة. Ebru - 170 liras.

Tekin - Fiyatlar gerçekten çok pahalı. Tekin - Die Preise sind wirklich teuer. Tekin - Prices are really very expensive. Tekin - Les prix sont très élevés. Текин - Цены действительно дорогие.

Ebru - Beyefendi, biz kaliteli elbiseler satıyoruz. إبرو - سيدي ، نبيع فساتين عالية الجودة. Ebru - Sir, wir verkaufen hochwertige Kleider. Ebru - Gentleman, we are selling good quality dresses. Ebru - Monsieur, nous vendons des vêtements de qualité. Эбру - Сэр, мы продаем качественные платья. Elbiseler güzel, değil mi? الفساتين جميلة ، أليس كذلك؟ Die Kleider sind wunderschön, nicht wahr? The dresses are beautiful, aren't they? Jolies robes, n'est-ce pas ? Платья красивые, не так ли?

Tekin - Evet, güzel, ama... Tekin - Yes, it's good, but... Tekin - Oui, bien, mais...

Ebru - Elbiselerimiz gerçekten çok kaliteli, beyefendi. Ebru - Our dresses are really high quality, gentleman. Ebru - Nos robes sont de très bonne qualité, monsieur.

Tekin - Tamam, alıyorum. Tekin - حسنًا ، فهمت. Okay, I'm getting it. Tekin - D'accord, je le prends. Текин – Хорошо, я понял.

Ebru - Gömlek istiyor musunuz? إبرو - هل تريد قميص؟ Ebru - Do you want shirts? Ebru - Tu veux une chemise ? Эбру - Хочешь рубашку? Çok güzel gömleklerimiz ve kravatlarımız var. لدينا قمصان وربطات عنق جميلة للغاية. We have very nice shirts and ties. Nous avons de très belles chemises et cravates. У нас очень красивые рубашки и галстуки.

Tekin - Gömlek istemiyorum, çok gömleğim var. Tekin - لا أريد قميصًا ، لدي الكثير من القمصان. Tekin - I don't want a shirt, I have a shirt. Tekin - Je ne veux pas de chemise, j'en ai beaucoup. Текин - Рубашку не хочу, у меня слишком много рубашек. Kravatlar ne kadar? What ties are? Combien pour les cravates ? Сколько стоят галстуки?

Ebru - Buyurun, etiketlere bakın. إبرو - تفضل ، انظر إلى الملصقات. Ebru - Here, look at the labels. Ebru - Voilà, regardez les étiquettes. Эбру - Вот, посмотрите на этикетки.

Tekin - Hıım. Tekin - Hıım. Tekin - Hmm. Текин - Хм. Evet. Yup.

Şimdi kravat almıyorum. أنا لا أشتري ربطة عنق الآن. I'm not taking a tie now. Je n'achète plus de cravates maintenant. Я не покупаю галстук сейчас. Belki sonra. ربما لاحقا. Maybe later. Peut-être plus tard. İyi günler! نهارك سعيد! Have a nice day! Bonne journée ! Добрый день!

Ebru - İyi günlerde giyin! إبرو - ارتدي ملابسك في الأوقات الجيدة! Ebru - Kleiden Sie sich in guten Zeiten! Ebru - Wear it on good times! Ebru - Portez-le dans les bons jours ! Эбру - Оденься в хорошие времена!