×

We use cookies to help make LingQ better. By visiting the site, you agree to our cookie policy.


image

Kaderi Değiştiren, Rüyalar ve Kader

Rüyalar ve Kader

Rüyalar insan zihninin şaşırtıcı bir olgusudur. Rüyalar kimi zaman olağandışıdırlar ve arkadaşlarımıza anlatarak olaylarındaki beklenmedik gelişmelere güleriz. Ancak bazen de rüyalarımızı daha ciddi bir şekilde ele alır, Allah'ın bize bir şey söylemek istediğine inanırız. Allah'ın tarih boyunca insanları eğitmek, bilgilendirmek, yönlendirmek, hatta uyarmak için rüyaları kullandığı doğrudur. Allah'ın bize bir şey anlatmak için hâlâ rüyaları kullanıyor olması mümkün müdür? Öyle ise, Allah size hiç bir rüyada konuştu mu? Ayrıca, bir rüyanın gerçekten Allah'tan olup olmadığını nasıl anlarız? Başlarken, bir rüyanın dünyaca ünlü bir cerrahın geleceğini nasıl değiştirdiğine bakalım. Ben Carson, 1960’larda, Yale Üniversitesi'nde okuyan genç, Afro- Amerikalı bir öğrenciydi. Liseden takdir derecesi ile mezun olmuş, sekiz yaşından beri doktor olmayı istemişti. Şimdi ise, dünyanın en saygın üniversitelerinden birine girdiğinde, derslerin çok zor olduğunu görmüştü. Kimya dersinde ilk yarıyıl final sınavının zamanı gelmişti. Ben kalacağına emindi, zira konuların hiçbirini anlamamıştı. Çalışmayı ertelemiş olması işini daha da zorlaştırmıştı. Şimdi ise gece olmuştu, sınav da ertesi gündü. Kısa bir yürüyüş yaptı ve soğuk gece havasında, daha sıkı çalışmadığı için ne kadar aptallık ettiğini düşündü. Yale'e çok az öğrencinin kabul edildiğini ve bu fırsatı bulabildiği için bile ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Üstelik, kargaşalı zamanlarda yaşayan siyah bir adamdı. Bu onun hayatının amacıydı ve mahvetmek üzereydi! Bu kadar tembel olduğu için kendisine kızdı. Elinden gelen bütün gayreti göstermeye karar verdi ve eve giderek kimya kitaplarını açtı. Gecenin onunda kimya formüllerini ezberlemeye başladı. Çok çalıştı, fakat gece yarısı olduğunda beyni artık başka bir şey alamayacak kadar yorulmuştu. Yatağına kıvrılarak kendini kaderine teslim etti. Otobiyografisinde şöyle yazıyor: “Karanlığın içinde fısıldadım, “Allah'ım, üzgünüm. Seni hayal kırıklığına uğrattığım ve başarısız olduğum için lütfen beni affet.” Sonra uyudum.” O gece Ben çok tuhaf bir rüya gördü. Rüyasında kimya ders salonunda yalnız başına oturuyordu. Gizemli bir adam kapıyı açtı, içeri girerek tahtaya kimya problemleri yazmaya başladı. Ben rüyasında adamın yazdığı her şeyi not etti. Uyandığında, rüya zihninde sanki gerçek bir anıymış gibi yer etmişti. Böylece, rüyasından hatırlayabildiği her şeyi yazdı. Ben sınıfa geldi, öğretmen 600 öğrencinin hepsine sınav kâğıtlarını verdi. Ben kalbi küt küt atarak sınav kitapçığını açtı ve gözlerine inanamadı. Tüm kitapçığı heyecanla taradı ve kendi kendine gülümsedi. Sınav soruları rüyasında tahtaya yazılanlarla aynıydı. Ben şöyle yazdı: “Neler olduğunu çözümlemek için durmadım. Doğru yanıtları bildiğim için o kadar heyecanlıydım ki, neredeyse hatırladıklarımı tekrar unutmaktan korkarak, hızla yazdım. Sınavın sonuna doğru, rüyamdan hatırladıklarım zayıflamaya başladığında, her bir problemi yapamadım. Fakat bu kadarı yeterliydi. Geçeceğimi biliyordum.” Sınavı bitirdikten sonra salondan çıkarken, sessizce dua etti: “Allah'ım, bir mucize gerçekleştirdin.” Ben'i en çok hayrete düşüren şey, bu rüyanın psikoloji kitaplarında okuduğu her şeyle çelişmesiydi. Yalnızca bir mantıklı açıklaması vardı ve bunu çok satan muhteşem kitabı “Yetenekli Eller” de şöyle anlatıyor: “Tek yanıt, kendi basitliğinde gizliydi. Bir sebepten, evrenin Allah'ı, galaksileri Kendi elinde tutan Allah, Dünya Gezegeni'ndeki bir kampüs odasına ulaşmak ve doktor olmak isteyen cesareti kırılmış bir varoş çocuğuna bir rüya göndermek için bir neden görmüştü.” Ben Carson o sınavdan geçmekle kalmadı, dünyaca tanınmış bir doktor da oldu. Hatta, başlarından yapışık Siyam ikizlerini başarıyla ayıran ilk doktor oldu. Hepimiz rüya görürüz ve rüya görmek, rüyalarımızı hatırlayamazsak bile, zihin sağlığımız için önemlidir. Rüya, beyinin günün olaylarını düzenlemesidir. Uyku araştırmaları, herkesin her gece ortalama 90 dakika rüya gördüğünü belirlemiştir. Alfa, uykunun üç düzeyinden en hafifi, rüyaların yer aldığı düzeydir. Eğer kişi, alfa uykusuna girmeden uyandırılır, veya herhangi bir şekilde engellenirse, sadece üç gece içinde sinir krizi belirtileri göstermeye başlar. Bu nedenle, rüyalar zihinsel ve duygusal esenliğimizin koruyucuları olarak düşünülebilir. Ancak bu Allah'ın neden insanlarla rüyalar aracılığıyla iletişim kurduğunu açıklamıyor. Peki Allah neden bize rüya veriyor? Şüphesiz, tüm rüyalar Allah'tan gelmiyor. Fakat