×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Colloquial Turkish, Kamp yapacağız - We'll go camping

Kamp yapacağız - We'll go camping

İPEK: Alo?

NURSEN: Merhaba.

Benim.

İPEK: Merhaba Nursen!

Ne zaman gideceksiniz? NURSEN: Otobüs öğleden sonra kalkacak.

Bu sabah tatil üzerine konuştuk, yani ne yapacağımızı filan. Planlarımızı duymak istiyor musun? [:] İPEK: Tabii, anlat! NURSEN: Oldu.

Dinle o zaman. Bu akşam Fethiye'ye vardıktan sonra, çadırlarımızı kuracağız, kamp yapacağız. Yarın, pazartesi günü, plaja gideceğiz. Tatil köyü denize çok yakın. Salı günü bir müzeyi ziyaret edeceğiz. Çarşamba günü çarşıda alışveriş yapacağız. Perşembe günü bir tekneyle biraz gezeceğiz. Adaları gezmek istiyoruz. Ne yazık ki, cuma günü tatilimiz bitecek!


Kamp yapacağız - We’ll go camping We'll go camping - We'll go camping

İPEK: Alo? PIPE: Hallo? SILK: Hello?

NURSEN: Merhaba. NURSEN: Hello.

Benim. Mine. Just me.

İPEK: Merhaba Nursen! SILK: Hello Nursen!

Ne zaman gideceksiniz? When will you leave? Quand allez-vous aller? NURSEN: Otobüs öğleden sonra kalkacak. NURSEN: Der Bus fährt am Nachmittag ab. NURSEN: The bus will take off in the afternoon. NURSEN : Le bus partira dans l'après-midi.

Bu sabah tatil üzerine konuştuk, yani ne yapacağımızı filan. Wir haben heute Morgen über Urlaub gesprochen, also was machen wir jetzt? We talked about the holiday this morning, so what do we do? On a parlé de vacances ce matin, alors qu'est-ce qu'on va faire ? Planlarımızı duymak istiyor musun? [:] İPEK: Tabii, anlat! Willst du unsere Pläne hören?[:] SILK: Klar, sag es mir! Do you want to hear our plans? [:] Voulez-vous entendre parler de nos plans? [:] SILK : Bien sûr, dis-moi ! NURSEN: Oldu. NURSEN: Das hat es. SILK: Sure, tell me! NURSEN : Oui.

Dinle o zaman. Dann hör zu. NURSEN: Yes. Alors écoute. Bu akşam Fethiye'ye vardıktan sonra, çadırlarımızı kuracağız, kamp yapacağız. Nachdem wir heute Abend in Fethiye ankommen, werden wir unsere Zelte und unser Lager aufbauen. Listen, then. Yarın, pazartesi günü, plaja gideceğiz. Morgen, am Montag, gehen wir an den Strand. After we get to Fethiye this evening, we will set up our tents and camp. Demain, lundi, nous allons à la plage. Tatil köyü denize çok yakın. Das Resort liegt sehr nah am Meer. Tomorrow, on Monday, we're going to the beach. La station est très proche de la mer. Salı günü bir müzeyi ziyaret edeceğiz. Am Dienstag besuchen wir ein Museum. The resort is very close to the sea. Çarşamba günü çarşıda alışveriş yapacağız. Wir werden am Mittwoch auf dem Markt einkaufen. We're going to visit a museum on Tuesday. Nous ferons nos courses au marché mercredi. Perşembe günü bir tekneyle biraz gezeceğiz. Am Donnerstag machen wir eine kleine Bootstour. We're shopping at the bazaar on Wednesday. Jeudi nous ferons un petit tour en bateau. Adaları gezmek istiyoruz. Wir wollen die Inseln besuchen. We're gonna go on a boat on Thursday. Nous voulons visiter les îles. Ne yazık ki, cuma günü tatilimiz bitecek! Am Freitag ist unser Urlaub leider vorbei! We'd like to visit the islands. Malheureusement, vendredi, nos vacances seront terminées!