bazı zamanlarda Allah'ın bizimle konuştuğunu kuşkusuz olarak biliyoruz. Eski zamanların en büyük peygamberlerinden ve atalarından biri olan Yusuf, bu rüyalar konusunda bilhassa ünlüdür. Bu dersimizde rüyalar konusunu daha iyi anlamaya çalışacağız ve Yusuf'un hayatına bakarak Allah'ın neden rüyalar yoluyla iletişim kurduğunu göreceğiz. Önceki dersimizde belirttiğimiz gibi, Yusuf'un hayret verici öyküsü bir rüyayla başladı ve rüyanın gerçekleşmesiyle sona erdi. Güneş ufukta belirerek dünyayı sabah ışığıyla yıkadığında, Yakup'un oğlu Yusuf uykusundan uyandı. Gizemli bir rüyayla içini sevinç doldurmuştu ve heyecanla koşarak ağabeylerine anlattı. Yaratılış 37. bölüm, 6-8 ayetlerinden itibaren okuyalım: 6 Yusuf, “Lütfen gördüğüm düşü dinleyin!” dedi, 7 “Tarlada demet bağlıyorduk. Ansızın benim demetim kalkıp dikildi. Sizinkilerse, çevresine toplanıp önünde eğildiler.” 8 Kardeşleri “Başımıza kral mı olacaksın? Bizi sen mi yöneteceksin?” dediler. Düşlerinden, söylediklerinden ötürü ondan büsbütün nefret ettiler. Bundan kısa bir süre sonra, Yusuf ilkine çok benzeyen başka bir rüya gördü. Bunu 9-11 ayetlerinde okuyalım: 9 Yusuf bir düş daha görüp kardeşlerine anlattı. “Dinleyin, bir düş daha gördüm” dedi, “Güneş, ay ve on bir yıldız önümde eğildiler.” 10 Yusuf babasıyla kardeşlerine bu düşü anlatınca, babası onu azarladı: “Ne biçim düş bu?” dedi, “Ben, annen, kardeşlerin gelip önünde yere mi eğileceğiz yani?” 11 Kardeşleri Yusuf'u kıskanıyordu, ama bu olay babasının aklına takıldı. Yusuf'un ağabeyleri onu zaten kıskanıyordu, bu rüyalar ise durumu daha da zorlaştırıyordu. Babası, rüyanın belirttiği şeye hayret etmesine rağmen, bu şeyleri derinlemesine düşünüp taşındı. Yakup, İbrahim'in peygamberlik sözlerinin gerçekleşmesinde aracılık edecek olan kişinin Yusuf olabileceğini gördü. Oğullarından birinin İbrahim'in ailesinin antlaşmasını ayakta tutacağını ve Allah'ın umut mesajını dünyaya yayacağını biliyordu. Bunun, gözde karısı Rahel'in oğlu olan Yusuf olmasını umuyordu. Kadim Eyüp kitabını bulabilirseniz, okumanıza değer. Kadim Eyüp kitabında şu sözler söyleniyor: “Çünkü insan anlamasa da, Tanrı şu ya da bu yolla konuşur. Rüyada, geceleyin görümde, insanları ağır uyku basınca, yatakta yatarlarken, kulaklarına konuşur, uyarısıyla onları korkutur; onları yaptıkları kötülükten döndürmek, gururdan uzak tutmak, canlarını çukurdan, hayatlarını ölümden kurtarmak için” (Eyüp 33:14-18). Bu çok önemli bir metin, çünkü buradan Allah'ın insanlara rüya göndermesinin sebebi hakkında birkaç şey öğreniyoruz. Allah'ın insanlara rüya göndermesinin amacı, insanları gururdan uzak tutmak ve “canlarını çukurdan kurtarmaktır”. Başka bir deyişle, Allah insanlara rüyaları, canlarını sert bir yargıdan uzak tutmak, kaderlerini değiştirmek ve onları cennete yöneltmek amacıyla gönderir. Bize rüyalar aracılığıyla yardımcı olduğu için Allah'a şükretmeliyiz! Muhakkak, Yusuf'un gördüğü demetlerin kendisine eğildiği ve güneşin, ayın ve yıldızların olduğu rüyalar aynı amaca hizmet ediyordu. Bunlar tüm hayatı boyunca ona “kutup yıldızı” oldular. Allah'tan gelen bu çocukluk rüyaları onu imana bağlı tutacak ve daha sonra birlikte yaşayacağı Mısırlıların kötü adetlerine uymaktan koruyacak bir pusula görevi gördü. Yusuf'un rüyalarla ikinci ilişkisi, köle iken efendisinin karısının onu haksız yere suçlamasıyla ve bu nedenle hapse atılmasıyla gerçekleşti. Burada iki rüyayı tamamen açıklamak için vaktimiz yok. Fakat bunları Yaratılış 40. bölümde okuyabilirsiniz. Kısacası, firavunun fırıncısı ve sakisi hapse atılmıştı ve bir gece tuhaf rüyalar gördüler. Yusuf adamların moralinin bozuk olduğunu gördü ve onlara Allah'ın yardımıyla rüyalarını yorumlayabileceğini söyledi. Kısa süre sonra Yusuf'un yorumu gerçekleşti ve saki eski konumuna iade edildi. Saki Yusuf'a yardım etmeye söz verdiyse de, çok geçmeden unuttu. Fakat Allah Yusuf'u unutmadı, ve onun rüyalarla üçüncü ilişkisi sadece kendisinin değil, bütün bir ulusun kaderini etkileyecekti. Öyküye Yaratılış 41. bölüm, 1-8 ayetlerini okuyarak devam edelim: 1 Tam iki yıl sonra firavun bir düş gördü: Nil Irmağı'nın kıyısında duruyordu. 2 Irmaktan güzel ve semiz yedi inek çıktı. Sazlar arasında otlamaya başladılar. 3 Sonra yedi çirkin ve cılız inek çıktı. Irmağın kıyısında öbür ineklerin yanında durdular. 4 Çirkin ve cılız inekler güzel ve semiz yedi ineği yiyince, firavun uyandı. 5 Yine uykuya daldı, bu kez başka bir düş gördü: Bir sapta yedi güzel ve dolgun başak bitti. 6 Sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti. 7 Cılız başaklar, yedi güzel ve dolgun başağı yuttular. Firavun uyandı, düş gördüğünü anladı. 8 Sabah uyandığında kaygılıydı. Bütün Mısırlı büyücüleri, bilgeleri çağırttı. Onlara gördüğü düşleri anlattı. Ama hiçbiri firavunun düşlerini yorumlayamadı. Bunun kraliyet sarayında gergin bir an olduğunu tahmin edebilirsiniz! Kudretli kralın bir isteği olduğu ve hiç kimsenin bunu yerine getiremediği için havayı endişe ve tedirginlik doldurmuştu. Tüm büyücülerini ve tüm müneccimlerini çağırtarak, onlardan rüyasını yorumlamalarını istedi. Fakat hiçbir yararı yoktu! Karanlık tarafın aracıları olarak, yardım edemiyorlardı. Birden saki hapisteyken Yusuf'un kendisi için yaptığını hatırladı. Hemen firavuna şunları söyledi: 12 Orada bizimle birlikte muhafız birliği komutanının kölesi İbrani bir genç vardı. Gördüğümüz düşleri ona anlattık. Bize bir bir yorumladı. Hapisten çıkarılıp banyo yaptırılan, temiz elbiseler verilen ve firavunun önüne götürülen Yusuf'un şaşkınlığını hayal edin. Firavunun o zamanlar bir ulusun hükümdarından çok daha fazlası olarak görüldüğünü unutmayın. O, dünyanın hükümdarıydı! Kutsal Yazılar, 15. ve 16. ayetlerde şöyle diyor: 15 Firavun Yusuf'a, “Bir düş gördüm” dedi, “Ama kimse yorumlayamadı. Duyduğun her düşü yorumlayabildiğini işittim.” 16 Yusuf, “Ben yorumlayamam” dedi, “Firavuna en uygun yorumu Tanrı yapacaktır.” Yusuf'un yanıtı, bize rüyaları ancak Allah'ın yorumlayabileceğini öğretiyor. Bir astrologa, el falı bakana veya falcıya giderseniz, büyücülerine güvenen firavun gibi olursunuz. Size yardımcı olamazlar ve verdikleri tabirler yanlış olacaktır. Rüyaları ve tabirlerini düşünürken, birkaç şeyi daha hatırlamanız önemlidir: 1. Hiçbir zaman bir rüyayı tabir etmek için birine para vermeyin. Allah bunun anlamını öğrenmenizi isterse, ya size söyleyecek, ya da size yardımcı olabilecek birini getirecektir. 2. Rüyanın tabiri Allah'ın krallığıyla ilke olarak uyumlu olmalıdır. Başka bir deyişle, Allah hiçbir zaman size yalan söylemenizi, çalmanızı veya zina etmenizi isteyen bir rüya vermez. 3. Allah tarafından verilen rüyaların amacı, rüyayı gören kişinin kaderini değiştirmeye yardımcı olmaktır. Firavunun rüyasında bu amaç, binlerce kişinin hayatını kurtarmak olarak ortaya çıktı! İşte Yaratılış 41. bölüm, 25-37 ayetlerinde kayıtlı olan, Yusuf'un firavuna verdiği tabir: 25 Yusuf, “Efendim, iki düş de aynı anlamı taşıyor” dedi, “Tanrı ne yapacağını sana bildirmiş. 26 Yedi güzel inek yedi yıl demektir. Yedi güzel başak da yedi yıldır. Aynı anlama geliyor. 27 Daha sonra çıkan yedi cılız, çirkin inek ve doğu rüzgarının kavurduğu yedi solgun başaksa yedi yıl kıtlık olacağı anlamına gelir. 28 Söylediğim gibi, Tanrı ne yapacağını sana göstermiş. 29 Mısır'da yedi yıl bolluk olacak. 30 Sonra yedi yıl öyle bir kıtlık olacak ki, bolluk yılları hiç anımsanmayacak. Çünkü kıtlık ülkeyi kasıp kavuracak. 31 Ardından gelen kıtlık bolluğu unutturacak, çünkü çok şiddetli olacak. 32 Bu konuda iki kez düş görmenin anlamı, Tanrı'nın kesin kararını verdiğini ve en kısa zamanda uygulayacağını gösteriyor. 33 Şimdi firavunun akıllı, bilgili bir adam bulup onu Mısır'ın başına getirmesi gerekir. 34 Ülke çapında adamlar görevlendirmeli, bunlar yedi bolluk yılı boyunca ürünlerin beşte birini toplamalı. 35 Gelecek verimli yılların bütün yiyeceğini toplasınlar, firavunun yönetimi altında kentlerde depolayıp korusunlar. 36 Bu yiyecek, gelecek yedi kıtlık yılı boyunca Mısır'da ihtiyat olarak kullanılacak, ülke kıtlıktan kırılmayacak.” 37 Bu öneri firavunla görevlilerine iyi göründü. Firavun böyle bir projenin başına kimi geçirebilirdi? Tabii ki Allah'ın rüyayı tabir etmek için kullandığı kişiyi! Böylece, Yusuf hapisten çıktığı günde tüm Mısır'da en yetkili ikinci kişi oldu! Firavun Yusuf'a resmi mührünü verdi ve Yusuf Başbakan dengi bir göreve geldi. Allah'ın yardımıyla, Yusuf yedi bolluk yılında vergilendirmeyi ve ürünlerin toplanması ile depolanmasını beceriyle idare etti. Ve rüyaya göre tam zamanında, sekizinci yılda kıtlık geldi. Tüm rüyaları anlayamasak da, kesin olan, Allah'ın çeşitli zamanlarda rüyalar aracılığıyla konuştuğudur. Osmanlı İmparatorluğu rüyalar vasıtasıyla şekillenmeye başladı. Osman Gazi, bir rüyasında tüm dünyaya hükmedecek bir imparatorluk kuracağını gördü. 2005 yılındaki korkunç tsunami felâketinden hemen önce de, Türk İnternet günlüğü yazarları böyle bir olaya ilişkin olarak gördükleri rüyaları yazdılar. Bir daha rüya gördüğünüzde, bugün çalıştıklarımızı düşünün. Allah size bir şey söylemek mi istiyor? Belki de özel dualarınızda Allah'a, sizi zararlı yollardan uzak tutarak yaşam yolculuğunuzda yardımcı olacak bir şey olup olmadığını sormalısınız. Kontrolden çıkmış bir dünyada kaderlerini değiştirmek isteyenler, Allah'ın rüyaları kullanarak tarihin akışına nasıl müdahale edip değiştirdiğini düşünmeliler.


Rüyalar ve Kader Dreams and Destiny

Rüyalar insan zihninin şaşırtıcı bir olgusudur. Dreams are a surprising phenomenon of the human mind. Rüyalar kimi zaman olağandışıdırlar ve arkadaşlarımıza anlatarak olaylarındaki beklenmedik gelişmelere güleriz. Dreams are sometimes unusual and we tell our friends and laugh at the unexpected developments in their events. Ancak bazen de rüyalarımızı daha ciddi bir şekilde ele alır, Allah’ın bize bir şey söylemek istediğine inanırız. However, sometimes we take our dreams more seriously and believe that God wants to tell us something. Allah’ın tarih boyunca insanları eğitmek, bilgilendirmek, yönlendirmek, hatta uyarmak için rüyaları kullandığı doğrudur. It is true that God has used dreams throughout history to educate, inform, direct, and even warn. Allah’ın bize bir şey anlatmak için hâlâ rüyaları kullanıyor olması mümkün müdür? Is it possible that God is still using dreams to tell us something? Öyle ise, Allah size hiç bir rüyada konuştu mu? If so, did God speak to you in any dream? Ayrıca, bir rüyanın gerçekten Allah’tan olup olmadığını nasıl anlarız? Also, how do we know if a dream is really from God? Başlarken, bir rüyanın dünyaca ünlü bir cerrahın geleceğini nasıl değiştirdiğine bakalım. Getting started, let's see how a dream changed the future of a world-renowned surgeon. Ben Carson, 1960’larda, Yale Üniversitesi’nde okuyan genç, Afro- Amerikalı bir öğrenciydi. Ben Carson was a young African American student studying at Yale University in the 1960s. Liseden takdir derecesi ile mezun olmuş, sekiz yaşından beri doktor olmayı istemişti. He graduated from high school with a degree of appreciation and wanted to be a doctor since he was eight years old. Şimdi ise, dünyanın en saygın üniversitelerinden birine girdiğinde, derslerin çok zor olduğunu görmüştü. Now, when he entered one of the most respected universities in the world, he saw that classes were very difficult. Kimya dersinde ilk yarıyıl final sınavının zamanı gelmişti. It was time for the first semester final exam in chemistry class. Ben kalacağına emindi, zira konuların hiçbirini anlamamıştı. I was sure he would stay, because he did not understand any of the issues. Çalışmayı ertelemiş olması işini daha da zorlaştırmıştı. Having postponed the work made it even more difficult. Şimdi ise gece olmuştu, sınav da ertesi gündü. Now it was night, and the exam was the next day. Kısa bir yürüyüş yaptı ve soğuk gece havasında, daha sıkı çalışmadığı için ne kadar aptallık ettiğini düşündü. He took a short walk and thought how stupid he was in the cold night air because he didn't work harder. Yale’e çok az öğrencinin kabul edildiğini ve bu fırsatı bulabildiği için bile ne kadar şanslı olduğunu düşündü. He thought that few students were admitted to Yale and how lucky he was, even if he had the opportunity. Üstelik, kargaşalı zamanlarda yaşayan siyah bir adamdı. Moreover, he was a black man living in turmoil times. Bu onun hayatının amacıydı ve mahvetmek üzereydi! This was the purpose of his life and was about to ruin! Bu kadar tembel olduğu için kendisine kızdı. He was angry with him because he was so lazy. Elinden gelen bütün gayreti göstermeye karar verdi ve eve giderek kimya kitaplarını açtı. He decided to do all he could, and went home and opened his chemistry books. Gecenin onunda kimya formüllerini ezberlemeye başladı. He started memorizing chemistry formulas at ten of the night. Çok çalıştı, fakat gece yarısı olduğunda beyni artık başka bir şey alamayacak kadar yorulmuştu. He worked hard, but by midnight his brain was too tired to get anything else. Yatağına kıvrılarak kendini kaderine teslim etti. He curled up on his bed and delivered himself to his fate. Otobiyografisinde şöyle yazıyor: “Karanlığın içinde fısıldadım, “Allah’ım, üzgünüm. In his autobiography, he writes: “I whispered in the darkness,“ God, I'm sorry. Seni hayal kırıklığına uğrattığım ve başarısız olduğum için lütfen beni affet.” Sonra uyudum.” O gece Ben çok tuhaf bir rüya gördü. Please forgive me for disappointing and unsuccessful. ”Then I went to sleep.” That night I had a very strange dream. Rüyasında kimya ders salonunda yalnız başına oturuyordu. He dreamed of sitting alone in the chemistry classroom. Gizemli bir adam kapıyı açtı, içeri girerek tahtaya kimya problemleri yazmaya başladı. A mysterious man opened the door, entered and began writing chemistry problems on the board. Ben rüyasında adamın yazdığı her şeyi not etti. I dreamed of everything the man wrote in his dream. Uyandığında, rüya zihninde sanki gerçek bir anıymış gibi yer etmişti. When he woke up, he dreamed in his dream mind as if it were a real memory. Böylece, rüyasından hatırlayabildiği her şeyi yazdı. So he wrote down everything he could remember from his dream. Ben sınıfa geldi, öğretmen 600 öğrencinin hepsine sınav kâğıtlarını verdi. I came to the classroom, the teacher gave the exam papers to all 600 students. Ben kalbi küt küt atarak sınav kitapçığını açtı ve gözlerine inanamadı. Ben bluntly opened the test booklet and couldn't believe his eyes. Tüm kitapçığı heyecanla taradı ve kendi kendine gülümsedi. He scanned the whole book with enthusiasm and smiled to himself. Sınav soruları rüyasında tahtaya yazılanlarla aynıydı. The exam questions were the same as those written on the blackboard in the dream. Ben şöyle yazdı: “Neler olduğunu çözümlemek için durmadım. I wrote: “I did not stop to analyze what happened. Doğru yanıtları bildiğim için o kadar heyecanlıydım ki, neredeyse hatırladıklarımı tekrar unutmaktan korkarak, hızla yazdım. I was so excited to know the correct answers that I wrote quickly, almost fearing to forget what I remembered again. Sınavın sonuna doğru, rüyamdan hatırladıklarım zayıflamaya başladığında, her bir problemi yapamadım. Towards the end of the exam, when I remember my dream started to weaken, I couldn't do every single problem. Fakat bu kadarı yeterliydi. But this was enough. Geçeceğimi biliyordum.” Sınavı bitirdikten sonra salondan çıkarken, sessizce dua etti: “Allah’ım, bir mucize gerçekleştirdin.” Ben’i en çok hayrete düşüren şey, bu rüyanın psikoloji kitaplarında okuduğu her şeyle çelişmesiydi. I knew I was going to pass. ”After finishing the exam, as he left the hall, he prayed quietly:“ God, you did a miracle. ”What struck me most was the contradiction of this dream with everything he read in his psychology books. Yalnızca bir mantıklı açıklaması vardı ve bunu çok satan muhteşem kitabı “Yetenekli Eller” de şöyle anlatıyor: “Tek yanıt, kendi basitliğinde gizliydi. He had only one logical explanation, and he explains in his great bestseller, "Talented Hands": "The only answer was hidden in his own simplicity. Bir sebepten, evrenin Allah’ı, galaksileri Kendi elinde tutan Allah, Dünya Gezegeni’ndeki bir kampüs odasına ulaşmak ve doktor olmak isteyen cesareti kırılmış bir varoş çocuğuna bir rüya göndermek için bir neden görmüştü.” Ben Carson o sınavdan geçmekle kalmadı, dünyaca tanınmış bir doktor da oldu. Hatta, başlarından yapışık Siyam ikizlerini başarıyla ayıran ilk doktor oldu. In fact, he was the first doctor to successfully separate conjoined Siamese twins. Hepimiz rüya görürüz ve rüya görmek, rüyalarımızı hatırlayamazsak bile, zihin sağlığımız için önemlidir. We all dream, and dreaming is important to our mental health, even if we can't remember our dreams. Rüya, beyinin günün olaylarını düzenlemesidir. Uyku araştırmaları, herkesin her gece ortalama 90 dakika rüya gördüğünü belirlemiştir. Sleep studies have determined that everyone dreams for an average of 90 minutes each night. Alfa, uykunun üç düzeyinden en hafifi, rüyaların yer aldığı düzeydir. Alpha is the lightest of the three levels of sleep, the level in which dreams take place. Eğer kişi, alfa uykusuna girmeden uyandırılır, veya herhangi bir şekilde engellenirse, sadece üç gece içinde sinir krizi belirtileri göstermeye başlar. Bu nedenle, rüyalar zihinsel ve duygusal esenliğimizin koruyucuları olarak düşünülebilir. Ancak bu Allah’ın neden insanlarla rüyalar aracılığıyla iletişim kurduğunu açıklamıyor. However, this does not explain why God communicates with people through dreams. Peki Allah neden bize rüya veriyor? Şüphesiz, tüm rüyalar Allah’tan gelmiyor. Fakat bazı zamanlarda Allah’ın bizimle konuştuğunu kuşkusuz olarak biliyoruz. But we certainly know that at times God speaks to us. Eski zamanların en büyük peygamberlerinden ve atalarından biri olan Yusuf, bu rüyalar konusunda bilhassa ünlüdür. Joseph, one of the greatest prophets and ancestors of ancient times, is particularly famous for these dreams. Bu dersimizde rüyalar konusunu daha iyi anlamaya çalışacağız ve Yusuf’un hayatına bakarak Allah’ın neden rüyalar yoluyla iletişim kurduğunu göreceğiz. In this lesson, we will try to better understand the subject of dreams and look at Yusuf's life and see why God communicates through dreams. Önceki dersimizde belirttiğimiz gibi, Yusuf’un hayret verici öyküsü bir rüyayla başladı ve rüyanın gerçekleşmesiyle sona erdi. As we mentioned in our previous lesson, the astonishing story of Joseph began with a dream and ended with the fulfillment of the dream. Güneş ufukta belirerek dünyayı sabah ışığıyla yıkadığında, Yakup’un oğlu Yusuf uykusundan uyandı. Gizemli bir rüyayla içini sevinç doldurmuştu ve heyecanla koşarak ağabeylerine anlattı. Yaratılış 37. bölüm, 6-8 ayetlerinden itibaren okuyalım: 6 Yusuf, “Lütfen gördüğüm düşü dinleyin!” dedi, 7 “Tarlada demet bağlıyorduk. Ansızın benim demetim kalkıp dikildi. Suddenly my bundle stood up. Sizinkilerse, çevresine toplanıp önünde eğildiler.” 8 Kardeşleri “Başımıza kral mı olacaksın? As for yours, they gathered around him and bowed before him.” 8 His brothers said, “Will you be king over us? Bizi sen mi yöneteceksin?” dediler. Will you lead us?" they said. Düşlerinden, söylediklerinden ötürü ondan büsbütün nefret ettiler. They hated him utterly because of his dreams and his words. Bundan kısa bir süre sonra, Yusuf ilkine çok benzeyen başka bir rüya gördü. Shortly after that, Joseph had another dream, very similar to the first. Bunu 9-11 ayetlerinde okuyalım: 9 Yusuf bir düş daha görüp kardeşlerine anlattı. “Dinleyin, bir düş daha gördüm” dedi, “Güneş, ay ve on bir yıldız önümde eğildiler.” 10 Yusuf babasıyla kardeşlerine bu düşü anlatınca, babası onu azarladı: “Ne biçim düş bu?” dedi, “Ben, annen, kardeşlerin gelip önünde yere mi eğileceğiz yani?” 11 Kardeşleri Yusuf’u kıskanıyordu, ama bu olay babasının aklına takıldı. Yusuf’un ağabeyleri onu zaten kıskanıyordu, bu rüyalar ise durumu daha da zorlaştırıyordu. Yusuf's brothers were already jealous of him, and these dreams made the situation even more difficult. Babası, rüyanın belirttiği şeye hayret etmesine rağmen, bu şeyleri derinlemesine düşünüp taşındı. His father pondered these things, though he was astonished at what the dream indicated. Yakup, İbrahim’in peygamberlik sözlerinin gerçekleşmesinde aracılık edecek olan kişinin Yusuf olabileceğini gördü. Jacob saw that it could be Joseph who would mediate in the fulfillment of Abraham's prophecy. Oğullarından birinin İbrahim’in ailesinin antlaşmasını ayakta tutacağını ve Allah’ın umut mesajını dünyaya yayacağını biliyordu. Bunun, gözde karısı Rahel’in oğlu olan Yusuf olmasını umuyordu. He hoped it would be Joseph, the son of his favorite wife, Rachel. Kadim Eyüp kitabını bulabilirseniz, okumanıza değer. If you can find the Ancient Job book, it's worth reading. Kadim Eyüp kitabında şu sözler söyleniyor: “Çünkü insan anlamasa da, Tanrı şu ya da bu yolla konuşur. The ancient book of Job says: “For God speaks in one way or another, although man does not understand. Rüyada, geceleyin görümde, insanları ağır uyku basınca, yatakta yatarlarken, kulaklarına konuşur, uyarısıyla onları korkutur; onları yaptıkları kötülükten döndürmek, gururdan uzak tutmak, canlarını çukurdan, hayatlarını ölümden kurtarmak için” (Eyüp 33:14-18). In the dream, in the night vision, when people are sleeping heavily, when they are lying in bed, he speaks in their ears, frightening them with his warning; to turn them from their wickedness, to keep them away from pride, to save their souls from the pit and their lives from death” (Job 33:14-18). Bu çok önemli bir metin, çünkü buradan Allah’ın insanlara rüya göndermesinin sebebi hakkında birkaç şey öğreniyoruz. Allah’ın insanlara rüya göndermesinin amacı, insanları gururdan uzak tutmak ve “canlarını çukurdan kurtarmaktır”. Başka bir deyişle, Allah insanlara rüyaları, canlarını sert bir yargıdan uzak tutmak, kaderlerini değiştirmek ve onları cennete yöneltmek amacıyla gönderir. Bize rüyalar aracılığıyla yardımcı olduğu için Allah’a şükretmeliyiz! We should thank God for helping us through dreams! Muhakkak, Yusuf’un gördüğü demetlerin kendisine eğildiği ve güneşin, ayın ve yıldızların olduğu rüyalar aynı amaca hizmet ediyordu. Certainly the dreams that Joseph saw in which sheaves bowed to him and the sun, moon and stars served the same purpose. Bunlar tüm hayatı boyunca ona “kutup yıldızı” oldular. These have been the "pole star" for him all his life. Allah’tan gelen bu çocukluk rüyaları onu imana bağlı tutacak ve daha sonra birlikte yaşayacağı Mısırlıların kötü adetlerine uymaktan koruyacak bir pusula görevi gördü. Yusuf’un rüyalarla ikinci ilişkisi, köle iken efendisinin karısının onu haksız yere suçlamasıyla ve bu nedenle hapse atılmasıyla gerçekleşti. Joseph's second affair with dreams occurred when, while he was a slave, his master's wife falsely accused him of being imprisoned for this reason. Burada iki rüyayı tamamen açıklamak için vaktimiz yok. Fakat bunları Yaratılış 40. bölümde okuyabilirsiniz. Kısacası, firavunun fırıncısı ve sakisi hapse atılmıştı ve bir gece tuhaf rüyalar gördüler. Yusuf adamların moralinin bozuk olduğunu gördü ve onlara Allah’ın yardımıyla rüyalarını yorumlayabileceğini söyledi. Kısa süre sonra Yusuf’un yorumu gerçekleşti ve saki eski konumuna iade edildi. Soon after, Yusuf's interpretation took place and the saki was restored to its former position. Saki Yusuf’a yardım etmeye söz verdiyse de, çok geçmeden unuttu. Fakat Allah Yusuf’u unutmadı, ve onun rüyalarla üçüncü ilişkisi sadece kendisinin değil, bütün bir ulusun kaderini etkileyecekti. Öyküye Yaratılış 41. bölüm, 1-8 ayetlerini okuyarak devam edelim: 1 Tam iki yıl sonra firavun bir düş gördü: Nil Irmağı’nın kıyısında duruyordu. 2 Irmaktan güzel ve semiz yedi inek çıktı. Sazlar arasında otlamaya başladılar. They began to graze among the reeds. 3 Sonra yedi çirkin ve cılız inek çıktı. Irmağın kıyısında öbür ineklerin yanında durdular. They stood beside the other cows on the bank of the river. 4 Çirkin ve cılız inekler güzel ve semiz yedi ineği yiyince, firavun uyandı. 5 Yine uykuya daldı, bu kez başka bir düş gördü: Bir sapta yedi güzel ve dolgun başak bitti. 5 Again he fell asleep, this time having another dream: Seven beautiful and plump ears sprouted on one stalk. 6 Sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti. 6 Then seven more ears of wheat grew, thin and scorched by the east wind. 7 Cılız başaklar, yedi güzel ve dolgun başağı yuttular. 7 The thin ears of wheat devoured the seven beautiful and plump ones. Firavun uyandı, düş gördüğünü anladı. Pharaoh woke up and realized that he was dreaming. 8 Sabah uyandığında kaygılıydı. 8 When he woke up in the morning, he was worried. Bütün Mısırlı büyücüleri, bilgeleri çağırttı. Onlara gördüğü düşleri anlattı. Ama hiçbiri firavunun düşlerini yorumlayamadı. Bunun kraliyet sarayında gergin bir an olduğunu tahmin edebilirsiniz! You can imagine this was a tense moment in the royal palace! Kudretli kralın bir isteği olduğu ve hiç kimsenin bunu yerine getiremediği için havayı endişe ve tedirginlik doldurmuştu. Tüm büyücülerini ve tüm müneccimlerini çağırtarak, onlardan rüyasını yorumlamalarını istedi. He summoned all his sorcerers and all his astrologers and asked them to interpret his dream. Fakat hiçbir yararı yoktu! But it was of no use! Karanlık tarafın aracıları olarak, yardım edemiyorlardı. As agents of the dark side, they could not help. Birden saki hapisteyken Yusuf’un kendisi için yaptığını hatırladı. He suddenly remembered what Yusuf had done for him while he was in prison. Hemen firavuna şunları söyledi: 12 Orada bizimle birlikte muhafız birliği komutanının kölesi İbrani bir genç vardı. Gördüğümüz düşleri ona anlattık. Bize bir bir yorumladı. He gave us one comment. Hapisten çıkarılıp banyo yaptırılan, temiz elbiseler verilen ve firavunun önüne götürülen Yusuf’un şaşkınlığını hayal edin. Imagine Joseph's amazement when he was released from prison, given a bath, given clean clothes, and taken before the pharaoh. Firavunun o zamanlar bir ulusun hükümdarından çok daha fazlası olarak görüldüğünü unutmayın. O, dünyanın hükümdarıydı! Kutsal Yazılar, 15. ve 16. ayetlerde şöyle diyor: 15 Firavun Yusuf’a, “Bir düş gördüm” dedi, “Ama kimse yorumlayamadı. Duyduğun her düşü yorumlayabildiğini işittim.” 16 Yusuf, “Ben yorumlayamam” dedi, “Firavuna en uygun yorumu Tanrı yapacaktır.” Yusuf’un yanıtı, bize rüyaları ancak Allah’ın yorumlayabileceğini öğretiyor. I've heard that you can interpret every dream you've ever had." 16 Joseph said, “I cannot interpret it, and God will interpret it best for Pharaoh.” Joseph's answer teaches us that only God can interpret dreams. Bir astrologa, el falı bakana veya falcıya giderseniz, büyücülerine güvenen firavun gibi olursunuz. If you go to an astrologer, palmist or fortune teller, you will be like the pharaoh who trusts his magicians. Size yardımcı olamazlar ve verdikleri tabirler yanlış olacaktır. They can't help you and their words will be wrong. Rüyaları ve tabirlerini düşünürken, birkaç şeyi daha hatırlamanız önemlidir: 1. Hiçbir zaman bir rüyayı tabir etmek için birine para vermeyin. Never pay someone to interpret a dream. Allah bunun anlamını öğrenmenizi isterse, ya size söyleyecek, ya da size yardımcı olabilecek birini getirecektir. If God wants you to know the meaning of this, he will either tell you or bring someone who can help you. 2\. Rüyanın tabiri Allah’ın krallığıyla ilke olarak uyumlu olmalıdır. Başka bir deyişle, Allah hiçbir zaman size yalan söylemenizi, çalmanızı veya zina etmenizi isteyen bir rüya vermez. In other words, God never gives you a dream asking you to lie, steal, or commit adultery. 3\. Allah tarafından verilen rüyaların amacı, rüyayı gören kişinin kaderini değiştirmeye yardımcı olmaktır. Firavunun rüyasında bu amaç, binlerce kişinin hayatını kurtarmak olarak ortaya çıktı! İşte Yaratılış 41. bölüm, 25-37 ayetlerinde kayıtlı olan, Yusuf’un firavuna verdiği tabir: 25 Yusuf, “Efendim, iki düş de aynı anlamı taşıyor” dedi, “Tanrı ne yapacağını sana bildirmiş. 26 Yedi güzel inek yedi yıl demektir. Yedi güzel başak da yedi yıldır. Seven beautiful spikes are seven years. Aynı anlama geliyor. 27 Daha sonra çıkan yedi cılız, çirkin inek ve doğu rüzgarının kavurduğu yedi solgun başaksa yedi yıl kıtlık olacağı anlamına gelir. 27 The seven skinny, ugly cows that come out later, and the seven pale spikes scorched by the east wind, mean that there will be seven years of famine. 28 Söylediğim gibi, Tanrı ne yapacağını sana göstermiş. 28 As I said, God has shown you what to do. 29 Mısır’da yedi yıl bolluk olacak. 30 Sonra yedi yıl öyle bir kıtlık olacak ki, bolluk yılları hiç anımsanmayacak. 30 Then for seven years there will be such a famine that the years of plenty will never be remembered. Çünkü kıtlık ülkeyi kasıp kavuracak. Because famine will ravage the country. 31 Ardından gelen kıtlık bolluğu unutturacak, çünkü çok şiddetli olacak. 31 The famine that follows will make you forget the abundance, for it will be so severe. 32 Bu konuda iki kez düş görmenin anlamı, Tanrı’nın kesin kararını verdiğini ve en kısa zamanda uygulayacağını gösteriyor. 32 The meaning of dreaming twice about this is that God has made his final decision and will implement it as soon as possible. 33 Şimdi firavunun akıllı, bilgili bir adam bulup onu Mısır’ın başına getirmesi gerekir. 33 Now the pharaoh must find a wise, knowledgeable man and put him in charge of Egypt. 34 Ülke çapında adamlar görevlendirmeli, bunlar yedi bolluk yılı boyunca ürünlerin beşte birini toplamalı. 34 Men should be commissioned throughout the country to harvest one-fifth of the produce during the seven years of abundance. 35 Gelecek verimli yılların bütün yiyeceğini toplasınlar, firavunun yönetimi altında kentlerde depolayıp korusunlar. 36 Bu yiyecek, gelecek yedi kıtlık yılı boyunca Mısır’da ihtiyat olarak kullanılacak, ülke kıtlıktan kırılmayacak.” 37 Bu öneri firavunla görevlilerine iyi göründü. Firavun böyle bir projenin başına kimi geçirebilirdi? Tabii ki Allah’ın rüyayı tabir etmek için kullandığı kişiyi! Of course, the person God uses to interpret the dream! Böylece, Yusuf hapisten çıktığı günde tüm Mısır’da en yetkili ikinci kişi oldu! Thus, on the day Joseph was released from prison, he became the second most authoritative person in all of Egypt! Firavun Yusuf’a resmi mührünü verdi ve Yusuf Başbakan dengi bir göreve geldi. Pharaoh gave Yusuf his official seal, and Yusuf became the equivalent of Prime Minister. Allah’ın yardımıyla, Yusuf yedi bolluk yılında vergilendirmeyi ve ürünlerin toplanması ile depolanmasını beceriyle idare etti. With God's help, Joseph skillfully managed taxation and the collection and storage of produce during the seven years of abundance. Ve rüyaya göre tam zamanında, sekizinci yılda kıtlık geldi. Tüm rüyaları anlayamasak da, kesin olan, Allah’ın çeşitli zamanlarda rüyalar aracılığıyla konuştuğudur. Although we cannot understand all dreams, what is certain is that God spoke through dreams at various times. Osmanlı İmparatorluğu rüyalar vasıtasıyla şekillenmeye başladı. The Ottoman Empire began to take shape through dreams. Osman Gazi, bir rüyasında tüm dünyaya hükmedecek bir imparatorluk kuracağını gördü. Osman Gazi saw in a dream that he would establish an empire that would rule the whole world. 2005 yılındaki korkunç tsunami felâketinden hemen önce de, Türk İnternet günlüğü yazarları böyle bir olaya ilişkin olarak gördükleri rüyaları yazdılar. Just before the terrible tsunami disaster of 2005, Turkish blog writers wrote about their dreams about such an event. Bir daha rüya gördüğünüzde, bugün çalıştıklarımızı düşünün. The next time you dream, think about what we're working on today. Allah size bir şey söylemek mi istiyor? Belki de özel dualarınızda Allah’a, sizi zararlı yollardan uzak tutarak yaşam yolculuğunuzda yardımcı olacak bir şey olup olmadığını sormalısınız. Perhaps in your private prayers you should ask God if there is anything that will help you in your life journey by keeping you away from harmful ways. Kontrolden çıkmış bir dünyada kaderlerini değiştirmek isteyenler, Allah’ın rüyaları kullanarak tarihin akışına nasıl müdahale edip değiştirdiğini düşünmeliler. Those who want to change their destinies in a world that is out of control should consider how God intervenes and changes the course of history by using dreams.